Obsesyon hastalığı günümüzde erkeklerden çok kadınları etkileyen psikolojik rahatsızlıklardan biridir.

Obsesyonu en iyi anlatan filmlerden biri hiç kuşkusuz Jack Nicholson’un oynadığı “Benden Bu Kadar” filminin bir sahnesinde kaldırım çizgilerine basmaması, karo taşlarını sayması bazı şeylere elini sürememesi gibi davranışları obsesyona örnek olarak gösterilebiliriz.

Obsesyon hastalığının yaşı yoktur. Orta yaş, ihtiyarları etkilediği kadar gençleri de etkileyen psikolojik sendromlardan biridir.

Sürekli bir objeye bakmak, halıdaki şekilleri saymak veya sosyal hayatta bir arkadaşa takıntı olmak, sürekli onunla uğraşmak, özel hayatta bir kişiye aşırı bağlanarak aşık olup bu durumu takıntı hale getirmek, hayatının odak noktası yapmak gibi bulgular obsesyon hastalığının belirtisidir.

Günümüzde takıntı hastalığına en fazla gençler yakalanıyor. Kapasiteyi aşan sorumluluklar almak, sosyal çevreye sahip olmamak, arkadaş edinememe, içe kapanma, daha çok yalnızlığı sevmek, kendi başına yetinme gibi durumlar bir süre sonra kişiyi büyük bir boşluğa iterek stres yaşamasına ardından depresyona ve tedavi edilmediği taktirde obsesif kompülsif bozukluğa neden oluyor.

Bu hastalığa yakalanan kişiler kimlik bunalımı, davranış bozukluğu, bir çok şeye anlam verememe, kararsızlık, korku, özgüven yoksunluğu, kompleksli olmak, kuruntu, şüphe, nefret gibi duygulara sahip olurlar.

Psikolojide bu duruma obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) yani içsel gerginliğin farklı bir şekilde dışarıya yansıyan takıntılar denilmektedir.

Takıntılı insanlar geçmişe bağlı, geçmişini unutamayan sürekli dünde kalan, bazı düşünceleri devamlı olarak zihinde canlandıran, kurgulayan, çoğu kez kendi kendine konuşan kişilerdir.

Takıntılar çeşitlidir; Temizlik takıntısı, sevgili takıntısı, arkadaş takıntısı, kişi takıntısı, nesne takıntısı, somut-soyut takıntılar gibi bir çok çeşidi vardır. Takıntılı insanlar mükemmel bir hayat içerisinde olsalar da sürekli mutsuz ve huzursuz olurlar.

Herkes doğal olarak biraz obsesiftir ancak bazı insanlarda bu ileri derecede ciddi pisokoljik hastalıklara yol açmıştır.

Obsesif tedavi edilmezse kişi şizofreniye kadar ciddi bir tehlikenin içinde olabilir.

Bu yüzden obsesif kişilerin ciddi bir uzman tarafından terapi almaları gerekmektedir.