Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nermin Tansuğ, annelerin bu dönemdeki kafa karışıklığını giderebilecek soruların yanıtlarını verdi; gece emzirmesinin faydalarını, zararlarını ve ne zaman kesilmesinin uygun olduğunu anlattı.

İLK AYLARDA 3 SAATTE BİR EMERLER

Doğumdan sonraki ilk günlerde sütün gelmesi ve süt miktarının artması için anneye 2-3 saatte bir emzirmesi önerilir. Genellikle 3-4 günden sonra anne sütünün tam gelmesi ile bebekler yaklaşık 3 saatte bir emerler. İlk aylarda geceleri de 3 saatte bir emerler. Süt yapımında rol oynayan prolaktin hormonu salınımı geceleri daha fazla olduğundan annelere gece emzirmesinin öneminden bahsedilir. Zaman zaman anneler bu nedenle geceleri bebekleri uyanmasa bile uyandırarak emzirirler. Kimi bebeklerde bu nedenle gece uykusunda sık uyanma alışkanlığı oluşur. Bu bebeklerde ileri aylarda gece uyanmaları ve emme alışkanlıkları devam edebilir.

ON İKİNCİ AYDAN SONRA GENELDE GECELERİ EMMEZLER

İki üçüncü aydan sonra yapılan aylık kontrollerde bebeklerin büyümeleri normal sınırlarda ise beslenme saatleri onların isteğine bırakılabilir. Genellikle ilk 3 ayda 2-3 saat ara ile emerler. 3-4. aylarda geceleri 2-3 kez, 5-6. ayda 1-2 kez, 7-9. ayda 1 kez, 10-12. ayda bazen 1 kez emerler, 12. aydan sonra genellikle geceleri emmezler.

GECE EMMEYEN BEBEK SABAH ERKEN UYANIR

Bebeklerin emme aralıkları annelerinin memelerinde depolanan süt miktarları ile de ilişkilidir. Memede depolanan süt miktarı meme büyüklüğünden bağımsız olarak çok veya az olabilir. Annenin memesinde az veya çok süt depolansın bebekler her zaman için alması gereken miktarı alırlar. Eğer anne memesinde büyük miktarda süt depolanıyorsa birinci aydan sonra bebekler tek memeden kısa sürede doyarlar. Geceleri daha uzun uyurlar, aylık kontrollerinde iyi kilo alırlar. Memede depolanan süt miktarı az ise bebek günde 8 veya daha fazla her iki memeyi yaklaşık 15-20 dakika emer, geceleri de 2-3 kez uyanabilir. Altıncı aydan sonra ek gıdalara geçiş ile birlikte gece uyanmaları azalır. Fakat anne çalışmaya başlamışsa gündüz anne ile birlikte olamayan bebek geceleri daha sık uyanıp emebilir. Birkaç ay sonra düzene girer. Gündüz iyi beslenen ve anneleri ile yeterli zaman geçiren bebekler 12. aydan sonra geceleri emmezler. Gece emmeyen uzun uyuyan bebekler sabahları erken uyanır, daha iştahlı bir şekilde güne başlarlar. Beslenmeleri daha düzenli olur

The post BEBEKLERDE GECE BESLENMESİ NE ZAMAN SONLANDIRILMALI? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Şifalı bitkiler ile bebeklerde oluşan pamukçuk ( AFT ) için kesin çözümü sizler ile paylaşacağız. İbrahim SARAÇOĞLU kürü ile sadece bebeklerde pamukçuk değil yetişkinlerde oluşan pamukçuk içinde kesin çözüm için tüketilmesi gerekilen şifalı bitkiler nelerdir aşağıdaki başlıklarda bulabilirsiniz. Pamukçuk nasıl geçer ? Pamukçuk nedir ? ve Pamukçuk karbonat kürü nasıl uygulanır ? Hepsi ve daha fazlası sizin için aşağıdaki başlıklar altında yer almaktadır.

Bebeklerde Pamukçuk Neden Olur

Hemen hemen her bebekte pamukçuk oluşması sıkça görünen bir vak’adır.  Bebeklerde pamukçuk oluşmasının en büyük nedeni, bebeğin anneyi veya biberonu sürekli olarak emmesidir.

Bebeklerde Pamukçuk Oluştuğunu Nasıl Anlarız

Anne veya baba bebeğinin ağzında pamukçuk oluştuğunu en basit olarak bebeğin emme veya biberon ile beslenmeyi ret etmesinden anlayabilir. Bunun yanı sıra anne ve baba bebeğin ağzı ve özellikle dudak içlerine bakarak da anlayabilir. Bebeğiniz emer iken sürekli olarak huzursuzluk çıkarıyor ise size önerimiz bebeğinizin ağız veya dudak içine dikkatli bir şekilde göz atmanızdır. Bebeklerde pamukçuk görünümü yandaki resimdeki gibidir. Yandaki resimde gözüktüğü gibi de bebeklerde pamukçuk ağız içinde noktalar halinde gözükür. Bu şikayeti olan ebeveynlere bir kaç şifalı bitkiler ile kür önerisinde bulunacağız. Bilindiği gibi doktorlar çok ama çok zor durumda kalınmadığı sürece çocuklara, bebeklere ilaç önermemektedir. Bundan dolayı doğal yolar ile bu tür vak’aları çözmeniz daha sağlıklı olacaktır.

Bebeklerde Pamukçuk Tedavisi Karbonat Kürü

Bebeğinizin ağzında oluşan pamukçuk şifalı bitkiler ile kesin olarak çözümlenebilir bir sorundur. Pamukçuk karbonat kürü ile tedavi edilebilir. Bunun için ihtiyacınız olan 1 çay kaşığı karbonat ve bir çay bardağının yarısından daha az miktarda su dur.

Pamukçuk Karbonat Kürü Yapılışı ve Uygulanışı

Yapmanız gereken bir çay bardağının azı kadar olan suyun içine 1 çay bardağı karbonat atarak karıştırmanız dır. İyice karbonat eriyene kadar karıştırınız. Pamukçuk karbonat kürünüz hazır! Sıra geldi uygulamaya. Uygulama için temiz bir tülbente ihtiyacınız olacaktır. Temiz bir tülbent ile bebeğinizin dudak altını üstünü ve dilini güzelce karbonatlı su ile siliniz. Hepsi bu kadar basit. Pamukçuk karbonat kürünü günde iki veya üç defa uygulayabilirsiniz.

Yetişkinler Pamukçuk Tedavisi

Yetişkinlerde ağız içinde gözüken pamukçuk, aft veya benzeri  ağız yaraları için Prof.Dr. İbrahim SARAÇOĞLU şifalı bitkiler olarak papatya çayı tüketilmesini önerdi. Papatya kürü ile ağız içi yaralarından tamamen kurtulmanız mümkündür. İbrahim SARAÇOĞLU papatya kürü nasıl yapılır.

İbrahim SARAÇOĞLU Papatya Kürü

Hemen hemen her aktarda bulabileceğiniz 2 veya 3 yemek kaşığı kır papatyası 5 dakika bir bardak suda kaynatın. Ilındıktan sonra papatya kürünü ile ağzınızı çalkalayın ve gargara yapınız. Bunu sürekli olarak uygulamanızda bir sakınca yoktur.

Por.Dr İbrahim SARAÇOĞLU sürekli olarak AFT sorunu yaşayanlar içinde günde bir defa taze sıkılmış limon suyu ile ağızlarını gargara yapmalarını önerdi.

The post İbrahim Saraçoğlu" Bebekler de Pamukçuk Derdine Son " first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Bebeğin ve annenin kırk gün dışarı çıkmaması geleneksel bir uygulamadır. Çok eski çağlarda anne ve bebeğin en hassas olduğu dönemde muhtemelen hastalıklardan korumak için uygulanmış. Bebek ve anne kendini toparlayıp, emme aralıkları düzene girdikten sonra, dışarıya çıkabilirler. Öncelikle hava koşulları göz önüne alınarak giydirilmelidir. Açık havada gezinmek her zaman daha iyidir. Alışveriş merkezleri gibi kapalı, kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır. Rüzgarda kalmamalı, aşırı sıcak havada ise dışarıda kalma süresi kısaltılmalıdır.Güneşli havalarda 10-15 dakika ile başlanarak, süre artırılarak bir saate kadar çıkılabilir. Ancak yeni doğmuş bir bebeği uzun saatler dışarıda tutmak, kalabalık içinde uzun süreler bekletmek, diğer insanlarla yakın temasta bulunmak hasta edebilir. Çünkü yeni doğan bebekler oldukça hassastır. Bebeğin diğer insanlarla temas edeceği durumda bebeği kucağına alacak kişinin hasta olmaması, ellerini yıkaması, temiz olması gerekir.

GÖBEK DÜŞENE KADAR BANYO YAPILMAZ

Yeni doğan bebeğin göbeği 5 ile 10 gün arasında kendiliğinden düşer. Göbek ıslak kalmazsa kendiliğinden daha çabuk düşer. Bu nedenle sık pansuman yapmaya gerek yoktur.Banyoda ıslatılması hem göbeğin düşmesini geciktirir hem de uygun olmayan koşullarda banyo yaptırılırsa mikrop kapabilir. Bu nedenle göbek düşene kadar banyo önerilmez. Ancak koşullar uygun ise yaptırılmasında sakınca yoktur. Banyo sonrası göbek steril gazlı bezle silinmeli ve açık bırakılarak kuru kalması sağlanmalıdır. Eğer yıkama konusunda çok kuşkuda kalınırsa silme tarzında banyo yaptırılabilir. Veya başını ve poposu yıkar, gövdesini silinebilir. Göbek çevresinde kızarıklık, akıntı, kötü koku veya kanama gözlenirse mutlaka doktorla görüşülmelidir.

ŞEKERLİ SU SARILIĞA İYİ GELİR

Yaklaşık 50 yıl önce bebeklere şekerli su verildiğinde sarılığı olmayacağı veya daha hafif geçeceği inancı vardı.Daha sonra yapılan çalışmalarda hiçbir faydası olmadığı hatta zararlı olduğu gösterilmiştir. Anne sütü ile beslenen bebeğe dışarıdan su verilmesi anne sütünün yararlılığını azaltır.Bu nedenle anne sütü alan bebeğe su bile verilmesi doğru değildir. Hele yetişkinler için zararlı olan bir maddenin bebeğe verilmesi hiç düşünülmemelidir.

HIÇKIRIK TUTAN BEBEĞE LİMONLU SU VERİLİR

Hıçkırık, diyafram denilen, göğüs kafesiyle karnı ayıran zarın irritasyonuyla oluşur. Yeni doğan bebeklerin mide kapasitesi küçüktür. Emme sırasında mide dolup gerilmeye başlayınca diyafram uyarılır ve hıçkırık başlayabilir. Hıçkırık zararlı değildir, özellikle yeni doğanlarda normal bir durumdur. Tekrar emzirilmesi veya kaşıkla anne sütü verilmesi iyi gelir. Bir iki damla da olsa bebeği kusturabilir.

The post Bebek bakımıyla ilgili doğru sanılan yanlışlar first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

İndirekt bilirubin seviyesine ve sarılık nedenine göre takip, fototerapi, kan değişimi ya da ilaç tedavisi yapılabilmektedir.

Bebeğinizi Sık Sık Emzirin

Bebeklerde sarılık nasıl geçer sorusunu soran çoğu annenin yapabileceği en etkili tedavi yöntemi, bebeği anne sütü ile yeterli beslemek olacaktır. Bilirubin yüksekliği ile anne sütüyle beslenme arasında güçlü bir ilişki gösterilmiştir.* Yetersiz beslenen bebeklerde düşük kalori alımı nedeniyle oluşan dehidratasyon(vücudun su kaybetmesi) hem sarılık gelişmesinde hem de var olan sarılığın şiddetlenmesinde rol oynar.

Emzirme sıklığını arttırmak bilirubin yüksekliği dolayısıyla sarılık riskini azaltır. Bundan dolayı annelerin, ilk günden itibaren bebeği en az 8-12 kez emzirmeleri önerilir.

Eğer bebeğinizde sarılık geliştiyse kendinize soracağınız ilk soru “Bebeğimi yeterli sıklıkta ve miktarda emziriyor muyum?” olmalıdır.

Geç anne sütü sarılığı bu konuda tek istisnadır. Bu durumda anne sütüne ara verilmez ve fototerapi tedavisi uygulanır. Fototerapiye rağmen bilirubin değerleri düşmezse anne sütüne 24 saat ara verilir. Sonrasında yeterli ve sık emzirmeye devam edilir.

Sıvı Kaybını Engelleyin

Sıvı kaybı(dehidratasyon) bebeğin yetersiz beslenmesi sonucu oluşur ve bebeklerde sarılığa neden olur. Dehidratasyonu önlemede en etkili, en doğal ve en iyi tedavi yöntemi bebeğin anne sütü ile sık ve yeterli beslenmesidir. Ancak herhangi bir sağlık sorunundan dolayı bebeğinizi emziremiyorsanız, doktor önerisi ile verilecek sağılmış süt,formüle süt gibi ek besinler sıvı kaybını önleyerek bebeğin sarılığını geçirmeye yardımcı olacaktır.

Kullanılan İlaçlar

Yenidoğan bebeklerde gelişen sarılıklarda kullanılabilecek ve bebeklerde sarılık nasıl geçer sorusuna yanıt olabilecek birkaç ilaç grubu bulunmaktadır.

• Glukorinil transferaz enziminin aktivitesini arttıranlar; fenobarbitalin isimli ilaç karacğerdeki bu enzimin aktivitesini arttırarak indirekt bilirubinin direkt bilirubine dönüşümünü dolayısı ile atılımını hızlandırır.
• Barsaklardan bilirubinin emilimini azaltılması; aktif kömür gibi maddeler bunu yapsa da pratikte çok kullanılmaz.

Yukarıda anlattığımız genel prensipler indirekt bilirubinin bebeğe zarar vermesini engellemek yani sarılığın kendisinden doğacak hasarları önlemek için yapılmaktadır. Bunlara ilaveten sarılık nedeninin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bebeklerde sarılık nasıl geçer sorusuna verilecek cevaplardan birisi de sarılık nedeninin ortadan kaldırılması olacaktır.

• immunglobulin tedavisi (IVIG); kan uyuşmazlığında özellikle Rh uyuşmazlığına bağlı sarılıkta etkin bir tedavidir.
• Hipotroidi nedeniyle sarılık gelişmişse verilecek troid hormonu verilmesi sarılığı geçirecektir.

The post Bebekler de sarılık hastalığı first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Yeni doğan bebeğinizin altını değiştirmeden  önce tüm bebek bezine dair gereçlerinin elinizin altında olması yararlı olur. Gerekli tüm eşyaları, sizin ve bebeğinizin çok fazla zaman harcadığınız yere yakın bir yerde tutmaya çalışın. Elde tutulacak şeyler arasında bebek mendilleri, bir değişim yastığı, çocuk bezi ve merhem ya da petrol jeli bulunmaktadır.

Yeni doğan bebeğinizin cildine ve tırnaklarına dikkat etmek, en başından beri önemlidir ve bebeğiniz büyüdükçe daha da önemli olacaktır.

Normal yeni doğan bebek bakımı söz konusu olduğunda, hiçbir şey yeni ebeveynler için banyo zamanı kadar korkutucu değildir. Umbilikal kord güdük düşene ve göbek alanı iyileşene kadar bebeği ilk birkaç hafta boyunca bir küvete koyma konusunda endişelenmeyin. Bu ilk günlerde bir sünger banyosu yapacak. Yeni doğan bebeğinizin göbek bağı güdük düştükten ve alan iyileştikten sonra, onu banyo küvetine koymaya başlayabilirsiniz.

Şimdi zor görünebilir, ama yakında başkalarının fikirlerine bağlı olmak yerine, bebeğiniz için en iyi olanı bilmekle zamanla ebeveynlik içgüdülerinize güvenmeyi öğreneceksiniz.

Unutulmaması Gereken 3 Nokta

• Bebeğinizin başını her zaman destekleyin, çünkü henüz boyun kasları gelişmedi.
• Bebeğiniz her acıktığında onu besleyin. Küçük midesi bu aşamada fazla yiyecek almaz, bu nedenle ne zaman isterse onu emzirmeniz gerekir.
• Bebeğinizi çok sıcak ya da çok soğuk tutmayın.

The post Bebeğinizin genel anlamda bakımı first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Bacaklarının ve kollarının sarkmasına izin vermek ona kendini güvende olmadığını  hissettirebilir  ve  gözlerini dikmesine sebep olabilir.

Onu tutarken daima yeni doğan bebeğinizin boynunu desteklediğinizden emin olun. Başını ve boynunu bir elinizle altını ve uyluklarını diğer elinizle destekliyorsanız, kendisini güvende hissedecektir. Yeni doğan bebeğiniz uyurken, onu uyandırmamak veya ani sıçramasını  önlemek için yavaşça ve nazikçe hareket edin. Bebeğinizin başını önce yere koyun ve ardından vücudunun geri kalanını yavaş yavaş yatırın. Bir eli yavaşça, ardından diğerini kaldırın. Umarım bu noktada uyanmayacaktır. Bebeğinizi uyandırmamak için nazik ve yumuşak bir ses tonuyla konuşun . Kesinlikle bebeğinizin sarsıntıya neden olacak ani hareketlerden kaçının. Çünkü bu ani sarsıntılar beyinde sinirsel anlamda oluşan sorunlara yol açabilir. Bu yüzden ona karşı olabildiğince hassas olmanızda fayda vardır. Bu hem bebeğinizi hırçın yapmaz hemde kalıcı sorunların oluşmasına neden olmaz.

The post Yeni doğan bebeğinizi nasıl tutmalısınız first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

1.Sünger banyosu

Yeni doğmuş bir bebeğin haftada iki veya üç kez bir sünger banyosuna ihtiyacı vardır. Yeni doğan bebeğiniz sünger banyosuna hazırlandığınızda, odanın sıcak olduğundan emin olun, çünkü yeni doğan bebekler çıplak bedenlerinde soğuk hava hissinden nefret ederler.

Bir değiştirme pedine, küçük bir ılık su havzasına, nemli bir beze, bazı pamuk toplarına, biraz bebek sabuna, bebek şampuanına ve elinizde ekstra bir havlu ya da küçük bir battaniyeye sahip olduğunuzdan emin olun. Bebeğinizi çizebileceğinden, banyo zamanından önce tüm yüzükleri veya diğer takıları ellerinizden çıkarın.

Herhangi bir sızıntıyı yakalamak için bir değiştirme pedi yayın ve rahat bir havlu ile örtün. Yeni doğan bebeğinizin vücudunun bir kısmını yıkarken, vücudunuzun diğer bölümlerini diğer havlu veya battaniye ile güzelce kaplayarak   bebeğinizin vücudunu ılık tutun.

Bebeğinizin kafasını doğrudan musluğun altına koymayın. Az miktarda bebek şampuanı ile çalkalayın, iyice durulayın ve hemen kurulayın.

Yeni doğan bebeğinizin sünger banyosu yapıldığı zaman, onu nazikçe bir havluya sarın ve kurulayın.

2.Bebek küveti

Yeni doğan bebeğinizin göbek bağı güdük düştükten ve alan iyileştikten sonra, onu banyo küvetine koymaya başlayabilirsiniz. Bebeğiniz, bir yetişkinden destek almadan sürekli oturabilene kadar “büyük” küveti kullanmaya hazır olmayacaktır.

Bazı ebeveynler bebeği yıkarken  küçük bir plastik küvet kullanmayı severken bazı ebeveynler ise  lavaboyu kullanmayı sever. Bir bebek küveti alırsanız, altta bir delik olandan almayı deneyin, böylece banyo süresi bittikten sonra suyu kolayca tahliye edebilirsiniz. Mutfak lavabosuna sığacak şekilde yapılmış bebek küvetleri bile var.

Yeni doğan bebeğinizin banyosuna hazırlanırken, odanın yeterince sıcak olduğundan emin olun ve ellerinizdeki halkaları veya diğer takıları çıkarın. Bir bardak, bir bebek bezi, yumuşak sabun, bebek şampuanı ve yakındaki bir yumuşak havluyu saklayın. Küveti 5 ila 7 cm (2 ila 3 inç) ılık suyla doldurmak için kabı kullanın. Su sıcaklığını bileğinizin içini test edin.

Yeni doğan bebeğinizi suya yavaşça indirin, başını ve boynunu ellerinizden biri ile desteklediğinizden emin olun. Bebeğinizin yüzünü yıkamak için bezi sabun kullanmadan kullanın. Ardından vücudunu sabunla güzelce durulayın. Yeni doğmuş bebeğiniz, vücudunu sıcak tutmak için sürekli olarak ılık su döktüğünüzde çırpınmalarıyla banyodan keyif alacaktır.

Yeni doğan bebeğinizin saçını hafif şampuanla yıkayın ve tüm saç derisine masaj yapın. Şampuanı ellerinizle veya bir bardakla durulayın.

Bebeğinizi yıkamayı bitirdiğinizde, bir havluya sarın ve hafifçe kurulayın. Biraz bebek losyonu kullanmak isteyebilirsiniz, bunu yapmanızda fayda var çünkü bebeğinizin cildi kurumamış olur.

The post Yeni doğan banyosu hakkında bilmeniz gerekenler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Bebek masajının birçok avantajı vardır : Bebeğinize önemli fiziksel temas sağlar ve kendini daha iyi anlaması ve tanımasına yardımcı olur – fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimi destekler çünkü bu evrende bebeğinizin hareketleri oldukça kısıtlıdır. Bebek masajının  zamanı sadece bebeğinize ve size özeldir bu nedenle günlük rutininizin de önemli bir parçasıdır.Aynı  zaman da bebek masajı bebeğinizi rahatlatır ve rahatça uyumasını sağlar ve  bebeğiniz de oluşan kas ağrılarını da azaltır.

Nasıl yapılmalı konusunda öncelikle bebeğinizin cildi sizin dokunuşlarınıza göre daha hassas olmanızı gerektirir. Bu nedenle direk temas etmek yerine özel bebek yağları ile daha hassas şekilde masaj yapmanız bebeğinizin cildi için oldukça faydalıdır.

Bebek masajı için size yardımcı olacak ip uçları . 

• Elinize biraz masaj yağı sürün ve ovun. Bu bebeğinizin cildi için oldukça faydalı olacaktır.
•  Avuçlarınızla (her iki elinizle), göğsün ortasından yanlara doğru kaydırın.
• Nazik basınç ve dairesel hareketler kullanarak, elinizin avuçlarını parmak uçlarınızla veya başparmağınızla masaj yapın ve her parmağınızı hafifçe vurun.
• Her iki avuç içi ile aynı anda uyluklardan ayaklara doğru kaydırın.
• Son olarak, bebeğinizin sırtına masaj yapın:
  • Her iki avuç içi ile omuzlarından aşağıya ve yanlara doğru birkaç kez hafifçe hızlıca kaydırın. Birçok bebek bebek masajında ​​yüzüstü pozisyonu sevmediğinden, sırt masajı genellikle çok kısadır.
• Bebeğinizin sırtına, bebeğinizin masajının bittiğini göstermek için dikkatlice koyun.

The post Bebek masajının faydaları first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Büyüme sütü, nedir?

Bebeğiniz gözünüzün önünde gittikçe büyüyor. Aslında büyüdükçe siz deki endişelerin daha artmasına sebep oluyor. İşte annelerin o büyüme sütü ile merak edilen soruların cevabı:

Büyüme sütü, özellikle protein alımı , vitamin ve mineraller açısından, çocukların yaşlarından itibaren çocukların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak formüle edilmiş bir besindir .

Büyüme sütüne ne zaman başlanır?

Büyüme sütü, 12. aydan itibaren çocukların beslenmesinde kullanılabilir. O yaşta, bebeğin beslenmesi zaten farklıdır ve süt artık ana besin değildir. Bu nedenle büyüme sütü, çocuğun beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için tamamlayıcı ve dengeli beslenmeye dahil edilmelidir.

Büyüme sütü ile  inek sütü arasındaki fark nedir?

En önemli fark, büyüme sütünün inek sütünden daha düşük bir protein içeriğine sahip olmasıdır. Gerçekte, çocuğun beslenme ihtiyaçlarına göre 1 ila 3 yıl arasında daha iyi yanıt vermek için özel olarak formüle edilmiştir. Üstelik, büyüme sütü bir demir kaynağıdır aynı zamanda çokta önemli bir mineraldir, çünkü çocuğun kemiklerinin normal gelişimi için temel olan D vitamini normal bilişsel gelişimine katkıda bulunur.

Önerilen dozlar nelerdir?

Tavsiye edilen miktar günde 2 şişe ,biri kahvaltıda, diğeri ise atıştırmalık olarak 500 ml’ye yakın süte karşılık gelir . Doğal olarak, çocuk doktorunun görüşünü dinledikten sonra, miktarın uygulanmasına değil, her çocuğun beslenme alışkanlıklarına ve özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır. Öncelikle çocuğunuzun istek ve ihtiyaçlarını dinlemek önemlidir.

The post Annelerin merak ettikleri 4 sorunun cevabı first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Ayakları öpülen çocuk, hissettiği ‘anormal’ değerlilik hissi ile kıskançlığa meyleder. Böylesi çocuklar anne babalarının kardeşlerine yönelmesinden rahatsız olur. İlgiyi kaybetme kaygısı anormal derecede ilgi ile sevilmiş çocuklarda sıklıkla görülür.
Çocuk boynundan öpülmez. Bu, çocukta aşırı hassasiyet kazandırır.

The post Bebeklerin Neresinden Öperseniz Karakterini Etkiler? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.