Yaşınız ilerledikçe vajinanıza baktığınızda ne gibi değişiklikler görmelisiniz? Normal ya da anormal olan nedir?
Vajinalarımızla – daha doğrusu vulvalarımızla – eskisinden daha fazla ilgileniyoruz. Çünkü yaşımız ilerliyor. Yıllar geçtikçe ya da doğum yaptıktan sonra, birçoğumuz bölgenin değiştiğini görerek şok oluyoruz.
Peki, vajinanıza baktığınızda ne gibi değişiklikler görmeyi beklemeniz gerekiyor? Normal ya da anormal olan nedir?
Her insanın vücut şekli, göz rengi ya da cinsel tercihi nasıl farklıysa, vajina ve vulvada da yaşa bağlı olmaksızın büyük farklılıklar görülüyor.
“Her şey gibi – bölgenin görünüm spektrumu çok geniş” diyor Avustralya Kadın Sağlığı ve Araştırma Merkezi’nden jinekolog Dr Yasmin Tan. İşin içerisine zaman girdiğinde ise belirli değişimler, evrenselleşmeye meyilli oluyor.
Vajina mı, Vulva mı?
Birçoğumuz bölgenin tamamını vajina olarak yanlış şekilde adlandırıyoruz.
Labyanın da dâhil olduğu dış kısımlar aslında vulvadır.
“Vajina, iç kısımdaki borumsu kısımdır.” diyor Dr Tan.
Vajina ve vulva zamanla kalınlıklarını kaybeder ve vulvanın rengi, pembeden daha solgun ya da koyu bir renge dönüşür, diye açıklıyor Dr Tan. Ve üretral giriş, biraz sarkmaya ve biraz etli bir şekilde görünmeye başlayabilir.
“Vücudun her yerinde olduğu gibi, deri incelir ve elastikiyetini kaybetmeye başlar. Ve hafif tombulluk, yerini sarkmalara bırakmaya başlar.”
Ve başımızdaki saçlarda olduğu gibi, vajina çevresindeki kıllar da grileşmeye başlar.
Ergenlikten menopoza
Vajina ve vulva, ergenlikten menopoza kadarki yıllar boyunca hemen hemen aynı kalır – iki önemli olayın dışında: Doğum ve emzirme.
“Dünyaya bir bebek getirmek, vajinal bölge açısından oldukça travmatik olabilir.” diyor Dr Tan.
Yırtıklar ve epizyotomi, dokunun nasıl toparlandığına bağlı olarak, vajinanın ve vulvanın uzun vadede görünümünü ve fonksiyonunu etkileyebilir. Doğum esnasında esneyen vajina, genelde zamanla normal haline dönse de vajinal yapıyı bir arada tutan destekleyici dokular hasar görebilir; bu durum, nihayetinde vajinal duvarların sarkmasına sebep olabilir. Sonuç, idrar ya da dışkı sızıntısı gibi mesane ve bağırsak sorunları olabilir ya da vajinadan parça çıkması görülebilir. Bazen cerrahi müdahale gerekli olabilir. Emzirmenin kendisi problem yaratmaz; ancak ona eşlik eden düşük östrojen seviyesi, vajinanın hamilelikten ve doğumdan sonra normale dönmesini geciktirebilir. Bunun sebebi, östrojenin vajina ve vulvanın kaygan ve elastik kalmasını sağlamaktan sorumlu olan hormon olmasıdır.
Seks: Devam edin
Birçok kadın için menopoz, vajinal bölgede büyük değişimlerin görülmeye başlandığı zamandır. Östrojen seviyesindeki kalıcı düşüş, kuruluğa ve darlığa sebep olabilir – ki bu durum, bazı kadınlar açısından yatak odasında ciddi sorunlar yaratabilir.
Ancak seks, rahatsızlık vermeye başladığında yardımcınız olacak reçeteli ve reçetesiz ilaçlar var, diyor Dr Tan. Devam etmede kesinlikle yardımcılar. Ve görünen o ki vajinayı esneten cinsel ilişki gibi aktiviteler, bölgedeki dokunun fazlasıyla daralmasını ve sıkışmasını önleyerek vajinanın elastikiyetini koruyabilmesine yardımcı oluyor. Dr Tan, ne sıklıkla yapmak gerektiği konusunda kesin bir şey söyleyemiyor; ama “muhtemelen haftada en az bir kez” yapmak gerektiğini düşünüyor.
Sessizlik içerisinde eziyet çekmeyin
İyi haber şu ki; bu kadınların yaklaşık yarısı, bu değişimlerin sonucu olan büyük sorunlar yaşamayacak ve herhangi bir semptomu vajinal nemlendiriciler ya da kayganlaştırıcılar gibi reçetesiz ürünlerle idare edebilecekler. Fakat kadınların yaklaşık %50’si, bu semptomları ciddi rahatsızlıklara sebep olacak seviyede tecrübe ediyor – vulvovajinal atrofi gibi.
“Birçok kadın, sessizlik içerisinde eziyet çekiyor.” diyor Dr Tan.
“İlişkilerini, özgüvenlerini, cinsel hayatlarını etkiliyor. Bu, ele alınması gereken önemli bir nokta.”
Yardım almak, güç değil. Seks sırasında rahatsızlık duyuyor ya da başka semptomlarla uğraşıyorsanız, jinekologunuzla görüşmeniz çok önemli; rahatlamanızı sağlayacak tedaviler mevcut – östrojen tamamlayıcı tedavi ya da vajinal lazer gibi.