The post Hastane Çıkışı Olmazsa Olmazları first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Anne Hastane Çıkışı Olmazsa Olmazları
Doğum öncesi, doğum sonrası ve hastanede geçirilen süre boyunca bir annenin ihtiyaç duyabileceği tüm ürünleri aşağıda sizler için listeledik. Emzirme aparatları, pijama, cilt ürünleri, iç çamaşırı gibi eşyalar çantanın demirbaşları. Diğerleri için ise buyurun listeye:
Bebek Hastane Çıkışı Olmazsa Olmazları
Kendiniz için ihtiyacınız olabilecek her şeyi hazırladınız. Sıra geldi bebek hastane çıkışı ürünleriyle bebeğiniz için hazırlanmaya. Bebeğiniz dünyaya geldiği andan itibaren ihtiyacı olabileceklerin listesi işte şöyle:
“Aman Ne Olur Ne Olmaz”cı Anneler İçin
Doğumdan bir iki hafta önce tüm bu saydıklarımızı bir çanta ya da küçük valizde hazır ettiğinizde gerek doğumdan sonra gerekse hastanede kaldığınız tüm süreç boyunca rahat edebilirsiniz. Zaten stresli ve biraz yorucu olan bu süreci bu saydıklarımız sayesinde daha kolay ve rahat geçirebilirsiniz. Tüm anne adaylarına kolaylıklar diliyor ve bebişinizi “bir avazda” kucağınıza almanızı diliyoruz.
The post Hastane Çıkışı Olmazsa Olmazları first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post GÜVEN DUYGUSU ANNE KARNINDA BAŞLIYOR! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Günümüzde hızla gelişen bilimsel alanlardan biri, beyin bilimleri dediğimiz alandır. Beyin üzerine yapılan çalışmalar ise zihinle ilgili kuramlara (onun yapısı, işleyişi, gelişimi) ışık tutuyor. Bu zihin çalışmalarında da karşımıza en önemli konulardan biri olan, ‘bağlanma’ kavramı çıkıyor.
BEBEĞİN ANNE İLE OLAN BAĞI, DÜNYAYA GÜVEN DUYMASINI SAĞLAR
Bebeğin, öncelikle annesi, ebeveynleri ve akranlarıyla kurduğu ilişkiler sayesinde önce çocukluk, sonra ergenlik dönemlerindeki görevlerini gerçekleştirerek kimlik sahibi bir birey haline geldiğini söyleyen Doç. Dr. Hakan Atalay, “Bu bireyleşme sürecinin ilk temelleri, genler ve hamilelikte yaşananlar ile atılıyor. Çocuk dünyaya geldikten sonra 1-2 sene içerisinde ise kişiliğinin temel özelliklerini kazanıyor. Bu dönemde anne-bebek ikili sistemi ne kadar iyi çalışırsa, bu temeller de o kadar sağlam oluyor. Örneğin, bebek annesiyle güvenli bir bağlanma ilişkisi geliştirdiğinde, kendisini ve dünyayı sağlıklı bir şekilde ayırt eden, kendisindeki ve ötekilerdeki iyi ve kötü yönleri kavrayıp kabullenen ve kendisine ve dünyaya güven duyan bir birey olarak hayata başlıyor. Annesinin “yeterince iyi” anneliği sayesinde duygularını tanımayı, eş duyum geliştirmeyi, ötekilerini en azından asgari düzeyde tanıyıp anlamayı öğreniyor” dedi.
BİREYİN GELECEKTEKİ İLİŞKİLERİNİ ETKİLER
Anne ile çocuk arasında kurulan güvenli bir bağın, kişinin daha sonraki ilişkilerini de etkileyeceğini vurgulayan Atalay, “Ergenlik döneminde, çocuğun ilk yıllarından başlayarak sonraki gelişimsel görevlerini yeniden gözden geçirme ve düzeltme fırsatı doğuyor. Tüm bu süreçleri başarıyla atlatan birey, erişkinlik ilişkilerinde de kendisine ve başkalarına güvenen, kendisini ve ötekileri iyi ve kötü yönleriyle tanıyıp kabullenen ve hayatını kendisini gerçekleştirerek yaşayan biri haline geliyor. Tersi durumlarda, yani, diyelim ki, güvensiz bağlanma örüntülerine takılıp kalan kişi ise kendisini ve ötekileri hep yargılayan, güvensiz ve kaygılı biri olarak hayatını yaşıyor” şeklinde açıkladı. Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Hakan Atalay, ailelere, “Toplum olarak çocuklarımızın sağlıklı bireyler olmasını istiyorsak, onlara öncelikli olarak sağlıklı barınma, beslenme, eğitilme, vb. fiziksel koşullar sağlamakla kalmayıp, bunlarla da yakından bağlantılı bir şekilde, kendisine güvenli, gelecek kaygısından ya da güncel tartışmalardan uzak kalabilecek, kendine güven duyan bir anneliğin koşullarını sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız” önerisinde bulundu.
The post GÜVEN DUYGUSU ANNE KARNINDA BAŞLIYOR! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Hamilelik Belirtileri ve Testleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Gebe kaldığınıza ilişkin belirtilerin farkına varır varmaz, durumu en kısa zamanda netleştirmeniz gerekecektir.
Günümüzde kullanılan üç tür gebelik testi bulunmaktadır:
Evde Gebelik Testi
Doğru yol izlendiğinde bu testi uygulamak ve değerlendirmek son derece kolaydır. Bu testler artık çok geliştirilmiş olduğundan muayenehane ya da laborutuvarda yapılan testler kadar doğru sonuç verebilmektedir. Ancak, belirtilere karşın, gebe olmadığınıza ilişkin bir sonuç aldıysanız, testi bir kez daha uygulamakta yarar vardır.
Laboratuvarda İdrar Testi
Evde uygulanan teste benzer biçimde, idrardaki hCG’nin laboratuvarda ölçülmesi yoluyla uygulanır ve sonucu %100’e yakın doğrulukla verir.
Kan Testi
Serumla ya da kanla yapılan gebelik testi daha ayrıntılı bir teknik gerektirir. Herhangi bir laboratuvar ölçüm hatası olmadığı takdirde, sonucu %100 doğrulukla verir.
The post Hamilelik Belirtileri ve Testleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Gebelik Sırasında Vegan Beslenme Nasıl Olmalı? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Vegan ya da vejetaryen beslenme tarzını seçen pek çok kadın gebelik esnasında yeterli beslenemeyeceğinin endişesini duyar. Oysa bazı noktalara dikkat edilirse hiç endişeye gerek kalmadan sağlıklı bir gebelik süreci yaşanabilir.
Vegan ya da vejetaryen olsanız bile gebelik esnasında sağlıklı beslenilebileceğini belirten Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, gebelik sırasında vegan beslenmenin nasıl olması gerektiği konusunda şu bilgileri verdi:
“İlk adım ‘günlük beslenme programı’ oluşturmaktır. Bu beslenme planında vegan ve vejetaryenlerin ortak noktaları olsa da farklı yönleri de vardır. Mesela veganlar hayvansal hiçbir gıdayı tüketmezken, bir alt grup süt ürünlerini ve yumurtayı tüketebilir.
Gebe bir kadın yeterli miktarda protein, esansiyel amino asit, omega 3 ve esansiyel yağ asitleri, demir, kalsiyum, D vitamini ve B12 vitamini tüketmelidir.İyi hazırlanmış beslenme planı ile bunu başarmak zor değildir.
Protein: Fındık ve Fasulye
Yumurta ve süt ürünleri tüketmiyor bile olsanız doğru alternatiflerle protein ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Burada ana mantık; ‘karıştır ve eşleştir’ olmalıdır. Mercimek, bezelye, fındık, fıstık ve kinoa mükemmel protein kaynağıdır.
Folikasit: Ispanak ve tam tahıllı gevrek
Folik asit, gebelik öncesinde ve gebelik esnasında tüketilmesi gereken bir vitamindir. Gebelik esnasında fetüsün sinir sisteminin doğru gelişimi için şarttır. Ispanak, tam tahıllı gevrekler, kuşkonmaz gibi besinler mükemmel bir folik asit kaynağıdır.
Kalsiyum: Brokoli ve incir
Gebelik boyunca yeterli kalsiyum alınması çok önemlidir. Günde ortalama 1000 mg kalsiyum tüketilmesi yeterli olacaktır. Süt ve süt ürünleri tüketilmese bile brokoli, incir, soya sütü, pirinç sütü, badem vs tüketilerek yeterli kalsiyum alınabilir.
Omega-3 yağ asitleri: Brüksel lahanası ve ve fındık
Gebelik esnasında pıhtılaşma mekanizmasının işlerliği, kan basıncının düzenlenmesi ve mide barsak sisteminin sağlıklı çalışması ve daha pek çok hayati fonksiyon için omega 3 yağ asitleri gereklidir. Hücre zarının yapılanması için de gereklidir. Ceviz, fındık, fıstık, chia tohumu ve balkabağı mükemmel bir omega 3 kaynağıdır.
Demir: Kuru kayısı ve tam tahıl
Gebelikte günlük alınması gereken demir miktarı 27 miligramdır. Yeşil sebzeler, mercimek, bezelye, mantar ve kuru kayısı zengin demir kaynağıdır. Demir emilimini artırmak için C vitamininden zengin gıdalar da tüketilmelidir. Ancak yine de demir içeren takviyeler de gerekebilir.
Çinko: Takviye edilmiş tahıl ve tohumlar
Çinko, bakterilere ve virüslere karşı bağışıklık sistemini güçlendiren önemli bir mineraldir. Gebelikte günde 11-12 miligram tüketilmesi gerekir. O da demir gibi tahıllarda, bezelye, mercimek gibi baklagillerde bolca bulunur.
Tüm bunların yanı sıra özellikle veganlar için yeterli B12 vitamini alınması önem taşır. Kuvvetlendirilmiş soya sütü ve tam tahıllar B12 katkısı sağlar.”
The post Gebelik Sırasında Vegan Beslenme Nasıl Olmalı? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post MUTLU BİR HAMİLELİK İÇİN YAPMANIZ GEREKEN 4 ŞEY first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Eğer bir sağlık probleminiz yoksa hamileliğiniz doğal seyrinde devam edecek ve siz de bu süreci başarılı bir şekilde atlatacaksınız. Bu, bebeğinizin gelişimi için de oldukça önemli. Çünkü bebeğiniz sizin duygularınızı hissedebiliyor ve mutlu bir hamilelik mutlu bir bebek anlamına geliyor. O halde mutlu bir hamilelik için neler yapabileceğinizi de bilmelisiniz. İşte, yapmanız gereken 4 şey…
KENDİNİZE HAMİLE BİR ARKADAŞ EDİNİN
Hamilelik daha önce tatmadığınız bir duyguysa hemen her gün gelişen bebeğinizle farklı duygular ve soru işaretleriyle karşılaşacaksınız. Bu sorular ve kaygılar oldukça normal. Bu süreçte kendinize hamile bir arkadaş edinirseniz hem soruları birlikte sorar hem de onun deneyimlerinden yararlanırsınız. Bu sürecin normalleşmesi için de size iyi gelecektir. Gittiğiniz doktor muayenesinde bir arkadaş edinin ve çekingen davranmayın.
İLİŞKİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN
Hamilelik döneminde sıkıntı ve üzüntü yaşamamanız son derece önemlidir. Bu nedenle ilişkinizde bir sorun olmadığını ve mutlu bir birlikteliğiniz olduğunu düşündükten sonra çocuk yapmaya karar verin. Mutlu bir hamileliği tek başınıza sağlayamazsınız çünkü iki kişisiniz. Bu nedenle karşılıklı emin olduğunuzda bir bebek sahibi olmak mutlu bir hamileliğin ilk adımıdır.
MADDİ GÜCÜNÜZÜ İYİ BELİRLEYİN
Çocuk yapmaya karar vermeden önce maddi anlamda bu durumun üstesinden gelip gelemeyeceğinizi tespit etmek oldukça önemlidir. Maddi sıkıntılar ailenin huzurunu kaçırabilecek en önemli etkenlerden biridir. Bu nedenle hamilelik öncesinde bütçe çalışması yapmaya başlayın. Eğer sürpriz bir hamilelik yaşıyorsanız hala geç değil. Önünüzde uzun bir süreç var. Daha fazla çalışıp, maddi durumunuzu düzeltebilirsiniz.
DOKTORUNUZA GÜVENİN
Doktorunuzla iyi bir iletişim kurabilmek ve ona güvenmek mutlu bir hamilelik için olmazsa olmazdır. Bu nedenle hamileliğinizin ilk gününden itibaren doktorunuzu bulmak için çaba göstermelisiniz. Kendinizi iyi hissettiğiniz, güvendiğiniz ve fikirlerine değer verdiğiniz bir doktorla ilerlemek sizi güvende hissettirir. Bunun için çevrenizde araştırma yapabilir, önerileri değerlendirebilir ve size uygun bir doktorla ilerleyebilirsiniz.
The post MUTLU BİR HAMİLELİK İÇİN YAPMANIZ GEREKEN 4 ŞEY first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post BEBEKLERDE GECE BESLENMESİ NE ZAMAN SONLANDIRILMALI? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nermin Tansuğ, annelerin bu dönemdeki kafa karışıklığını giderebilecek soruların yanıtlarını verdi; gece emzirmesinin faydalarını, zararlarını ve ne zaman kesilmesinin uygun olduğunu anlattı.
İLK AYLARDA 3 SAATTE BİR EMERLER
Doğumdan sonraki ilk günlerde sütün gelmesi ve süt miktarının artması için anneye 2-3 saatte bir emzirmesi önerilir. Genellikle 3-4 günden sonra anne sütünün tam gelmesi ile bebekler yaklaşık 3 saatte bir emerler. İlk aylarda geceleri de 3 saatte bir emerler. Süt yapımında rol oynayan prolaktin hormonu salınımı geceleri daha fazla olduğundan annelere gece emzirmesinin öneminden bahsedilir. Zaman zaman anneler bu nedenle geceleri bebekleri uyanmasa bile uyandırarak emzirirler. Kimi bebeklerde bu nedenle gece uykusunda sık uyanma alışkanlığı oluşur. Bu bebeklerde ileri aylarda gece uyanmaları ve emme alışkanlıkları devam edebilir.
ON İKİNCİ AYDAN SONRA GENELDE GECELERİ EMMEZLER
İki üçüncü aydan sonra yapılan aylık kontrollerde bebeklerin büyümeleri normal sınırlarda ise beslenme saatleri onların isteğine bırakılabilir. Genellikle ilk 3 ayda 2-3 saat ara ile emerler. 3-4. aylarda geceleri 2-3 kez, 5-6. ayda 1-2 kez, 7-9. ayda 1 kez, 10-12. ayda bazen 1 kez emerler, 12. aydan sonra genellikle geceleri emmezler.
GECE EMMEYEN BEBEK SABAH ERKEN UYANIR
Bebeklerin emme aralıkları annelerinin memelerinde depolanan süt miktarları ile de ilişkilidir. Memede depolanan süt miktarı meme büyüklüğünden bağımsız olarak çok veya az olabilir. Annenin memesinde az veya çok süt depolansın bebekler her zaman için alması gereken miktarı alırlar. Eğer anne memesinde büyük miktarda süt depolanıyorsa birinci aydan sonra bebekler tek memeden kısa sürede doyarlar. Geceleri daha uzun uyurlar, aylık kontrollerinde iyi kilo alırlar. Memede depolanan süt miktarı az ise bebek günde 8 veya daha fazla her iki memeyi yaklaşık 15-20 dakika emer, geceleri de 2-3 kez uyanabilir. Altıncı aydan sonra ek gıdalara geçiş ile birlikte gece uyanmaları azalır. Fakat anne çalışmaya başlamışsa gündüz anne ile birlikte olamayan bebek geceleri daha sık uyanıp emebilir. Birkaç ay sonra düzene girer. Gündüz iyi beslenen ve anneleri ile yeterli zaman geçiren bebekler 12. aydan sonra geceleri emmezler. Gece emmeyen uzun uyuyan bebekler sabahları erken uyanır, daha iştahlı bir şekilde güne başlarlar. Beslenmeleri daha düzenli olur
The post BEBEKLERDE GECE BESLENMESİ NE ZAMAN SONLANDIRILMALI? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post DOĞUM LEKELERİ NE ANLATIYOR? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Doğum lekelerinin nasıl ve neden oluştuğuna dair kesin ve net sebepler uzmanlar tarafından açıklanıncaya kadar halk arasında oluşan yaygın kanıya göre doğum lekelerinin oluşumunda iki temel yer almaktadır. Buna göre, anne adaylarının hamileyken aş ermesi sonucu canının çektiğini yiyememe durumunda vücutta aş erilen yiyeceğin şeklinde izler oluşmaktadır. Lekenin şekline göre annenin hangi yiyeceği canının çektiğini ancak yiyemediğini göstermektedir. Bir diğer neden ise anne adayının gebelik döneminde yine canının çekmesi sonucu başkasına ait bir yiyeceği kişinin iznini almadan yemesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda çoğunlukla lekenin şekli herhangi bir yiyecek türüne benzetilememektedir. Doğum lekeleri, farklı şekillerde olabildiği gibi farklı renk grupları halinde de oluşabilmektedir. Kahverengi, siyah, kırmızı, mavi, pembe ya da beyaz gibi renkler doğum lekelerinde karşılaşılan renkler arasındadır. Oluşan doğum lekeleri, bazen sadece deri altında oluşmuş ten renginden farklı renklerden ibaretken bazen deri üzerinde bir et parçası şeklinde de kendini gösterebilmektedir.
UZMANLAR TARAFINDAN KONTROL EDİLMELİ
Türkiye’de yeni doğan bebeklerin ortalama %10’una yakın bir oranda doğum lekelerinin oluştuğu saptanmaktadır. Lekelerin oluşma sıklığı yüksek gibi görünmese de ilerleyen zamanlarda çocukların ruhsal açıdan gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu sebeple aileler çocuklarda oluşan lekelerin silinmesi talebiyle uzmanlara danışabilmektedir. Neyse ki, günümüzün gelişen teknolojileri sayesinde artık doğum sırasında oluşmuş kendiliğinden geçmeyen lekelerin ortadan kaldırılması mümkün olabilmektedir. Uygulanan tedavi yöntemlerinden lazer tekniği sıklıkla tercih edilmektedir. Ancak, bu lekelerin büyük bir çoğunluğu zararsız olsa da bazı durumlarda bir uzman kontrolü altında kontrol ve takip edilmesi gerekebilmektedir. Dolayısıyla tedavi süreci öncesinde çocuğunuzda ya da sizdeki doğum lekesinin zararlı mı zararsız mı diye endişelenmektense doğum leke türlerini tanıyarak dikkat edilmesi gereken tehditlere karşı önlem almak ve uygulanabilecek tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak yerinde olacaktır. İşte, doğum leke çeşitleri…
DOĞUM LEKELERİ VE ÇEŞİTLERİ
Hemanjiyom
Halk arasında çilek lekesi olarak da adlandırılan bu tip lekeler, damar çevresinde bulunan hücrelerin olması gerekenden daha büyük boyutlara ulaşmasından kaynaklanmaktadır. Bu tip doğum lekelerine, erkek bebeklere kıyasla kız bebeklerde daha sık rastlanılmaktadır. Bu leke tipi, çoğunlukla oluşmasının ardından 10 yıl içinde kaybolmaktadır. Ortaya çıktığı noktalarda bazen duymada, görmede ya da nefes almada engeller yaratabilmektedir. Bu sebeple belirli aralıklarla uzman tarafından takip edilmesi yerinde olacaktır.
Somon Lekesi/Leylek ısırığı
Bu tarz lekeler, tamamen zararsız ve geçicidir. Bebeğin doğumunun ardından ortalama 18 aylık bir süreç sonunda leke kaybolmaktadır. Ense, alın ve göz kapaklarında, dudağın üst kısmında ve kaşlarda açık pembe renginde benek halinde ortaya çıkmaktadır. Lekenin sıklıkla ensede oluşmasından dolayı halk arasında leylek ısırığı olarak adlandırılmaktadır.
Şarap Lekesi
Ortaya çıktığı sırada pembe bazen de kırmızı renkte olan bu lekeler, zaman içinde giderek koyulaşmakta ve daha belirgin hale gelmektedir. Bu tarz lekeler kalıcı özelliktedir. Yeni doğan bebeklerde sıklıkla görünmeyen bu tip lekeler bebeklerin %1’inden az bir oranında görülmektedir. Yine küçük bir ihtimalle de nörolojik bir rahatsızlık olan Sturge-Weber sendromuna, gelişim bozukluğuna ya da felç gibi ciddi rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Bu tip lekelerin tespit edilerek uzman kontrolünde takip edilmesi sonradan oluşabilecek rahatsızlıkların tedavisinde etkili olabilmektedir.
Sütlü Kahve Lekeleri
Vücudun hemen hemen görülebilen bir leke türüdür. Farklı renk ve ölçülerde olabileceği gibi zararsız ve kendi başına herhangi bir sağlık sorununa yol açtığı tespiti bulunmamaktadır.
Mongol Lekesi
Genellikle mavi ya da açık gri renginde oluşan bu leke tipi, bebeğin sırt, kalça ve popo bölgesinde görülmektedir. Çoğu zaman herhangi bir müdahale gerektirmeden kendiliğinden ortadan kaybolabilmektedir. Ben Benler, kahverengi ve siyah noktalar halinde oluşmaktadır. Bu leke tipi kendi halinde ortadan kaybolabilen bir özellikte olmadığından uzman kontrolünde cerrahi müdahale gerektirmektedir.
The post DOĞUM LEKELERİ NE ANLATIYOR? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post İbrahim Saraçoğlu" Bebekler de Pamukçuk Derdine Son " first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Şifalı bitkiler ile bebeklerde oluşan pamukçuk ( AFT ) için kesin çözümü sizler ile paylaşacağız. İbrahim SARAÇOĞLU kürü ile sadece bebeklerde pamukçuk değil yetişkinlerde oluşan pamukçuk içinde kesin çözüm için tüketilmesi gerekilen şifalı bitkiler nelerdir aşağıdaki başlıklarda bulabilirsiniz. Pamukçuk nasıl geçer ? Pamukçuk nedir ? ve Pamukçuk karbonat kürü nasıl uygulanır ? Hepsi ve daha fazlası sizin için aşağıdaki başlıklar altında yer almaktadır.
Hemen hemen her bebekte pamukçuk oluşması sıkça görünen bir vak’adır. Bebeklerde pamukçuk oluşmasının en büyük nedeni, bebeğin anneyi veya biberonu sürekli olarak emmesidir.
Anne veya baba bebeğinin ağzında pamukçuk oluştuğunu en basit olarak bebeğin emme veya biberon ile beslenmeyi ret etmesinden anlayabilir. Bunun yanı sıra anne ve baba bebeğin ağzı ve özellikle dudak içlerine bakarak da anlayabilir. Bebeğiniz emer iken sürekli olarak huzursuzluk çıkarıyor ise size önerimiz bebeğinizin ağız veya dudak içine dikkatli bir şekilde göz atmanızdır. Bebeklerde pamukçuk görünümü yandaki resimdeki gibidir. Yandaki resimde gözüktüğü gibi de bebeklerde pamukçuk ağız içinde noktalar halinde gözükür. Bu şikayeti olan ebeveynlere bir kaç şifalı bitkiler ile kür önerisinde bulunacağız. Bilindiği gibi doktorlar çok ama çok zor durumda kalınmadığı sürece çocuklara, bebeklere ilaç önermemektedir. Bundan dolayı doğal yolar ile bu tür vak’aları çözmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Bebeğinizin ağzında oluşan pamukçuk şifalı bitkiler ile kesin olarak çözümlenebilir bir sorundur. Pamukçuk karbonat kürü ile tedavi edilebilir. Bunun için ihtiyacınız olan 1 çay kaşığı karbonat ve bir çay bardağının yarısından daha az miktarda su dur.
Yapmanız gereken bir çay bardağının azı kadar olan suyun içine 1 çay bardağı karbonat atarak karıştırmanız dır. İyice karbonat eriyene kadar karıştırınız. Pamukçuk karbonat kürünüz hazır! Sıra geldi uygulamaya. Uygulama için temiz bir tülbente ihtiyacınız olacaktır. Temiz bir tülbent ile bebeğinizin dudak altını üstünü ve dilini güzelce karbonatlı su ile siliniz. Hepsi bu kadar basit. Pamukçuk karbonat kürünü günde iki veya üç defa uygulayabilirsiniz.
Yetişkinlerde ağız içinde gözüken pamukçuk, aft veya benzeri ağız yaraları için Prof.Dr. İbrahim SARAÇOĞLU şifalı bitkiler olarak papatya çayı tüketilmesini önerdi. Papatya kürü ile ağız içi yaralarından tamamen kurtulmanız mümkündür. İbrahim SARAÇOĞLU papatya kürü nasıl yapılır.
Hemen hemen her aktarda bulabileceğiniz 2 veya 3 yemek kaşığı kır papatyası 5 dakika bir bardak suda kaynatın. Ilındıktan sonra papatya kürünü ile ağzınızı çalkalayın ve gargara yapınız. Bunu sürekli olarak uygulamanızda bir sakınca yoktur.
Por.Dr İbrahim SARAÇOĞLU sürekli olarak AFT sorunu yaşayanlar içinde günde bir defa taze sıkılmış limon suyu ile ağızlarını gargara yapmalarını önerdi.
The post İbrahim Saraçoğlu" Bebekler de Pamukçuk Derdine Son " first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Çocuklar da parmak emme sorununun nedeni? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Bebeklerin parmak emme davranışı, doğuştan sahip oldukları en güçlü reflekslerden biridir. Bu davranışın, çevreyi tanıma ve keşfetme ihtiyacından geldiği belirlenmiştir. Annelerin çoğu, bu davranışın ya acıkan ya da uykusu gelen bebeklerin gerçekleştirdiği bir davranış olduğunu düşünürler. İlk başta böyle başlayan parmak emme davranışı zaman ilerledikçe sorun haline gelir.
Çocuğun gelişimiyle ilgili hem annelere hem de babalara büyük sorumluluk düşmektedir. Ailelerin dikkat etmesi gereken başlıca durumlar:
The post Çocuklar da parmak emme sorununun nedeni? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Gebelikte "Trimester "Kavramı Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Hamileliğin başlangıcından itibaren olan süreç, genellikle hafta hafta ifade edilir. Halk dilinde çoğunlukla “9 ay” olarak bildiğimiz hamilelik süresi, aslında tıbben “40 hafta” olarak kabul edilir. Anne karnındaki bebeğin gelişimi çok ufak değişimlerle ve bazen de çok hızlı gerçekleştiğinden, haftalara bölünmüş bir hamilelik hesabı genelde daha kolaydır. Peki sık sık duyduğumuz ilk trimester, ikinci trimester gibi kavramlar tam olarak neyi ifade eder?
Bebeğin gelişimini 3 aşamada da sınıflandırabiliyoruz. 3 aylık bölümlerden oluşan bu evrelere “trimester” adı veriliyor. Birinci trimester ilk üç aylık dönemi, ikinci trimester ikinci üç aylık dönemi (4-5 ve 6. ayları) üçüncü trimester ise 7, 8 ve 9. ayları ifade eder.
Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu hamileliğin 1. – 2. ve 3. haftasında vücuttaki değişimleri şöyle anlatıyor:
“Gebelikte ay takvimine göre 3. haftada kadının yumurta hücresi ile eşinin spermi birleşerek döllenme gerçekleşir. Döllenme olduktan sonra tek hücreli bir organizma oluşur. İlerleyen günlerde oluşan tek hücreli doku şekline gelir. Döllenme kadınların fallop tüpü dediğimiz bölgede oluşur. Fallop tüplerinin içinde bulunan minik tüy şeklindeki silialar düzenli olarak hareket ederek döllenmiş yumurtanın tüp içinden rahim içine taşınmasına yardımcı olur.
Döllenmenin 5. gününde blastosist adını verdiğimiz çok hücreli canlı doku rahim içinde kendi yuvalanma işlemini tamamlayacaktır. Fallop tüplerinde döllenmiş yumurta 7–10 günlük yolculuğunu tamamlayarak artık rahim içine geçer. Bu nedenle gebeliğin ultrasonografide tam tespit edilmesi biraz zaman alır, bu süreçte sabırlı olmak gerekir. Rahim içine yerleşmiş canlı doku büyüklüğü bu dönemde 0,1 mm dir. Yuvalanma döneminde bazen rahim duvarına yerleşim sırasında lekelenme tarzı açık renkli vajinal kanamalar izlenebilir.
Gebeliğin ilk haftalarında bedensel ve ruhsal olarak daha çok dinlenmeye ihtiyaç vardır. Annenin vücudunda meydana gelen birçok hormonal değişim annede hem fiziki yorgunluk hem de ruhsal gerginliğe neden olabilir. Yükselmeye başlayan gebelik hormonu annede halsizlik, yorgunluk ve bulantıyı tetikleyecektir.
Gebelik öncesinde eğer sigara, kafein ve alkol gibi alışkanlıklar varsa, gebelikte mutlaka bırakılmalıdır. Gebelik planlanmaya başlandığında bu alışkanlıklardan önceden vazgeçilmelidir. Beslenme konusunda öncelikle protein ağırlıklı beslenmeli ve vitaminlere de dikkat edilmelidir. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında folik asit kullanımına özen gösterilmelidir. Folik asit bebeğin-omurilik gelişimini destekleyen bir vitamindir. Gebelerde günlük alınma dozu 400 miligramdır. Bunun dışında beslenmede folik asit içeren gıdalar (bakliyatlar mercimek, fasulye, narenciye, ıspanak, brokoli, marul ve sakatatlar) tüketilebilir. Eğer anne adayı gebelik sırasında sigara kullanımına devam eder ise vücudun ihtiyacı olan folik asit miktarı da artacaktır. Planlanan gebeliklerde folik asidin gebelik öncesi 3. aydan itibaren başlanması uygundur.”
The post Gebelikte "Trimester "Kavramı Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>