Her ülkenin kendine göre batıl inançları vardır. Doğumla ilgili batıl inançlar da oldukça fazladır. “Anne-bebeği 40 gün dışarı çıkarmama, iki loğusayı karşılaştırmama, bebeğe banyo yaptırılırken suyuna tuz atma” gibi inançlar bunlardan bir kaçıdır. Fakat günümüzde en yaygın olanı ve en çok yapılanı kuşkusuz ki göbek bağı gömmedir. Bu inancın kökeni eski Türklere dayansa da tam olarak ne zaman başladığı bilinmemektedir.
Bu inanışa göre “bebeğin göbek bağı nereye gömülürse, o bebek, bağın bulunduğu yere göre yaşam sürer.”bazı aileler bu inanışa göre hareket edip bebeklerinin göbek bağlarını Harvard, İtü, Odtü gibi yerlere gömülmesini istemektedir ki bunun nedeni bebekleri büyüyünce o üniversitede okusun oraları kazansın diye. Hatta bazen abartıp fakülte olarak gömenler bile bulunmaktadır. Bazı aileler de ilim, irfan sahibi olsun dininde olsun diye camiye gömmeyi tercih etmektedir. Bütün bunlar doğru mu bilinmez ama doğru olan şu ki; bebeğin göbek bağı kuruyup düştükten sonra çok ayak basılmaya bir yere gömülmeli veya saklanmalıdır.
İşin aslı göbek bağı çok değerlidir. Son yıllarda bilim adamları göbek bağından kök hücre elde etmektedir. Günümüzde bilinçli anne-babalar çocuklarının göbek bağlarını hastanelerin özel mekanlarında saklamaktadır. Bunun nedeni ise çocuğun gelecekte yakalanabileceği ciddi hastalıkların tedavisinde kullanmaktır. Bu açıdan bakıldığında çocuklarımız okusun diye göbek bağlarını gömmek yerine olası bir hastalığı için hastanede saklayabiliriz.