Kadınlar fiziksel ve ruhsal olarak her ne kadar erkeklere göre nahif olarak bilinseler de erkeklere göre çok daha güçlü olduğu noktalar vardır. Acıya erkeklere göre çok daha dayanaklıdır. Doğum sancısını çeken kadınların dünyanın en büyük acılarını alt edecek kadar güçlüdür. 

Hayatın akışı içinde, kendinize adım adım uygulayacağınız bir hedef planı yaptınız mı? İnanıyorum ki, dünyadaki tüm kadınlar, sabır ve yaratıcılığı azimle birleştirdiğinde dünyayı yerinden oynatabilecek bir güce sahip.

Hayat akıp giderken, yolumuzun doğruluğunu düşünmek pek aklımıza gelmez. Gerçekten hedeflediğimiz yere doğru mu gidiyoruz, yoksa yönümüz biraz kaymış mı? Bu bilgiye sahip olmak için, şimdiye ve geçmişe göz atmak gerekir. Bazen her şey yolunda gibi görünür ama bu bir illüzyondur. Ara sıra durup yaptıklarınıza bakmazsanız, kendi içinizde kaybolabilirsiniz. Kendinize sormanız gereken sorular ve verdiğiniz cevaplardan çıkaracağınız yorumlarınız vardır. Bunları ertelemeyin. İnsan bir tek kendinden kaçamaz! Sonunda mutlaka aynaya bakması gerekir.

GERÇEK DOST KISKANMAZ
Çoğumuz için arkadaşlık kavramı önemlidir. Hayatımızı paylaştığımız, sırlarımızı taşıyan insanlar, bizden sevgi ve övgü bekleme hakkına sahiptir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır: Her arkadaş, dost değildir. Gerçekten sizi düşünen ve değer veren insanlarla arkadaş olmalısınız. Üzüntülerinizi yürekten paylaşan ve mutluluklarınıza içtenlikle ortak olan kişilerle arkadaşlık edin. Enerjinizi tüketen, sizi aşağı çeken insanları kendinizden uzak tutun. Arkadaş zannettiğiniz ama olmayanları nasıl ayıracaksınız? Şuna emin olun ki, gerçek dost kıskanmaz. Sizi kontrol altına almaya çalışmaz. Sürekli “ben söylemiştim” diyerek, yaptıklarınızı başınıza kakmaz. Dost öngörü sahibiyse, mutlaka uyarır. Ancak düştüğünüzde yanınızdadır ve sizi kaldırır. Geriye kalanlar, ahbap veya tanıdıktan öteye geçemez.
YAŞADIĞINIZ AŞK SAHİCİ Mİ?
Hayatınızda sadece ‘olsun’ diye bulunan bir sevgili, eziyetten ve sırtınızda yükten başka bir şey değildir. Hayatınızdaki fazlalıklardan kurtulun. Dürüst olun ve özeleştiri yapın. Eğer ilişki yönünde hedefleriniz aynı değilse, neden başka birinin sorumluluğunu taşıyasınız ki? Sorunları görmezden gelmek, onları ortadan kaldırmaz. Beraber yaşamak veya evlenmekle ilgili olarak, ikiniz ortak fikirlere mi sahipsiniz? Sizin birliktelikten beklentilerinizle, onun beklentileri farklı mı? Dünya görüşünüz, aile yapınız, alışkanlıklarınız uyumlu mu? Gerçek bir aşkın içinde misiniz? Yaşadığınız aşk sahici mi? Bu soruların cevabı, yaşamınıza ışık tutmaya yeter.

HEDEFLERİNİ PLANLAYIN
Dış etkenleri bir kenara koyalım. Üçüncü şahıslar, isteyip de yapmadığımız şeyler için bahanemiz olurlar. Siz mutlu olacağınız halde neleri yapmıyorsunuz, onları bir düşünün. Beğenmediğiniz yanlarınızı ve huylarınızı değiştirmek için, hangi sudan sebeplerin arkasına saklanıyorsunuz? Her yenilgide ortaya süreceğiniz bahanelerden başka, cebinizde neyiniz var? Kendinize adım adım gidilecek bir hedef planı yaptınız mı?

BİR KADIN DÜNYAYI YERİNDEN OYNATABİLİR
Bir yanımız kadınlığını, zarafetini, dişiliğini korumaya çalışıyor; diğer yanımız tüm cinsel kimliğimizi yok sayarak yaşamın ortasında dimdik durmaya çabalıyoruz. Benim inandığım bir doğru var: Bir kadını kendinden başka kimse engelleyemez. Kadındaki sabır, azim ve yaratıcılık çalışma ve inançla birleştiğinde, dünyayı yerinden oynatabilecek güçtedir. Hayran olduğunuz hemcinslerinizin hikayelerine kulak verirseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.