Psikolog Barış Gürkaş, günümüzde tıp, bulaşıcı hastalıklarla çok iyi biçimde başa çıkmasına rağmen, çok basit gibi görülen pek çok psikolojik hastalığın tedavisinde zorlandığını ifade etti.

Gürkaş, “Psikolojik rahatsızlıkları incelediğimizde pek çoğundan kişi tek başına kurtulamıyor. Bunlardan birinin anksiyete yani kaygı bozukluğu olduğu söylenebilir.” dedi.

Peki Anksiyete Nedir?

“Anksiyete, menşei belirsiz, içten gelen sıkıntı, korku, kötü bir şey olacakmış hissiyle yaşanan bunaltı durumudur. Vücudun herhangi bir tehlikeye karşı gösterdiği alarm halidir ve bu hal neticesinde tehlike beklentisine karşı vücudun verdiği bir tepkidir.” diyen Psikolog Barış Gürkaş, “İnsanda bu kaygı hali, çok hafif seviyeden, çok ağır seviyelere kadar değişebilir.

Temelde belirtiler benzer olmasına rağmen kişi farklı tepkiler verebilir. Bilişsel belirtiler: Kişi çevreyi dünyayı değişiyor gibi algılar. Dikkat dağınıklığı, kontrolü kaybetmeyle alakalı kaygılar yaşar, gerçeklik duygusunda değişimler olur. Davranışsal belirtiler: Kişi sıklıkla kaygı yaratan durumlardan kaçınır.

Duygu durum: Kişi aşırı korku, huzursuzluk, panik durumu ve çaresizlik yaşar. Kimi zaman çevresindekiler buna mana veremezler. Fizyolojik belirtiler: Kişi bu durum karşısında çarpıntı ve kan basıncında değişiklikler yaşar. Nefes darlığı, boğazda düğümlenme ve boğulma hissi yaşayabilir. Terleme, sıcak basma, bunaltı, baş dönmesi, kas gerginliği gözlenen diğer özelliklerdendir.

Kişide bu belirtilerin gözlenmesi halinde destek alması gerekmektedir. Kaygının tedavisinde kullanılan metotlar ise bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve diğer psikoterapilerdir. İlaç ve terapinin aynı anda kullanılması tedavi sürecini hızlandıracaktır. Daha iyi bir hayat yaşamak herkesin hakkı, bu hayata ulaşabilmek için ise ruh sağlığınıza önem vermeliyiz.” diye konuştu.