Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
Psikoloji – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Sat, 14 Apr 2018 11:36:06 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png Psikoloji – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 sarılmak için kendinize bu 7 seçenekten birini bahane olarak kullanın https://www.coolkadin.com/sarilmak-icin-kendinize-bu-7-secenekten-birini-bahane-olarak-kullanin.html Sat, 14 Apr 2018 11:36:06 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110415 Sarılmak...

The post sarılmak için kendinize bu 7 seçenekten birini bahane olarak kullanın first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Sarılmak fiziksel hem de zihinsel sağlık için oldukça yararlı bir eylem. Eğer kötü bir gün geçiriyorsanız, hayatınızdan memnun değilseniz sevdiklerinize sarılmaya ne dersiniz? İşte sevdiklerinize daha sıkı sarılmanız için 7 neden!

RUHUNUZA İYİ GELİR! 

Sevdiğiniz birinin size sarılması tüm negatif enerjiyi üzerinizden atar. Aşk hormonu olarak da bilinen oksitosinin artmasına yardımcı olur. Ayrıca endorfin (mutluluk hormonu) salgılar.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR

Sarıldığınızda salgılanan oksitosin hormonu aynı zamanda bağışıklık sistemini harekete geçirir. Güçlenen bağışıklık sistemi enfeksiyonlarla daha güçlü bir şekilde savaşır.

ACIYI DİNDİRİR!

Sarılmak fiziksel hem de zihinsel acı ile baş etmek için etkili bir yöntemdir. Birbirlerine fiziksel temasta bulunan partnerlerin nefes ve kalp ritimleri bir süre sonra senkronize olur ve duyulan rahatsızlıklar azalır.

SEVDİKLERİNİZLE ARANIZDAKİ BAĞLARI GÜÇLENDİRİR

Eşinize, sevgilinize, arkadaşlarınıza ailenize bolca sarılın. Çünkü sarılmak sevdiklerinizle aranızdaki bağları güçlendirir. Birbirlerine sarılan çiftlerin arasındaki bağ daha güçlüdür ve bu bağ kişileri daha değerli hissettirir.

GÜVEN HİSSİNİ ARTIRIR

Sarılmanın verdiği sıcaklık, kişilere güvenli bir ortam aşılar. Yalnızlık endişelerini kafadan uzaklaştırır. Duyguların ortaya çıkması ve ilişkilerin gelişmesi için oldukça önemlidir.

STRESİ VE ÖFKEYİ AZALTIR

Sarılmak çok ufak bir eylem gibi görülse de, stresle savaşıp, negatif duyguların üstesinden gelmek için çok güçlü bir silahtır. Gün içinde sevdiklerinize sarılmak sinirlerinizin gevşemesini sağlar ve stresi hayatınızdan uzaklaştırır. İlişkilerde çiftleri kavga, çatışma ve tartışmalardan korur.

DEPRESYONLA SAVAŞIR

Sarılmak vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasal olan dopamini artırır. Dopimin, belki de çağımızın en büyük sorunu olan depresyona karşı koruyucudur.

The post sarılmak için kendinize bu 7 seçenekten birini bahane olarak kullanın first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
kişisel gelişim neden önemli? https://www.coolkadin.com/kisisel-gelisim-neden-onemli.html Fri, 13 Apr 2018 10:05:42 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110357 Kişisel...

The post kişisel gelişim neden önemli? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kişisel gelişim neden önemli

Kişisel gelişim yolculuğu kendinizle, başkalarıyla ve dış dünya ile olan iletişiminizi daha yeni ve derin bir boyuta taşır. Hayatınıza yeni açılardan bakabilmenizi sağlar; netliğiniz, cesaretiniz ve özgüveniniz artar. Hayatınızdan tad almanızı, anlam bulmanızı; hayallerinizi hatırlamanızı ve onların peşinde gitmeniz için stratejiler geliştirmenizi sağlar. Sizi mutlu edecek ve başarılı olacağınız mesleği seçmenizi sağlar ve o yolda kararlı adımlarla yürürsünüz. İş ve özel hayatınızda etkinliğinizi ve memnuniyetinizi artırır. Hayatınızın sorumluluğunu almış, daha doyumlu ve kendini gerçekleştirmiş bireyler olursunuz.

Kişisel gelişim için yapmamız gereken 3 madde

Kişisel gelişim yolculuğumuzun olmazsa olmaz 3 anahtarı olduğuna inanıyorum.

1.Kendinizi tanıyın

Tüm çağlarda pek çok bilge, düşünür ve ozan bu konudan bahsetmiştir. Antik Yunan, Şaman, Mısır, tasavvuf ve Uzakdoğu felsefeleri “Kendini bilmek” konusunun fazlaca üstünde durmuşlardır. Konu çok derin olmakla birlikte burada iki alan üzerinde duracağız.

Bunlardan ilki değerler. Değerlerimiz bizim pusulamızdır. Sevgi, bağımsızlık, sadakat ve saygı söz konusu değerlere sadece birkaç örnek. Bu yolculuğa çıkarken sizin yanınıza aldığınız pusulanızda hangi değerler var? Bu değerlerin öncelik sıralaması sizin için nasıl? İşe bunları yazıp listeleyerek başlayın. Değerlerimiz bizi biz yapan ve yol ayrımlarındaki her an, bir seçim ve yol ayrımındayız, bize yolu gösterirler. Başkalarına göre doğru olan yolu değil, gidilmesinde fayda olan yolu değil, büyük bir kalabalığın gitmekte olduğu yolu da değil, bizim kendi doğru yolumuzu gösterirler.

2.Gelişim vizyonunuzu belirleyin

Nelerin üzerinde çalışmak istiyorsunuz? Onları neye dönüştürmek istiyorsunuz? Siz nasıl bir size dönüşmek istiyorsunuz? Yapabildiğiniz kadar bu alanların adını koyun. Çoğu zaman ne istemediğimizi kolay söyleyebiliyoruz ama ne istediğimizi çok da düşünmemiş olabiliyoruz. Bir yerden başlayın. Yolda her zaman tekrar gözden geçirmek mümkün. Örneğin, “Ben bu sene hayır diyebilme veya sınır çizebilme konusu üzerinde çalışmak istiyorum”. Veya “romantik ilişkilerimde hayatıma hep benzer ama beni mutsuz eden kişileri alıyorum, hayatımda daha sağlıklı ilişkiler kurmak üzerinde çalışmak istiyorum.”

3.Duygularınızın farkında olun ve onları yargılamayın

Son yıllarda bir pozitif olumlama furyası çıkmış durumda ve malesef biraz yanlış anlaşılıyor ve yanlış kullanılıyor. Evet bardağın dolu tarafına bakmak harika bir perspektif, bunu koruyun. Diğer taraftan bu perspektife rağmen hissettiğiniz duygular her neyse onları bastırmayın, gizlemeyin veya yok saymayın. İyi ya da kötü duygu diye bir şey yoktur.

The post kişisel gelişim neden önemli? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Yalnızlık Sorun Olmaktan Çıksın https://www.coolkadin.com/yalnizlik-sorun-olmaktan-ciksin.html Wed, 11 Apr 2018 08:48:59 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110273 “İyi...

The post Yalnızlık Sorun Olmaktan Çıksın first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
“İyi hissederek yalnız kalmak bir çeşit hünerdir. Kendi kendinize vakit geçirmekten memnun olmanın zamanı geldi.” diyen Dr. Karin Arndt, yazısında şunlardan bahsetmektedir:

Klinik psikolog olarak çalıştığım süre boyunca, benzer endişeyi taşıyan sayısız danışanım olmuştur: Yalnız kalma korkusu. Danışanlarım, kendi kendilerine vakit geçirmeye başladıklarında rahatsızlık hissettiklerini ve yalnız kalmamak için hangi stratejileri uyguladıklarını anlatmışlardır. Yalnızlığı tecrübe etmemek için, aslında pek de hoşlanmadıkları insanlarla zaman geçirdiklerini, sırf sessizliği bozmak için zorunlu olarak telefonla konuştuklarını ve eve adım atar atmaz ellerinde olmadan televizyonu açtıklarını belirtmişlerdir. Hatta yıllar önce bir hastam sırf bu korku yüzünden anne olmaya karar verdiğini kabul etmiştir.

Yalnızlık korkusu, hakkında yeteri kadar konuşmadığımız bir meseledir ve zaman geçtikçe daha da kötü bir hal almaktadır. Tüm gün mesajlaşmak ve sanal alemde saatler harcamak yalnız kalabilme yetimizi devre dışı bırakmaktadır. Edebiyat eleştirmeni ve deneme yazarı William Deresiewicz’in makalesinde de belirtiği üzere, ‘Bir köşede ne kadar çok yalnız kalırsak, yalnızlıkla baş edebilme yeteneğimizi o kadar kaybederiz ve problem daha korkutucu hale gelir.’

Yalnızlık korkusu kadın danışanlarda daha çok görülmektedir. Kadın danışanlarımın çoğu için yalnızlık korkusunun iki temel yönü bulunmaktadır. İlki, günlük faaliyetler anlamında yalnız kalmanın verdiği huzursuzluktur. Kendilerini yalnız hissettiklerinde sabırsız, sıkıntılı ve sıkılmış durumdadırlar. Bu durumdan kurtulmak için de çeşitli yöntemler geliştirmektedirler. İkincisi ise, ilerleyen yaşlarında bir başlarına kalma endişesidir. “Kız kurusu” olarak nitelendirilmekten korkarlar. Bu korku, küçümsenmemelidir; çünkü bir çok  kadının yaşamını etki altına alarak çoğu zaman hayati kararlarını dahi etkilemektedir ve çoğu kadın bundan kaçınmak için “Fark etmez” algısı ile seçim yapmaktadır.

İyi haber sudur ki, yalnız kalabilmeyi olumlu bir yetenek gibi geliştirmek mümkündür; erken yaşlarda bu durumu olumsuz etkilemiş olaylara maruz kalınmış olsa bile.

İyi hissederek yalnız kalmak aslında, hobi ve ilgi alanlarına yönelmek demek değildir; yalnızlığa tahammül edebilme seviyesini yükseltmek, yalnızlıkla yakınlık kurabilmek ve an be an duygusal, bilişsel, içgüdüsel, hayali ve duyuşsal olarak temel canlılığımızı artırmaktır. Çoğumuz deneyimlerimizden kaynaklanan bir dikkat dağınıklığı yaşamaktayız. İyi hissederek yalnız kalmak demek deneyimlerimize kendimizi açmamız demektir.

Psikoterapi bu konuda oldukça yardımcı olmaktadır. İyi bir terapinin en büyük özelliği, seanslar boyunca danışanın deneyimlerine kendini daha fazla açmasını sağlamasıdır. Yalnız kendisi hakkında ve yaşadığı olaylar ile ilgili konuşmakla kalmaz; terapistin sayesinde her an yaşamış olduğu deneyimlerine dikkatini odaklar. Çoğunlukla bu, danışanın uyum sağlayarak, sessiz bir ortamda kendini daha rahat hissetmesini gerektirir. Terapi seansı ile, kendisi ile yakınlık kurarak deneyimlerinden daha az korkmaya başlar. Psikolojinin derinlikleri hakkında da kendisinde bir merak uyanır. Sonuç olarak yalnız kalabilme konusunda daha başarılı hale gelir.

Kadınlarda yalnızlık korkusunun ikinci yönü, genel olarak orta yaşlar ve sonrasında yanlarında romantik bir partner ya da eş olmayacağı endişesinden kaynaklanmaktadır. Bunun altında da, kaliteli bir ilişkiye sahip olma arzusu ve daha çok “kız kurusu” sıfatının getirdiği huzursuzluk yatmaktadır. Bu huzursuzluk öyle tehlikelidir ki, kadının toplum içerisindeki rolün sorgulanmasına neden olmaktadır. Bu sıfattan korkmanın ve buna mahkum olmanın da etkisiyle kadın kendinden korkmaktadır.

İlişki durumumuz ve yaşımız ne olursa olsun kendi kendimizle ve iç dünyamızla arkadaş olmalıyız. Yalnızlığı bir düşman ya da uzaylı gibi görmemizin bedeli; potansiyel gücümüzün, canlılığımızın, yaratıcılığımızın yok olmasıdır. Bu da kendimize ödetmemiz gereken çok büyük bir bedeldir!!!”

The post Yalnızlık Sorun Olmaktan Çıksın first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Çocuklar arasında tercih yapan ebeveynler var https://www.coolkadin.com/cocuklar-arasinda-tercih-yapan-ebeveynler-var.html Tue, 10 Apr 2018 14:03:26 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110268 Araştırmalar,...

The post Çocuklar arasında tercih yapan ebeveynler var first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Araştırmalar, ebeveynlerin çocukları arasında bir tercihte bulunduklarını göstermiştir. Peki ailedeki sağlıklı dengeyi nasıl kurabilirsiniz?

Ebeveynlerinizin en çok kimi sevdiği ile ilgili çocukluk önseziniz muhtemelen doğruydu.

“Journal of Marriage and Family” adlı dergide yayınlanan bir araştırmada, annelerin % 75’inin bir yetişkin çocuğa daha yatkın olduklarını kabul ettikleri vurgulanıyor. 2005 yılında yapılan bir araştırmanın araştırmacıları, babaların % 70’inin ve annelerin % 74’ünün çocuklarından birine karşı gösterdikleri muamelelerin taraflı olduğunu gözlemlediler.

“The Favorite Child”ın yazarı olan psikolog Ellen Weber Libby, “Kayırmacılık, bir tabu olduğu kadar da yaygın, ebeveynlerin kayırmacılığın normal olduğunu bilmeleri lazım” diyor. Kayırmacılık her ailede bir dereceye kadar varlığını sürdürüyor. Bazı ebeveynler, kendilerine daha çok benzeyen çocuklarını tercih edebiliyorlar. Tercihleri zamanla da değişebilir; ebeveyn, belirli bir aşamada (bebek veya gençlik gibi) bir çocuğunu tercih edebilir.

Bununla birlikte, “Tercih sürekli olarak sadece bir çocuğa odaklandığında, bir ebeveynin kendisine olan saygısını artırmak veya kendi egosunu beslemek için kullanıldığında, o zaman kolayca sağlıksız bir durum haline gelebilir” diye de ekliyor.

On yıllar boyunca yapılan araştırmalar, çocukların, eşit muamele görmediklerini hissettiklerinde depresyona girdiklerini, özsaygı düşüklüğüne karşı daha savunmasız olabildiklerini ve diğer birçok sorunla karşılaşabildiklerini gösteriyor.

Brigham Young Üniversitesi’nden lider araştırmacı Alex Jensen, tercihli muamelelerin etkilerine bakmak için ergen kardeşleri olan 282 aileyi işe aldı. Yakınlık, çatışma ve riskli davranış düzeylerinin değerlendirildiği ebeveynler ve çocuklar ile yapılan görüşmeler sonucunda Dr. Jensen, daha uzak veya “ayrılmış” ailelerin az tercih edilen çocuklarının alkol ya da sigara kullanımının iki kat daha fazla olduğunu buldu.

Dr Libby, “Kayırmacılık yaptığını reddetmek, bir ebeveynin yapabileceği en kötü şeydir, çünkü sizin daha az dikkat etmenize sebep olacaktır. Ailenizde bu kayırma olasılığını kabul ederek, kendi çocuklarınızla daha sağlıklı ilişkiler kurabilirsiniz” diyor.

Evde sağlıklı bir denge kurabilmek için bazı ipuçları:

Kıyaslamayın. Jensen’in son araştırmasına göre, bazı çocukların kardeşlerinde var olan kriterlere sahip olmaya odaklandıklarında, daha fazla depresyon belirtileri gösterme ihtimalleri bulunuyor. Zararlı karşılaştırmaları normalleştirebilen ve teşvik edebilen “Neden kardeşine daha fazla benzemiyorsun?” gibi yorumlardan kaçının.

Eşit zaman ayırmaya çalışın. Örneğin; hafta sonları kızınızın futbol maçlarıyla geçiyorsa, o zaman oğlunuzun ilgi alanlarına odaklanmak için hafta içinde zamanlar oluşturun.

Geri bildirim alın. Dr. Libby, kendinizi kontrol altında tutmak için eşinizden bir geri bildirim isteyin diyor. Eğer tek bir ebeveyseniz, güvenilir bir arkadaşınıza sorun. Konuşmaya, “Dürüstçe söyler misin, çocuklarıma adil bir şekilde muamele ediyor muyum? Bireysel ihtiyaçlarını biliyor muyum? ” sorusuyla başlayabilirsiniz.

Şikayetlerini dinleyin. Libby, çocuklarınız kayırmacılık yaptığınız konusunda şikâyet ederlerse onları dinleyin, diyor. Onların söylediklerine karşı açık olun ve kendinizi savunmaya veya inkâr etmeye çalışmayın. Böylece açık bir görüşme yapma şansı yakalamış olursunuz.

The post Çocuklar arasında tercih yapan ebeveynler var first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Aldatmayı tetikleyen 5 durum https://www.coolkadin.com/aldatmayi-tetikleyen-5-durum.html Tue, 10 Apr 2018 13:59:13 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110266 Aldatmak,...

The post Aldatmayı tetikleyen 5 durum first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Aldatmak, herkesin yaptığı bir şey değildir ancak çok fazla sayıda gerçekleşir. Tek eşlilik geleneksel olarak ideal olabilir ancak beş İngiliz yetişkinden birinin başka ilişkisi vardır, bu her zaman gerçek bir ilişki de değildir.

Kadınlar, erkek arkadaşlarını gerçekten arkadaşları olarak görürken; cinsiyetler arasındaki sistematik bir karşıtlıkla erkekler iş arkadaşlarını böyle görmeyebilir.

Peki, çoğumuzu baştan çıkaran bu aldatma olayı nedir?

İlişki koçu Dee Holmes’le kişilerin yoldan çıkmasını tetikleyen en yaygın 5 sebep hakkında konuştuk.

DARGINLIK

Holmes, bazı insanların dargınlık yüzünden aldattığını söyledi.

Eşinin birlikte geçirmeleri gereken zamanın çoğunu iş yerinde geçirmesiyle veya yeteri kadar ilgi görmemesiyle ilişkide kendini ihmal edilmiş gibi hisseden kişi, aldatmayı ilişkideki kontrolü ele geçirmenin bir yolu olarak görebilir. Aldatmadaki bu tetikleyici unsur , dikkat çığlığı olarak yorumlanabilir ve çiftler arasında iletişim eksikliğinin oldukça açık bir göstergesidir.

CİNSEL TATMİN

Herkesin bildiği gibi, bir çiftin cinsel yaşamı pek yoksa veya yatak odasında sorunlar yaşıyorlarsa, başka bir yerde cinsel tatminlerini gidermek isteyebilirler.

Aldatmayı tetikleyici bir diğer unsur da budur. Holmes’in belirttiği sürekli cinsel ihmalsizlik veya isteksizlik, diğer tetikleyici unsurlarla da oldukça bağlantılıdır.

FIRSAT

Hani kimi insanlar eşyaları değiştirip güzelleştirmek için bir fırsat arar ya bir ilişkiden bıkmış, değiştirmek isteyen insanlar da bazı tutkularını hayatlarına yeniden getirmek için bir fırsat arar. Holmes, ilişkilerin bazı insanlar için bir oyundan ibaret olduğunu ve herhangi bir tarafın fırsatçı eğilimlerinin tekrarından oluştuğunu belirtiyor.
Holmes’un dediğine göre sıkıntı ve merak da bu kategoriye girebiliyor.

GÜVENSİZLİK

Aldatmayı tetikleyici bir diğer unsur da, ilişkideki herhangi bir tarafın benlik saygısına sahip olmamasıdır. Holmes, kişinin vücuduna karşı hissettiği güvensizliğin, kariyer beklentileri ya da yaşı gibi bir takım faktörlerden kaynaklanıyor olabileceğini belirtti.

SÜREKLİ ALDATMA

Bazı insanlar için tek eşlilik asla uygun bir şey değildir. Dolaylı şekilde ilişkinin bazı bölümlerini onarmaya çalışsalar da, bazı erkekler ve kadınlar hayatlarının geri kalanında yalnızca bir kişi ile olma fikrini bir türlü benimseyemiyor. Holmes bu durumun bağlılık sorunları, güvenme korkusu veya cinsel bağlılık gibi faktörlerden kaynaklanabileceğini belirtti.

Maalesef sebep ne olursa olsun; bazı insanlara bir ömür boyu bu alışkanlığa bağlılar.

The post Aldatmayı tetikleyen 5 durum first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Stresten Uzaklaşmanın 5 Yolu https://www.coolkadin.com/stresten-uzaklasmanin-5-yolu.html Mon, 09 Apr 2018 09:40:38 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110097 Stresli...

The post Stresten Uzaklaşmanın 5 Yolu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Stresli durumları yönetmenin ipuçları
Her olumsuzluğun başlangıcı stres.Stresle başlayan her şeyden kurtulmanın kimi zaman psikolojik kimi zaman da tedavi yoluyla mümkün-attı vardır.Şimdi ise hepsinden kurtulmak için yazıyorum bu yazıyı.Yaşadığımız şehir hayatı stres çorbasında kaynayıp duruyor, şehir bizi de bu çorbaya tuz biber diye atıyor.Şimdi kaşık elimizde.Stresten kurtulmak için 5 basit yol.

1.Müzik dinlemek

Stresli bir durumdan dolayı rahatsız hissediyorsanız, ara vererek dinlendirici bir müzik dinlemeyi deneyin. Sakin müzik, beyin ve beden üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir, kan basıncını düşürebilir ve stresle bağlantılı bir hormon olan kortizolü azaltabilir.

Bach çalan çello ustası Yo-Yo Ma’yı dinlemenizi öneririz, ancak klasik size göre değilse, okyanus veya doğa seslerini dinlemeyi deneyin. Sevimsiz gelebilir, ancak müziğe benzer rahatlatıcı etkilere sahiptir.

2.Kendinle konuş

Bazen bir arkadaş çağırmak mümkün olmayabilir. Durum buysa, sakince kendi kendine konuşmak en iyi şey olabilir. Deli gibi gözükmekten çekinmeyin – kendinize neden gergin olduğunuzu, elinizdeki görevi tamamlamak için neler yapmanız gerektiğini ve en önemlisi her şeyin yoluna gireceğini söyleyin.

3.Kahkaha atmak

Kahkaha, stres yaratan hormonlar olan kortizol ve adrenalin düzeyini düşüren ve ruh halini iyileştiren endorfinleri salgılar. Gülmek sinir sisteminizi sizi mutlu etmek için tetikler.

4.Bilinçli olun

Önerdiğimiz ipuçlarının birçoğu hemen rahatlama sağlar, ancak uzun vadede daha etkili olabilecek çok sayıda yaşam tarzı değişikliği vardır. “Bilinçlilik” kavramı, akıl sağlığına olan meditatif ve somatik yaklaşımların büyük bir bölümünü oluşturur ve modern psikoterapide popüler hale gelmiştir. Yoga ve tai chi’den meditasyona ve pilatesler kadar olan bu dikkat çekici yöntemler, stresin bir sorun haline gelmesini önleyen fiziksel ve zihinsel egzersizleri içerir. Bir sınıfa katılmayı deneyin.

5.Derin nefes alın

Derin bir nefes alın” tavsiyesi klişe gibi görünebilir, ancak stres söz konusu olduğunda bunu yapmak doğru olandır. Budist keşişler yüzyıllar boyunca meditasyon sırasında bilinçli nefes almanın öneminin bilincindedirler. Kolay bir üç-beş dakikalık egzersiz yapmak için ayaklarınız yere yatay olacak şekilde koltuğunuza oturup ellerinizi dizlerinizin üstüne koyun. Yavaş ve derin nefes alıp verin, göğsünüz genişlerken akciğerlerinize konsantre olun. Sığ solunum strese neden olurken, derin nefes alma kanınızı okside eder, vücudunuza yoğunlaşmanıza yardımcı olur ve zihninizi temizler.

The post Stresten Uzaklaşmanın 5 Yolu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Stresin Kendisi Kilo Yapıyor! https://www.coolkadin.com/stresin-kendisi-kilo-yapiyor.html Fri, 06 Apr 2018 09:24:40 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110030 ABD’de...

The post Stresin Kendisi Kilo Yapıyor! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
ABD’de yapılan araştırmada sadece stresli olduğumuz zaman tükettiğimiz besinlerin değil, stres seviyesinin belli bir süre zarfında  yüksek olmasının kilo alımına sebep olduğu ortaya çıktı. ABD ‘de bulunan S. Üniversitesi Tıp Bölümü’nün yapmış olduğu bir araştırmaya göre stres başlı başına hücreler üzerinde oluşturmuş olduğu değişiklikler yüzünden kilo almanıza sebep olabiliyor.Hücre Metabolizması (Cell Metabolism) adlı tıp dergisinde Salı günü yayımlanan araştırmaya göre kronik stres yeni yağ hücrelerinin oluşmasına neden oluyor. Sürekli stresli olduğumuz zaman salgılanan glüko kortikoid adlı hormon, belli tipte hücrelerin yağ hücresine dönüşmesine, bu da kilo almamıza yol açabiliyor.

FARELERDE ARAŞTIRILDI

Bugüne kadar stres hormonu kortizol salgılandığı zaman insanlarda kilo alımının görülmesinin nedeni stresin iştaha yol açması olarak açıklanıyordu. Stanford Üniversitesi araştırmacıları ise glükokortikoid adı verilen hormunun etkilerini farelerde araştırma kararı aldı. Mikroskop altında yapılan incelemelerde, glükokortikoid adlı hormonun sürekli yüksek seviyelerde bulunmasının yağ hücrelerinin meydana çıkmasına yol açtığı görüldü.

Hormonun seviyesinin inip çıkmasının ise hücreler üzerinde bir etkisinin olmadığı gözlemlendi. Hatta glükokortikoid adlı hormonun sınırlı bir süre boyunca çok yüksek olmasının da bir etkisinin olmadığı belirlendi.

STRESİN SÜRESİ ÖNEMLİ

Özellikle (24 saat) gün  boyunca fazla stres hormonuna sahip olan farelerde yağ oranının iki katına çıktığı görüldü. Bu yüzden araştırmanın başında bulunan Mary Teruel, yağ oluşumunun gıda alımıyla değil stresin süresiyle ilgisi olduğunu söylüyor.

STRESİN GECE DEVAM ETMESİ RİSKLİ

Teruel, araştırmanın laboratuvar’da  yapılmasına rağmen insanlarda da hemen hemen aynı etkilerin görülebileceğini ancak bu testlerin yetersiz olup  daha fazla testin yapılması gerektiğini belirtti. Teruel, araştırma sonuçlarına göre değerlendirme yaptığında gün içinde stresli olmanın idare edilebilecek bir durum olduğunu ancak bunun gece de devam etmesinin sakıncalı olduğunu aktardı.

The post Stresin Kendisi Kilo Yapıyor! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Rahat Bir Uçak Yolculuğu Geçirmeniz Sizin Elinizde https://www.coolkadin.com/rahat-bir-ucak-yolculugu-gecirmeniz-sizin-elinizde.html Thu, 05 Apr 2018 14:18:08 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=109972 Seyahatimize...

The post Rahat Bir Uçak Yolculuğu Geçirmeniz Sizin Elinizde first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Seyahatimize iyi bir başlangıç yapmamız gerekiyor ki, devamında enerjik bir şekilde vaktimizi değerlendirebilelim. Kötü geçen bir uçak yolculuğu; beraberinde yorgunluğu, halsizliği, mutsuzluğu ve beklediğimiz gibi geçmeyen bir geziyi getiriyor.

1) Doğru Koltuk Seçimi

  • Basık alanlardan rahatsız oluyorsanız, sıkça lavaboyu kullanma ihtiyacı duyuyorsanız ve yolculuk esnasında uçak içinde kısa yürüyüşler yapıyorsanız koridor tarafındaki koltukları tercih etmelisiniz.
  • ‘Beni yolculuk boyunca rahatsız etmesinler’ diyorsanız cam kenarı sizin için iyi bir seçenek olacaktır. Böylelikle yol vermek için sürekli kalkmanıza gerek kalmaz ve keyifli bir uyku çekebilirsiniz.

2) Yeme – İçmeye Özen Göstermek

Uçuştan önce ve uçuş esnasında ağır yemekler yememeye özen gösterin.

Ayrıca seyahat ettiğiniz hava yollarının ikramları hoşunuza gitmeyebilir. Çantanızda alternatif olarak atıştırmalık yiyecekler bulundurmanızda fayda var. Asitli ve kafeinli içeceklerin de fazla tüketilmemesi gerekiyor. Ancak bol miktarda su tüketmelisiniz. Basınç nedeniyle su kaybı yaşayabilirsiniz. Susuz kaldığınız yolculukların ardından kendinizi yorgun hissetmeniz kaçınılmazdır.

3) Yolculuk Esnasında Vakit Geçirecek Bir Aktivite Yaratmak

Uçuşunuz kısa sürecekse ve uyumayı tercih etmiyorsanız vaktin akıcı geçmesi için bir aktivite bulmalısınız. Bunun için koltuk arkası ekranların imkanlarından da faydalanabilirsiniz tabii.

Okumayı seviyorsanız; yanınıza alacağınız kitaplar, dergileri okuyabilirsiniz. Ekstra kitap taşımak istemiyorsanız e-kitap’lar da bir seçenek olacaktır. Tabletinize veya telefonunuza indirdiğiniz filmleri, dizileri seyredebilirsiniz. Yanınızda götüreceğiniz cihazdan oyun oynamak da diğer seçeneklerden biri.

4) Rahat Kıyafet ve Ayakkabı Seçimi

Eğer uçaktan iner inmez bir iş toplantısına gitmeyecekseniz mutlaka rahat kıyafetleri tercih edin.Bol ve terletmeyecek kıyafetler seçmeniz hem daralmamanız açısından, hem de rahatlığınız açısından iyi olacaktır. Sıkmayan, ayağınızın içinde rahat ettiği ayakkabıları tercih etmelisiniz. Herhangi bir şişkinlik durumunda problem yaşamamanız açısından gerekli olacaktır. Ayrıca üşüme ihtimalinize karşı yanınıza ekstra hırka vb. kıyafet almanızda da fayda var.

5) Basınç Etkisini Azaltmak İçin Sakız Çiğnemek

Uçağın yükselme ve alçalma esnalarında ki basınç değişiklikleri çoğu yolcuyu etkiler. Yutkunmak, bir şeyler yemek veya sakız çiğnemek iyi gelecektir. Kulağınızda oluşan ağrıyı ve tıkanıklığı bir nebze de olsa önleyecektir. Aynı zamanda basınç etkisini azaltmak için yukarıda belirttiğimiz gibi gazlı içeceklerden de uzak durmalısınız.

The post Rahat Bir Uçak Yolculuğu Geçirmeniz Sizin Elinizde first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Almanya’daki kadınlar erkeklerle eşit olduklarını düşünmüyor https://www.coolkadin.com/almanyadaki-kadinlar-erkeklerle-esit-olduklarini-dusunmuyor.html Sun, 01 Apr 2018 15:25:59 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=109542 “Almanya’da...

The post Almanya'daki kadınlar erkeklerle eşit olduklarını düşünmüyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
“Almanya’da erkek ve kadınlar eşit mi?” Almanya’daki kadınların sadece yüzde 32’si bu soruya “evet” yanıtını verdi. Ancak erkeklerin yüzde 57’si bu konuda kadınlarla aynı görüşte değil.

Almanya’da kadın-erkek eşitliği olup olmadığına dair yapılan bir anket, kadınlarla erkekler arasında bu konuda aynı fikirde olmadıklarını ortaya koydu.Alman haber ajansı dpa tarafından uluslararası araştırma şirketi YouGov’a yaptırılan anket kapsamında Almanya’daki 2 bin 36 kişiyle görüşüldü.

21-23 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen anket, kadınların günlük yaşamda maruz kaldığı cinsel tacize dikkat çekmeye çalışan Me Too (Ben de) kampanyasının dünya geneline yayılmasının üzerinden altı ay geçmesi vesilesiyle yapıldı.

Ankete katılanlara “Almanya’da erkek ve kadınlar eşit mi?” sorusu yöneltildi. Kadınların sadece yüzde 32’si bu soruyu “evet” ya da “genellikle evet” diye yanıtladı. Bu oran erkek katılımcılarda ise yüzde 57 oldu.

Kadınların yüzde 63’ü aynı soruya “hayır” ya da “genellikle hayır” cevabını verirken, bu doğrultuda görüş bildiren erkeklerin oranı ise yüzde 39’da kaldı.

Ankete katılanların verdiği cevaplara topluca bakıldığında ise Almanya’daki kadın ve erkeklerin eşit veya genellikle eşit olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 44 çıktı. Aksi yönde görüş sahibi olanların oranı ise yüzde 51 oldu.

ABD’li aktivist Tarana Burke tarafından 2006 yılında başlatılan Me Too hareketi, Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’a yönelik cinsel taciz iddialarının ortaya atıldığı Ekim 2017 tarihinden itibaren ivme kazanarak dünya geneline yayılmıştı. Kampanya kapsamında, dünyanın dört bir yanındaki kadın ve erkekler kendi başlarından geçen ve belki de hayatları boyunca en yakınlarına bile anlatamadıkları cinsel taciz ve tecavüz hikayelerini “MeToo” etiketiyle sosyal medyada paylaşıyor.

The post Almanya'daki kadınlar erkeklerle eşit olduklarını düşünmüyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Yeni bir tanım “Benlik Saygısı” https://www.coolkadin.com/yeni-bir-tanim-benlik-saygisi.html Sun, 01 Apr 2018 14:39:21 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=109527 Sözlük...

The post Yeni bir tanım "Benlik Saygısı" first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Sözlük onu “kendi değerine veya yeteneklerine güven” olarak tanımlarken; öz saygı ”, basitçe ifade etmek gerekirse, benlik saygısı, kendi benlik değeriniz veya öz-değeriniz hakkında sahip olduğunuz genel his ya da duygudur .

Diğer taraftan, öz güven, yetenekleriniz hakkında ne hissettiğinizi ve durumdan duruma farklılık gösterecektir. Büyük bir öz saygı duyarsınız (kendiniz hakkında genel olarak iyi hissedin) ancak belirli bir durum ya da olayla ilgili düşük öz güveniniz olabilir (örn. Kamuya açık konuşma). Ya da, belki de bir alanda büyük bir öz güvene sahip olursunuz (örneğin, oynadığınız bir spor) ama genel olarak düşük öz saygı duyarsınız.

Düşük benlik saygısı nereden geliyor

Düşük benlik saygısı birçok alandan kaynaklanabilir. Büyük ölçüde diğer insanların nasıl etkilendiğini görmek için ve tedavi eden velilerin etkisi bizim öz saygı üzerindeki en önemli etkisi vardır.

  • Mutsuz bir çocukluk – Kritik, istismarcı veya ihmalkar ebeveynler ile büyüyenler, kendi öz değerleriyle zorluklarla karşılaşma olasılıkları daha yüksektir; kabul, onay ve sevgi yaşayanların daha yüksek bir öz-değer duygusuna sahip olma olasılıkları daha yüksektir.
  • Travmatik deneyimler – Daha düşük benlik saygısı seviyeleri, birilerinin size söylediği veya yaptığı bir şey gibi kötü deneyimlerden veya travmatik olaylardan da kaynaklanabilir. Esasen, utanç, suçluluk ya da değersizlik duygusu uyandıran her şeyden kaynaklanabilir.
  • Başarısızlık deneyimleri – Bazıları için, daha düşük benlik saygısı, başarı ve başarıları ya da eksiklikleri ile bağlantılıdır – başarısızlık deneyimleri, hedeflere ulaşma ve beklentiler dahil değildir.
  • Olumsuz konuşma ( self-talk) – Bir çok ‘düşük benlik saygısı’ olgusu kendi kendine olumsuz konuşma ile sürdürülür . Bu, kendinizin yarattığınız veya uzun zaman önce sizin için yarattığınız bir kişinin inanmaya devam edebileceğiniz bir hikaye olabilir.

Belki sizin için, diğerlerinde  olduğu gibi, düşük benlik saygısı, görünüşünüz veya beden imajınız hakkındaki duygularınızdan kaynaklanır.

The post Yeni bir tanım "Benlik Saygısı" first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>