Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
vajina hastalıkları – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Fri, 03 Feb 2017 10:24:25 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png vajina hastalıkları – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 Yaşlandıkça vajina ve vulvaya neler olur? https://www.coolkadin.com/yaslandikca-vajina-ve-vulvaya-neler-olur.html Fri, 03 Feb 2017 10:24:25 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=95615 Yaşınız...

The post Yaşlandıkça vajina ve vulvaya neler olur? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Yaşınız ilerledikçe vajinanıza baktığınızda ne gibi değişiklikler görmelisiniz? Normal ya da anormal olan nedir?
Vajinalarımızla – daha doğrusu vulvalarımızla – eskisinden daha fazla ilgileniyoruz. Çünkü yaşımız ilerliyor. Yıllar geçtikçe ya da doğum yaptıktan sonra, birçoğumuz bölgenin değiştiğini görerek şok oluyoruz.

Peki, vajinanıza baktığınızda ne gibi değişiklikler görmeyi beklemeniz gerekiyor? Normal ya da anormal olan nedir?
Her insanın vücut şekli, göz rengi ya da cinsel tercihi nasıl farklıysa, vajina ve vulvada da yaşa bağlı olmaksızın büyük farklılıklar görülüyor.

“Her şey gibi – bölgenin görünüm spektrumu çok geniş” diyor Avustralya Kadın Sağlığı ve Araştırma Merkezi’nden jinekolog Dr Yasmin Tan. İşin içerisine zaman girdiğinde ise belirli değişimler, evrenselleşmeye meyilli oluyor.

Vajina mı, Vulva mı?
Birçoğumuz bölgenin tamamını vajina olarak yanlış şekilde adlandırıyoruz.
Labyanın da dâhil olduğu dış kısımlar aslında vulvadır.
“Vajina, iç kısımdaki borumsu kısımdır.” diyor Dr Tan.

Vajina ve vulva zamanla kalınlıklarını kaybeder ve vulvanın rengi, pembeden daha solgun ya da koyu bir renge dönüşür, diye açıklıyor Dr Tan. Ve üretral giriş, biraz sarkmaya ve biraz etli bir şekilde görünmeye başlayabilir.

“Vücudun her yerinde olduğu gibi, deri incelir ve elastikiyetini kaybetmeye başlar. Ve hafif tombulluk, yerini sarkmalara bırakmaya başlar.”

Ve başımızdaki saçlarda olduğu gibi, vajina çevresindeki kıllar da grileşmeye başlar.

Ergenlikten menopoza
Vajina ve vulva, ergenlikten menopoza kadarki yıllar boyunca hemen hemen aynı kalır – iki önemli olayın dışında: Doğum ve emzirme.

“Dünyaya bir bebek getirmek, vajinal bölge açısından oldukça travmatik olabilir.” diyor Dr Tan.

Yırtıklar ve epizyotomi, dokunun nasıl toparlandığına bağlı olarak, vajinanın ve vulvanın uzun vadede görünümünü ve fonksiyonunu etkileyebilir. Doğum esnasında esneyen vajina, genelde zamanla normal haline dönse de vajinal yapıyı bir arada tutan destekleyici dokular hasar görebilir; bu durum, nihayetinde vajinal duvarların sarkmasına sebep olabilir. Sonuç, idrar ya da dışkı sızıntısı gibi mesane ve bağırsak sorunları olabilir ya da vajinadan parça çıkması görülebilir. Bazen cerrahi müdahale gerekli olabilir. Emzirmenin kendisi problem yaratmaz; ancak ona eşlik eden düşük östrojen seviyesi, vajinanın hamilelikten ve doğumdan sonra normale dönmesini geciktirebilir. Bunun sebebi, östrojenin vajina ve vulvanın kaygan ve elastik kalmasını sağlamaktan sorumlu olan hormon olmasıdır.

Seks: Devam edin
Birçok kadın için menopoz, vajinal bölgede büyük değişimlerin görülmeye başlandığı zamandır. Östrojen seviyesindeki kalıcı düşüş, kuruluğa ve darlığa sebep olabilir – ki bu durum, bazı kadınlar açısından yatak odasında ciddi sorunlar yaratabilir.

Ancak seks, rahatsızlık vermeye başladığında yardımcınız olacak reçeteli ve reçetesiz ilaçlar var, diyor Dr Tan. Devam etmede kesinlikle yardımcılar. Ve görünen o ki vajinayı esneten cinsel ilişki gibi aktiviteler, bölgedeki dokunun fazlasıyla daralmasını ve sıkışmasını önleyerek vajinanın elastikiyetini koruyabilmesine yardımcı oluyor. Dr Tan, ne sıklıkla yapmak gerektiği konusunda kesin bir şey söyleyemiyor; ama “muhtemelen haftada en az bir kez” yapmak gerektiğini düşünüyor.

Sessizlik içerisinde eziyet çekmeyin
İyi haber şu ki; bu kadınların yaklaşık yarısı, bu değişimlerin sonucu olan büyük sorunlar yaşamayacak ve herhangi bir semptomu vajinal nemlendiriciler ya da kayganlaştırıcılar gibi reçetesiz ürünlerle idare edebilecekler. Fakat kadınların yaklaşık %50’si, bu semptomları ciddi rahatsızlıklara sebep olacak seviyede tecrübe ediyor – vulvovajinal atrofi gibi.

“Birçok kadın, sessizlik içerisinde eziyet çekiyor.” diyor Dr Tan.

“İlişkilerini, özgüvenlerini, cinsel hayatlarını etkiliyor. Bu, ele alınması gereken önemli bir nokta.”

Yardım almak, güç değil. Seks sırasında rahatsızlık duyuyor ya da başka semptomlarla uğraşıyorsanız, jinekologunuzla görüşmeniz çok önemli; rahatlamanızı sağlayacak tedaviler mevcut – östrojen tamamlayıcı tedavi ya da vajinal lazer gibi.

The post Yaşlandıkça vajina ve vulvaya neler olur? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ https://www.coolkadin.com/rahim-agzi-serviks-kanseri-2.html Mon, 28 Dec 2015 09:46:12 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=8065 Rahimle...

The post RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Rahimle vajina arasında yer alan kısımdır. Kadın üreme organlarından “rahim ağzı” organı olan “serviks” (cervix, cerviks) rahim ile vagenin birleştiği bölge olup rahmin alt bölümünü içerir.

Vaginadan bakıldığında vagenin sonunda bir yarım küre şeklindedir.

Merkezindeki kanal (servikal kanal) aracılığı ile rahim içi boşluk vagene açılır. Bu boşluktan da adet kanı dışarı atılır. (Üstteki Resim- Normal serviks görünümü)

Serviks kanseri (servikal kanser) nedir?
Rahim ağzı organından gelişen kanserlere “serviks kanserleri”, “serviks ca (cervix ca)” veya “servikal kanserler” adı verilmektedir.

Serviks kanserleri (servikal kanserler) ne sıklıkta izlenmektedir?
Rahim ağzı yani “serviks kanserleri” veya “servikal kanserler” kadın üreme sistemi kanserleri arasında ikinci sırada görülmektedir.

Serviks kanserleri çoğunlukla 35-55 yaş arası kadınlarında görülmektedir.

Dünyada her yıl yaklaşık 500 bin kişi serviks kanserine yakalanmakta ve bu yakalananların yarısı ölmektedir.

Rahim ağzı kanserleri (serviks kanserleri) nasıl gelişir?
Bu kanserlerin nedeni çok büyük bir olasılıkla “Human Papilloma Virusu’nun (HPV)” neden olduğu bir enfeksiyondur. Bu virüs cinsel ilişki ile bulaşmaktadır.

serviks kanseri, servikal kanser, cervix ca, rahim ağzı kanseri

Kanser hücreleri vücudun içinde ve dışındaki dokuları döşeyen hücrelerden gelişmektedir (epitel hücresi). Bu döşeyici hücreler deri benzeri “çok katlı yassı epitel (Squamoz)” ve “salgı yapma özelliği olan epitel (Adenoid)” olmak üzere iki grupta incelenebilir.

İşte bu iki tip hücre grubundan farklı davranış özelliği gösteren kanserler gelişebilir. (Yandaki resim- Cerviks kanseri görünümü)

Serviks kanserleri üç türlü olabilir…
Serviks kanserlerinin yaklaşık olarak % 85’i çok katlı yassı epitelinden gelişen squamoz kanserlerdir. Salgı yapan hücrelerden gelişen adeno kanserler ise daha az oranda görülür.

Bazen, her iki hücre tipinin de bir arada bulunduğu adeno-squamoz kanserler de izlenmektedir.

Her kanserin türünün kendine özgü bir davranış şekli (tarzı) vardır.

Serviks kanseri nasıl yayılır?
Serviks kanseri, rahim ağzında yerleştikten sonra derinlere doğru ilerleyerek komşu doku ve organlara yayılabilir. Rahim ağzı etrafında geniş bir kan ve lenf damarları ağı vardır.

Böbreklerden idrar torbasına ilerleyen idrar yolları da (üreterler) rahim ağzına çok yakından geçer. İlerlemiş olgularda bu dokular hastalığın ilerlemesi ile birlikte etkilenerek tıkanmalarla sonuçlanıp, bu şekilde böbreklerde anormal genişlemeler (Hidronefroz) ve idrar kanallarında şişme ve genişlemeler (Hidroureter) ortaya çıkabilmektedir.

Ayrıca lenf damarlarının tutulumu ile kanser hücreleri vücudun başka uzak bölgelerine de yayılabilmekte yani “metastaz” yapabilmektedir.

Metastaz durumlarında tedavi daha da zorlaşmaktadır.
Servikste Kanser Nasıl Gelişir?
Servikste kanser adım adım gelişir…Şöyle ki:
Serviks rahimin dış dünya ile olan bağlantısıdır. Vajina ile birlikte serviksin içteki kanal kısmı, “mukoza” adı verilen bir tür cilt dokusu ile kaplıdır.

Servikal mukoza beş katlı mikroskopik tabakadan oluşur. Sürekli olarak bu tabakalarda yeni hücreler yapılmakta ve en dış tabakadaki hücreler dökülerek alt tabakalar yukarıya doğru yükselmektedir. Bu büyüme ve yukarıya doğru olan göç esnasında hücrelerde normal dışı “atipik değişimler” olabilir. Bu değişimlere “displazi” adı verilir.

Var olan hücrelerin atipi göstermeden başka bir tür hücreye dönüşmesine ise “metaplazi” ismi verilir. Metaplazi normalde de görülebilen, daha çok enfeksiyon, irritasyon gibi durumlara ikincil olarak gelişen ve nispeten benign (iyi tarzlı) bir tabloyken, displazi ileride kansere dönüşme potansiyeli olan anormal bir durumdur.

Pek çok durumda rahim ağzı yaraları da serviksin kanseröz durumlarıyla karışabilmektedir.

Rahim ağzı yaraları ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız >>>
Serviks Kanserini Başlatan Unsur Nedir?
Serviks kanserini başlatan en önemli neden cinsel yolla bulaşan bir virüs olan HPV (İnsan papilloma virüsü) ‘dür. HPV enfeksiyonları tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artmaktadır.

HPV’nin 200’ün üzerinde değişik tipi olmasına rağmen kanser yapan tipleri (sıklık sırasına göre) 16, 18, 45, 31 ve 33’dür. Tip 16 cervikal kanserlerin % 60’ından sorumlu iken, tip 18 %15’inden sorumlu tutulmaktadır.

HPV Tiplemesi Nedir? HPV Tiplemesi Nasıl Yapılır?
HPV taşıyıcılığında kişide hangi tipin olduğunu anlamak için bazı özel durumlarda “HPV tiplemesi” yapılabilir.

Özellikle epidemiyolojik çalışmalarda HPV tiplemesi önemli olup bu laboratuar koşullarında PCR (Polimerase Chain Reaction) denilen bir yöntemle yapılmaktadır.

HPV Sonrası Genital Siğiller
HPV enfeksiyonlarının cinsel yolla geçen ancak kanser yapma eğilimi çok çok az olan iki tipiden birisi Tip 6, diğeri ise Tip 11 ‘dir. Her iki tipin ortak özelliği de insanlarda cinsel yolla geçen genital siğillere yol açmasıdır.

Genital siğiller ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız >>>

HPV enfeksiyonu ve HPV Aşıları ile ilgili bilgiler için tıklayınız >>>

Rahim Ağzı Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Rahim ağzı (serviks) kanserinin erken dönemlerinde pek fazla şikayet olmayabilir. Çoğu kadın hastalık iyice ilerleyip başka organların çalışmasını engellemeye başlayıncaya kadar hastalığından habersizdir. Erken evrelerinde bile ağrı şikayeti olmayabilir.

Genellikle ilk şikayetler ilişki sonrasında olan lekelenme tarzındaki kanamalardır. (“Postcoital kanama”)

Kanser hücreleri rahim ağzı bölgesinde oluştuktan sonra yıllar içersinde yavaş bir şekilde ilerleyerek etraflarındaki normal hücreleri ve dokuları da kansere çevirecek şekilde büyür. Belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra ancak rahatsızlıklar başlar. Şikayetler oluşunca genelde kanser hücreleri geniş bir alana yayılmıştır.

Rahim Ağzı Kanserlerinde Tanı Nasıl Konulur?
Serviks kanserinin erken dönemlerinde yakalanması rutin olarak yılda bir kez yapılan Pap-smear testi ile mümkündür. Bu test ile henüz başlangıç aşamasındaki kanser tanınmakta ve tedavisi de başarılı olmaktadır.

Pap-smear testi servikal kanserlerin % 90’ını erken dönemde yakalayabilir. Gelişmiş ülkelerde cinsel aktif kadınların yılda bir kez smear testi yaptırması zorunlu hale getirildikten sonra serviks kanserlerinden ölüm oranı % 50-70 oranında azalmıştır.

Cinsel aktif kadınların yıllık olarak smear testi yaptırmaları serviks kanserinin erken tanısı açısından hayati önem taşımaktadır. Smear testinin kanser açısından pozitif çıkması durumunda kesin tanı için seviksten biopsi alınması gerekmektedir. Biopsi işleminin rahim ağzını bir mikroskop gibi büyüten “kolposkop” denen cihaz eşliğinde yapılması daha uygundur.

Servikal biopsi alımı tek tek şüpheli bölgelerden parça alınması ve serviks içi kanalının ince bir küretle kazınması ( Punch biopsi+endo servikal kürtaj) şeklinde olabileceği gibi rahim ağzının bir bütün halinde çıkarılmasını sağlayan “LEEP uygulaması” ile de olabilir. Her iki uygulama da ağrısızdır.

Alınan örnekler patolojik incelemeye alınır. Bu incelemede kanser hücrelerinin varlığı, kanser varsa bu hücrelerin tipi (adeno kanser, squamoz kanser), farklılaşma derecesi ile kanserin yüzeyel ve derine doğru ne kadar yayıldığına bakılır.

Kadında servikal kanser varsa daha sonraki aşamada hastalığın yayılma derecesine bakılır. Bu amaçla IVP (ilaçlı böbrek filmi), rekto-sigmoidoskopi (son barsakların incelenmesi), akciğer röntgeni ve batın ultrasonu rutin olarak uygulanır.

Gerekli görüldüğünde Bilgisayarlı Tomografi (BT), mesane incelenmesi ve kalın barsak filmi (sigmoidoskopi) de tetkiklere eklenebilir.

Rahim ağzı (Serviks) kanserlerinde erken tanı ile hayat kurtaran Pap-smear testi büyük önem taşımaktadır.
Rahim Ağzı (Serviks) Kanserlerinde Tedavi Nasıl Yapılır?
Serviks kanserini tedavisi hastalığın evresine bağlıdır. Eğer kanser dokusu sevikste milimetrik ölçüler içersinde sınırlı ise buna “in situ serviks kanseri” denmektedir. Bu durumda eğer kadının çocuk istemi varsa, lokal olarak serviks “konizasyon” denilen bir işlemle koni şeklinde çıkartılır. Kadının çocuk istemi yoksa rahim tamamen alınabilir.

Kanser yayılımı çevre dokuları da içerisine almışsa bu durumda çevre dokuları da içersine alacak bir şekilde geniş bir cerrahi işlem uygulanır. Bu işlemde rahim ve alt karın bölgesindeki lenf bezleri çıkartılır.

Radyasyon (ışın) tedavisi ilerlemiş serviks kanserinde oldukça etkili bir işlemdir. Işın tedavisi cerrahi işlem uygulanmış hastalarda yardımcı tedavi veya cerrahi uygulanamayacak kadar yayılmış hastalarda esas tedavi olarak kullanılmaktadır.

Serviks kanserinde ilaç tedavisi (kemoterapi) çok sık olmasa da bazı durumlarda kullanılabilmektedir.

Rahim Ağzı Kanserlerini Tedavi Eden Aşı Çalışmaları Devam Etmektedir…
Son yıllarda serviks kanserlerine neden olan HPV (İnsan Papilloma Virus) ile ilgili teropotik (tedavi amaçlı) aşı geliiştirme çalışmaları da umut vericidir.

Teropotik amaçlı HPV aşılarındaki amaç E6 ve E7 proteinleri sayesinde vucudun immun (bağışıklık) sistemini ve T Lenfositleri harekete geçirerek anti-tümör etki oluşturmaktır. Çünkü servikal kanserler HPV kökenli tümörler olduğundan özellikle HPV E6 ve E7 proteinlerini bol miktarda içermektedirler.

The post RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>