GERÇEK ÇOK FARKLI
İsrail’deki Kaplan Tıp Merkezi’nden cilt uzmanı Ronne Wolf, uzun süre su tüketmenin cilde etkilerini araştırdı. Araştırma sonunda yaygın inanışa tezat oluşturacak bulgular ortaya çıktı. Dört hafta boyunca fazladan kaynak suyu içenlerin deri yoğunluğunun azaldığı görüldü.
Bazıları, yoğunluk arttıkça derinin nem tutma oranının da arttığını düşünüyor.

SU KIRIŞIKLIĞI AZALTMIYOR
Aynı araştırmada, çeşme suyu içenlerinse deri yoğunluğunun arttığı görüldü. Ancak cinsi ne olursa olsun, suyun cildin kırışıklığı ya da pürüzsüzlüğü üzerinde fark yaratmadığı ortaya çıktı.
Fakat bu sonuç, vücudun susuz kalmasının cilt üzerinde hiçbir etkisi olmadığı anlamına gelmiyor.

VÜCUDUNUZUN SUSUZ KALDIĞINI ANLAMA YÖNTEMİ
Bunun etkisini derinin şişkinliği üzerinden ölçmek mümkün. Bunun için derinizi çimdikler gibi, parmak uçlarınızla tutup kaldırın ve bir süre sonra bırakın. Derinizin ne kadar süre içinde eski haline döndüğüne bakın. Eğer cildiniz susuz kalmışsa eski şeklini alması biraz daha fazla zaman alacaktır.
Ama bu, az su içmenin cilt için kötü olduğu, ortalamanın üstünde su içmek gerektiği anlamına da gelmiyor.

Şöyle bir örnek vermek mümkün:
Evet, yetersiz beslenme zafiyete yol açar. Ama bu çok fazla yemek yemenin iyi bir şey olduğu anlamına gelmiyor.
Ronne Wolf, “Bu, ‘arabanın benzine ihtiyacı var. O yüzden çok fazla benzin iyidir’ demeye benziyor’ diyor.

SIK SU İÇERSENİZ….
Çok fazla su içince vücudun bunu depolayacağına inanılır. Bu da bir başka yaygın inanıştır. Ama bu, suyu ne kadar çabuk içtiğinize bağlı. 15 dakika içinde birkaç bardak su içerseniz, fazladan idrar olarak atılır. Ama aynı miktardaki suyu iki saat içinde içerseniz, vücudunuz daha fazla su tutar.

8 BARDAK SU CİLDE DEĞİL BÖBREĞE YARAR

Cildin genç görünmesini tayin eden, genetik, güneşe maruz kalma ve sigara tüketimi gibi başka faktörler var.
Yani, sekiz bardak su içmenin cilt güzelliği için iyi olduğu tavsiyesinin neye dayandığı bilinmiyor. Resmi kurumların yayımladığı tavsiyelerin çoğunda suyla cilt sağlığı arasında bağlantı kurulmuyor.
Su şüphesiz vücut için en önemli besin kaynağı ve su tüketmenin birçok yararı var. Birkaç gün susuz kalsak ölürüz. 2010’da yayımlanan bir araştırma su içmenin böbrek taşı olanlarda yeni taş oluşumunu azalttığını gösteriyor. Ancak suyun başka yararlarına ilişkin bulgular bu kadar güçlü değil.
Günde sekiz bardak su içmek başka açılardan da tartışılıyor. Böbreklerin toksinlerden arındırılması için ne kadar su içmek gerektiği konusunda ortak bir görüş yok.

SU İŞTAHI KESER Mİ?

Su içmenin iştahı kesip kesmediği de tartışma konusu. Bu, ortam ısısının ne kadar yüksek olduğuna ve ne kadar efor sarf ettiğinize bağlı.
DİĞER İÇECEKLER SU YERİNE GEÇMİYOR İNANIŞI
Bir başka yaygın inanış da diğer içeceklerin su yerine geçmediği. Oysa içtiğiniz sıvının mutlaka su olması gerekmiyor. Yediğiniz yemek bile düşündüğünüzden daha fazla su içerebilir. Pizzanın yüzde 40-49’u sudur. Gıdalardan aldığımız suyun oranı, nerede yaşadığınıza bağlı olarak değişir. Bu oran ABD’de yüzde 22’dir. İnsanların daha fazla sebze ve meyve tükettiği Yunanistan gibi ülkelerde bu oran daha yüksektir.

ÖZETİ : SUSADIKÇA İÇİN

Sorun, daha fazla su tüketiminin cildi nasıl etkilediğine dair yeterince bulgu olmaması. Bunun işe yaramadığını söylemek mümkün değil. Ama yaradığına işaret eden bir bulgu da yok. Peki, bu durumda ne kadar su içmek gerekiyor? Havaya ve ne yaptığınıza bağlı olarak bu konuda yardımcı olabilecek bir ölçü mevcut. O da susamak.

The post Suyla İlgili Bilinen Yanlışlar first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Çoğu zaman anneanne ya da babaannelere bıraktığımız bebek banyosu aslında temel kuralları bilindiğinde hiçte zor değil. Uygun malzeme ve ürünlerle, paniklemeden bebeği gözlemleyerek hareket ettiğinizde bebeğinize banyo yaptırmanın ne kadar keyifli bir olay olduğunu farkedeceksiniz.

Bebekler suyu sever. Anne karnında geçirdikleri 9 ay boyunca içinde bulundukları amniyon sıvısı onların alışık oldukları bir ortamdır. Doğumdan sonra uygun çevre koşulları ve bakım malzemeleri  sağlandığında yıkanmaktan hoşlanmayacak bebek yoktur. Neşeyle geçirilen banyo zamanı sadece bebeğe değil anne babaya da keyif verir.

Bebeğin cildine uygun banyo malzemeleri seçin

Bebek cildi hassastır. İnce yapısı nedeniyle tahriş ve alerji daha fazla görülür. Bebekler için özel üretilmiş,  PH derecesi uygun, dermatolojik testlerden geçmiş ve gözleri yakmayan şampuanlar kullanmalısınız.

Kullanacağınız ürünlerde alkol ve yetişkinlere göre üretilmiş sabun olmamalıdır.

Bebeğin cildini temizlerken yumuşak dokulu doğal süngerler ya da bezler kullanılmalı. Bunlar yoksa sadece elinizi kullanabilirsiniz.

İlk günlerde kullanacağınız yıkama suyu kaynatılıp ılıtılmış olmalı. Bebeğin bağışıklık sistemi güçlendikten sonra normal şebeke suyuna geçersiniz.

Bebek banyosu için neler gerekli?

• En az iki tane ince, yumuşak ve emici üçgen başlıklı bebek havlusu
• Banyo filesi (6 aydan küçük bebekler için)
• Banyo süngeri (6 aydan büyük bebekler için)
• Doğal yıkama süngeri ya da bezi
• Bebek küveti
• Bebek şampuanı
• Bebek vücut şampuanı ya da bebekler için özel üretilmiş bebek sabunu
• Su termometresi
• Kova-maşrapa

Bebek banyosu nasıl yaptırılır?

• Bebeğinize aç, uykusuz olduğu zamanlarda banyo yaptırmayın.
• Yıkamaya başlamadan önce tüm malzemenin hazır olduğuna emin olun.
• Banyo küveti belinizin hizasında olursa, hem bebeğinize daha iyi hakim olur, daha iyi tutarsınız hem de eğilmekten kaynaklı bel ağrısı yaşamazsınız.
• İlk önce suyun sıcaklığını kontrol edin. Su termometreniz varsa, suyun içinde 36 derece uygundur. Yoksa dirseğiniz ya da bileğinizin içi ile uygun sıcaklıkta olup olmadığına bakın. Küvet suyuna biraz şampuan koyun ve köpürtün.
• Odanın ısısını ayarlayın. İdeal oda ısısı 22-24 derece olmalıdır.
• Bebeğin başını bir kolunuzun içine gelecek, elinizde omuzlarına destek verecek şekilde tutun. Diğer eliniz kalçasında olsun.
• Önce ayak ve bacaklarını, sonra kalçasını daha sonra ise gövdesini suya sokun. Bunu yavaşça bebeği huzursuz etmeden yapın.
• Bebeğinizi suya sokarken onunla konuşun. Sakin ses tonu ve göz teması bebeğe iyi gelir.
• Eğer yıkama filesi kullanmıyorsanız, kaymaması için küvetin zeminine bir sünger ya da bez koyabilirsiniz. Ayrıca suyun yüksekliği bebeğin gövdesini aşmayacak seviyede olmalıdır.
• Önce küvetteki suyla bebeğin başını ıslatın ve şampuanlayın.
• Yine küvetteki suyu kullanarak şampuanı arıtın.
• Daha sonra doğal sünger veya yumuşak bir bezle, küvetteki suyu kullanarak boyun altını, gövdesini, kol ve bacaklarını kıvrımlarını yumuşak hareketlerle yıkayın.
• Bebeğin ön gövdesini yıkadıktan sonra öbür elinize yüz üstü tutacak biçimde alarak poposunu ve sırtını yıkayın.
• Kenarda kovada duran durulama suyu ile başında ve vücudunda kalan şampuan kalıntılarını durulayın.
• En son olarak bebeği tekrar kolunuzun üstüne yatırın ve havluya almaya hazırlanın.
• Başlıklı bebek havlusunun içine yerleştireceğiniz tülbent bebeğin kıvrım yerlerindeki ıslaklığı ve nemi almanıza yardımcı olur.
• Bebeğin kulaklarının içini ve arkasını bu ince tülbentle kurulamayı unutmayın. Bu bölgeler nemli kaldığında mantar oluşumuna zemin hazırlar.
• Banyo sonrası bebek yağı ya da losyonu ile bebeğinizin cildini nemlendirebilirsiniz.

The post Bebeklere banyo nasıl yapılır? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.