Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
terapi – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Fri, 22 Jul 2016 11:17:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png terapi – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 ALTERNATİF SAĞLIK : JUİCE TERAPİ https://www.coolkadin.com/alternatif-saglik-juice-terapi.html Fri, 22 Jul 2016 11:17:28 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=72604 Günümüzde...

The post ALTERNATİF SAĞLIK : JUİCE TERAPİ first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Günümüzde hastalıkların tedavisinde, alternatif tedavi yöntemleri en az geleneksel tedavi yöntemleri kadar önem taşıyor. Son yıllarda çeşitli hastalıkların tedavisinde uygulanmaya başlanan bir tedavi yöntemi var ki, pek çok yönüyle diğer alternatif tedavi yöntemlerinden ayrılıyor: Juice Terapi

Juice terapi nedir?

Juice Terapi sadece meyve ve sebze suları içeren özel bir diyet yoluyla çeşitli hastalıkların tedavi edilmesine yönelik bir yöntemdir. Ayrıca juicing orucu (juice fasting) olarak bilinir. Bu tekrar sağlığa kavuşmak ve vücudu gençleştirmek için en etkili yollardan biridir. Çiğ meyve ve sebze içeren Juice Terapi sadece saf su içeren oruçlara kıyasla daha etkin temizlik ve çok daha hızlı iyileşme sunar.
Bitki ve meyvelerden elde edilen sular onların tıbbi özelliklerine sahiptir. Belirli sular belirli koşullar için yararlıdır. Belirli tıbbi koşullarda iyileştirici güçlerinin olmasının yanı sıra, çiğ meyve ve sebze sularının, tüm organlar, bezler ve vücudun fonksiyonları üzerinde olağanüstü canlandırıcı ve gençleştirici etkisi vardır.

Nasıl uygulanır?

Juice Terapi esnasında, önerilen içecek her 2-3 saatte bir içilmedir, bu şekilde günde 5-6 defa içilir. Toksinleri temizlemek adına sabah güne limonlu ılık su içilerek başlanabilir. Buna isteğe bağlı olarak bir çay kaşığı sirke ve küçük bir tutam acı biber eklenebilir.
Alınan juice miktarı başta 250 ml. olup sonrasında yavaş yavaş artırılarak (her öğünde 50 ml gibi) 600 ml’lere ulaşabilir.
Juice Terapi’ye herhangi bir yan etkisi olmadan 30 ila 40 gün süreyle devam edilebilir. Hasta terapi sırasında yeterince dinlenebilmelidir.
Çiğ sebze/meyve suları, anında bir temizlik maddesi gibi hareket edip derhal sistemden toksinleri ve zararlı maddeleri atmaya başlayacaktır. Toksin atılımı sırasında genellikle karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, baş ağrısı, ateş, halsizlik, uykusuzluk ve kötü nefes gibi bazı belirtiler olmaktadır. Temizleme işleminin bir parçası olan bu reaksiyonlar, ilaç kullanımı ile bastırılmaya çalışılmamalıdır. Vücut tüm toksinleri dışarı attığında bu belirtiler de sona erecektir.
Juice Terapi sonrası, normal bir dengeli beslenmeye dönüş kademeli olmalıdır. Başlangıçta, 2 juicing öğünü süt ve meyve ile değiştirilebilir. Sonra yavaş yavaş tüm juicing öğünleri yerini dengeli beslenmeye dayalı öğünlere bırakabilir.

Juice Terapi’nin faydaları

1. Çiğ meyve/sebze suları vitaminler, mineraller, eser elementler, enzimler ve doğal şekerler bakımından son derece zengindir. Onlar bütün vücut fonksiyonlarını normalize eder. Vücudun kendi kendini iyileştirebilmesi, hücre yenilenmesi için gerekli besinleri sağlar ve bu şekilde iyileşme sürecini hızlandırır.
2. Çiğ meyve/sebze suları hiçbir sindirim işlemi gerektirmeden hızlıca ve neredeyse tüm hayati besinleriyle birlikte doğrudan kan dolaşımına asimile edilir.
3. Çiğ meyve/sebze sularının alkali elementleri son derece zengindir. Vücudun asit baz dengesini düzeltir, vücudu alkali yapar, bu sayede genelde asitik ortamda gelişen hastalıkları önler.
4. Çiğ meyve/sebze suları kolayca emilen ve içlerinde bolca bulunan özellikle kalsiyum, potasyum ve silikon gibi organik minerallerin yardımı ile hücrelerin vaktinden önce yaşlanmasını ve hücrelerde hastalık oluşumunu engeller.
5. Çiğ meyve/sebze suları bazı doğal ilaçlar, bitkisel hormonlar ve antibiyotikler içerir. Örneğin, fasulyede insülin benzeri bir madde bulunmaktadır. Insülin üretmek için pankreas tarafından ihtiyaç duyulan bazı hormonlar salatalık ve soğan suyunda mevcuttur. Taze sarımsak, soğan, turp suyu ve domates antibiyotik maddeler içerir. Bu doğal ilaçlar, ilgili konularda tedaviye destek amaçlı olarak alternatif tıpta kullanılmaktadır.

Dikkat edilmesi gereken konular

1. Tüm sular taze olarak tüketilmelidir. Konserve ve dondurulmuş meyve suları kullanılmamalıdır.
2. Tercihen organik yetiştirilen olgun meyveler ve sebzeler kullanılmalıdır. Organik olmayan ürünler çok iyi yıkanmalıdır.
3. Sular okside olmayacak şekilde sıkılmalı ve muhafaza edilmeli, mümkün olan en kısa sürede tüketilmelidir.
4. Sulardaki besin kalitesi tedavi sonuçları üzerinde belirgin bir etkiye sahiptir. Sularda eksik ekstraksiyon yapılması halinde, gerekli vitamin, mineral ve enzimler eksik kalacaktır, tedavide beklenen sonuçlar elde edilemeyecektir.
5. Fazla tatlı olan meyve suları 50:50 esasına dayanarak daha az tatlı sularla karıştırılmalı veya sulandırılmalıdır. Bu özellikle, diyabet, hipoglisemi, artrit ve yüksek kan basıncı gibi bazı özel durumlarda önemlidir.

 

The post ALTERNATİF SAĞLIK : JUİCE TERAPİ first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
NEFES TERAPİSİ İLE HAMİLE KALDI ! https://www.coolkadin.com/nefes-terapisi-ile-hamile-kaldi.html Mon, 11 Jul 2016 10:46:10 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=72325 Finansçı...

The post NEFES TERAPİSİ İLE HAMİLE KALDI ! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Finansçı Selim Sarı ile evlenen Didem Uzel, bebeğini kucağına almak için gün sayıyor.

45 yaşındayken hamile kalan eski model, anne olmak için verdiği mücadeleyi sosyal medyada takipçileriyle paylaştı:

NEFES TERAPİLERİNE BAŞLAMIŞ

“Anne olmaya çalışmak ve sonunda başaramamak; insanı çok yıpratıyor. Tıbben zor, imkansız denilen durumlarda bile ‘tek bir sağlıklı yumurta hücresi’ sizi anne yapabilir! İnancınızı yitirmeyin. Son yıllarda bu işe kafayı çok yormuştum. Sonra bunaldığımı hissettim ve nefes terapilerine başladım. Bana beynimi özgürleşmesinde, hücrelerimin tekrardan yenilenmesinde ne kadar faydası olduğunu anlatamam. Bu seanslardan sonra kafaca rahatladıktan altı ay sonra kendi halimde hamile kaldım.”

The post NEFES TERAPİSİ İLE HAMİLE KALDI ! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kuruyan ellere maskeli çözüm https://www.coolkadin.com/kuruyan-ellere-maskeli-cozum.html Mon, 27 Jun 2016 08:25:00 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=71043 Uzmanlar,...

The post Kuruyan ellere maskeli çözüm first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Uzmanlar, özellikle dışarıda kalan ellerin bakımına özen gösterilmesi gerektiğini aktardı.İstanbul Florance Nightingale Hastanesi Dermatoloji uzmanı Yrd. Doç. Dr. Zahide Eriş Ekenbakım önerilerini sıraladı…

1- Ölü hücrelerden arındırın: Yumuşak hareketlerle ve bir avuç şekerle el sırtlarına masaj yapın. Bu işlem ölü hücreleri uzaklaştırır, kan dolaşımını hızlandırır ve el derisinin daha canlı görünmesini sağlar.

2-Eldiven kullanın: Soğuk hava ve rüzgar sürekli ellerimizin kurumasına çatlamasına sebep olur.
Dışarıya çıkarken elleri korumak ve eldiven kullanmak gerekir.

3- Her şeyin başı temizlik: Tabi ki bulaşıcı hastalıklar ve bakterilerden korunmanın en kolay yolu ellerin yıkanmasıdır. Fakat yıkamadan sonra ellere günde en az 3 sefer nemlendirici krem kullanmak kurumayı önler.

4- Kalsiyum desteği: Ayrıca kalsiyum eksikliği tırnakları kırılgan ve kuru hale getirir. Vitamin B eksikliği tırnak yatağında hastalığa yol açabilir.

5- El masajı uygulayın: Nemlendiricinizi kullanırken ellere, tırnak kenarlarına masaj yaparak yavaş hareketlerle sürmek nemlendirmede daha etkilidir.

6- Güneşten koruyun: Güneş ışınları zamanla ellerin üzerinde leke ve çil oluşumuna yol açar ve ellerinizin daha yaşlı görünmesine sebep olur. En az 15 faktörlü bir nemlendirici kullanın.

7- Temizlik malzemelerine dikkat: Ellerinizi sürekli yıkamak ve temizlik malzemeleri içinde kullanılan kimyasallar ellerin kurumasına ve cildin hasarlanmasına yol açar. Bunu önlemek için koruyucu eldiven kullanmaya özen gösterin.

8- Tırnak bakımını atlamayın: Tırnaklar ellerin en önemli parçasıdır. Tırnaklar ve tırnak kenarları da kuruluktan etkilenir. Bu sebeple tırnakları ve tırnak kenarlarını masaj yaparak nemlendirmek gerekir. Tırnaklara limon suyuyla masaj yaparak meyve asitlerinin tırnakların parlaklığını korumasını sağlayabiliriz.

9- Beslenmenin önemi: Birçok yiyecek biotin içerir fakat en çok biotin içeren yiyecekler ekmek mayası, hardal tozu, yer fıstığı, fındık, ay çekirdeği, tavuk ve sığır ciğeri, yumurta, bademdir. Deri soyulmalarına: Tırnak kenarlarınızdaki kuruluk ve deri soyulmalarına da yine yağ bazlı nemlendiricilerle veya saf vazelinle masaj yapmak iyi gelecektir.

DOĞAL EL TERAPİLERİ

* 1 çay kaşığı limon suyu, gliserin ve 5 damla gül suyunu bir kapta karıştırın. Ellerinize 10 dakika bu karışımla masaj uygulayın.

* Gliserin ve küçük salatalık parçalarını karıştırıp ellerinize masaj yapabilirsiniz.

* Zeytinyağı ve şekerle masaj yaparak ellerinizin nemli ve parlak olmasını sağlayabilirsiniz.

The post Kuruyan ellere maskeli çözüm first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Dışlanma Korkusu Terapiden Uzaklaştırıyor https://www.coolkadin.com/dislanma-korkusu-terapiden-uzaklastiriyor.html Mon, 23 May 2016 15:46:07 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=66070 Depresif...

The post Dışlanma Korkusu Terapiden Uzaklaştırıyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Depresif problemleri olanların psikologlara gitmekten çekindiklerini belirten uzmanlar, toplumda dışlanma korkusunun bunun en büyük sebebi olarak görüldüğünü belirtti.

Yoğun iş temposuyla da meydana gelen kişilik bozukluğu, kişilerin hayatını olumsuz etkiliyor. Uzmanlara göre bu hastalık, en çok çocukluk dönemi zor ve sıkıntılı geçen insanlarda ortaya çıkıyor. Aşırı sevgisiz ve sorunlu büyümenin kaynağı da boşanma ve alkol kullanan ebeveynler olarak gösteriliyor.

Anne – bebek ilişkisinde, bebeğin anne ile kurması gereken bağlanma – ayrılma ve kendine has bir insan olma sürecini tamamlayamayan kişilerde görülen hastalığın genellikle aşırı ihmal edilmiş çocuklarda görüldüğünü belirtiyor.

İnsanlar dışlanma korkusuyla tedaviden kaçarken uzmanlar iyi bir tedavi için bireylerin psikiyatr doktorlarına müracaat etmeleri gerektiğini söyledi. Kişilik bozukluğu rahatsızlığı olanlar için uzun ve zor bir terapi gerektiğini söyleyen uzmanlar, “Alkol, uyuşturucu ve sigaradan uzak durulması sağlanmalı. İnsanları iyi ve kötü diye ayırdıkları için herkese buna uygun rol verir, o rollere girmemek gerekir.

Hastalığı iyi anlayıp, olayları iyi değerlendirmek gerekir. Yakınındaki kişilerinde zor ve yıpratıcı bir dönem geçireceği için profesyonel yardım almaları gerekir. Onlara devamlı dengeli sevgi ve alaka, sağlıklı aile ortamında verilmesi gerekiyor.” dedi.

The post Dışlanma Korkusu Terapiden Uzaklaştırıyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Derde Deva Yüzyılın En İyi Terapi Şekli Au Jok https://www.coolkadin.com/derde-deva-yuzyilin-en-iyi-terapi-sekli-au-jok.html Wed, 13 Jan 2016 11:00:53 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=11914 Her...

The post Derde Deva Yüzyılın En İyi Terapi Şekli Au Jok first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Her derde deva yüzyılın en iyi terapi şekli au joku mutlaka yapmalısınız. SU JOK Terapi yönteminin; yüzyılın en önemli keşfi, eller ve ayakların; en gelişmiş makine olan insan vücudunun uzaktan kumandası olduğunu biliyor muydunuz?
Akupunktur ve Reiki Uzmanı Dr. Ayşe Mujdabaeva; vücudumuzda bulunan dört küçük klinik (iki el, iki ayak) sayesinde SU JOK Terapi yöntemini kullanarak tüm hastalıklarınızdan kurtulabileceğimizi söylüyor.
SU JOK nedir diye sorduğumuz Dr. Ayşe Mujdabaeva; “Kore dilinde Su – el, Jok – ayak demektir. İlk olarak Fransız Dr. Nogiyer’in kulağın insan embriyosuna benzemesini fark etmesiyle birlikte, kulakta bulunan 300’den fazla noktanın organlara bağlılığı tespit edilmiş ve tedavi yöntemi olarak günümüzde de kullanılmaktadır. SU JOK Terapi yöntemini ise Güney Koreli Profesör Park Jae Woo keşfetmiş. Çin tıbbını bilen ve yakından takip eden Park Jae Woo, organlara uygun noktaların bütün vücudumuzda bulunduğunu, el ve ayakların organları çok kolay çalıştırıldığını fark etmiş” diyor.
Dr. Ayşe Mujdabaeva, yapılan bilimsel çalışmalar sonrası, günümüzde 17 ülkede bu yöntemin hem öğretildiğini hem de uygulandığını belirtiyor. İnsan bedeninin mükemmel bir makine olduğu biliniyorken, bu mükemmel makinenin içersinde bulunan organların uygunluk sisteminin el ve ayaklarda bulunduğu SU JOK Terapi yöntemi ile keşfedildiğini vurguluyor.
Neden El ve Ayaklar?
İnsan bedeninin uygunluk sisteminin neden el ve ayaklarda olduğunu sorduğumuz Dr. Ayşe Mujdabaeva; “el ve ayaklar incelendiğinde, el ve ayaklardaki bütün parmakların eklemlerden oluştuğunu görüyoruz. Başparmakta iki boğum var. Birinci boğum başa uygun, ikincisi ise boyuna, ikinci ve beşinci parmak kollara uygun, üçüncü ve dördüncü parmaklar ise ayaklara uygundur. Bütün iç organlarımız ise avucumuzun içi ile iletişim halinde el ve ayak ayasına yansıyor. Başparmakta gözlere, buruna, ağza, kulaklara uygun noktalar var. Başımızda hangi hastalık olursa olsun başparmağımıza yansıyor. Mesela başınız ağrıyor, başparmağın ucunda arıyoruz en çok ağrıyan noktayı buluyor ve o noktaya tedaviyi uyguluyoruz. Doğru noktayı bulunduğunda baş ağrısının bir dakika içinde geçtiği gözleniyor. Bunu kaç kişiye yaparsanız yapın aynı sonucu alırsınız. Bin kişiye yapsanız hepsinde aynı şekilde sonuç veriyor” diyor.
Akupunktur ve Reiki Uzmanı Dr. Ayşe Mujdabaeva; tüm hastalıkların tedavisinin de, insanın kendi bedeni içersinde olduğunu, sağlıklı yaşama sanatının kişinin kendi bedenini tanımasıyla gerçekleştiğini vurguluyor. Bu beden insanlara hazır verilmiştir ama ömür boyu bu bedeni korumak insanların sorumluluğu olduğunun altını çiziyor. “Herkes SU JOK Terapi yöntemini öğrenebilir ve hastalıklardan kurtulabilir” diyerek, yüzyılın keşfi SU JOK Terapinin herkesin uygulayabileceği bir yöntem olduğunu sözlerine ekliyor.

The post Derde Deva Yüzyılın En İyi Terapi Şekli Au Jok first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Yoksa Ben Takıntılı Mıyım? https://www.coolkadin.com/3532.html Thu, 03 Dec 2015 13:18:51 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=3532 Takıntı...

The post Yoksa Ben Takıntılı Mıyım? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Takıntı hastalığı diğer adıyla obsesif kompülsif kişilik bozukluğu (OKB) günümüz dünyasının yaygın hastalıklarından biridir. Aşırı evhamlık, aşırı kaygı, aşırı merak, aşırı şüphe, aşırı kıskançlık gibi duyguların tetiklediği çeşitli takıntıları barından bir tür psikolojik rahatsızlıktır.

Obsesif kişilik bozukluğu daha çok sevgisiz, ilgisiz ve onay verilmemiş, sorumluluktan uzak, öz güven yoksunu, karamsar, bağımlılık hissi aşırı yüksek kişilerde bulunur. Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler sıklıkla alkol tüketen kişilerse ve tedavi edilmedikleri takdirde paranoid şizofren gibi insanın sosyal hayatını etkileyecek derecede ciddi rahatsızlıklara dönüşebilirler.

Bu tarz takıntılardan kurtulmamızın tek yolu kendinizi sevmek ve önemsemekten geçiyor. İş hayatınızı, sevgilinizi, ailenizi hayatınızın odak noktası haline getirip kendinizi unuttuğunuzda sadece başkalarını önemser sürekli onları düşünürseniz bir süre sonra bu durum takıntıya dönüşecektir.  Obsesif kompülsif kişilik mükemmeliyetçidir. Zihni ayrıntılar, kurallar, programlar ve bunun gibi şeylerle sürekli meşguldür.
Bu kişiler genellikle ayrıntılara çok fazla dikkat ayırırlar ve bu yüzden asla projelerini bitiremezler. Bunlar haz yönelimliden çok iş yönelimli kişilerdir ve karar vermede (hata yapmasınlar diye ) ve zaman yönetiminde (yanlış şeye zaman ayırmasınlar diye) aşırı güçlük çekerler. Kişiler arası ilişkileri sıklıkla faklıdır, çünkü bu kişiler inatçı, ısrarcıdırlar ve karşı taraftan her şeyin kendi istedikleri gibi yapılmasını talep ederler. Genellikle ciddi, katı, resmidirler ve esneklik göstermezler, özellikle de ahlaki konularda. Ömrünü doldurmuş ve işe yaramaz nesneleri atamazlar, hatta bunların hiçbirinin duygusal değeri olmasa bile. Bu kişiler cimri ve üç kuruşun hesabını yapan biri gibi davranırlar. Çalışmaya ve üretmeye yönelik bu işlevsel olmayan dikkat, erkekler arasında kadınlardan daha sık görülür. Obsesif Kompulsif kişilik bozukluğu, Obsesif Kompulsif bozukluktan çok farklıdır; OKB vakalarının sadece küçük bir bölümünde Obsesif Kompülsif kişilik bozukluğu bulunmuştur. Obsesif kişilik bozukluğu en çok çekingen kişilik bozukluğu ile beraber görülür ve yaygınlığı genellikle %1 civarındadır.

Kendinize mutlaka zaman ayırın.. Sizi mutlu eden hobileri yapın. Spor, fotoğraf çekmek, blog yazmak, kitap okumak, gardrobunuzu yenilemek, yeni insanlarla tanışmak bunlar size iyi gelecektir.

Obsesyon ve Kompulsiyon ülkeden ülkeye, toplumdan topluma değişiklik göstermesine rağmen ülkemizde ve tüm dünya da aynı ortak tepkiler görebiliyoruz. Genellikle kişide görülen belirtiler üzerinin kirlenmesi, mikrop kapma düşüncesi sık sık el yüz yıkama, banyo yapma veya evden çıkarken herhangi bir şey unuttum hissine kapılması tekrar kontrol etmesi yani yaptığı her şey den kuşku duyması ve tekrar tekrar kontrol etmesi gibi durumlardır.

Aslın da her takıntı hastalık değil tabii ki, örneğin kapıları pencereleri kontrol etmenin zararı olabilir mi hayır, her şeyi tertipli ve düzenli tutmak bazı şeylere özen göstermek vs bunlar hastalık değil hatta kişisel yaşamın da, iş yaşamın da başarılı olan çok insan var. Ne zaman hastalık halini alır. Kişinin zamanını almaya başlıyorsa, işini aksatmaya başlıyorsa, günlük işleri ve pragramlarını engelliyorsa tıbbi açıdan Obsesif Kompulsif hastalığı başlamış demektir.

OKB hastalığından kurtulamıyorsanız mutlaka uzman bir psikoloğa başvurup terapi görmeniz sizin için iyi olacaktır.

Unutmayın, hastalıkları yaratan beynimiz ve duygularımızdır onları yenecek olan yine sizsiniz…

The post Yoksa Ben Takıntılı Mıyım? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>