İnsanoğlu doğum sırasında diğer birçok canlıya kıyasla çok daha fazla zorluk çekiyor. Çünkü bebeklerin kafası doğum kanalına kıyasla çok büyük. Eğer bir bebeğin kafası geçmek için çok büyükse (fetopelvik uyumsuzluk) cerrah yardımıyla annenin karnının alt kısmına yapılan küçük bir kesikle bebek doğuruluyor. Sezaryen tarihte ünlü Roma imparatoru Julius Sezar ölmekte olan annesinin karnından böyle doğduğu için bu isimle anılıyor.

Peki sezaryenle doğurulan bebeğin sonucu ne oluyor? Araştırmacılara göre bu bir sonraki nesildeki bebeklerin daha da büyük bir kafaya sahip olmasıyla neticeleniyor. Mantıken kafası büyük olan bebek doğum sırasında ölmek yerine yaşamaya devam ederse ve bu insanlık tarihinde uzunca bir süre gerçekleşirse, insanlar büyük kafalı bebekler doğuran genleri taşıyacak.

Bu düşüncelerini doğrulamak için veri toplayan araştırmacılar bulmuşlar ki fetopelvik uyumsuzluk 1960lı yıllarda yüzde 3 iken günümüzde yüzde 3.3 ‘e yükselmiş. Yani artış yüzde 10 ile 20 arasında. Bu veri içerisinde doğal doğum denenmeden sezaryenle doğan bebekler de bulunmuyor.

Araştırmacılar doğum şekli ile bebeklerin kafalarının büyümesi arasında sadece doğum nedeniyle mi yoksa yüksek kalorili yiyeceklerle beslenilen modern yaşamdan kaynaklanan başka bir etki olup olmadığı konusunda kesin kanıtları olmamasına rağmen bu bulgularını yayınlamışlar.

The post Sezeryan Doğumun Bebeğe Etkisi first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.