Ekojentik intrakardiyak fokus (EIF, Echogenic Intracardiac Foci) fetusun ultrasonografik değerlendirlemesi sırasında kalp içerisinde parlak beyaz nokta (white spot) görülmesine denir.

1 ) Hiperekojen Odak Nedir?

Ekojenik intrakardiyak fokus (EIF, Echogenic Intracardiac Foci) fetusun ultrasonografik değerlendirlemesi sırasında kalp içerisinde parlak beyaz nokta (white spot) izlenmesidir. Fetal kalpte, kalbin papiller kasının ekojenitesinde görülen artışın neticesinde ortaya çıkan durumdur. Ultrasonografi aracılığı ile kalbin içinde parlak beyaz odak şeklinde görüntünün belirlenmesi sonucunda tanı yapılır. Kalbin sol ventrikülünde (karıncık) çok daha fazla rastlanmaktadır. Genel olarak çapı 3 mm’den daha azdır.

Kalp içerisinde mikrokalsifikasyon ve fibrozis ile alakalı olduğu tahmin edilmektedir. Kalp içerisinde yer alan yapısal bir anomali ve myokardiyal disfonksiyon ile ilişkili olmadığından dolayı, doğumun gerçekleşmesinin ardından, genellikle kendi kendine ortadan kaybolarak, bir daha görünmezler.

2 ) Bu duruma ne zaman rastlanır ve Kimlerde daha çok görülmektedir?

Hamilelik döneminin ilk 3 ayı içerisinde karşılaşılması ihtimali oldukça azdır. İkinci 3 aylık dönem içerisinde ise, yaklaşık % 4 ile %7 oranında görülebilir. Hamilelik döneminin orta aylarında rastlanan bulgular, genellikle hamileliğin son 2 ayı içerisinde kendiliğinden kaybolurlar. Asya ırkına ait insanlarda, bu anomali ile daha fazla karşılaşılmaktadır.

3 ) Tanı nasıl konur?

Tanı, ultrasonografi sayesinde çok rahat bir şekilde konabilmektedir. Kalbin içerisinde parlak beyaz renkli bir odak görünümü bulunur. Hiperekojen odak, kemik parlaklığında olmaktadır. Sol ventrikülde bulunma sıklığı, sağ ventriküle göre 4 kat daha fazladır. İki taraflı hiperekojen odak görülme sıklığı ise, ortalama olarak %5 civarındadır.

4 ) Klinik Önemi Nedir?

Hiperekojen odak kalp içinde bulunna normal papiller yapıda mineralizasyonun fazlalaşması neticesinde meydana gelir. İkici trimester döneminde ki bebeklerde karşılaşılma ihtimali, ortalama %3 ile %4 civarında değişiklik göstermektedir. Bütün hamileliklerde bu oran çerçevesinde görülürken, Trizomi-21 (Down sendromu) olgularında bu oran %18, Trizomi-13 olgularında ise, %39 olarak değişiklik göstermektedir. Daha çok, takviye farklı anomalilerin bulunması durumunda, Trizomi-21 ve Trizomi-13 ile karşılaşma oranı da artar. Bu sebepten dolayı, kalpte hiperekojen odak teşhisinin yapılması esnasında, ek anomalinin bulunup bulunmadığı dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Kromozomal anomali olduğuna dair şüphe uyandıran herhangi bir ultrasonografi bulgusunın tespit edilmesi halinde ise, anne adayı yüksek riskli kabul edilerek, amniosentez veya kordosentez ile kromozom analizinin yapılmasına ihtiyaç duyulur. Ek anomali tespit edilmez ise, hamile kromozom anomalisi bakımından, düşük riskli olduğu ön görülür. Düşük riskli anne adaylarında Trizomi-21 riskinin ortalama olarak 1.8 kat arttığı da ifade edilebilmektedir.

Böyle bir durumda Prenatal down sendromu tarama testlerinin yapılması gerekir mi?

Prenatal down sendromu tarama testleri (ikili, üçlü, dörtlü test) ekojenik fokus tespiti yapılan hamilelikler de de yapılması gerekmektedir. Günümüz koşullarında, normal olarak sayılan bütün hamileliklerde de tavsiye edildiğinden dolayı, bu ek bir uygulama olarak sayılmamaktadır.

5 ) Hastalığın süresi ve sonucu

Fetusta hiperekojen odak haricinde, ek anamali görülmemesi durumunda, prognoz iyidir. Kromozom anomalisi bulunmadığı halde teşhis edilen hiperekojen odak oluşumunun, bebekte herhangi bir problem meydana getirmediği ifade edilebilir. Bu bebeklerin, hayatlarının kalan zamanlarında, bu oluşumdan dolayı genel sağlıklarında herhangi bir problem ile karşı karşıya kalması beklenmez.