Gebelik döneminde süt içmek anne adayında kalsiyum eksikliğini ve kalsiyum eksikliği kaynaklı kemik erimesini engeller. Bebek için öncelikli olarak kemik ve diş sağlığı olmak üzere sayısız yararı vardır.
Gebelik dönemi boyunca süt tüketmeyen anne adaylarının beklerinin doğum ağırlığının süt içen annelere nazaran daha fazla olduğunu ve süt içmeyen annelerin bebeklerinde alerjiye daha yaygın olarak rastlandığını ortaya koyan çalışmalar mevcuttur.
Yapılan bir çalışmada günlük olarak bir bardaktan daha az süt tüketen annelerin bebeklerinin doğum ağırlığının bir bardaktan fazla süt içen annelerinkine göre daha az olduğu ortaya konmuştur.
2010 senesinde yapılan bir çalışma neticesinde gebeliğinde süt içen annelerin bebeklerinde MS (multiple sclerosis) hastalığının daha az görüldüğü ortaya konulmuştur.

Gebelikte Süt İçme İle İlgili Merak Edilen 5 Soru

1 ) Hamilelikte süt içmenin faydaları nelerdir?

Hamilelik dönemi, anne ile bebeğin gereksinimlerinin oldukça arttığı, bebeğin gelişimi açısından, dışarıdan anneye besin ve vitamin takviyesi yapılmasının zorunlu olduğu bir süreçtir. Bu dönem içerisinde anne adayının, en fazla kalsiyuma olan gereksinimlerinin fazlalaşmasından dolayı, hamilelik sürecinde süt içmek, bebeğin gelişimi ile anne adayının sağlığı bakımından çok önemli bir eylemdir. Hamilelik dönemi içerisinde, günde 3 bardak süt içmeyi düzenli hale getirmiş olan bir anne, bebeğin kemik gelişimi ile beraber organlarını tamamlaması ile, kendi vücudunun kalsiyum gereksinimlerini karşılamak adına, yeterli miktarda kalsiyum almış olacaktır. Anne adayının, hamilelik süresince süt içme alışkanlığını kazanmış olması, yalnızca kalsiyum açısından değil, protein ile beraber A, C, D ve K vitaminleri ile demir, iyot gibi mineral ihtiyacının giderilmesi bakımından da oldukça önemlidir.

Gebelikte süt içmek

2 ) Gebelikte günde ne kadar süt içilmeli ?

Az önce de bahsettiğimiz gibi, anne adayının yaklaşık olarak gün içerisinde 3 bardak süt içmesi gerekmektedir. Bu miktar yaklaşık 1000 mg civarındadır. Hamile olan annenin yaşı 18’den küçük olması halinde, hamilelik döneminde süt ihtiyacı, doğal olarak artacak ve gün içerisinde yaklaşık 1300 mg civarında süt içmesi gerekecektir. Hamilelik döneminde süt içmek, oldukça yararlı olsa dahi, anne adayı, gereksinim duyduğu vitamin, mineral ve kalsiyum gibi maddelerin kazanılması için peynir, yoğurt, meyve ve baklagillerin alınımını da fazlalaştırabilir.

Bu gıdaların hepsinde, sütte bulunan maddeler var olduğu için, illa süt içilmesi gibi bir mecburiyeti yoktur. Fakat bu besinlerde, anne adayının gerek duyduğu maddelerin, süt içerisinde olduğu kadar yoğun olmamasından mütevellit, doktorlar hamilelik süresince süt içmenin daha yararlı olduğu görüşünü ileri sürmektedirler. Anne adayının içeceği bir su bardağı sütün içerisinde, ortalama olarak 250 mg kalsiyum vardır. Gün içerisinde 3 bardak süt tüketildiği zaman alınan 750 mg kalsiyum, anne adayının sağlığı ve bebeğin gelişiminin devamı için yeterli olacaktır. Bebeğin kemik yapısının gelişimi için kalsiyumun yararı bulunduğu gibi, bebeğin organ ve vücudunun tam almamı ile gelişimine devam etmesi için gerek duyulan D vitamini ile proteinlerin varlığından dolayı, anne sütü çok değerlidir.

Hamile bir anne adayının, günlük kalsiyum ihtiyacı 1000 mg civarındadır. 18 yaşının altında olan hamile bayanlarda, bu ihtiyaç daha çoktur. Bu oranda yaklaşık olarak günlük 1300 mg’dır. Anne adayı, bu ihtiyacın hepsini sütten almak mecburiyetinde değildir. Çünkü peynir, yoğurt, sebze, meyve, baklagiller gibi birçok gıda maddesinde, sütün içerisinde ki kadar bol olmasa dahi, kalsiyum vardır. Hamilelik boyunca günde 3 bardak süt içilmesi kafidir. Bir su bardağı süt içerisinde yaklaşık olarak 250 mg kalsiyum vardır. 3 bardakta ki 750 mg kalsiyum oldukça yeterlidir. Gerekli olan ihtiyacın kalan bölümü, diğer gıdalar ile kolayca tamamlanır. Sütün, hamilelikte anne ve bebek bakımından yararları, yalnızca içerisinde bulunan kalsiyuma bağlı değildir. İçerdiği D vitamini ve protein de son derece önemlidir.

3 ) Hamilelikte süt içen ve içmeyen gebelerin bebeklerinde ne gibi farklılıklar vardır ?

Yapılmış olan araştırmalar neticesinde, hamilelik boyunca süt içen anne adaylarının bebeklerinde, multiple sclerosis olarak bilinen hastalığın ve düşük doğum kilosu gibi sorunların daha az olduğu belirlenmiştir.

Genen yapılan bu araştırmalar, hamilelik döneminde yeterli miktarda kalsiyum alan anne adaylarının, almayan anne adaylarına kıyasla preeklampsi gelişim riskinin 5 kat daha az olduğu ispatlanmıştır. Bu sebepten dolayı, en önemli kalsiyum kaynaklarından biri olan sütün, hamilelik süresince içilmesi çok önemlidir.

4 ) Hamileyken yoğurt tüketiminin anne ve bebek sağlığı için faydaları!

Uzmanlar, yoğurdun hayatın her döneminde, en çok ta hamilelik dönemi boyunca, bolca tüketilmesi gerektiğini belirtti.

Yoğurt, besin içeriği bakımından en önemli protein ve kalsiyum kaynaklarından  biridir.   Aynı şekilde yoğurt, anne karnında gelişimini sürdürmekte olan fetusun, kemik ile diş köklerinin gelişmesi ve büyümesi için gerekli olan kalsiyumu bol oranda içermektedir. Bu dönem boyunca, yeterli miktarda kalsiyum almamış hamile bayanların, ilerleyen yıllarda kemik erimesi olarak bilinen osteoropoz problemi ile karşılaşabileceğini, kalsiyumun vücutta kas, kalp ve sinir sisteminin fonksyonlarının yerine getirilmesinde, kan pıhtılaşması ve bir takım enzimatik faaliyetlerin görevlerini yapmasında önemli rolleri vardır.

5 ) Yoğurdun Önlediği Hastalıklar

Yoğurt; hamileliğe bağlı yüksek tansiyon, astım, bağırsak kanseri, böbrek taşı oluşumu, diş çürümesi, kemik erimesinin önlenmesine destek olmaktadır.

En çok sabahları kahvaltının ardından yoğurt yenildiğinde, bağırsakların çalışmasına yardımcı olduğunu belirten uzman doktorlar, bu sayede anne adaylarının karşılaştığı kabızlık problemine çözüm olabileceğini, aynı zamanda bağırsaklarda var olan tehlikeli ve zararlı mikropların üremelerine ve hatta yaşamalarına engel olan bir besin olduğunu belirttiler. Doktorlar,  sağlıklı bir insanın alması gereken kalsiyum oranının gün içerisinde yaklaşık olarak 1000 ile 1200 miligram civarında olduğunu söyleyerek, bu oranın yarısının 2 ile 3 su bardağı süt ya da yoğurt ile karşılanabileceğini vurguladılar.