Diyebilirsiniz ki; ‘Ben çok iyi bir gözlemciyim, bütün ayrıntılara, çevremde olup biten her şeye çok dikkatle bakarım. Dikkatle baktığımda karşımdaki insanların tüm mimiklerini, hislerini veya davranışlarını analiz edebilirim, onları tahmin edebilirim.’

Şimdi dikkatle düşünelim, kaçımız etrafımızda her gün iletişimde olduğumuz kişilerin, yakın arkadaşımızın, sevgilimizin veya eşimizin davranış ve tercihlerine dikkatimizi veriyoruz? Örneğin; müdürün masasındaki fotoğraflara, tercih ettiği masa süsüne, masasının dağınık olup olmadığına, var ise okuduğu kitabına veya tercih kalemin rengine. İşte bu detayların her biri aslında o kişi hakkında bize bilgi veren birer özel mesaj.

Yeni tanıştığınız bir kişiyi ele alalım; birlikte kahve içtiğiniz kişinin masanıza sipariş vermeniz için bir garsonu davet etmesinden, sipariş sırasındaki ses tonu, hareketleri ve tercihleri hepsi esasında kim olduğunu açıkça anlatan önemli detaylar.

Karşımızdaki insanın ses tonu, hal ve hareketleri ve tercihleri bunların hepsi aslında kişiliğini ele veriyor.

Gözlem yapma yeteneğinizi kullanın

Aslında gözlem yapma yeteneği hepimize verilmiş saklı bir güçtür, sadece bunu ne detayda kullanacağımızı bizler belirliyoruz. İyi gözlem yaptığımızda insanların davranışlarını tahmin etmekte ve seçimlerini anlamakta zorlanmıyoruz. Sevgili Jo-Ellan Dimitrius ve Wendy Patrick Mazzarella New York Times Bestseller (en çok satanlar listesi) olarak da ünlenmiş ve dünyada binlerce insanı etkilemiş eserleri ‘’İnsanları Okumak (Reading People)’’ ta bu konudaki engin tecrübelerini şöyle aktarıyor;

….’’İnsanları okuma becerisini kazanmak için ilk önce tarafsız gözlemleme yeteneğine sahip olmak ve ipuçlarını iyi tanımlamak gerekir. İkinci olarak da sıradan insanların arasındaki ipuçlarından tek bir doğru hükme varmanızı sağlayacak noktaya işaret eden örnekleri görebilme yeteneği.’’

…‘’İpuçları bir marangozun güzel bir şey yaparken kullandığı aletleri gibidir.’’

…’’İnsanları iyi okumak zaman alır. İpuçlarını bir araya getirmek dikkat ve odaklanma ister. Ayrıca bu ipuçlarından örnek modelleri ortaya çıkarmak da sabır gerektirir. Yapabildiğiniz her durumda her şeye dikkatinizi vermelisiniz, bu size ileride de insanları okumak ustalığınızı geliştirmenizi sağlayacaktır.’’

Yazarlarımız ayrıca insanları okuma sanatında özellikle yedi renge yani yedi basamağa dikkat çekiyor: Dış görünüm, beden dili, ses, iletişim biçimi, iletişim içeriği, eylem ve çevre.

…’’Yedi Renk’in her biri size inanılmaz büyüklükte bilgi sağlayacak ve başkalarının davranışlarına dair örnekleri görme yeteneğinizi geliştirecek’’.

Siz de hayatınıza farklı bir bakış açısı katmak, insan ilişkilerinizi geliştirmek ve ilişkilerinizdeki süreçleri daha iyi yönetmek istiyorsanız, insanları okuma sanatınızı geliştirerek yaşamınızda farklı bir pencere açabilirsiniz, şimdiden kolay gelsin.