Yumurta dondurma işlemi kariyer sahibi olup da geç yaşta anne olmak isteyen kadınların tercih ettiği yöntemlerden biridir. Toplumdaki konumu hızlı bir şekilde değişen, iş yaşamında daha fazla yer alan, kariyer yapan kadınlar ve bu etkilerle evlilik yaşının giderek ilerlemesi gibi sebeplerle çocuk sahibi olma planları ertelenmiş çok sayıda çift bulunmaktadır. Kadında yaşın ilerlemesi halinde yumurta rezervi azalmakta ve doğurganlık özelliği de azalma göstermektedir. Ailede erke menopoz öyküsünün olması, kanser tedavisi, yumurtalık cerrahisi geçirme gibi etkenlerle kadınların gebe kalma olasılığı daha erken dönemde azalmaya başlar. Bu yüzden kadınlar ileride bebek sahibi olma konusunda yoğun kaygılar duyar. Yumurta dondurma işlemi kadınların bu kaygılarını gideren, ilerlemiş yaşlarına rağmen bebek sahibi olmasının yolunu açan bir uygulamadır.

Yumurta dondurma işleminin avantajı ve dezavantajı nedir?
Kadınlarda yaşla birlikte gebelik oranında düşme olmasının en önemli sebeplerinden birisi yaşın ilerlemesinin yumurta hücresi kalitesinde azalmaya neden olmasıdır. Yumurta dondurma işlemi kadınlara daha genç yaşlarda uygulandığından, kadının yaşı ilerlemiş olsa da, yumurta hücresi alındığı yaşın özelliklerini taşımaktadır. Dondurularak saklanmış ve genç kalmış olan yumurta hücreleri kadının ilerlemiş yaşından etkilenmez. İlerleyen dönemde çözdürülerek, tüp bebek uygulamasıyla birlikte kadında yüksek oranda gebelik elde edilme olanağı olacaktır.

Yumurta dondurma işleminin dezavantajı olarak, kadınların üreme fonksiyonunun kaybolduğu dönemde yani menopozdan sonra geç yaşlarında anne olmalarının etik sorumluluğudur. Bu etken işlemin dezavantajı olarak görülebilir.

Bu uygulama sayesinde kanser tedavisi gören kadınlar, tedaviden sonra bebek sahibi olabilir. Kansere yakalanan kadınlar bebek sahibi olamayacakları konusunda büyük üzüntü içinde olur. Tedavi sırasında vücuda verilen ışın tedavisi, ağır ilaçların etkisi nedeniyle kadınların hassas bir bölgesi olan yumurtalıklarda hasar meydana getirir. Kadınlar yeniden sağlıklarına kavuşmuş olsa da, bir çocuk sahibi olma haklarını kaybeder. Yumurta dondurma işlemi sayesinde kanserli kadınların iyileşme sonrasında çocuk sahibi olma hakları korunmuş olur. Kadınlar bu uygulamayla, hakları olanı elde etmiş olur. Yumurta dondurma hem yaşı ilerlemiş olan, hem de kanser hastası olan kadınlar açısından önemli bir tıbbi gelişmedir. Kadınlar erken yaşlarda kanser tedavisi gördüklerinde, % 90 oranında yumurtalık dokusu ölmektedir. Her kadının doğumla birlikte kendine ait olan yumurta deposu vardır. Bunları tüketen kadınlar menopoz döneminde girer.

Kanser tedavisi nedeniyle kullanılamayacak düzeye gelen yumurtalar, tedavi öncesinde yumurta dondurma işlemine tabi tutulduğunda, yumurta hücreleri sağlıklı halini korumayı başarıyorlar. Kanser tedavisinden önce dondurulan yumurtalar sağlıklı ve genç halde kalabilir. Bunun saklama süresi de yoktur. Kadının yeniden iyileşmesine kadar, istediği bir dönemde yumurtalar çözdürülerek bebek sahibi olma şansına sahip olması sağlanıyor. Bu uygulamadan kanser hastası olan evlenmemiş ve bekâr olan kadınlarda faydalanabiliyor. Ülkemizde bu konuda bazı yasal sınırlamalar olsa da, kanser hastaları ve riskli olanlar açısından bu sınırlama kadın hastalar lehine yumuşamıştır. Tıbbi bir gerekçesi olan kadınlar için, yumurta dondurma işlemi yapılabilir. Öncesinde olgun olmayan yumurtalar dondurulurken, yeni gelişmeler ışığında olgunlaşmış yumurtalar dondurulmaktadır. Bu yumurtalar dondurma işlemine karşı daha dayanıklı olmaktadır. Yumurtalar toplandıktan sonra çevresinde bulunan hücreler temizlenir ve dondurma işlemine tabi tutulur.

Yumurta dondurma teknolojisi kadının anne olma yaşının yükselmesine neden olur
Genç yaşlarında yumurtalarını donduran kadınlar, kendilerini anne olmaya hazır hissettiklerinde diledikleri yaşta gebe kalma olanağına sahip olmaktadır. Bu konuda kadında herhangi bir yaş sınırlaması olmamaktadır. Dilerse 50-60 yaşında bile kadınlar bebek sahibi olabilirler. Dondurulmuş yumurta hücresi, dondurulduğu yaşın özelliklerinde olduğundan doğacak bebek sağlıklı olmaktadır. Bu konuda sadece geç dönemde anne olmanın etik sorumluluğunu taşımak olacaktır. Kadınlarda ortalama yaşam süresi olarak 75 yaş kabul edilirse, 60 yaşında anne olan bir kadının çocuğunu 15 yaşına geldiğinde annesiz bırakmanın sorumluluğu halen tartışılmaktadır. Yumurta dondurma işleminde kadınların yirmili yaşlarda cinsel üretkenlik açısından en yüksek seviyede olmasına rağmen, bu yaşlarda yumurta dondurma öngörüsüne sahip olamamaları, buna sahip olsalar da yeterli maddi olanakların olmaması büyük bir engeldir. Hem yumurta toplanması zahmetli, hem de yumurta üretiminin arttırılması için kullanılacak ilaçlar pahalıdır. Bu etkenler yumurta toplama işleminin ihtiyaç bile olsa, yapılamamasına neden olabilir. Kadınların en doğal hakkı olan doğurganlık özelliğinin bu gibi sebeplerle ellerinden alınmamalı ve yumurta dondurma uygulamasından faydalanmaları sağlanmalıdır.