Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
Aşk & İlişkiler – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Thu, 06 Sep 2018 14:07:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png Aşk & İlişkiler – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 TEHLİKELİ BULAŞICI HASTALIĞA DİKKAT! https://www.coolkadin.com/tehlikeli-bulasici-hastaliga-dikkat.html Thu, 06 Sep 2018 14:05:42 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=111017 Cinsel...

The post TEHLİKELİ BULAŞICI HASTALIĞA DİKKAT! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Cinsel yolla kolayca bulaşan genital siğillerin vakit geçirmeden tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Demir Yüzer, tedavisi güç viral bir hastalık olan genital siğillerin en çok 18-28 yaş arasında görüldüğünü söyledi.

Kadınlarda vajinal bölgede meydana gelen siğillerin tıptaki adı kondilloma akümünata’dır. Genital siğillerin nedenleri, HPV adı verilen virüslerdir. HPV’nin 60’dan fazla tipi vardır. HPV 6 ve 11 tipinin bulaşması siğile neden olur.

Siğiller kanser riski taşımayan lezyonlardır. HPV 16 ve 18 yüksek kanser riski taşıyan tiplerdir. Ayrıca düşük kanser riski taşıyan HPV tipleri de bulunmaktadır. Siğiller genellikle cinsel yolla bulaşabilirler. İyi huylu olmalarına karşın, hızlı yayılmaları ve tedavi sonrası tekrarlamaları nedeniyle özellikle psikolojik yönden kadınları olumsuz olarak etkiler. Son yıllarda ülkemizde özellikle gençler arasında görülme sıklığı artmıştır.

AKTİF SİĞİL VARLIĞINDA BULAŞICILIK DAHA YÜKSEK

Hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir. Genital bölgede ya da makat etrafında karnabahar görünümündedirler. Bazen tek bir adet çoğunlukla da birden fazla görülürler. Erken dönemde tedavi edilmediğinde hızla çoğalır ve tüm genital bölgeyi kaplayacak şekilde yayılabilirler. Bazıları toplu iğne başı kadardır, bazılarının büyüklüğü ise 4 cm e kadar çıkabilir. Ağrısız ve bazen kaşıntılı olabilen kitleler olarak belirti verirler. Beyaz ya da gri renkte ve üzeri pürtüklü bir yapıdadırlar. Bunlar aslında anormal şekilde oluşumunu tamamlamış et parçalarıdırlar.

HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle cinsel ilişkide bulunulduğunda mutlaka o kişinin de HPV enfeksiyonu geçireceği anlamına gelmez. Bulaşıcılıkta kişinin bağışıklık sisteminin de önemi vardır. Genital aktif siğil varlığında bulaşıcılık daha yüksektir.

Siğili olan hastalarda mutlaka HPV virüsünün diğer kanser yapan tiplerinin de bulaşma ihtimaline karşı tetkikler yapılmalıdır. Serviks adı verilen rahim ağzından alınan smear testi ile rahim ağzında anormal hücre değişikliğinin başlayıp başlamadığı araştırılmalıdır. Yine rahim ağzından alınan bir sürüntüden HPV’nin bulaşıp bulaşmadığı, bulaştıysa hangi tipinin bulaştığı saptanabilir. Bu tetkiklerin sonuçlarına göre hastanın takip planı çıkarılır.

GENİTAL SİĞİLLER NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Tedavide hem medikal hem de cerrahi yöntemler kullanabilir. Jinekolog muayenesinden sonra siğilin yaygınlığına göre medikal antiviral tedavi, elektrokoterizasyon, kriyoterapi (dondurma), lazer sistemleri ile tedavi planlanır.

Dondurma işlemi ağrısızdır ve birçok zaman anestezi olmadan uygulanır. Genel olarak gebelik sırasında siğillerin oluşumu ile uygulanırlar. Kimyasal yıkım yönteminde; biklorasetik asit, triklorasetik asit, podofilin ve podofilotoksin gibi asitler kullanılır. Siğillerin tahrip edilmesinde oldukça etkili olan bu asitlerin yardımı ile sorunlu bölgeler tahrip edilir. Ancak bu tedavi sağlıklı ciltte de tahrişe neden olabilir. Hastaların kendi kendine uygulama güçlüğü ve tedavinin uzun süreli olması nedeniyle zor bir yöntemdir.

Elektrokoterizasyon (yakma) siğil tedavisinde sıklıkla kullanılır. Siğillerin hızlı sıklıkla tek seansta ve kanamasız bir şekilde ciltten uzaklaştırılması mümkün olur. Ağrılı bir işlem olduğundan lokal veya genel anestezi altında yapılır.

Kriyoterapi (dondurma), siğilleri birden fazla seansta uygulanarak yapılan anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. Lazer koterizasyon ile siğiller tek seansta çıkarılabilir. Nadiren siğilin yaygınlığına göre anestezi uygulanabilir.

AŞISI OLAN BİR VİRÜS

HPV aşısı olan bir virüstür. İki tip aşı vardır. Bir aşıda sadece HPV 16-18 e karşı koruyuculuk vardır. Diğer aşıda HPV 6, 11, 16, 18 e karşı koruyuculuk vardır. HPV aşısı vücutta var olan virüsü veya siğili yok etmez. Aşı ileri dönemlerde vücuda girebilecek bu dört tipe karşı koruyuculuk sağlanması amacıyla yapılmaktadır.

HPV aşısının mümkünse cinsel aktivite başlamadan 11-12 yaşındaki kız ve erkek çocuklara yapılması önerilmektedir. Ancak cinsel aktivite olsa da HPV testi yaptırılmasına gerek olmadan aşı yapılabilir. Aşının halen 9-43 yaş arası kadınlarda etkinliğinin olduğu saptanmıştır. İkili aşı 0-1-6, dörtlü aşı 0-2-6 olmak üzere üç doz yapılmaktadır. Şu andaki bilgiler aşının rapele ihtiyacı olmadığı yönündedir. Bu aşılar canlı veya ölü virüs bulundurmadığından yapıldığında HPV enfeksiyonu, HPV’ye bağlı kansere neden olmazlar.

Genital siğili olan hastalarda siğili yok edici tedavinin yanında bağışıklık sistemini güçlendirecek ilaç ve vitamin desteği de verilmesi siğilin tekrarlama şansını da düşürecektir.

Sonuç olarak genital siğiller görüldüğünde hızlı yayılma potansiyeli düşünülerek tedavisinin hemen planlanması gereklidir. Bu arada partner de mutlaka ayrıntılı bir muayeneden geçmelidir.

The post TEHLİKELİ BULAŞICI HASTALIĞA DİKKAT! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
ANNE OLMAYI ÖNLEYEN SİNSİ TEHLİKE: ENDOMETRİOZİS https://www.coolkadin.com/111008.html Thu, 06 Sep 2018 12:38:15 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=111008 Rahmin...

The post ANNE OLMAYI ÖNLEYEN SİNSİ TEHLİKE: ENDOMETRİOZİS first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Rahmin içinde yer alan doku tabakası her adet döneminde dökülerek vücuttan atılıyor. Bu doku tabakasına ait hücrelerin çeşitli etkenlerle rahmin dışında, örneğin yumurtalıklar, mesane veya bağırsaklar gibi organlara yerleşerek büyümeleri ‘endometriozis’ olarak tanımlanıyor. En sık 25 – 45 yaşları arasında görülen endometriozis her 10 kadından 1’ini etkileyen, oldukça yaygın bir sağlık problemi.

Endometriozis; ağrılı ve yoğun adetler, cinsel ilişkide ağrı gibi çeşitli sorunlara neden olarak kadının yaşam kalitesini oldukça düşürebiliyor. Daha da kötüsü üreme sağlığında hasar oluşturarak infertiliteye (kısırlık) yol açabiliyor. Öyle ki endometriozise sahip olan kadınların yüzde 30-50’si hamile kalmakta güçlük çekiyor. Üstelik bazı hastalarda hiçbir belirtiye yol açmadan ilerlerken, bazı hastalarda da devamlı karın ağrısı, irritabl bağırsak sendromu gibi başka hastalıklarla ortak belirtiler verdiği için endometriozise tanı konması 6-10 yılı bulabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Ercan Baştu bu nedenle adet sancısı çeken kadınların karın ağrısını hafife almamaları, mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmaları gerektiğine dikkat çekiyor.

EN TİPİK 3 BELİRTİSİNE DİKKAT!

Endometriozisin oluşum nedeniyle ilgili çeşitli teoriler ortaya sürülse de henüz kesin nedeni bilinmiyor. En yaygın teori ise adet kanının ve rahim iç dokusunun regl dönemi sırasında rahimden geçerek fallopian tüplerine ve buradan da karın içine sızması. Doç. Dr. Ercan Baştu endometriozis belirtilerinin nitelikleri ile şiddetinin ise hastalığın yerleşmiş olduğu bölgeyle yayılma durumuna göre çeşitlilik gösterdiğini vurgulayarak “Endometriozisin en tipik belirtileri ağrılı ve yoğun adet görme, ağrılı cinsel birleşme ile infertilite (kısırlık) yakınmalarıdır” diyor. Şiddetli karın ağrısı bazı hastalarda sadece adet döneminde değil, normal zamanda da oluşabiliyor. Bunların yanı sıra dışkılama sırasında ağrı, kanlı dışkılama, idrarda kan görülmesi ve kabızlık ya da ishal gibi bağırsak alışkanlıklarında değişmeler de endometriozis belirtileri olabiliyor. Ancak endometriozis bazı hastalarda hiçbir semptom göstermediği veya devamlı karın ağrısı ve irritabl bağırsak sendromu gibi başka hastalıklarla ortak belirtilere sahip olduğu için genellikle ya yıllar sonra tesadüfen ya da infertilite sorunu gelişince tespit ediliyor ”

İNFERTİLİTE RİSKİ YÜKSELİYOR

Hamileliğin oluşması için yumurtanın yumurtalıktan salınması, tüp doğrultusunda ilerlemesi, bir sperm tarafından döllenmesi ve kendini rahim duvarına yerleştirmesi gerekiyor. Endometriozisin infertiliteye yol açması, yumurtalık ve tüplere zarar verebilen, rahim dışına yayılmış hastalıklı dokuların bu yerleri etkilemesi nedeniyle oluyor. Hastalıklı dokulara sahip olmayan kadınlarda bile endometriozis hamile kalmayı zorlaştırabiliyor. Endometriozis hamileliği yumurtaya veya sperme zarar vererek de önleyebiliyor. Doç. Dr. Ercan Baştu, bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen kadınların hamile kalmayı ertelememeleri gerektiği uyarısında bulunuyor.

TEDAVİ HAMİLELİK ŞANSINI YÜKSELTİYOR

Doç. Dr. Ercan Baştu aşılama ve tüp bebek tedavisi gibi yardımcı üreme tedavilerinin hamile kalınmasında yardımcı olabildiğini, hatta bazı durumlarda konservatif ameliyattan daha çok tercih edildiğini belirtiyor. Öyle ki endometriozis tedavi edilmediğinde doğurganlık oranı yüzde 2 ila 3 gibi oldukça düşük bir oranda seyrederken, aşılama ve yumurtlama uyarılması tedavileri birlikte uygulandığında bu şans yaklaşık yüzde 15’e yükseliyor. Tüp bebek tedavisinde ise şans daha da artıyor ve yaşa bağlı olarak değişmekle birlikte, hamile kalma oranı yüzde 50-60’lara ulaşabiliyor. Endometriozisi olan kadınlarda infertilite sorununu tedavi etmek için birkaç yönteme başvurulduğunu belirten Doç. Dr. Ercan Baştu sözlerine şöyle devam ediyor: “Endometriozisi ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan ameliyat, ilaçlar, aşılama ve tüp bebek tedavisi yöntemlerinin hangisine başvurulacağı; hastanın yaşı, diğer doğurganlık faktörleri ve endometriozisin derecesi gibi bireysel faktörlere bağlı olarak değişiyor” diyor.

The post ANNE OLMAYI ÖNLEYEN SİNSİ TEHLİKE: ENDOMETRİOZİS first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Düşük Östrojen Belirtileri https://www.coolkadin.com/dusuk-ostrojen-belirtileri.html Thu, 06 Sep 2018 12:29:59 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=111005 Kadınlarda...

The post Düşük Östrojen Belirtileri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kadınlarda düşük östrojen bazı sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir. Makalemizde hem düşük östrojen belirtileri nelerdir bu konu hakkında bilgi edineceksiniz hem de kadınlarda östrojen ne gibi sağlık problemlerini meydana getirir bunu öğreneceksiniz. İşte merak edilen bu soruların yanıtları.

Kadınlarda östrojen eksikliği sıkça karşılaşılan sağlık problemlerinden bir tanesidir. Cinsel özelliklerden sorumlu bir hormon olan östrojen düşüklüğü durumunda çeşitli sorunlar kendini göstermeye başlar. Düşük östrojen hem cinsel sorunlara yol açar hem de cinsel organların gelişiminde problem yaratır. Küçük göğüslü olmak, aşırı zayıf olmak düşük östrojen sonucunda gelişen sorunlardır.

Östrojen Düşüklüğü Belirtileri

Kadınlarda görülen östrojen düşüklüğü göğüslerin büyümesini engeller. Genellikle küçük göğüslü kadınların sorunu düşük östrojene sahip olmaktır. Popoda şekil bozukluğu olması, vücudun yağ depolaması, cildin pürüzlü ve çok tüylü olması da düşük östrojen belirtileri arasındadır.

Hormonal bir sorun olan düşük östrojen, erken menopoza girme nedenidir. Uyku bozukluğu yaşama, sürkeli yorgunluk hali de östrojen düşüklüğü belirtilerindendir. Bunların yanı sıra kadınlarda düşük östrojenin diğer belirtileri şunlardır:

  • Gündüz yorgunluğu
  • Aşırı kilo Kaybı
  • Cinsel sorun yaşama (ilişki esnasında ağrı ve isteksizlik)
  • Adet düzensizliği
  • Ciltte, vajinada ve gözlerde kuruluk
  • Eklemlerde ağrı hissi
  • Sık sık vajinal enfeksiyonlara yakalanma
  • Depresyon

The post Düşük Östrojen Belirtileri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Cinsel Hazlarınızı Partnerinizle Keşfedin! https://www.coolkadin.com/cinsel-hazlarinizi-partnerinizle-kesfedin.html Tue, 24 Jul 2018 09:32:38 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110873 Cinsel...

The post Cinsel Hazlarınızı Partnerinizle Keşfedin! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Cinsel yaşam hayatın olmazsa olmazları arasında. Ancak partnerlerin cinsellikle bilinçli olmaz da oldukça önemli. İşte erkeklerin cinsellikle ilgili bilmesi gerekenler.

14-20li yaşlar arasında cinsel organların gelişimi %80’e ulaşır
Erkekler için cinsel gelişimin başladığı bu dönem gelişim hızlı olmakla birlikte on dördüncü yaşta cinsel organlar gelişimlerinin ancak yüzde yirmisini tamamlar. On dört, yirmili yaşlar arasında ise cinsel organların gelişimi yüzde seksene ulaşır. Erkek üreme organı olan penisin altında bulunan testisin ise iki görevi vardır. İlki sperm adı verilen cinsiyet hücrelerini salgılamaktır. İkincisi ise üreme için gerekli fiziksel ve ruhsal uyumu sağlayacak hormonları salgılamaktır. Erkek üreme organları yeterli olgunluğa ulaştıktan sonra gece boşalmaları başlar. Bu boşalmalar cinsel rüyalar, dar giysiler giymek, kabızlık, fazla örtünmek ve idrar torbasının fazla doluluğu gibi nedenlerle olabilir. Ergenlikteki gelişmeyle başlayan gece boşalmaları haftada dört kez görülebilir.

Cinsel birliktelikte farklı zamanlarda orgazma ulaşılabilir
Erkekte boşalmayı da içine alan orgazm geniş bir kavramdır. Yoğun uyaranlar sonucu beden ile birlikte ruhsal olarak da yaşanan yoğun his ve kasılmaların vücutta meydana gelmesi orgazm olarak tanımlanabilir. Genellikte orgazm olduktan sonra tekrar orgazm olabilmek için yirmi dört saatin geçmesi gerekebilir. Bazı durumlarda bu sürenin aşıldığı da görülebilir.

Cinsel birliktelikte görülebilen ve toplumda yanlış olarak bilinebilen partneriniz ile aynı anda orgazma ulaşmak ise birlikteliğin uyumu ile alakalı değildir. Cinsel birliktelikte farklı zamanlarda orgazma ulaşılabilir. Genellikle kadınlar erkeklerden daha çabuk orgazma ulaşabilirler. Erkekte ise orgazma ulaşma süresi zamanla uzayabilir.

Mastürübasyon normal ve doğal bir eylemdir
Ergenlikteki cinsel gelişim ile yaşanan boşalma ve orgazm duygularıyla birlikte bireyler o hisleri yaşamak isteyebilirler. Erkekte bu doyumu yaşamak için cinsel organın eller yardımı ile boşalana kadar uyarılmasına mastürbasyon denir. Mastürbasyon normal ve doğal bir eylemdir. Halk arasında ise mastürbasyon yaptıktan sonra sivilce oluşması, mastürbasyon yapılması durumunda çocuğun olmayacağı uydurmalardır.

Cinselliği ve cinsel hazlarınızı partnerinizle paylaşmak ve birlikte keşfetmek çiftler açısından daha fazla uyum ve haz sağlar
Cinsellik hayatımızda birçok konuda olduğu gibi çok açık ve net değildir. Bu tür cinsel konu ve hazlarınızı partnerinizle konuşmanız ve birlikte kendinizi ve vücudunuzu keşfetmeniz gerekebilir. Konuşmadan yaşadığımız cinsel birliktelikler bize haz verirken partnerimize rahatsızlık verebileceği gibi birlikte konuşarak cinsel doyum ve hazzınızı arttırabilirsiniz.

Örneğin; kulaktan duyma bir yanlış bilgi olan erkeğin cinsellikte tecrübeli olma gerekliliği, uygun olmayan koşullar altında ve sağlıksız ortamlarda cinsel duyguların doyurulmasına neden olabilir. Cinselliği ve cinsel hazlarınızı partnerinizle paylaşmak ve birlikte keşfetmek çiftler açısından daha fazla uyum ve haz sağlayacaktır.

Kondom cinsel hastalıklardan korunmanın en etkili yoldur.
Genel olarak hepimiz belli dönemlerde belli hastalıklar geçirmiş olabiliriz. Örneğin, sonbahar döneminde mevsimlerin değişimiyle grip olma ihtimalimiz artar. Buna karşın grip aşısı olup bundan korunmaya çalışırız. Cinsel hastalıkların da erkeklerde görülme ihtimali oldukça yüksektir. Erkeklerde görülebilen bazı cinsel hastalıklara örnek vermek gerekirse; Halk arasındaki adıyla, bel soğukluğu yani “Gonore’’ olarak adlandırılır. Erkekler arasında 17-30 yaşlar arasında sık rastlanan peniste akıntılara ve idrar sırasında yanmaya neden
olabilir.Halk arasında uçuk olarak bilinen ve cinsel yolla bulaşabilen “Herpes’’ ise penis üzerinde kaşıntı ve ağrılı yaralara dönüşebilir. Cinsel yolla bulaşabilen diğer hastalık ise HIV virüsüdür. HIV’in neden olduğu hastalık ise AIDS olarak tanımlanır. Vücudun bağışıklık sistemini çökelten bir hastalık olduğu gibi tedavisi pek mümkün değildir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın en etkili yolu kondom kullanmaktır. Kondom sizi ve partnerinizi bu tür hastalıklardan uzak tutacaktır. Herhangi bir hastalık durumunda ise bir üroloji doktoruna görünmek ve en kısa sürede teşhis konulup tedaviye başlanılması, cinsel sağlığınıza en kısa sürede kavuşmanıza yardımcı olacaktır.

The post Cinsel Hazlarınızı Partnerinizle Keşfedin! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
sevgilinizin sizi sevdiğini anlamanın 6 yolu https://www.coolkadin.com/sevgilinizin-sizi-sevdigini-anlamanin-6-yolu.html Fri, 13 Apr 2018 10:16:59 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110367 Ekranlarda...

The post sevgilinizin sizi sevdiğini anlamanın 6 yolu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Ekranlarda ve romantik kitaplarda olan aşıkların hikayeleri yüzünden, bir kadını içtenlikle seven bir erkeğin kendini ispatlaması için  her zaman büyük miktarlarda çiçek ve mücevher getirmesi, çılgın şeyler yapması ve dünyayı (en az bir kez) kurtarması gerektiğini düşünmemizi sağlıyor. Ama gerçek hayatta böyle bir aşk sinyali alamadığımız için, hayal kırıklığına uğruyor ve partnerimizin bizi sevmediğini hissediyoruz. Ama bu gerçekten doğrumu? Yoksa erkekler sevgilerini farklı bir şekilde ifade eder mi?

Milyonlarca çiçek ve yüzlerce kurtarılmış hayattan daha samimi ve gerçek bir sevgi gösteren bilimsel gerçekleri bir araya getirdik. Eğer erkeğiniz her zaman bir sevgi göstermez, fakat aşağıdaki eylemlerin çoğunu yaparsa, sizi sevdiğinden tereddüt etmemelisiniz.  Kesinlikle sizi seviyor demektir.

Sizi konuştuğunuzdan daha fazla dinler

Erkeklerin çoğu kendileri ve başarıları hakkında konuşmayı reddetmez. Ama bu sevgi dolu bir erkeğin tavrı değil. Sevgilisine çok dikkatle bakıyor ve sorular soruyorsa gerçek aşkta, ilgi ve empati anlamına geliyor. Ve eğer bir erkek sizin işlerinizle ilgilenmiyorsa ve sizi dinlemeyi reddediyorsa, ama saatlerce euro oranlarını veya grafik çubuklarını tartışabiliyorsa, ilişkinizi düşünmenin zamanı gelmiştir.

2. Arkadaşlarınızı ve ailenizi umursar.

Sevgi dolu bir adam, ailenizi ve arkadaşlarınıza sıcak davranır, çünkü onlar hayatınızın bir parçası. Onlardan hoşlanmayabilir ve hatta bazen onlara saygısızlık yapabilir. Ancak onlarla iletişim kurmanızı asla yasaklamaz. Yardımına ihtiyacınız varsa her zaman yanınızda olur.

3.Sizi asla bir konuşma ya da tartışma esnasında dışlamaz.

Kadınların bir tartışmada dışlandığı durumları ne sıklıkla görüyorsunuz. Ondan uzak durun! Kendi başıma halledebilirim.?  Buna benzer sözler duyuyor musunuz? Sevgi dolu bir insan asla böyle şeyler söylemez. Sevgilisine kendisiyle eşit bir insan olarak davranır ve ona görüşünü ifade etme fırsatını vermeyerek onu asla kızdırmaz.

4.Her zaman sizin başarınızdan gurur duyar ve başkalarına bunu kolayca anlatır.

Pek çok erkek, kadınların çeşitli alanlarda hedeflerine ulaşmasından nefret eder. Özellikle de kendileri o alanlarda başarılı olamadıysa. Ama sevgi dolu bir erkek sevgilisine bir parçası olarak bakar ve bu yüzden o başarılı olduğunda her zaman mutlu olur. Ayrıca arkadaşlarına bundan bahsetmekten asla çekinmez.

5. O müteşekkir ve her zaman sizi teşvik eder.

Sevgi dolu bir erkekle, bir kadın kendini özel, önemli ve gerekli hisseder. Bu her zaman şükran sözlerini duyduğu için olur ve bu onun çabalarının takdir edildiğini gösterir. Yıllar süren evliliklerden sonra bile, sevgi dolu bir koca karısını ve yaptıklarını asla küçümsemez.

6.O’nun önceliği sensin

Sevgi dolu bir adam her zaman sizin lehinize bir karar verir. Ve sadece seninle vakit geçirmeyi sevdiği için değil, çünkü sana ortak geleceğinizin bir parçası olarak davranıyor. Seven bir kadın aslında bir erkeğe çok yakındır ve onun çıkarlarını da düşünür.

The post sevgilinizin sizi sevdiğini anlamanın 6 yolu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Erkeklerin aldatma sebepleri https://www.coolkadin.com/erkeklerin-aldatma-sebepleri.html Wed, 11 Apr 2018 10:39:59 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110333 Aldatmanın...

The post Erkeklerin aldatma sebepleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Aldatmanın en çok görülen sebepleri arasında neler bulunuyor?
Psikoterapist Robert Weiss’a göre erkeklerin bir bölümü yaptıkları şeyin aldatma olduğunu inkar ediyor. Örneğin, başka kadınlarla cinsel içerikli yazışmalar yapmayı aldatmak olarak kabul etmeyebiliyor.

Weiss erkeklerin aldatma sebeplerini şöyle sıralıyor:

1- Olgunlaşmamış olmakCiddi ilişkilerde yeterince deneyiminin olmaması ve yaptığı şeyin ağırlığını fark etmemek.

2- Aynı anda yaşanan başka sorunlarAlkol ve madde bağımlılığı gibi karar verme mekanizmasını etkileyen komorbid sıkıntılar.

3- ÖzgüvensizlikYaşlandığı, yeterince yakışıklı, zengin veya zeki olmadığı hissi. Orta yaş krizi.

4- İlişkinin bitmesi, I. versiyon: İlişkisini bitirmek istiyordur ama partnerine ayrılmak istediğini söylemek yerine aldatır. Ayrılma işini karşı tarafa yıkmaya çalışır.

5- İlişkinin bitmesi, 2. versiyonŞu anki ilişkisini bitirmek ister, ama başka bir dala tutunmadan bu dalı bırakmak istemez. Hala bu ilişkideyken bir sonrakini hazırlar.

6- Tutkuyu bağlılıkla karıştırmaUzun süreli bağlı bir ilişkide tutkunun yerini daha hafif ama daha anlamlı duygulara bırakmasının normal olduğunu bilmez.

7- Dostlarından yetersiz destekArkadaşlarından destek almayıp, duygusal ihtiyaçlarını tamamen eşine bırakmıştır. Eşi duygusal ihtiyaçlarını karşılamadığında dönecek bir yeri kalmaz ve başkasını arar.

8- Çocuklukta taciz yaşamakÇocuklukta yaşadığı birtakım travmatik durumlar şu anki ilişkilerinde bağlılığını etkileyebilir.

9- Bencillikİstediğini elde ettikçe ne olduğunu umursamaz. Evliliği etrafından dolaşması gereken bir kurallar bütünü olarak görür.

10- Kendini özel ve eşsiz görmek: Başka erkeklerin hak etmediği bir şeyi hak ettiğini hisseder. Kurallar ona işlemez. Kendini ödüllendirmekte özgürdür.

11- Dürtülerini durduramamaAldatmak fikri aklının ucundan geçmediyse bile fırsat çıktığında ilişkisine ne olacağını düşünmemiş ve kendini kaptırmıştır.

12- Gerçek dışı beklentilerPartnerinin her isteğini ve ihtiyacını 7/24 karşılamasını beklemiştir. Karşılamadığında dışarıdan tatmin arar.

13- Öfke ve intikam: Eşini incitmek için aldatır ve yalan söylemekle bile uğraşmaz. Partnerinin bilmesini ister.

The post Erkeklerin aldatma sebepleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Aldatmanın ve aldatılmanın sebepleri? https://www.coolkadin.com/aldatmanin-ve-aldatilmanin-sebepleri.html Wed, 11 Apr 2018 10:37:14 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110331 Aldatmayı...

The post Aldatmanın ve aldatılmanın sebepleri? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Aldatmayı aşmanın yolu ilgiden geçiyor
Aldatmaları engellemek, evlilikleri korumak şüphesiz hepimizin istediği bir şey. Bu konuyla ilgili araştırmalar sınırlı fakat M.D. Buss’ın yaptığı bir çalışmada insanların aldatılmaya karşı aldıkları önlemler ile yaptıkları hareketlerin bir listesi çıkarıldı ve hangilerinin daha etkili olduğu incelendi. Sonuçlar; kontrolcü ve duygusal açıdan manipülatif taktiklerin işe yaramadığını gösteriyor. Yapmanız gereken; eşinizin size karşı motivasyonunu ve isteğini arttırmak. Onu önemsediğinizi ve sevdiğinizi göstermek. Dikkatini kendi üstünüzde tutmak için dış görünüşünüzü iyileştirmek. Burada partnerinizin gerçekten nelerden hoşlandığını keşfetmek çok önemli. Çünkü başkasının yaptığı değişimleri yapmak çok da işinizi kolaylaştırmayabiliyor. Cinsel uyum ve beğeni konusu gerçekten çok kişisel! Eğer doğru değişimleri doğru zamanlama ile yaparsanız sihirli sonuçlar alabilirsiniz. Bunun tatmin edici sonuçları hem uygulamalardan hem de araştırmalardan biliniyor.

Hamilelik ile aldatma
Hamilelikle cinsel hayat arasında ciddi bir ilişki bulunuyor ve bu konu evliliklerin en hassas noktalarından biri. Dr. Akıncı, “Journal of Andrology’de yer alan bir araştırmada kadınlarda hamileliklerinin cinsel ilişkiyi olumsuz etkilediği yazıyor. Bu çalışmayı okuyan kişiler kadınların hamilelik sürecinde cinsellik açısından olumsuz etkilendiğini düşündü. Oysa ki hamilelik sürecinin kadınların cinsel isteklerini artırıcı etkisi olduğu biliniyor. Aslında hamilelik süreci erkeklerin ‘Bebek zarar görür, eşim zarar görür, bebeğim karnında iken nasıl yapabilirim…’ gibi yanlış algılarından kaynaklı cinsel hayatının olumsuz etkilendiği, eşine karşı cinsel isteksizlik yaşadığı bilimsel olarak kanıtlandı. Dolayısıyla hamilelik süreci sadece kadınların değil erkeklerinde çok etkilendikleri bir süreç” diyor.

Seks ya da tutku bağımlılığı aldatma için bir sebep mi?
Seks bağımlılığı ve tutku bağımlılığı psikiyatrik olarak kabul edilip, literatürde yayımlanmış ve tedavi edilen bir hastalık. Ancak bu duruma Scott A. Johnson isimli bir araştırmacı çok farklı açıdan yaklaşıp, “Öyle midir, değil midir sorusundan çok bazen zengin, ünlü ve nüfuzlu kişiler bu tanıyı aldatmanın sorumluluğundan kaçmak için alır ve kullanır” diyor. Bu yaklaşım seks veya tutku bağımlılığının kötüye kullanımını durdurmak için iyi bir yaklaşım olarak kabul ediliyor. Çünkü bazı kişiler “Ne yapayım elimde değil, ben aslında hastayım” diyerek yaptığı yanlışlıklara devam edebiliyor. Eğer böyle bir durum varsa hemen bir doktora başvurmak gerekiyor.

The post Aldatmanın ve aldatılmanın sebepleri? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Erkekler gerçekten geç mi olgunlaşıyor? https://www.coolkadin.com/erkekler-gercekten-gec-mi-olgunlasiyor.html Wed, 11 Apr 2018 10:24:38 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=110312 Erkekler...

The post Erkekler gerçekten geç mi olgunlaşıyor? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Erkekler geç (mi) olgunlaşıyor
Toplumda genelde erkeğin olgun dolayısıyla yaşça daha büyük, kadının da aynı oranda genç olmasının ideal olduğu fikri hakim. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre; erkeğin kadından 52 ay büyük olması ilişki için idealken, Türk uzmanlar yaş aralığının 5-10 olması gerektiğini söylüyor. Oysa günümüzde ilerleyen evlenme yaşını da göz önüne alırsak bu durumda kadının 30 iken erkeğin 35-40 yaşında olması gerekiyor. Peki bu tür ilişkiler nasıl yürütülüyor? “Evlilik için ideal yaş konusunun, sadece takvim yaşı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü her iki cinse atfedilen yani kadın ya da erkek olmaya yönelik beklentiler ile sorumluluklar kültürden kültüre değişkenlik gösteriyor” diyen Psk. Knudsen, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu durumu Türk kültüründe ele alırsak; kadınlardan beklenti ağırlıklı olarak eve, eş olmaya dair, çocuklarla ilgili neredeyse tüm sorumlulukları içermenin yanı sıra eğer çalışıyorsa beraberinde para kazanmanın da getirdiği tüm yükümlülükleri kapsarken, erkekten beklenilen neredeyse sadece para kazanma ve evin geçindirilmesi ile sınırlı tutulabiliyor. Oysa temel sorun, sorumlulukları doğru bir şekilde, ilişki içerisinde adil ve sağlıklı bir paylaşımla yürütebilecek olgunlukta olmakla yakından ilgili. Erkeklerin çocukluktan itibaren biraz daha az sorumluluk alarak yetiştirildiği kültürümüzde daha geç olgunlaştığı gözlemleniyor ve buna dair bir sonuç çıkarmanın pek de yanlış bir değerlendirme olmayacağı düşünülüyor.

Kısacası Türkiye’de, Batı kültürüyle karşılaştırıldığında ilişki içerisinde erkek ve kadın arasında yaş farkı değerlendirilmesi yapılırken, özellikle bu faktörün dikkate alındığı düşünülebiliyor. Diğer taraftan çağımız açısından değerlendirirsek, insan ömrünün uzamış olması ve hayattan beklentilerin sadece evlilik kurma üzerine olmadığı bu yeni dünya, özellikle büyük şehirlerde erken yaşta evlenme meselesini de değiştiriyor. Eğitim alma sürelerinin uzamış olması, kariyere odaklanma, bireyselleşme ve para kazanarak geleceği garanti altına alma gibi faktörler de evlenme yaşını ileriye çekiyor.”

The post Erkekler gerçekten geç mi olgunlaşıyor? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Türkiye’de Geçen 10 Yılda 1 Milyon 200 Bin Çiftin Yolları Ayrıldı https://www.coolkadin.com/turkiyede-son-10-yilda-1-milyon-200-bin-ciftin-yollari-ayrildi.html Thu, 05 Apr 2018 15:01:42 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=109997 Türkiye’de...

The post Türkiye'de Geçen 10 Yılda 1 Milyon 200 Bin Çiftin Yolları Ayrıldı first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Türkiye’de son 10 yılda evlenenlerin sayısında görülen düşüşe karşın, boşanan çift sayısı yüzde 28,9 arttı. Bu dönemde boşanan çift sayısı 1 milyon 218 bin 458’e ulaştı.

ürkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) derlenen bilgilere göre, son 10 yılda evlenen çift sayısı yüzde 7,09 gerileyerek geçen yıl itibariyle 596 bin 459 oldu. 2008 yılında bu rakam 641 bin 973 olarak kaydedilmişti.

Söz konusu dönemde boşanan çift sayısında ise yüzde 28,9 artış görüldü. Buna göre, 2008 yılında 99 bin 663 olan boşanma sayısı, geçen yıl sonu itibariyle 128 bin 411’e yükseldi.

Boşanma sayısı 2009 yılında 114 bin 162, 2010 yılında 118 bin 568, 2011’de 120 bin 117, 2012’de 123 bin 325, 2013’te 125 bin 305, 2014’te 130 bin 913, 2015’te 131 bin 830, 2016’da 126 bin 164 düzeyindeydi. Böylelikle 10 yılda boşanan toplam çift sayısı 1 milyon 218 bin 458’e ulaştı.

Geçen yıl Türkiye genelinde kaba boşanma hızı binde 1,6 olarak gerçekleşti. Kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il binde 2,57 ile İzmir oldu. Bu kenti, binde 2,51 ile Antalya ve Muğla takip etti. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,2 ile Hakkari olarak belirlendi. Bu ili binde 0,21 ile Bitlis, binde 0,22 ile Şırnak izledi.

Boşanmada İstanbul ilk, Ardahan son sırada

Geçen yıl nüfus oranlarına paralel en çok boşanma 28 bin 175 ile İstanbul’da gerçekleşti. İstanbul’u 10 bin 939 ile İzmir, 10 bin 748 ile Ankara, 5 bin 899 ile Antalya, 5 bin 242 ile de Bursa takip etti.

Boşanan çift sayısı Adana’da 3 bin 803’ü, Mersin’de 3 bin 715’i, Konya’da da 3 bin 525’i buldu. Ardahan ise 46 ile son sırada yer aldı. Boşanma sayısı Bayburt’ta 52, Hakkari’de 53, Bitlis’te 71, Gümüşhane’de 84 olarak kayıtlara geçti.

En çok boşanma 30-39 yaş grubunda

Türkiye’de boşanmaların daha çok 30-39 yaşında gerçekleşmesi dikkat çekti. Boşanmalar kadınlarda en çok 30-34, erkeklerde 35-39 yaş grubunda görüldü. Boşanmaların yüzde 38,7’si evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 20,7’si ise 6-10. yılında gerçekleşti. Buna göre, geçen yıl boşanan 128 bin 411 çiftin 4 bin 74’ü bir yıldan az sürede yollarını ayırırken, 45 bin 647’si 1-5 yıl, 26 bin 599’u 6-10 yıl, 18 bin 485’i 11-15 yıl, 14 bin 229’u 16-20 yıl, 9 bin 131’i 21-25 yılda boşandı. Evliliğinin 26’ncı yılından sonra boşanan çift sayısı da 10 bin 107’yi buldu.

The post Türkiye'de Geçen 10 Yılda 1 Milyon 200 Bin Çiftin Yolları Ayrıldı first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Farklı bölgelerdeki çiftlerin evli kalma süreleri https://www.coolkadin.com/farkli-bolgelerdeki-ciftlerin-evli-kalma-sureleri.html Thu, 05 Apr 2018 07:12:49 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=109909 Bir...

The post Farklı bölgelerdeki çiftlerin evli kalma süreleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Bir evliliğin sonsuza dek süreceğine inanmak fazla iyimser olmak mı demek? Kıvılcımını yitiren ilişkiler ve sonu boşanma ile biten evlilikler o kadar çok arttı ki artık kimse önemsemiyor bile. Elbette o rüya gibi aşkın bir gün biteceğine inanmayı kimse istemez. Fakat günümüz de gerek sosyo- kültürel nedenlerle gerekse  ekonomik nedenlerden dolayı her yıl boşanma sayısı gittikçe artış gösteriyor.

1- Roma, İtalya

15 ile 18 yıl arası Istat’a göre, Roma’daki ayrılma ve boşanma oranları, 2010 senesinden beri yüzde 30.7 arttı. Her 1.000 evlilikten 307’si ayrılık ve 182’si boşanma ile bitiyor. Yine de The Economist’e göre, Roma ayrılıktan boşanmaya geçen zaman dahil 15 ile 18 yıl arasında en uzun evliliklerin yaşandığı şehirlerden biri olma özelliğini koruyor.

 

2- Ottawa, Kanada

13.8 yıl İstatistiklere göre, Ottowa’daki evliliklerin ortalama süresi 13.8 sene. Ancak, Hopes & Fears’a göre, sürekli artan ulusal boşanma oranları yüzde 48’e kadar yükseldi ve her an yeniden değişebilir durumda.

 

3- Paris, Fransa

Aşıklar şehri olarak tanımladığımız o büyülü ülke de bile evlilikler oldukça kısa sürüyor.13 yıl Şaşırtıcı bir şekilde, aşıklar şehri olarak bilinen Paris bile boşanmalara karşı bağışıklık gösteremiyor ve evli çiftlerin yüzde 55’i boşanıyor. Eurostat’a göre, evliliklerin ortalama ömrü ise 13 sene.

 

4- New York, ABD

12.2 yıl Sağlık Bakanlığı’na göre, New York’taki evlilikler ortalama 12.2 sene sürüyor. Diğer eyaletlerde ise 10 ile 14 sene arasında.

 

5- Mexico City, Meksika

12 yıl Reuters’a göre, Mexico’da evlilikler ortalama 12 sene sürüyor. Boşanma oranı sadece yüzde 15, ama yapılan araştırmalara göre, çiftler genellikle 2 yılın sonunda ayrılıyorlar. 2011’de, Meksika hükümeti çiftlerin boşanmasını kolaylaştırmak için geçici evlilik lisansı yayınladı.

 

6- Tokyo, Japonya

11 yıl Ulusal nüfus sayımına göre, Jaonya’da ortalama evlilik süresi 11 yılı geçmiyor ve boşanma oranları yüzde 36. Ayrıca çiftlerin kendi yollarına gideceklerini ilan ettikleri boşanma seremonileri de gittikçe yaygınlaşan bir ritüel haline geldi.

 

7- Cape Town, Afrika

11 yıl Güney Afrika’da çıkarılan istatistiklere göre, boşanmalar cinsiyet ve yaşa göre değişkenlik gösteriyor. Erkekler genellikle 40 ile 44 yaş arasında boşanırken, kadınlarda yaş 30 ile 35 arasında değişiyor. Ortalama evlilik ömrü 11 sene ve boşanma oranı yüzde 31.2.

 

8- Sidney, Avustralya

8.7 yıl Avustralya Aile Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, çiftler 2011 yılından beri daha çabuk boşanmayı tercih ediyor, evlendikten ortalama 8.7 sene sonra. Ancak aynı zamanda çocuklar için bir arada kalma eğilimi de gösteriyorlar. Çocukları tamamen büyüdükten sonra yani yaklaşık 20 sene sonra ayrılan çiftlerle birlikte ulusal boşanma oranı yüzde 43.

 

9- Londra, İngiltere

4 ile 8 yıl Hopes & Fears’a göre, Londra’da yaşana çiftler yüzde 42 oran ile 4 ile 8 yıl arasında evliliklerini sona erdiriyorlar. Ancak ulusal evlilik ortama süresi 11 yılı buluyor.

 

10- Doha, Katar

5.5 yıl Doha’daki boşanma oranı yüzde 38 ve evlilik ömrü ise 5.5 sene. Çiftlerin yüzde 60’ı ilk 5 yıl içinde boşanıyor.

The post Farklı bölgelerdeki çiftlerin evli kalma süreleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>