Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
Erkek Sağlığı – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Fri, 05 Oct 2018 14:30:33 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png Erkek Sağlığı – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 Mastürbasyonun Yararları ve Zararları Nelerdir? https://www.coolkadin.com/masturbasyonun-yararlari-ve-zararlari-nelerdir.html Fri, 05 Oct 2018 14:30:33 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=111376 Mastürbasyon...

The post Mastürbasyonun Yararları ve Zararları Nelerdir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Mastürbasyon nedir?

Mastürbasyon kişilerin tek başlarına yaptığı, bunu yaparken partnerine ihtiyaç duymadığı ve istemli olarak kendi kendilerini uyardıkları eylemler bütünüdür. Mastürbasyon kişinin işlevselliğini olumsuz etkilemiyorsa ve seksüel ilişkisine bir zarar vermiyorsa zararsızdır.
Eğer kişinin partneri varsa ve bu mastürbasyon partnerine olan ilgisini ve arzusunu olumsuz etkiliyorsa bu noktada zararlıdır diyebiliriz.

Şimdi mastürbasyonun hem faydalarından hem de zararlarından bahsetmek istiyorum.

Mastürbasyonun Zararları Nelerdir?

1. Mastürbasyon erken boşalmaya neden olabiliyor.
2. Aşırı mastürbasyon hafızayı zayıflatır ve dikkat bozukluğuna, unutkanlığa neden olur.
3. Mastürbasyonda hayal edilen fanteziler kişinin gerçek hayatındaki ilişkisinde aynı olmadığında kişinin mutsuz olmasına ve ilişkinin bozulmasına sebep olabilir.
4. Sık yapılan mastürbasyonlar kişide aşağılık kompleksi, dalgınlık ve üzüntüye sebep olabilir.
5. Mastürbasyonla boşalmaya alışmış kişiler evliliklerinde de cinsel birliktelik yerine mastürbasyonu tercih edebilirler. Bu durumdan evlilikleri olumsuz etkilenir ve çatışmalar meydana gelir.

Mastürbasyonun Faydaları Nelerdir?

1. Mastürbasyon stres seviyenizi düşürür ve gevşemenizi sağlar.
2. Ağrılarınızı yatıştırır. Özellikle baş ağrılarında ve adet dönemi ağrılarında rahatlama sağladığı ve kramplara, kas gerginliklerine iyi geldiği belirtiliyor.
3. Mastürbasyon pelvik kaslarınızı güçlendiriyor. Bir nevi kegel egzersiziyle aynı görevi görüyor. Hapşırdığınızda ve öksürdüğünüzde idrar kaçırmanızı önlüyor.
4. Kadınlarda enfeksiyonların önlenmesine yardımcı oluyor.
5. Erkeklerde erektil disfonksiyona yardımcı oluyor. Yani kişi penetratif ilişkide daha uzun kalabiliyor.
6. Orgazm sayesinde salgılanan endorfin sayesinde uyku kaliteniz artıyor.
7. Bedeninizi tanımanıza ve nelerden hoşlandığınıza yardımcı oluyor. Bu sayede partnerinizle yaşayacağınız ilişkinin kalitesini arttırıyor.

The post Mastürbasyonun Yararları ve Zararları Nelerdir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Sertleşme Bozukluğuna Alternatif Çözümler! https://www.coolkadin.com/sertlesme-bozukluguna-alternatif-cozumler.html Fri, 05 Oct 2018 14:26:25 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=111371 Penisin...

The post Sertleşme Bozukluğuna Alternatif Çözümler! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Penisin 5 tane ana bileşeni var. Birincisi penisin siniri, ikincisi penisin atar damarı, üçüncüsü penisin toplar damarı, dördüncüsü penisin içindeki havuzcuklar ya da boşluklar, beşincisi ise bu havuzcukların ve boşlukların etrafını saran kaslardır.

Sertleşme olmadığında penise gelen kan akımı az olur, yani atar damar geniş değildir. Kan akımı havuzların içine girdiğinde genellikle birçoğu ya da hemen hemen tamamı dolaşıma katılır.

Bu beslenme açısından önemlidir. Eğer bu durum olmasaydı penisin beslenmesinde bozukluklar görülebilirdi. Buradaki kaslar çok önemli. Çünkü normal mekanizmadan farklı çalışan bir sistem vardır. Bardak tutarken bile kaslarımızı kasmamız gerekiyor. İşlemi tamamladıktan yani bardağı yerine bıraktıktan sonra ise kaslarımız gevşiyor.

Peniste sistem biraz ters çalışıyor. Sertleşme olması için kasların kasılması değil, gevşemesi gerekiyor. Sertleşme olmadığı durumlarda ise kaslar kasılı durduğu için bu havuzlar ve atardamarımız genişleyemiyor.

Sertleşme Nasıl Oluyor?

Sertleşme penise gelen bir uyarıdır. Sinirler aracılığıyla bu uyarı penise iletiliyor. İlk olan mekanizma buradaki kasların gevşemesi. Bu kaslar gevşeyince atardamar genişliyor, havuzların içine kan dolmaya başlıyor. Havuzlar doldukça, enine ve boyuna genişliyor. Aynı zamanda da havuzlar doldukça buradaki toplardamarı sıkıştırıp kanın sisteme geri dönmesini engelliyor. Kan sisteme çok az geri geliyor. Penisin beslenmesi için bir miktar kanın gelip bir miktar kanın geriye dönmesi gerekiyor. Bunun sonucunda ortaya sertleşme çıkıyor.

Tedavi Seçenekleri

Tedavilerde; ilaç ve iğne tedavisi benzer bir etki gösteriyor. Yapılan tek şey; kasılı olan kasların gevşemesini sağlamaktır. Yani ilaç tedavisi veya iğne tedavisinin ardından bu kaslar gevşiyor. Bunun sonucunda atardamarlar ve havuzlar genişleyerek sertleşme elde ediliyor.

Vakum tedavisi; tamamen fiziksel prensibe dayalı çok eski bir tedavi yöntemidir. Vakumu yapmaya başladığınız zaman kanı atardamardan penise doğru çekiyor. Vakumun arka tarafında penisin köküne oturan bir kısmı da penisin ana toplardamarına baskı yaparak, kanın geri dönmesini engelliyor.

Şok Dalga Tedavisi; 3 mekanizma ile etkili oluyor. Birincisi penisin atardamarını genişletiyor. İkincisi aradaki kılcardamarları genişletiyor. Bizce en önemli etkisi peniste yeni damarların oluşmasıdır.

P-Shot tedavisinin Şok Dalga Tedavisine çok benzer bir etkisi bulunmaktadır. Farkı; Şok Dalga Tedavisi sadece damarlar üzerinde etkiliyken, P-Shot tedavisi kaslar ve havuzları döşeyen hücreler üzerinde de etkili olması, yani bir onarım yapmasıdır.
Kök Hücre Tedavisi yeni kaslar, yeni havuzlar ve yeni damarlar oluşturuyor. Etkisi 6 ay ile 8 ay sonra ortaya çıkıyor.

İlaç, İğne ve Vakum tedavisi kullanıldığı sürece etkilidir. Bırakıldığında etkisi gitmektedir. Şok Dalga, P-Shot ve Kök Hücre Tedavisinde etkilerin ortaya çıkması için belli bir zaman gerekir.

The post Sertleşme Bozukluğuna Alternatif Çözümler! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Prostat kanseri hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler https://www.coolkadin.com/prostat-kanseri-hakkinda-mutlaka-bilinmesi-gerekenler.html Fri, 05 Oct 2018 14:20:52 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=111363 Üroloji...

The post Prostat kanseri hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Üroloji ve üroonkoloji uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, Eylül ayının‘Prostat Kanseri Farkındalık Ayı’ ve 15 Eylül’ün ‘Dünya Prostat Günü’ olması sebebiyle konuya dair önemli bilgiler paylaştı. Prof. Öbek ayrıca prostat kanseri teşhisinde gerekenlere tanıda değişen yaklaşıma dikkat çekti.

Dünyada yaklaşık her 4 dakikada bir erkeğe prostat kanseri tanısı konuyor. Hastalığın erken teşhis edilmesiyle son derece etkili sonuçlara ulaşılsa da asıl amaç prostat kanseri gelişimini önlemek. Bu doğrultuda da çalışmalar devam etmekle birlikte prostat kanserinde yaş, ırk, genetik özellikler gibi risk faktörlerini değiştirmek mümkün olamıyor.

İlk PSA Testi 40’ında Yaptırılmalı!

Prof. Öbek, Sağlık Bakanlığı’nın sunduğu verilere dayanarak ülkemizde erkekler arasında en sık görülen kanser türlerindenprostat kanserinin ikinci sırada olduğuna dikkat çekiyor. Prostat kanseri teşhisi konulan erkek hastaların büyük bir çoğunluğu 50 yaşın üzerinde olması sebebiyle Öbek bu yaşın kritik olduğunu söylüyor. Fakat ondan önce 40 yaşına gelen her erkeğin Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi yaptırması gerektiğini belirtiyor.Çünkü bu yaşta belirlenen temel PSA değerinin kişinin prostat sağlığı ile ilgili ileriye dönük önemli öngörüde bulunduğunu bildiriyor. Daha sonraki yıllarda ne sıklıkla bakılması gerektiği ise ürolog tarafından ilk değerlendirme sonucuna göre tavsiye edileceğini söylüyor.

‘Fırsatçı tarama’önemli!

Diğer taraftan prostat kanserinde toplum taraması önerilmiyor. Toplum taraması konusunda en önemli veriler ERSPC adıyla bilinen çok merkezli Avrupa Çalışması’ndan geliyor. Bu çalışmada, 13 yıl süren takip sonuçlarında prostat kanserinde toplum taraması, kanserden ölümü yüzde 29 azaltıyor. Fakat bunun karşılığında başka bir bedel ödeniyor;bir kişinin hayatını kurtarmak için, 781 kişiyi taramak ve 27 kişiyi tedavi etmek gerekiyor. Bu sayılar halen toplum taraması önerilmesi için kabul edilebilir düzeyde değil. Fakat bunun yanında, ‘fırsatçı tarama’ denen, kişisel düzeyde karar verilen erken tanı değerlendirmesi bulunuyor. Prof. Öbek bu noktada, “prostat kanseri erken tanısından fayda görebilecek erkeği bu konuda etraflıca bilgilendirip, erken tanı konusunda istekliyse PSA testi ve prostat muayenesi yapmayı öneriyoruz” diyor.

Prostat kanseri tanısında standart yaklaşım değişiyor!

Prostat kanseri şüphesi olan erkeklerde güncel yaklaşım “standart prostat biyopsisi” uygulamasıdır. Bir kan testi olan PSA’da değerin yüksek çıkması ve/veya prostat muayenesinde üroloğun şüphelenmesi üzerine prostat biyopsisi yapılır ve bu biyopside prostattan ultrasonografi eşliğinde 10-12 parça alınır. Bu standart yaklaşımın sorunları olduğu yıllardır biliniyor.Önemli kanserler teşhis edilemeden atlanabiliyor, öte yandan aslında teşhis ve tedavi gerektirmeyen önemsiz tümörler de teşhis edilebiliyor.Gereksiz biyopsilerin ise başta enfeksiyon olmak üzere önemli komplikasyonları olabiliyor. Biyopsi kararında ve uygulamasında MR görüntülerinin kullanılmasının, standart biyopsiye göre daha isabetli değerlendirme yapıldığı çalışmalarla ortaya kondu. MR bulgusuna göre hareket edilip, akıllı biyopsi uygulanması durumunda aşağıdaki olumlu gelişmelere ulaşılıyor:

Hastaların %28’i gereksiz biyopsiden kurtuluyor,
Önemli kanseri yakalama oranı %12 daha fazla saptanıyor,
Önemsiz, yani tanımak istemediğimiz kanser tanı oranı ise %13’ten daha az olarak tespit ediliyor,
Daha az parça alarak, daha isabetli teşhis konuyor,
Biyopsinin yan etkileri yeni yaklaşımla daha düşük oluyor.
Ayrıca PSA’nın bazı türevlerini de matematiksel olarak hesaba katan yeni kan testlerinin ve idrarda yapılan genetik testlerin de biyopsi kararı alınmasında yardımcı yöntemler olarak günlük pratiğe girmekte olduğu gözleniyor.

The post Prostat kanseri hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Erkekler için doğum kontrol hapı geliştirildi https://www.coolkadin.com/erkekler-icin-dogum-kontrol-hapi-gelistirildi.html Mon, 09 Apr 2018 11:45:26 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110158 Erkekler...

The post Erkekler için doğum kontrol hapı geliştirildi first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Erkekler için yan etkileri kadınların kullandığına kıyasla neredeyse hiç olmayan doğum kontrol hapları üretildi. Doğum kontrolü sıkıntılı, çetrefilli bir iş. Yan etkisi olmamasına rağmen prezervatif tercih etmeyen erkeklere yenilen milyonlarca kadın doğum kontrol hapları ya da rahim içi araçların yan etkilerine maruz kalıyor. Bu erkek konforunun bedeli, kadın için kansere kadar varabiliyor fakat artık bu haksız durum değişebilir.

 

YAN ETKİLERİ ÇOK AZ

Bilim insanları erkeklerin kullanacağı bir doğum kontrol hapı geliştirdi. Üstelik yan etkileri, kadınların kullandığı haplara göre çok ama çok az.

SPERMLERİ AZALTIYOR

Washington Üniversitesi’nde geliştirilen erkek doğum kontrol hapı, henüz test aşamasında ama o testlerin ilk sonuçları oldukça iyimser. 18 ile 50 yaşlarında 83 erkekte denenen hap, sperm üretimi için gerekli testesteron oranını önemli ölçüde düşürdü. Bu yüzden sperm seviyesi de gebelik için yetersiz bir düzeye geriledi.

“BÜYÜK BİR ADIM”

Kadınların kullandığı doğum kontrol haplarının onlarca yan etkisi var. Böbrek ile karaciğere zarar vermesi, kilo alımı ya da akneye yol açması gibi. Erkek doğum kontrol haplarında ise bu yan etkilerin hiçbiri gözlenmedi.

Araştırmaya katılan Profesör Stephanie Page, erkekler için geliştirilen günlük hapın “büyük bir adım” olduğunu söylüyor.

Dünyada kadınlar için doğum kontrol hapı yaygın olarak 1961’de kullanılmaya başlanırken, erkekler için 30 yıldır benzer bir hap geliştirilmeye çalışılıyor.

The post Erkekler için doğum kontrol hapı geliştirildi first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler https://www.coolkadin.com/sperm-kalitesini-etkileyen-faktorler-2.html Mon, 06 Feb 2017 14:02:44 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=95962 Çağımızın...

The post Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Çağımızın hastalıklarından olan sperm kalitesi ile ilgili Acıbadem Tüp Bebek Merkezleri Koordinatörü ve Acıbadem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Tıraş, dış etkenlerden en fazla etkilenen vücut hücrelerinin başında gelen spermin kalitesini bozan ve sayıca azalmasına neden olan faktörler için şunları söyledi;

Spermler vücudun dış etkenlerden en çabuk etkilenen hücreleri
Vücudun tüm hücreleri dış etkenlerden etkileniyor. Ancak bazı hücreler daha dayanıklıyken bazıları çok daha hassaslar. Kadında yumurtalıklar, erkeklerde ise spermler dış etkenlerden en kolay etkilenen aynı zamanda da çok hızlı çoğalan hücreler arasında yer alıyor.

Son 100 yıl içerisinde endüstri sektöründe büyük gelişmeler yaşandı. Bu ilerlemelere paralel olarak da sperm kalitesini olumsuz etkileyen pek çok faktör hayatımıza girdi ve girmeye devam ediyor. Sperm kalitesini bozan dış etkenleri sıralayacak olursak:

Hava Kirliliği
Otomobillerden çıkan egzoz gazları, fabrika bacalarından çıkan zehirli gazlar hava kirliliğini artırıyor. Solunan nefesle birlikte pek çok zararlı atık insan vücuduna giriyor ve sperm kalitesini bozup sayı olarak da azalmasına neden oluyor.

Deniz kirliliği
Sulara karışan kurşun, kadmiyum, civa gibi ağır metaller özellikle sığ sularda yaşayan ya da az hareket edebilen deniz canlılarının vücudunda birikime neden oluyor. Yoğun deniz kirliliğinin yaşandığı bölgelerde, bu tip deniz canlılarını yiyen kişiler de bu ağır metalleri ister istemez vücutlarına almış oluyorlar. Özellikle fabrikaların yoğun şekilde bulunduğu yerlerde bu tip atıkların fazla olabileceği göz önünde bulundurularak kişilerin midye, istiridye ve sığ sularda yüzen balıkları yememeleri gerekiyor.

Hormon içeren suni yemler

Hormon içeren suni yemler, hayvanların daha kaslı bir yapıya sahip olmasını sağlıyor. Et miktarını artıran bu suni yemler hayvan yetiştiricileri tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Bu hormonlar insan vücudunda östrojene dönüşüyor. Erkeklerin vücudunda östrojen hormonunun artması da sperm sayısının düşmesine neden oluyor. Kırmızı et ve kümes hayvanlarının yanı sıra hormon içeren soya sütü, soya filizi gibi ürünlerle birlikte her türlü sebze ve meyvede de bu tehlike söz konusu oluyor.

Cinsel ilişki sıklığı
Cinsel ilişki sıklığı da sperm kalitesini etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Yalnız bu noktada dikkat edilmesi gereken ideal cinsel ilişki sıklığının doğru belirlenmesidir. Çok sık cinsel ilişkinin yanı sıra, az sayıda girilen cinsel ilişki de sperm sayısını düşürüyor. Sağlıklı sperm sayısı için ideal olan cinsel ilişki sıklığı gün aşırı ya da haftada 2-3 kez olarak tavsiye ediliyor.

Sıcak faktörü

Testislerin sağlıklı sperm üretebilmeleri için vücut ısısından 1-2 derece daha soğuk olmaları gerekiyor. İdeal vücut ısısı 36 dereceyken testislerin olması gereken sıcaklığı 34 derece civarındadır. Özellikle hamamlar, demir çelik tesisleri ve ekmek fırınları gibi sıcak yerlerde çalışanlarla çok sık saunaya giden kişilerde sperm kalitesi ve sayısı düşebiliyor. Ayrıca uzun süre ata binen, bisiklet kullanan, çok dar iç çamaşırı ya da pantolon giyen kişilerde de uzun süre aynı pozisyonda kalmayla birlikte testis ısısı düşüyor. Bu durum da sperm kalitesini düşürüyor.

İlaç kullanımı
Kemoterapi ilaçları, ağır antibiyotikler ve epilepsi ilaçları uzun dönem kullanımlar durumunda sperm kalitesini ve sayısını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı
Sigarada bulunan toksik maddelerin yanı sıra nikotinin damar büzücü etkisi erkeklerde sperm kalitesinin düşmesine neden oluyor. Ayrıca alkol ve uyuşturucu madde kullanımı da aynı etkiye neden olan faktörler arasında yer alıyor.

Obezite
Aşırı kilolu kişilerin hormon seviyeleri normal kişilere göre farklılık gösteriyor. Ayrıca yaşam biçimleri ve yanlış beslenme alışkanlıkları da sperm kalitelerinin düşmesine neden olabiliyor.

The post Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Erkeklerin Meme Uçları Neden Var? https://www.coolkadin.com/erkeklerin-meme-uclari-neden-var.html Mon, 31 Oct 2016 11:06:30 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=84970 Embriyoların...

The post Erkeklerin Meme Uçları Neden Var? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Embriyoların meme uçları ile gelişmeye başlaması nedeniyle erkekler de tıpkı kadınlar gibi meme uçlarına sahiptir.

Erkeklerin meme uçlarının neden var olduğuna dair olan merak yüzyıllardır devam ediyor. Erkekler süt verememesine rağmen neden meme ucuna sahip? İşte cevabı…

CİNSİYET 8. HAFTADA BELİRLENİYOR

İnsanlar memeli hayvanlardır. Embriyonik gelişimin dördüncü haftasından sonra Y-kromozomundaki genlerin ortaya çıkmasına kadar olan zamanda, erkek ve dişi embriyolar aynı gelişim sürecindedirler. XX ve XY cinsiyet ayrılığını belirleyen 23. kromozomlar, erkekleri dişilerden ayıran fiziksel farkların oluşmasında rol oynar.

Sekizinci haftada ise eşey hücreleri, cinsiyeti belirlemeye başlar. Böylece erkekler, dişi yapıların gelişimini engelleyen faktörleri salgılar. Erkek embriyosu, erkeklik hormonu testosteronu salgılamaya başladığı anda, vücuttaki kadın ile erkeği ayıran cinsiyet özelliklerini etkiler.

GELİŞİME MEME UÇLARIYLA BAŞLANIYOR

Embriyoda cinsiyeti belirleyen eşeysel bezler gelişimin dördüncü haftası itibariyle görülmeye başlar. Bu haftadan önce, cinsiyet, gelişimde bir rol oynamaz ve altı haftalık olana kadar, embriyo kadın şablonunu takip eder.

Sonuç olarak, bütün insan embriyolarının meme uçları ile gelişmeye başladıklarını söyleyebiliriz. Bu nedenle erkekler de tıpkı kadınlar gibi meme uçlarına sahiptir. Öte yandan, gelişmemiş bir meme dokusu olmasına rağmen, erkekler de meme kanserine yakalanabilir. Nadir olarak gözükse de, risk faktörleri östrojen seviyesine, obeziyete, alkol tüketimeine ve karciğer hastalıklarına bağlıdır.

The post Erkeklerin Meme Uçları Neden Var? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kondom Devri Kapanıyor! https://www.coolkadin.com/kondom-devri-kapaniyor.html Mon, 24 Oct 2016 14:34:53 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=84251 Bilim...

The post Kondom Devri Kapanıyor! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Bilim insanları spermlerin hareketini durduran ve kısa sürede etki gösteren yeni bir doğum kontrol hapı geliştirdiklerini açıkladı.

Bilim insanları spermlerin yüzmesini engelleyen yeni bir doğum kontrol hapı geliştirdi. Hapın, kullanıldığında sperme nüfuz ederek kuyruğun hareketini durdurduğu böylelikle sperm hücresinin yüzme kabiliyetini kaybetmesi neticesinde yumurtayı dölleyemediği açıklandı. Ayrıca alınan hapın birkaç gün süreyle etkisini kaybetmediği ifade edildi.

”SONUÇLAR HEYECAN VERİCİ”

Wolverhampton Ünivesitesi araştırmacılarının Portekizli bilim insanlarıyla birlikte geliştirdikleri hızlı etki gösteren bu yeni doğum kontrol hapının, cinsel ilişkiden sadece birkaç dakika öncesinde alınmasının yeterli olacağı belirtildi. İlacı geliştiren ekipten profesör John Howl: “Sonuçlar heyecan verici ve neredeyse anında etkili. Sağlıklı bir sperme geliştirdiğimiz bileşim eklendiğinde, birkaç dakika içinde sperm hücresi hareket edemez hale geliyor.” sözlerini dile getirdi.

2021’DE PİYASAYA SÜRÜLECEK

Bilim insanlarınca üretilen bu yeni doğum kontrol hapının canlı hayvan testlerinin iki ya da üç yıla kadar başlaması planlanıyor. Canlı hayvanlar üzerindeki testlerin başarılı olması durumunda, çığır açacak yeni doğum kontrol hapının 2021-2022 yılında piyasa sürülmesi umuluyor. Araştırmacılar bu yeni doğum kontrol hapının da yüzde yüz başarıyı sağlayamayacağı uyarısında bulunuyor. Erkek doğum kontrol hapının hedeflenen başarıya ulaşması durumunda, sağlık sebepleriyle gebelik önleyici hap kullanamayan kadınlar için ideal bir çözüm olacağı açıklandı.

erkekler-icin-dogum-kontrol-hapi-gelistirildi-8889137_1466_m

The post Kondom Devri Kapanıyor! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
35 yaşındaki erkeklere kötü haber https://www.coolkadin.com/35-yasindaki-erkeklere-kotu-haber.html Thu, 13 Oct 2016 10:59:15 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=82743 35...

The post 35 yaşındaki erkeklere kötü haber first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
35 yaş üstü bekar erkekler dikkat! Erkek Üreme Sağlığı Uzmanı Yard. Doç. Dr. Tansel Kaplancan, özellikle 35 yaşın sonrasında çocuk sahibi olmaya engel bir durum oluşabileceğini söyledi.

Erkek Üreme Sağlığı Uzmanı Yard. Doç. Dr. Tansel Kaplancan, erkekler için baba olmanın bir yaş sınırı olmadığı düşünülse de risk getiren faktörlerin üretkenliği olumsuz etkilediğini belirterek, “Bunların başında stres, sigara ve Alkol kullanımı gibi faktörler beslenme alışkanlıkları, çevresel iş faktörleri işte sıcak ortamlarla çalışma, kimyasallarla çalışma veya radyasyona maruz kalma gibi durumlarda zaman içinde spermlerin gerek sayısının gerekse morfolojisinin bozulduğu görülmektedir. Hatta spermin içerisindeki DNA yapısının da yaşla birlikte bozulmalar yaşandığı bilinmektedir. Elbette bir erkeğin kendine iyi bakabilmesine bağlı olarak da ortaya çıkabilecek bu etkiler azalacaktır. sağlıklı bir yaşam sürmemiş erkek yaşla birlikte spermlerinde bu olumsuz etkiyi daha fazla görecektir. Bu da ileri yaşta sağlıklı çocuk sahibi olma ihtimalini düşürmektedir. Örneğin son yıllarda tüm toplumların en önemli sorun haline gelen obezite de erkek üreme sağlığını olumsuz yönde etkileyen unsurların başında yer almaktadır” diye konuştu.


“KAS ORANI FAZLA OLMALI”

Erkeğin kas oranının yağ oranından fazla olması gerektiğini ifade eden Kaplancan, “Yağ oranı ve vücut yağ kitlesi ne kadar artarsa erkekte bunun bir takım yan etkileri ortaya çıkmaktadır. Östrojen tutulumuna bağlı olarak sperm parametreleri negatif yönde etkilenmekte ve vücutta östrojen ve testosteron oranının bozulmasına neden olmaktadır. Ve bu yolla da sperm üretimi ve kalitesinin bozulduğu görülmektedir. 35 yaş sonrası bile risk olabiliyor sonuç olarak baba olmanın yaş sınırı olmasa da zamanla sperm kalitesinde çok ciddi azalmalar gözlemlenmektedir. Genellikle 65 yaştan sonra daha fazla ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla baba olmanın yaşı olmasa bile zaman içinde bu faktörlerdeki değişiklik özellikle 35 yaşın sonrasında çocuk olmasına engel bir durum haline gelebilir” dedi.

The post 35 yaşındaki erkeklere kötü haber first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler https://www.coolkadin.com/sperm-kalitesini-etkileyen-faktorler.html Mon, 03 Oct 2016 14:32:35 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=81573 Dünya...

The post Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre normal kabul edilen sperm sayısında 100 yıl içerisinde büyük bir düşüş yaşandı. 1900’lü yılların başında bir erkeğin menisinde bulunması gereken ortalama sperm sayısı 120 milyonken, 2011 verilerine göre bu rakam 15 milyona kadar düştü. Peki bu düşüşe neden olan etkenler neler ve bu durumum önüne geçebilmek mümkün mü? Acıbadem Tüp Bebek Merkezleri Koordinatörü ve Acıbadem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Tıraş, dış etkenlerden en fazla etkilenen vücut hücrelerinin başında gelen spermin kalitesini bozan ve sayıca azalmasına neden olan faktörler hakkında bilgi verdi.

Spermler vücudun dış etkenlerden en çabuk etkilenen hücrelerdir.
Vücudun tüm hücreleri dış etkenlerden etkileniyor. Ancak bazı hücreler daha dayanıklıyken bazıları çok daha hassaslar. Kadında yumurtalıklar, erkeklerde ise spermler dış etkenlerden en kolay etkilenen aynı zamanda da çok hızlı çoğalan hücreler arasında yer alıyor.

Son 100 yıl içerisinde endüstri sektöründe büyük gelişmeler yaşandı. Bu ilerlemelere paralel olarak da sperm kalitesini olumsuz etkileyen pek çok faktör hayatımıza girdi ve girmeye devam ediyor. Sperm kalitesini bozan dış etkenleri sıralayacak olursak:

Hava Kirliliği
Otomobillerden çıkan egzoz gazları, fabrika bacalarından çıkan zehirli gazlar hava kirliliğini artırıyor. Solunan nefesle birlikte pek çok zararlı atık insan vücuduna giriyor ve sperm kalitesini bozup sayı olarak da azalmasına neden oluyor.

Deniz kirliliği
Sulara karışan kurşun, kadmiyum, civa gibi ağır metaller özellikle sığ sularda yaşayan ya da az hareket edebilen deniz canlılarının vücudunda birikime neden oluyor. Yoğun deniz kirliliğinin yaşandığı bölgelerde, bu tip deniz canlılarını yiyen kişiler de bu ağır metalleri ister istemez vücutlarına almış oluyorlar. Özellikle fabrikaların yoğun şekilde bulunduğu yerlerde bu tip atıkların fazla olabileceği göz önünde bulundurularak kişilerin midye, istiridye ve sığ sularda yüzen balıkları yememeleri gerekiyor.

Hormon içeren suni yemler
Hormon içeren suni yemler, hayvanların daha kaslı bir yapıya sahip olmasını sağlıyor. Et miktarını artıran bu suni yemler hayvan yetiştiricileri tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Bu hormonlar insan vücudunda östrojene dönüşüyor. Erkeklerin vücudunda östrojen hormonunun artması da sperm sayısının düşmesine neden oluyor. Kırmızı et ve kümes hayvanlarının yanı sıra hormon içeren soya sütü, soya filizi gibi ürünlerle birlikte her türlü sebze ve meyvede de bu tehlike söz konusu oluyor.

Cinsel ilişki sıklığı
Cinsel ilişki sıklığı da sperm kalitesini etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Yalnız bu noktada dikkat edilmesi gereken ideal cinsel ilişki sıklığının doğru belirlenmesidir. Çok sık cinsel ilişkinin yanı sıra, az sayıda girilen cinsel ilişki de sperm sayısını düşürüyor. Sağlıklı sperm sayısı için ideal olan cinsel ilişki sıklığı gün aşırı ya da haftada 2-3 kez olarak tavsiye ediliyor.

Sıcak faktörü
Testislerin sağlıklı sperm üretebilmeleri için vücut ısısından 1-2 derece daha soğuk olmaları gerekiyor. İdeal vücut ısısı 36 dereceyken testislerin olması gereken sıcaklığı 34 derece civarındadır. Özellikle hamamlar, demir çelik tesisleri ve ekmek fırınları gibi sıcak yerlerde çalışanlarla çok sık saunaya giden kişilerde sperm kalitesi ve sayısı düşebiliyor. Ayrıca uzun süre ata binen, bisiklet kullanan, çok dar iç çamaşırı ya da pantolon giyen kişilerde de uzun süre aynı pozisyonda kalmayla birlikte testis ısısı düşüyor. Bu durum da sperm kalitesini düşürüyor.

İlaç kullanımı
Kemoterapi ilaçları, ağır antibiyotikler ve epilepsi ilaçları uzun dönem kullanımlar durumunda sperm kalitesini ve sayısını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı
Sigarada bulunan toksik maddelerin yanı sıra nikotinin damar büzücü etkisi erkeklerde sperm kalitesinin düşmesine neden oluyor. Ayrıca alkol ve uyuşturucu madde kullanımı da aynı etkiye neden olan faktörler arasında yer alıyor.

Obezite
Aşırı kilolu kişilerin hormon seviyeleri normal kişilere göre farklılık gösteriyor. Ayrıca yaşam biçimleri ve yanlış beslenme alışkanlıkları da sperm kalitelerinin düşmesine neden olabiliyor.

The post Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kısırlaştırma Ameliyatı Olan Bir Erkek Çocuk Sahibi Olabilir mi? https://www.coolkadin.com/kisirlastirma-ameliyati-olan-bir-erkek-cocuk-sahibi-olabilir-mi.html Wed, 31 Aug 2016 07:35:22 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=77704 Mikrocerrahi...

The post Kısırlaştırma Ameliyatı Olan Bir Erkek Çocuk Sahibi Olabilir mi? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Mikrocerrahi metotlarda kanallar düzeltilerek pek çok erkek yeniden çocuk sahibi olabilir. Ancak kısırlaştırma ameliyatının üstünden çok uzun vaktin geçtiği hallerde erkekte sperme karşı antikorlar geliştiği ve bu antikorlar spermi hareketsizleştirdiği için cerrahi tedaviyle bu erkeklerin çocuk sahibi olmaları mümkün olmayabilir.

Günümüzde yardımcı üreme tekniklerinden faydalanılarak bu kişiler, kolaylıkla çocuk sahibi olabilir.

The post Kısırlaştırma Ameliyatı Olan Bir Erkek Çocuk Sahibi Olabilir mi? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>