Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11
Hedik Töreninin Anlamı

Notice: Trying to access array offset on value of type bool in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/header/types/header-type2.php on line 213

Notice: Trying to access array offset on value of type bool in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/header/types/header-type2.php on line 214
Yukarı

Hedik Töreninin Anlamı

Hedik töreni, bebeklerin ilk dişini çıkmaya başladıktan sonra ailenin yaptığı  hedik töreni geleneği denilir. Yıllardan bu yana Ortaasya’dan günümüze kadar gelen  gerçek bir Türk kültürü geleneğidir.

Hedik: Buğday tanelerinin nohut ile birlikte haşlanması ve süzülmesi ile hazırlanan bir yemektir.

Hedik dökme töreni çocuğun ilk dişleri çıkmaya başladığı zaman yapılan bir törendir. Bu tören çocuğun akrabaları ve komşu kadınların toplanmasıyla yapılır. Çocuk giydirilip süslenir,genç kızlar oyunlar oynarlar,şarkı söyleyip eğlenirler. Hedik hazırlandıktan sonra çocuk salonun ortasında, yerden hafif yüksek tabureye oturtulur ve etrafına bir örtü yayılır. Bu örtünün üzerine çeşitli eşyalar dizilir.(Tarak,saat, makas,para ,altın,kalem,vs.) Hedik dökme esnasında çocuk hangi eşyayı eline alırsa ilerde onunla ilgili bir mesleği seçeceğine inanılır. Hedik dökülmeden önce çocuğun başının ortasına hedik birikmesini sağlayacak kadar,tepe kısmı çukurlaştırılan bir küllah takılırdı. Hedikler,dökülmeye başlayınca,etraftakiler örtüye yayılan hedikleri kaparak yerlerdi.Bu arda dişleri güzel olan genç kızlardan biri çocuğun başındaki küllahı ağzı ile kaparak dışarı kaçar, herkes onun peşinden bağırarak koşturur ve ağzından küllahı alınır.

Küllahın üzerinde biriken hedikler veya yedi tane hedik parçası bir ipe dizilerek çocuğun boynuna takılır.Tören, hazırlanan çerezlerin hedikle yenilmesiyle devam eder. Bu arada eğlencelerde devam eder. Çocuğun hedik törenine gelenler çeşitli hediyeler verirler ve tören sona erer.

Haşlanmış buğdayın ve nohudun arasına karıştırılan çerez, ilk dişini çıkarmış bebeğin üzerindeki -çocuklarla genç kızların tuttuğu- beyaz çarşafa dökülür. Bebek önüne serpiştirilmiş ve her biri ayrı bir mesleği sembolize eden eşyalarla oynar. Sonuçta da tuttuğu objenin temsil ettiği işi meslek edineceğine dair bir inanç vardır. (Makas tutmuşsa terzi veya cerrah, altınsa kuyumcu, kitapsa öğretmen vb.)

Diş hediğinin bir bölümü kuşlara, kalanı da güne katılan-katılmayan eş dost ve komşulara dağıtılır.

Diş hediği ne kadar çok dağıtılır ve yenirse bebeğin o kadar sağlıklı ve güzel dişlere ağrı çekmeden sahip olacağına inanılır.

Hedik, buğdayın bir tencereye konarak suda şişinceye kadar kaynatılarak haşlanmasıdır.Bunun içerisinde üzüm, kişmiş,çedene gibi meyveler karıştırılarak yenir.

Çocuğun ilk dişlerinin çıkmaya başladığı fark edildiği gün diş hediği yapılır. O akşam eş dost, hısım akraba toplanır diş hediği yerler.

Diş hediği yenmeden önce çocuk bir seccade üzerine oturtulur, önüne Kuran-ı Kerim, Ayna ,Makas,Çekiç,Defter,Kalem gibi eşyalar konulur. Çocuğun başından bir tabak hedik dökülür ve çocuğun önüne konan eşyalardan birini alması beklenir.Çocuk Kuran´a el uzatırsa Hafız veya Hoca, Ayna´a el uzatırsa Berber, Makasa el uzatırsa terzi, Çekice el uzatırsa demirci veya duvar ustası, Kalem ve defteri alırsa kalem efendisi, masa başı görevlisi olurmuş.

Türk geleneklerinde çocuğun ilk dişi çıktığında yapılan törendir. Bazı yörelerde diş hediği de denir. Törende çocuk yere serilen bir örtü üzerine oturtulur. Toz ve şekerle karıştırılmış buğday başından aşağı serpilir. Önüne makas, Kur’an ve altın konur. Çocuk bu üç nesneden birini seçer. Kur’anı alırsa okuyacaktır, makası alırsa ev hanımı olacaktır (kız çocuklarda), parayı alırsa zengin olacaktır. Misafirlere buğday ikram edilir. Bu tören Midilli Rumlarında da kutlanır.( Pertev Naili Boratav, Yüz Soruda Türk Folkloru, K Kitaplığı, İstanbul 2003, s. 197.)

Malûm hepimizin, bütün Kilis’lilerin başından geçen bir olaydır bu diş hediği meselesi. Bu konu geçenlerde aklıma geldi ve kısa bir araştırmadan sonra elde ettiğim folklorik bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.

Diş hediği diye bilinen bir nevi kutlama mahiyetindeki olayın amacı çocuğun dişlerinin sağlam olması ve diş çıkarma dönemin kolay geçmesidir. Bu amaçla ailenin ileri gelen kadınları başta olmak üzere eş dost ve yakın akrabalar davet edilir.

Öncelikle iri taneli hediklik buğday kaynatılır. Burada amaç çocuğun dişlerinin buğday tanelerinin kaynaması sırasındaki hareketi gibi kaynayarak hızlıca çıkmasıdır. Diş hediği merasimine Kur’an-ı Kerim ve dualar ile başlanır. Sonra süslü püslü elbiseler giydirilen, dişleri yeni çıkan çocuk genişçe bir sini veya kalbur içine oturtulur. Çocuğun önüne Kur’an, tespih, makas, tarak, ayna, bütün ve bozuk para, bir diş sarımsak, ekmek, nazar için üzerlik otu vs. konur.

Çocuğun bunlardan birini eline almasına göre ilerde çocuğun nasıl bir insan olacağı konusunda yorum yapılır; Kur’an ve tespih; ilmi, okumayı, devlet adamı olmayı veya din adamı olmayı

Makas ve tarak, meslek erbabı olmayı

Ayna, süse meraklı olmayı

Para, ticareti ve zenginliği

Ekmek; ailesi için bereketli olacağı, hayatı boyunca bolluk içinde yaşayacağı gibi manalar taşır.

Daha sonra tam ezan okunurken besmele ve dualar ile çocuğun başına hedik dökülür. Sonra bu hediklerden çocuğun başında kalanları dişleri sağlam biri ağzı ile alır.

Çocuğun başından alınan hediklerden yedi adedi bir ipe dizilerek çocuk erkekse boynuna, kızsa saçlarına takılır. Burada ise amaç çocuğun dişlerinin düzgün ve sıralı olmasıdır. Çocuğun başından alınan bu hedikler daha sonra açık bir yere kuşların yemesi için bırakılır ki, ileride çocuk büyünce tabiata faydalı biri olsun.

İlerleyen saatlerde gelen misafirler çocuk için yanlarında getirdikleri çeşitli hediyeleri sunarlar. Burada şunu belirtelim çocuğun dişini ilk gören kimse çocuk için büyük bir hediye almak zorundadır.

Evdeki misafirlerden sonra artan hedik aynı şekilde süslenerek konu komşuya dağıtılır. Bu ikramı alanlar ise hedik getirilen tabağı yıkamadan yine çocuk için tabak içine hediye koyarak öylece verirler. Öyle inanılır ki tabak yıkanırsa çocuğun dişleri çürük olurmuş. Evdeki misafirler giderken zılgıt çalarak ve dua ederek kalkarlar. Böylelikle diş hediği merasimi tamamlanmış olur.

 

Küçük çocuğun ilk dişinin çıktığını gören veya farkına Varan kişi çocuğa bir hediye almak zorundadır.

Çocuğun dişi çıktıktan sonra, ailesi, buğdayı suda, içine nohut, bazen de fasulye karıştırılarak pişirilen geleneksel yemeğe “hedik” denir.

Hedik komşulara birer tabak dağıtılır. Evine Diş Hediği gelen komşular, hediği getirene, çocuğa verilmek üzere bahşiş veya küçük hediye verirler.

Dünyaya gelen çocuğun ailesi güçlükle çocuk sahibi olmuşsa veya daha önce doğan çocukları yaşamamışsa; doğum olayı daha bir sevinçle olur.

Doğumdan sonra “Şirincelik” denen çerez veya tatlı türü yiyecek dağıtılır, çocuğun saçı yedi yaşına kadar kesilmez.

Doğan çocuk erkek ise, yedi yaşına geldiğinde berbere götürülür ve saçı kestirilir. Bu saç ağırlığınca para fakir çocuklara dağıtılır. Kesilen saç saklanır ve oğlan evlenirken hazırlanan yastığın içine konur.

admin

Sorry, the comment form is closed at this time.


© 2021 www.coolkadin.com, All Rights Reserved