Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
sezeryan – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Tue, 02 Aug 2016 17:56:02 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png sezeryan – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 Sezaryene Neden Olan Durumlar https://www.coolkadin.com/sezaryene-neden-olan-durumlar.html Tue, 02 Aug 2016 15:09:26 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=74162 Sezeryan...

The post Sezaryene Neden Olan Durumlar first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Sezeryan ile doğum doktorlar tarafından önerilmese de bazı durumlarda bu yönteme başvurulmak zorunda kalınılıyor. Sizin de aşağıda yer alan problemleriniz mevcutsa hem kendi sağlığınızı hem de bebeğinizin sağlığı için sezeryan yöntemine başvurmanız en iyisi olacaktır.

1- Bebeğin anne karnındaki duruşu Bebek ilk haftalarında baş yukarı şekilde durar ve ilk başlarda oldukça küçük olduğu için anne karnında istediği pozisyonda durabilir. Fakat bebek özellikle 36. haftadan sonra hemen hemen büyümesini tamamlar ve anne karnına anca sığar. Anne karnında bebeğin yeri çok kısıtlı olduğu için sabit durmaya başlar ve doğuma hazırlanır. Eğer bebek 40. hafta sonunda baş kısmı aşağıda değilse veya farklı bir konumdaysa normal doğum yapılamaz. Çünkü rahim kısmından ilk olarak baş kısmının çıkması gereklidir. Aksi durumda sezeryan yöntemine başvurulur.

2- Bebeğin kilolu ve iri olması Doğum öncesinde hamile bayanlar sık sık ultrasona girerler ve bebeğin durumu dikkatle incelenir. Bebeğin 40. hafta içerisinde boyutları, yaklaşık kilosu ölçülür ve eğer bebek 4.5 kilogramın üzerindeyse sezeryanla doğum yöntemine gidilir. Bu kiloya sahip bebekle normal doğuma gidilirse tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabilir.

3- Annede oluşan çatı darlığı Eğer annenin bebeğini doğurması için gerekli olan çatı genişliği mevcut değilse doğum sezeryan şeklinde olur.

4- HSV enfeksiyonu kapma olasılığı Anneden bebeğe virüs geçme olasılığı var ise (Bu enfeksiyonun adı: HSV) doğum şekli sezeryan olur. Çünkü bu virüs bebeğin santral sinir sistemini ciddi şekilde etkiler. Bu virüs bulaşıcılığı sezeryan ile kesin çözüm olamayabiliyor. Bazen bu virüs sezeryanla dahi bebeğe bulaşabiliyor.

The post Sezaryene Neden Olan Durumlar first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
DOĞUM SONRASI ATEŞ VE ENFEKSİYON https://www.coolkadin.com/dogum-sonrasi-ates-ve-enfeksiyon.html Mon, 28 Dec 2015 11:20:02 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=8160 POSTPARTUM...

The post DOĞUM SONRASI ATEŞ VE ENFEKSİYON first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
POSTPARTUM ATEŞ – PUERPERAL ENFEKSİYON

Doğum sonrası (postpartum) 24 saat geçtikten sonra en az iki kez ölçümde vücut ısınının 38 dereceden fazla olmasına denir.

Doğum sonrası rahim enfeksiyonu nedir? (Postpartum endometrit)

Gebelik esnasında rahmin en iç tabakasında birtakım değişiklikler söz konusu olur. Bu değişikliklerden sonra rahmin en iç tabakasına desidua adı verilir. Gebeliğin ardından farklı sebeplerden ötürü bu tabakada enfeksiyon gelişmesi mümkündür. Bu duruma da doğum sonrası rahim enfeksiyonu denilir.

Doğum sonrası rahim enfeksiyonu için risk faktörleri nelerdir?

Genç yaşta gebe kalmak
Anne adayının ilk doğumu olması
Vaktinden uzun sürmüş doğumlar
Sezaryen doğum
Anemi
Vajinal muayenelerinin çok sayıda yapılması
Plasentanın yani bebeğin eşinin manuel olarak alınması
Doğum sonrası rahim enfeksiyonun belirtileri nelerdir?

Doğumdan sonraki süreçte ateş yüksekliğinin önemli nedenlerinden birisi rahim enfeksiyonudur.

Yüksek ateş dışındaki belirtileri ise:

Rahmin hassasiyeti
Alt karında ağrı olması
Kötü kokulu akıntı sayılabilir.
Sezaryen doğum rahim enfeksiyonu için risk faktörü müdür?

Sezaryen doğum, doğum sonrası rahim enfeksiyonu için bir risk faktörüdür. Sezaryen doğumdan sonra acil müdahale gerektiren enfeksiyonlar, normal doğuma göre sezeryan doğumda daha fazla görülür.

Doğum yaptıktan sonra enfeksiyon için risk faktörleri nelerdir?

Suyun erken gelmesi
Doğumun sezaryen yöntemle yapılması
Şeker hastalığı,
Beslenme düzenin kötü olması
Aşırı kilolu olmak
kürtaj riskleri
ENDOMETRİT NEDİR?

Doğum yaptıktan sonra gelişen enfeksiyon sebepleri arasında en yaygın olarak karşılaşılan neden en endometrit olmaktadır. Doğum yaptıktan sonra yaşanan ateşin yaygın sebebi bu bakteriyel enfeksiyondur. Endometrit olarak tabir edilen rahmin iç tabakasının iltihaplanmasıdır. . Karın alt alanlarında ağrı ve hassasiyet hissedilebilir. Bunun yanında kötü kokulu bir akıntı da mevcut olabilir. Enfeksiyon faktörü en yaygın olarak grup B streptokoklar (erken dönemde) ve klamidya’dır .

Sezaryen ile yapılan doğumlarda bu sorun, normal doğum ile kıyaslandığında daha yaygın olarak görülmektedir. Endometrit çoğunlukla doğumdan bir hafta sonra meydana gelir.

Endometrit için risk faktörleri:

Sezaryen doğum
EMR
Plasentanın elle çıkarılması
Doğumun olması gerekenden uzun sürmesi
İlk doğum
Anemi
Aşırı kiloluk
Çoğul gebelikler

The post DOĞUM SONRASI ATEŞ VE ENFEKSİYON first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA SEZARYEN ORANLARI https://www.coolkadin.com/turkiyede-ve-dunyada-sezaryen-oranlari.html Sat, 26 Dec 2015 10:47:42 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=7932 Sezeryan...

The post TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA SEZARYEN ORANLARI first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Sezeryan doğumlar her geçen gün artmakta. Sezeryan doğum, batın (laparatomi) ve rahim duvarına yapılan insizyonlarla (histeretomi ) fetusun doğumu olarak tanımlanır. Ülkemizde ve dünyada artan sezeryan doğum oranları doktorlar ve sağlık politikalarını yönetenler için bir problemdir. Sebeplerine kafa yorulmalı, sadece kural koyarak bu oranların düşürülemeyeceği, problemin çok yönlü olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

Günümüzde sezeryan:

1970-2007 arasında Birleşik Devletlerde sezeryan oranı toplam doğumlar içindeki payı % 4.5’ tan %31,86’ ya yükselmiştir. 2000’ li yıllara gelince, sezeryan artışı için Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Derneği Sezeryan Doğum Grubu, Birleşik Devletler için 2 hedef önerdi. 1 – tekil baş geliş 37 hf üstü gebeliklerde sezeryan hızını % 15’lerde tutmak 2 – daha önce sezeryan doğum yapmışlarda da sezeryan sonrası normal doğumu % 37’lere yükseltmek.

2000’de başlayan bu program nispeten etkili olmuş ancak, 2007’den sonra yine planda sapma ile sezeryan doğum hızı artmıştır.

Sezeryan doğum hızındaki artış tam olarak anlaşılamamıştır, bazı açıklamalar şu şekildedir:

Kadınlar artık daha az çocuğa sahip olmakta, anne yaşı artmakta bu nedenle zaten daha çok riskli gebelik olduğu için sezeryan doğum artmaktadır.
Elektronik fetal monitorizasyon yaygın olarak kullanılmaktadır. ‘Fetal distress’ sebepli yapılan sezeryan oranı, genel toplamda az olsa da , ciddi kalp atımı bozuklukları yanında, ‘’ güven vermeyen kalp atımı ‘’ traseleri de endişeyi artırıp sezeryana sebep olmaktadır.
Eskiye göre, vakum- forceps uygulamaları ve sezeryan sonrası normal doğum denemeleri azalmıştır.
Kendiliğinden doğum sancılarını beklemeden, doğum indüksiyonu denemeleri daha çok uygulanmakta, bu da sezeryan oranını artırmaktadır.
Obesite artmış bu da sezeryan oranını arttırmıştır.
Riskli gebelikler (preeklamsia, preterm doğum,.. ) daha çok sezeryan ile doğurtulmakta, doğum indüksiyonu artık çok tercih edilmemektedir.

Elektif sezeryan: daha çok hasta isteği ile yapılan, normal doğum kaygısı giderilememiş, doğuma ikna edilemeyen hasta grubunda artan oranlarda sezeryan yapılmaktadır.

Şahsi görüşüm, doğum ve sezeryanın ne olduğu, artı ve eksileri doğru anlatılmış hasta grubunda doğum şekline hastanın karar vermesi kadar doğal bir sonuç yoktur. Bu tip kararların yasalarla kısıtlanmaması gerekir. Ancak çoğu hasta grubu ( düzensiz gebelik takibi, doğum bilincine erememe, gebeliğin bir doğum ile sonuçlanacağına hazırlanmama, bilgi eksikliği, eğitim düzey düşüklüğü,… ) bir çok sebeple doğum kapılarını çaldığında yüksek korku düzeyi ile normal doğumu reddetmekte ve doktorlara sezeryan baskısı yapmaktadır. Halk arasında korkulu doğum sahneleri ile terörize edilmiş, doğum sancıları başlamış bir bayanı bu noktada kabul eden bir doktorun da ikna etmesi çok zor bir iştir.

Bu sebeple, hastalarımızın mümkünse tek bir doktor ile kontak kurabilecekleri, tanışabilecekleri ve doğumda da inandıkları, tanıdıkları, kendilerini teslim edebilecekleri bir ekiple doğuma girebilecekleri ortamları yaratmak gerekir. Hastalar, doğum fikrine gebelikleri sırasında hazırlanmalıdırlar. Doğumu heyecenla ve istekle bekler halde olmalıdırlar. Ağrılar başladığında, hastamızın fikrinde ‘’ işte o an geldi, artık bebeğime kavuşacağım ‘’ heyecanını oluşturabilirsek, gayretli , istekli ve başarılı doğumlar gerçekleştirebiliriz.

Ülkemizde, şehir merkezleri dışında çoğu yerde doktor sayısının azlığı ( icap nöbet gerekliliği ) , mesai dışında çoğu hastanede çocuk doktoru, anestezi uzmanının olmayışı, doğumların gündüz hallolabilmesi için sezeryana meyli arttıran faktörlerdir. Yine çoğu hastanede, tüm doğum sancısı çeken hanımların ortak doğumhane salonunda tutulmak zorunda kalınması, mahremiyet faktörünün gözönüne alınamaması, doğum analjezi ve anestezi fırsatlarının olmayışı, doğumu itici hale getirip, hastaların sezeryana yönelmesine sebep olmaktadır.

Malpraktis davaları ile artan kaygılar, sezeryan hızının artmasına sebep olmaktadır.
Son yılllarda artan sezeryan oranlarından sonra, bebeklerin doğum sonrası yaşanan problemler açısından ( neonetal sepsis, nöbetler, serebral pals,…. ) bakıldığında bir azalma olmamasına rağmen, artık günümüzde defansiv tıp ve artan sezeryan oranları bir gerçektir.

The post TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA SEZARYEN ORANLARI first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>