Kış ayının ilk günlerini yaşıyoruz. Sabah okula, işe gittiğimizde ayaz soğuk yüzümüzü kötü etkileyebiliyor. O anda yüzümüz çatlıyor fakat farkında olamıyoruz. Ta ki cildimizde pul pul soyulmalar olduğunda anlayabiliyoruz. Bunun için sürdüğümüz kremler, nemlendiriciler bir işe yaramıyorsa size bu konuda bazı tavsiyelerimiz olacak.

Havalar soğudu; yumuşatıcı, nemlendirici kremler, dudak çatlakları, kuru ciltler geri geldi. Kış aylarında düşen nem oranı, sert rüzgârlar ve soğuk özellikle kuru ciltler için tam bir baş belası. Cilt sağlığınıza özellikle dikkat etmeniz gereken bu soğuk günler için size beş önerimiz var.
Yüzünüz için:
Nemi ciltte tutan, doğal malzemeler içeren bir nemlendirici kullanmaya özen gösterin. Hiyalüronik asit, bal ve arı sütü cilt bakımında kullanılan en iyi nemlendiricilerdendir. Bu maddeler sadece cildinizi nemlendirmekle kalmaz, havadaki nemi de cildinize çeker ve cilt yüzeyinde nem kaybını önleyen bir bariyer oluşturarak cildinizi korumanıza büyük ölçüde yardımcı olur.

Vücudunuz için:
Avokado yağı, çuhaçiçeği yağı, susam yağı, badem yağı ve hodan yağı gibi bitki bazlı yağlar içeren nemlendiriciler kullanmalısınız. Bu yağlar daha küçük ve hafif moleküllerden oluştuklarından cilt tarafından daha kolay emilirler ve büyük moleküllü, cilt tarafından tamamen emilmeyen mineral yağlara oranla ciltte daha uzun süre kalırlar.

Elleriniz için:
Kışın yaşanan en büyük problemlerden biri de en çok yıkadığımız uzvumuz olan ellerin kuruyup çatlaması. Ellerinizi yıkamak için katı, bar sabun kullanıyorsanız yağ ya da krem bazlı olmasına özellikle dikkat etmelisiniz. Sıvı el sabunlarının ise sülfat içermemesi çok önemli. Çoğu sabunda köpürmeyi sağlayan ve cildiniz için zararlı olan sülfat bulunur. Sabun saqtın alırken içeriğini mutlaka okuyun. Sülfatın varlığını fark edebileceğiniz ve etiketlerde karşınıza çıkacak maddelerin en yaygınları şunlar: sodium lauryl sulfate (SLS), sodium laureth sulfate (SLES), ammonium lauryl sulfate (ALS) and ammonium laureth sulfate (ALES). Bu maddeler deri yüzeyindeki yağın çözülmesine sebep olarak cildinizi kurutur ve aşınmaya sebep olur. Son olarak lavabo yakınlarında el kremi bulundurarak ellerinizi yıkadıktan sonra nemlendirici sürmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.

İçeriden nemlenin:
Hemen her konuda olduğu gibi cildinizi nemli tutmak içinb de su içmek çok önemli. İçtiğiniz su hem cildinize nüfuz ederek nemlenmesini sağlar hem de toksin atımını hızlandırarak cildinizi pürüzsüzleştirir. Bol su içmekte zorlanıyorsanız bardağınızın dibine mevsim meyvelerinden küçük parçalar atarak değişik bir aroma yaratabilir ve fazladan vitamin alabilirsiniz. Bu ara turuncu meyve mevsimindeyiz, bardağınıza birkaç parça portakal ya da mandalina atabilirsiniz. Gece yatarken buzdolabındaki sürahinin dibine birkaç parça meyve atmak da oldukça iyi bir fikir. Meyveler suyun içinde ne kadar uzun süre kalırsa suyunuzun aroması da o kadar kuvvetli olur.

Zihninizi de düşünün:
Limon ve turuncu meyveler kısa, sğuk ve karanlık kış günlerinin bünyede oluşturduğu depresyonu önlemek için aromaterpide de sıkça kullanılan meyveler. Özellikle portakal yağı anksiyeteyi azaltır ve daha neşeli olmanıza yardımcı olur. Sıcak banyo suyunuza birkaç damla portakal yağı damlatmanızı öneririz.