1 ) Hamilelik Döneminde Ağlama Krizleri Neden olur?

Hamilelik döneminde, kadınların vücutları büyük bir değişim içerisine girmektedir. Bu dönem içerisinde bütün vücut kendisini bebeğe ve daha sonrasında yaşanacak durumlara hazırlamaktadır. Görülen hormonsal farklılıklar ile beraber, bazı kadın için hamilelik psikolojik bir bunalım haline gelebilir. Duygusal durumlarda ani iniş ve çıkışlar da belirli dönemler içerisinde görülmektedir. Aynı zamanda yaşadığı bu durumdan rahatsız olan anne adayları için, psikologlar da yardımı olmakta ve onlara danışmanlık yapmaktadır. Doğumun gerçekleşmesinin ardından, emzirme için de hormonların vücudu hazırlandığını akıldan çıkarmamak, bu süreç içerisinde de önemli bir durum olarak meydana çıkıyor.

2 ) Hamilelikte nedensiz ağlamalar

Hormonal değişiklikler sebebinden dolayı, anne adayları hiçbir neden yokken ağlama krizlerine girebiliyor. Anne olmaktan dolayı yaşanan endişe, korku veya üzüntü gibi sürekli değişiklik gösteren duygular, bu dönem içerisinde yaşanabilmektedir. Bu sebepten dolayı da duyulan rahatsızlıklar, tamamı ile normal olarak kabul edilmektedir. Ancak sıklıkların artması veya ağlama nöbetlerinin günlük yaşama engel olması, pek çok kişiyi sıkıntı içerisine sürükler. Böyle bir durumda da, anne adayının uzman bir doktora görünmesi yararlı olabilmektedir. Hamilelik depresyonu olabilecek bu durum, olumsuz neticeler yaratabileceği için, aşırı durumları göz önünde bulundurmak yararlı olmaktadır.

3 ) Ağlamak bebeği etkiler mi?
Hamilelik döneminde karşılaşılacak olan doğal ağlama nöbetleri, bebeğe herhangi bir zarar vermemektedir. Tehlikeli boyutlara ulaşmadığı müddetçe, annenin ağlaması duygusal açıdan da stresini biraz daha azaltacaktır. Bu konuda anne adaylarının endişesi bir bakıma yersizdir. Ancak kaygı bozukluğu veya aşırı üzüntüyü de beraberinde getirdiği ağlama krizleri, tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. Aynı zamanda anne adayının bu dönem içerisinde gerekli miktarda besin ve sıvı tüketmemesi ve yaşama sevincini hissetmemesi de depresyonun belirtileri arasında olmaktadır. Bu gibi durumların beraberinde getirmiş olduğu ağlamalar ve krizler baş gösterdiği zaman, uzmanlardan destek almak yararlı olmaktadır. Aynı şekilde depresyon belirtilerinden biri olarak bu durumlarda dışarı çıkma ve yemek yeme isteği de fazlası ile azalmaktadır. Bu tarz davranışlar ise, gerek annenin gerek ise bebeğin sağlığını riske atmaktadır.

Günümüzde hamilelik dönemi içerisinde psikiyatriste gitme konusunda da, endişelere gerek bulunmuyor. İlaç tedavisi yapılmadan da hamilelik depresyonu konusunda çözümler mevcut. Böylelikle, anne de kendisini doğum sonrası için başarılı bir şekilde hazırlama imkanını da sağlamış oluyor. Aynı zamanda hamilelik dönemi içerisinde ve doğumun sonrasında, çok fazla kaygı ve endişe duymak, bebeği olumsuz açıda etkilediğinden dolayı, bir uzman yardımı almak ta yararlı olacaktır.