Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
kist – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Sat, 26 Dec 2015 08:47:53 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png kist – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 Over Kist Torsiyonu (Yumurtalık Kisti Dönmesi) https://www.coolkadin.com/over-kist-torsiyonu-yumurtalik-kisti-donmesi.html Sat, 26 Dec 2015 08:47:53 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=7858 Bazı...

The post Over Kist Torsiyonu (Yumurtalık Kisti Dönmesi) first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Bazı kadınlarda yumurtalık kendi etrafında döner ve burkulmaya başlar. Yumurtalıkların bir ucu karın yan duvarına, diğer ucu ise serbest halde bulunur. Yumurtalıkları tutan bağ içerisinden kan damarları geçer.

Eğer yumurtalık herhangi bir nedenden dolayı bağ etrafında kısmen ya da tam olarak dönerse kan akımında azalma olur ya da tamamen durabilir. Bu duruma “over torsiyonu veya torsiyone over (yumurtalık dönmesi)” adı verilir.

Genelde kist ya da başka bir sebebe bağlı olarak büyümüş yumurtalıklarda ortaya çıkar. Nadiren tüp ve etrafındaki dokularda kasılmaya ya da varisleşmiş damarlara bağlı olarak normal boyutlarda ki yumurtalıklarda da görülebilir.

Over torsiyonu genelde tek taraflı daha çok sağ tarafta izlenmektedir. Acil durumların yaklaşık %2,5 u over torsiyon nedeni iledir.

Her yaş kadınlarda görülmekle birlikte olguların çoğu 30 yaşın altındadır. Gebe kadınlarda da görülebilir.

Over Torsiyonu Nedenleri
Nedeni saptamak her zaman mümkün olmamakla birlikte normalden büyük, ağır ve hareketli bir yumurtalık olması risk faktörüdür. Kistler özellikle dermoid kist ana nedenlerindendir. Yardımcı üreme tekniklerinde yumurtalıkların uyarılması sonucu da over torsiyonu açısından risk oluşur. Diğer risk faktörü de gebeliktir. Gebelikte büyüyen yumurtalıkların kendi etrafında dönme olasılıkları artar.

Over Torsiyonu Belirtileri
Ana belirtisi ani başlayan şiddetli tek taraflı ağrıdır. Torsiyonun şekline bağlı olarak periyodik azalmalar, artmalar olabilir. Saatler hatta günler içerisinde değişiklik gösterebilir. Bulantı, kusma %60-70, %90 tek taraflı ele gelen kitle tespit edilebilir.

Over Torsiyonu Tanısı
Over torsiyonları en sıklıkla; dış gebelik, rüptüre kist, adnexiel abse, hemorojik kist, akut apandisit, bağırsak tıkanıklıkları ile karışabilir.

USG de büyük bir kist görülmesi önemlidir. Dopler USG de dolaşımın etkilenme derecesine ve torsiyonun süresine bağlı olarak kan akımında azalma ya da kan akımı yokluğu görülür.

Kesin tanısı laparaskopi ile direkt gözlenerek konur.

Tedavi
Tedavisi cerrahidir. Ancak kısmi torsiyonlarda klinik bulgular kendiliğinden iyileşmeye başlayabilir, bu durumda hasta bir miktar sıvı ve antibiyotik desteği ile izlenebilir.

The post Over Kist Torsiyonu (Yumurtalık Kisti Dönmesi) first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Endometrioma (Çikolata Kisti) https://www.coolkadin.com/endometrioma-cikolata-kisti.html Thu, 24 Dec 2015 08:02:00 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=7351 Kadınların...

The post Endometrioma (Çikolata Kisti) first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kadınların en büyük sorunlarından biri yumurtalıklarında oluşan kistlerdir. Çikolata kisti (Endometriozis) hastalığının anlaşılabilmesi için endometrium dokusu ve sıklık değişikliklerinden kısaca bahsetmek gerekir:

Rahim boşluğunu döşeyen epitel tabakasına endometrium dokusu (dölyatağı) adı verilmektedir. Endometrium dokusu, rahim iç duvarlarını ince bir tabaka halinde döşemektedir. Endometrium hücreleri ve bağdokusu (stroma) hücrelerinden oluşan bu doku hamileliğe hazırlık için her ay siklik değişiklikler geçirmektedir. Adet döneminde endometrium dokusu parçalanarak dökülmekte, adet kanı ile rahim ağzı ve vajina yoluyla dışarı atılmaktadır. Bununla beraber, kadınların önemli bir kısmında adet kanı tüplerin içinden geçerek karın boşluğuna da az miktarda geçmektedir. Adet kanının geri akımıyla (retrograd) karın boşluğuna geçen parçalanmış endometrium dokusu vücudun bağışıklık sistemine ait “makrofaj” hücreleri tarafından ortadan kaldırılmaktadır.

Endometrium dokusu siklik olarak rejenerasyon ve dökülme fazlarından geçmektedir. Bu siklik değişiklikler beyinden ve yumurtalıklarda salgılanan hormaonların etkisiyle olmaktadır. Endometrium tabakası adet sonrası dönemde ince iken (3-5mm), takip eden günlerde ise hormonal etkilerle giderek kalınlaşarak 9-15 mm’ye kadar kalınlaşmaktadır. Adet bitimiyle endometrium dokusu rejenere olur ve giderek kalınlaşır. Yaklaşık olarak yumurta çatlamasından sonraki 5.-6. günlerde oluşan embriyo rahim boşluğuna ulaşmaktadır. Bu günlerde endometrium hamilelik için hazır hale gelmiş olması gerekmektedir; aksi halde embriyo endometriuma yerleşemez ve hamilelik oluşmaz.

Endometriosis, rahim iç dokusunu (dölyatağı) oluşturan endometrium hücrelerinin, bu bölge dışındaki yerlerde yerleşmesidir. Endometrium hücrelerinin rahim iç bölgesi dışında yerleştiği alanlara ise ‘endometriosis odağı’ denilmektedir. Çikolata kisti (Endometriozis) odakları az sayıda olabileceği gibi ağır formlarında çok yaygın olarak bulunmaktadır.
Normalde sadece rahim iç tabakasında bulunan endometrium dokusunun nasıl olup da başka alanlara yerleştiği kesin olarak bilinmemektedir. Yukarıda anlatıldığı gibi adet kanının “retrograd” yani geriye akımı ile karın boşluğuna geçmesinin önemli rol oynadığı bilinmektedir. Ancak, kadınların önemli bir kısmında geriye akım var iken, neden sadece bir kısmında endometriosis hastalığının oluştuğu bilinmemektedir. Karın boşluğuna ulaşan endometrium dokularını parçalayıp yok etmesi gereken bağışıklık sisteminin yetersizliği suçlanmaktadır. Sonuç olarak yok edilemeyen endometrium dokusu rahim dış yüzeyine, yumurtalıklara, tüplere, alt karın boşluğu zarlarına (periton), barsak yüzeylerine tutunarak yerleşmektedir. Retrograd akım endometriosis odaklarının oluşmasındaki en güçlü teori olmakla birlikte başka mekanizmaların da rol oynadığı düşünülmektedir (metaplazi teorisi, hematojen yayılım v.s.)

Çikolata kisti görülme sıklığı
Endometriozis hiç bir şikayeti olmayan, tedavisiz gebe kalabilmiş kadınlarda da bulunabildiğinden bu hastalığın kadınlarda görülme sıklığı kesin olarak bilinmemektedir. Tanısı laparoskopi veya ameliyat ile konulduğundan, bildirilen oranlar değişkenlik göstermektedir. Ancak, doğurganlık çağındaki kadınlarda görülme sıklığı %10 tahmin edilmektedir. Hamile kalma problemi olmayan kadınlara bu oran düşük iken (%1-5), gebe kalamama (infertilite) nedeniyle başvuran kadınlarda bu oran % 20-40’lara çıkmaktadır.

Çikolata kisti odakları nerede ve nasıl görülmektedir?
Endometriozis karın içinde ve genital organlar üzerinde çok değişik tipte lezyonlara yol açmaktadır.Bu lezyonların yaygınlığına göre Evre I-II-III-IV olarak sınıflandırılmaktadır.

Bu sınıflandırma bizzat laparoskopi sırasında lezyonların yerleşimi ve yaygınlığına göre yapılmaktadır. Laparoskopi yapılmadan endometriosis tanısı ve evresini tahmin etmek mümkün değildir. Minimal-Hafif (Evre I-II) endometriosis’te hastalık daha sınırlı ve başlangıç döneminde iken, Orta-Ağır (Evre III-IV) formlarında endometriosis daha yaygındır. Evre III-IV’de, genellikle karın içersinde ileri derecede yapışıklıklar ve çikolata kistleri bulunmaktadır. Her zaman geçerli olmamakla birlikte genellikle hastanın şikayetleri (kasık ağırısı, şiddetli adet sancısı, ilişkide ağrı, çocuk sahibi olamama v.s) endometriosis evresi ile orantılı olarak artmaktadır. Bununla birlikte, çok ileri endometriosiste şiddetli belirtiler olmayabileceği gibi, çok hafif formlarında şikayetler ciddi ve dayanılmaz olabilir.

Endometriosis odakları küçük, koyu kırmızı-mavi-siyah renkli, barut yanığına benzer oluşumlardır. Bu odaklar değişmeden kalabilir veya ilerleyebilir, bulundukları yerlerde reaksiyona neden olup etraflarındaki normal dokuları kendilerine çekerek onlara yapışabilir (örneğin rahim ve barsak sıkı bir şekilde birbirine yapışabilir) veya organlar arasında ince-kalın fibröz bantlar şeklinde yapışıklıklara yol açabilirler. Bu yapışıklıklar herhangi bir şikayete veya kısırlığa yol açmayabileceği gibi, özellikle tüpler ve yumurtalıklar arasında yoğun yapışıklıklar hamile kalmayı zorlaştırabilir veya tamamen engelleyebilir.

Bu yapışıklıklar yumurtanın tüplerin içine alınmasını, tüplerin içindeki yolculuğunu engelleyebileceği gibi dış gebelik rsikini de arttırmaktadır. Ayrıca, normal anatomik bütünlüğün bozulması, organlardaki çekilmeler, yapışıklıklar ve yer değiştirmeler şiddetli ağrılara yol açabilmektedir. Bu ağrılar belli dönemlerde (adet döneminde, ilişki esnasında) kadını rahatsız edebilir veya sürekli olabilir.

Yumurtalıkların yüzeyinde başlayan endometriozis odakları bazen her adet döneminde yumurtalık dokusu içine kanayarak çikolata kisti (endometrioma) oluşumuna neden olabilir. Her adet döneminde nasıl rahim içerindeki endometrium dokusu hormonal değişiklikler ile kanayarak dökülmekteyse, yumurtalıktaki endometriosis odakları da kanayarak kistin zaman içersinde büyümesine yol açmaktadır. Bazen her iki yumurtalıkta çapları 10 cm büyüklüğüne kadar büyüyebilen çikolata kistleri bulunmaktadır. Ultrason muayenesinde çikolata kistlerinin tipik görünümleri vardır.

Endometriosis hastaları hangi şikayetlerle doktora başvurmaktadır :
En sık başvuru nedeni şiddetli ağrı ve infertilite (gebe kalamama) olmaktadır. Hastanın ağru şikayeti periodik veya sürekli olabilir. şiddetli kasık ve/veya bel ağrısı (kronik pelvik ağrı), adetlerin aşırı sancılı olması (dismenore), cinsel ilişkinin ağrılı olması (disparoni) veya makata vuran ağrı gibi tipik şikayetleri olabileceği gibi hasta ağrısını atipik şikayetlerle de dile getirebilir. Düzensiz adet kanaması, kabızlık, barsak tıkanıklıkları gibi şikayetler de yapabilmektedir. Ayrıca, hastanın hiç bir şikayeti olmadan rutin jinekolojik ve ultrason muayenesi sırasında çikolata kisti tespit edilebilir.

Endometriosis ve infertilite ilişkisi
İnfertilite (gebe kalamama) endometriosis hastalarını etkileyen önemli bir sorundur. Bu hastaların tedavisiz hamile kalmaları mümkün olmakla birlikte, özellikle hastalığın ileri evrelerinde genellikle cerrahi veya infertilite tedavileri ile yardımcı olunmaktadır. Infertilite tedavisi amacıyla ovülasyon indüksiyonu ve aşılama ilk aşamada uygulanmalıdır. Bu tedaviyle sonuç alınamayan hastalara sonraki aşamada tüp bebek uygulanmaktadır. Çikolata kisti veya endometriosis nedeniyle laparoskopi veya ameliyat yapılan hastalara cerrahi sonrası 1 yıl doğal yollarla gebe kalmaları önerilmektedir. Bu süre içinde doğal yollarla gebe kalamayan, veya operasyon sırasında hamile kalmalarını engelleyecek ileri problemler saptanan hastalara tüp bebek yöntemi uygulanmaktadır.

Endometriosis hastalığının infertiliteye yol açmasının başlıca nedenleri şunlardır:
Organlar arasında yapışıklıklar oluşması (özellikle, rahim, tüpler, yumurtalıklar ve barsaklar arasında)
Tüplerde tıkanıklılara neden olabilir
Çikolata kistleri olduğunda yumurtalıklarda sağlam dokuyu azaltmakta veya yumurtalıkların rezervini etkilemektedir.
Yumurtlalıklarda folikül gelişimi bozulmakta, hormonal düzensizlikler neden olmaktadır (luteal faz yetmezliği)
Embriyonun, sağlıklı gelişimini ve tutunmasını bozmaktadır. Bağışıklık sisteminde değişikliklere yol açmaktadır.

Endometriozis Tedavisi
Endometriosis tedavisi genellikle 3 nedenle yapılmaktadır :
Ağrı
Infertilite
Çikolata kisti
Hastaların önemli bir kısmında birkaç neden birlikte bulunmaktadır.Kadının bekar veya evli oluşu, çocuklarının olup olmadığı veya ilerde çocuk isteyip istemediği, yaşı ve şikayetlerin şiddeti, tedavi seçimi ve izlenecek yol açısından önemlidir. Ayrıca, çocuk isteği varsa eşinin sperm analizi de değerlendirilmelidir.

Tedavi şekilleri nelerdir ?
Kişiden kişiye değişebilen tedavi seçenekleri vardır:
Medikal tedavi
Cerrahi tedavi
Medikal + Cerrahi tedavi
Tüp bebek uygulamaları
1. Medikal (ilaçla) tedavi:

Özellikle ağrı şikayetinin giderilmesi için kullanılmaktadır. Doğum kontrol hapları, GnRH analogları, danazol, progestinler gibi hormonal etkili ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar endometriosis odaklarının baskılanması ve ağrının giderilmesi amaçlanmaktadır. Ancak ilaçlarla endometriosis odaklarının tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmadığı gibi hastalar ilaç tedavisinden sınırlı derecede yarar görmektedirler.

Bunların arasında en etkili olan ilaç türü GnRH analoğu adı verilen iğnelerdir. GnRH analoglarının etkisiyle hipofiz bezi ve dolayısıyla yumurtalıklar baskılanmakta ve “yalancı menopoz” durumu oluşturulmaktadır. Endometriosis odakları hormonal etki altında geliştiğinden, yumurtalık hormonlarının baskılanması sonucu bu odaklar gerilemekte ve ağrı azalmaktadır. Bu ilaçlar genellikle ameliyattan önce veya sonra 3-6 aylık dönemlerde kullanılmaktadır. Aylık veya 3 ayda bir yapılan iğneler şeklindedir. Yan etkileri nedeniyle, bu ilaçların 6 aydan daha uzun kullanılması önerilmemektedir. Doğum kontrol hapları veya progestinler daha uzun sürelerle kullanılabilir. Genellikle, ilaçlar kesildikten sonra şikayetler tekrar başlamaktadır.

Günümüzde ilaç tedavisinin infertilite açısından yararlı olmadığı belirlenmiştir. Bu ilaçlar kadının gebe kalmasına herhangi bir etki yapmadığı gibi zaman kaybına yol açmaktadır.

2. Cerrahi tedavi :

Endometriosisin yol açtığı ağrı, çikolata kisti ve infertilite varlığında öncellikli tedavi yöntemi cerrahi yaklaşımdır. Cerrahi tedaviye karar verildiğinde mümkün olan her hastada, laparoskopik cerrahi tercih olmalıdır. Laparoskopi imkanı yoksa veya cerrahın deneyimi yeterli değilse açık ameliyat ile endometriosis tedavisi yapılabilmektedir. Laparoskopik cerrahinin klasik açık ameliyatlara göre pek çok avantajı vardır. Özellikle ilerde çocuk isteği olan hastalarda laparoskopik operasyonun bu konuda çok deneyimli ekipler tarafından yapılması gerekmektedir.

Endometriosis hastalığının cerrahi tedavisinde amaç endometriosis odaklarının mümkün olduğunca yakılması veya tahrip edilmesi, oluşmuş yapışıklıkların giderilmesi, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) varsa çıkartılması ve bozulan anatominin tekrar normale getirilmesidir. Endometriosis odaklarını tahrip edilmek için elektrik enerjisi veya lazer kullanılmaktadır. Özellikle yaygın endometriosis varlığında lazerin diğer yöntemlere göre belirgin bir üstünlüğü vardır. Karın içi ve genital organlar arasında oluşmuş yapışıklıkların giderilmesi ve bu yapışıklıkların tekrardan oluşmasını engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır.
Laparoskopik cerrahide çikolata kisti tedavisi için çeşitli cerrahi teknikler uygulanmaktadır. Ancak kistektomi tekniği (kistin tamamen çıkartılması) en etkili tedavi yöntemidir. Laparoskopide kistin sadece aspire edilmesi (içindeki sıvının boşaltılması), kist duvarını çıkartmadan sadece duvarının yakılması şeklindeki uygulamalar, veya kistin eksik çıkartılması gibi durumlarda 6 ay-1 yıl içinde kistin tekrar oluşma riski belirgin olarak artmaktadır.

Başarılı cerrahi tedaviden sonra çikolata kistinin tekrarlama ihtimali çok düşüktür. Eğer hastanın bir şikayeti yoksa, 3cm altındaki çıkolata kistlerinin takip edilmesi, büyümesi durumunda cerrahi olarak çıkartılması önerilmektedir. Çikolata kistlerinin ilaçla tedavisi başarısız olmaktadır. Sadece, ameliyat öncesi kistin küçülmesi ve ameliyatın daha kolay yapılması veya ameliyat sonrası dönemde ağrı şikayetinin giderilmesi için ilaçlar kullanılmaktadır.
Çikolata kisti çıkartılırken sağlam yumurtalık dokusunun korunması ve zarar verilmemesi son derece önemlidir. Özellikle genç veya ilerde çocuk sahibi olamak isteyen kadınlarda gereksiz ve yanlış olarak kist beraberinde sağlam yumurtalık dokusunun çıkartılması veya kist bulunan yumurtalığın tamamen alınmasından kaçınılmalıdır. Bu durumlarda kadının yumurtalık reservi ve doğurganlık potansiyeli azaldığı gibi erken menopoz da meydana gelebilir. Günümüzde bazı seçilmiş hastalarda cerrahi tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi ameliyatttan önce çikolata kistlerinin küçültülmesi veya ameliyat sonrası 3-6 aylık sürelerle kullanılmaktadır.
Kronik pelvik ağrı tanımı ile 6 aydan daha uzun süre devam eden ağrılar anlaşılmaktadır. Şiddetli kasık ve bel ağrısı, şiddetli adet sancısı veya ağrılı ilişki şikayeti olan kadınlarda laparoskopi sırasında ağrısını gidermeye yönelik ek işlemler de yapılmaktadır. Laparoskopik LUNA (laparoscopic uterine nerve ablation) veya presakral sinir ablasyonu ile ağrı duyumu taşıyan sinir uçları tahrip edilmektedir. Bu işlemler sonrası kadının ağrısında belirgin bir iyileşme olmaktadır.
İnfertilite hastalarında ameliyat sonrası gebe kalma şansının en yüksek olduğu dönem ilk 1 yıldır. Ameliyat sonrası 1 yıl içersinde gebe kalamayan hastalara diğer tedavi opsiyonları sunulmalıdır. Laparoskopi sırasında infertiliteye yol açan tüm nedenler ortadan kaldırılmalıdır. Lazer kullanılarak endometriosis odaklarının tahrip edilmesi, varsa yapışıklıkların giderilmesi ve tüplerin geçirgen hale getirilmesi, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) varsa çıkartılması ve bozulan anatominin tekrar normale getirilmesi gerekmektedir. Gebe kalmak isteyen kadınlarda, ameliyat sonrası 1 içinde sonuç alınamadığı durumlarda diğer infertilite tedavilerine geçilmelidir. Eğer kadının eşinde sperm problemi varsa o zaman tedavinin seçimi farklı olabilmektedir.
Tedavi sonrası başarıyı etkileyen faktörler:
Endometriosis evresi
Operasyonun başarılı geçmesi (operasyon öncesi ve sonrası durum)
Kadının yaşı
Kadında ek başka sorunların bulunması (rahimde myom v.s.)
Erkekte sperm problemi varlığı

The post Endometrioma (Çikolata Kisti) first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Polikistik Over Sendromu https://www.coolkadin.com/polikistik-over-sendromu.html Wed, 23 Dec 2015 13:45:11 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=7277 Genç...

The post Polikistik Over Sendromu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Genç kadınlarda görülen kist hastalığıdır. Stein-Leventhal sendromu ya da yaygın olarak bilinen adı ile polikstik over sendromu (PKOS), en sık 30 yaş altı kadınlarda görülen ve overde kalın bir over dokusu içinde iyi huylu birçok kist ile karakterize bir hastalıktır.Bu olgularda kronik anovülasyon yani yumurtlama olmaması söz konusudur. PKOS beyinde hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde üretilmesinden kaynaklanır. Bu dengesizlik neticesinde her ay düzenli olarak overlerden yumurtlama olmaz. Bunun sonucunda da yumurtalıklardan erkeklik hormonu(testesteron) üretimi artar. Diğer pek çok hormonal hastalık gibi PKOS’nun da nedeni tam olarak bilinmemektedir. Günümüzde kabul edilen PKOS ortaya çıkış mekanizması kabaca şu şekildedir. LH’daki artış overde erkeklik hormonu yapımını arttırır. Salgılanan bu erkeklik hormonları yağ dokusunda östrojene dönüşmekte, ve bu östrojen dönüşte LH üretimini arttırmakta ve bir kısır döngü ortaya çıkmaktadır. Bu kısır döngü kilo kaybı veya yumurtalıkların baskılanması gibi etkenlerle kırılabilir. Yine kilo fazlalığına bağlı olarak vücudumuzda şeker metabolizmasını düzenleyen hormon olan insülüne karşı bir direnç ortaya çıkmakta ve neticede hormonal denge bozularak yine bu kısır döngü elde edilebilmektedir. Polikistik over hastalığı üreme çağındaki kadınların %3 ile 5’ini etkileyen yaygın bir tablodur. İlk kez 1935 yılında tanımlanan bu sendromun günümüzde hala daha nedeni tam anlamı ile bilinenemekte ve bu nedenle tedavisi konusunda da bir fikir birliği sağlanamamaktadır.

Belirtiler

Hastalık genelde adet düzensizliği, sivilce, yağlı cilt, tüylenmede artış, infertilite (kısırlık), ve kilo artışı gibi belirtiler verir. Polikistik over sendromu ilk kez ergenlik döneminde adet kanamalarının başlaması ile tanınır. Bu dönemde adet düzensizlikleri en önemli uyarandır ve neredeyse hastaların %75’inde görülür. En sık rastlanılan düzensizlik seyrek adet görme şeklindedir. Zaman zaman amenore yani hiç adet görmeme olabilir. Gecikmeyi takiben görülen kanama genelde fazla miktarda ve uzun süreli olur. Bu düzensizlik yumurtlamada bir bozukluğun işaretçisidir. Yeni adet görmeye başlayan genç kızlarda PKOS olmasa bile bu tür bozukluklar ilk 2 yıl boyunca normalde de görülebilir. Adet düzensizliği nedeni ile hekim kontrolü dışında doğum kontrol hapı gibi düzenleyici ilaçların kullanılması PKOS tanısını geciktirebilir. Androjen adı verilen hormonlar testosteron gibi steroid hormonlardır ve erkeklerde yüksek miktarlarda bulunurken kadınlarda çok daha düşük miktarlarda salgılanırlar. PKOS hastalarında androjen hormonları olması gerekenden daha fazla miktarlarda bulunur ve bu nedenle erkek tipi tüylenme, sivilce ve hatta erkek tipi saç dükülmesi ortaya çıkabilir. PKO sendromunda yumurtlama bozukluklarının olması ve adet düzensizliğinin görülmesi nedeni ile kısırlığın bir problem olarak ortaya çıkması şaşırtıcı değildir. Kısırlık PKOS vakalarında %100 bir bulgu değildir. Hatta bazı hastalar PKOS bulgularına rağmen düzenli yumurtlayabilirler ve çok kolay gebe kalabilirler. Ancak yine de PKOS gebelikte gecikmelere ve kısırlığa yol açan önemli bir etkendir. PKOS hastaları genelde gebe kalmak için tedaviye gereksinim duyarlar. PKOS hastalarının yaklaşık %40’ında şişmanlık problemi vardır. Şişmanlık bazı hastalarda tek başına diğer belirtileri başlatabilir. Bu tür vakalarda kilo kaybı sağlandığında sorunlar tamamen ortadan kalkabilir.

Tanı

Polikistik over sendromu tanısı klinik bulgular, laboratuvar tetkikleri ve ultrason incelemesinin bir arada değerlendirilmesi ile konur. En değerli tanı yöntemlerinden birisi transvajinal ultrasonografi incelemesidir. Ultrasonografide yumurtalık kenarlarında çok sayıda küçük kist saptanır. Bu kistler sadece birkaç milimetre çapındadır ve tek başlarına sorun yaratmazlar. Kistlerin kaynağı gelişen ancak yumurtlama ile atılmayan folliküllerdir. Zaman içerisinde bunların sayıları artış gösterebilir.

Polikistik over (PKO), ultrasonografide yumurtalıkların görünüşünü ifade eden bir tanımdır. Polikistik over sendromu ile karıştırılmamalıdır. Pekçok kadının ultrasonografik gürüntüsü polikisitk olabilir ancak hormonal değerler ve klinik tablo tamamen normal bulunur. Genel popülasyonda kadınların %20’sinde polikistik görünüşlü overler vardır. Polikistik over sendromu (PKOS) ise bir belirtiler grubudur ve hastalığı yani patolojiyi ifade eder. PKO ve PKOS iki farklı tanımdır.

PKOS tanısında kan hormon değerleri de önemlidir. Kanda androjen düzeylerinin, LH ve FSH oranlarının önemi vardır. LH/FSH oranının 3’ün üzerinde olması PKOS lehine bir bulgudur. Yine adetin 21. günü bakılacak kan progesteron değerleri yumurtlama olup olmadığı hakkında bilgi verir.

Son yıllarda yapılan çalışmalar PKOS ile insülin hormonu arasında ilişki olduğunu göstermiştir. İnsülin pankreastan salınan bir hormondur ve hücrelerin glukozu(şekeri) kullanmalarını sağlar. PKOS’da hücrelerde insülüne karşı bir direnç vardır. Bu nedenle pankreas durumla başa çıkabilmek için daha fazla insülin salgılar. Bu yüksek dozda insülin yumurtalıkları etkileyerek yumurtlamayı engeller ve sonuçta androjenlerde artış olur. İnsülün direnci PKOS’lu zayıf kadınların %30’unda saptanırken şişman kadınlarda bu oran %75’e kadar ulaşmaktadır.

Uzun dönemdeki riskler

PKOS’un uzun dönemde yaratabileceği sorunlar ve riskler hem insülin hem de androjen fazlalığına bağlıdır. Yüksek miktarlarda insülin uzun dönemde tip 2 diabet yani şeker hastalığı riski taşır. Bu tür diabet genelde sıkı diyet ve ağızdan alınan ilaçlar ile kontrol altına alınabilir. Kilo sorunu olan, tedavi edilmemiş PKOS hastalarının %25-35’inde 30’lu yaşlarda tip 2 şeker hastalığı ortaya çıkar. PKOS’da görülen hormonal değişiklikler tansiyon problemlerini de beraberinde getirirler. Aynı zamanda bu hastalarda kolesterol yüksekliği de ortaya çıkar. Her iki durumda kalp hastalığı açısında yüksek risk faktörleridir.

Uzun süreli adet düzensizlikleri endometrium kanseri riskini arttırır. Yumurtlama olmadığı için endometrium üzerinde progesteron hormonu desteği olmaz ve bu nedenle endometrium uzun süre sadece östrojene maruz kalır, bu nedenle kanser riski artar.

Tedavi

Adet düzensizliği

Daha önce belirttiğimiz gibi PKOS’da ovülasyon problemlerine bağlı olarak düzensiz ve yoğun kanamalara sıkça rastlanır. Bu nedenle tedavide asıl amaç yumurtlamayı yeniden sağlamaktır. Eğer çocuk isteği varsa yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar kullanılabilir ancak olası yan etkileri nedeni ile bu tür ilaçlar uzun süreli kullanılamazlar. Fazla kilolar hem PKOS’lu hem de PKOS olmayan hastalarda adet problemlerine yol açan nednelerden biridir. Yağ dokusunda fazla miktarda östrojen üretilmesi nedeni ile ovülasyon bozuklukları görülür. şişman hastalarda kilo verilmesi çoğu zaman yumurtlamanın yeniden başlaması için yeterli olmaktadır.

35 yaşından küçük ve çocuk istemeyen hastalarda adetleri düzene sokmak için doğum kontrol hapları en sık tercih edilen ilaç gurubudur. İkinci sırada ise adetin 15. günnden sonra kullanılan progesteron ilaçları gelir. Her iki ilaç grubu da adetleri düzene sokar.

İnfertilite

Yumurtlama bozukluğuna bağlı infertilite problemi yaşayan kadınların %70’inde sorun PKOS’dur. Bu durum şişman hastalarda daha belirgindir. Çocuk isteği olan PKOS hastalarında ilk planda yapılması gereken kilo verilmesidir. %5 civarında bir kilo kaybı genelde yumurtlamanın başlaması için yeterlidir. PKOS hastalarında yumurtlamayı uyarıcı ilaçlardan en etkili olanı klomifen sitratır. Bu ilaç hekim kontrolü altında kullanılır. Klomifenin başarısın olması durumunda ise iki ana yaklaşım söz konusudur. Bunlardan ilki enjekte edilerek kullanılan hormonlar ile yumurtalıkları uyarmak ve daha sonra aşılama (inseminasyon) yapmaktır. Bu tedavi ile %62’ye varan başarı oranları bildirilmiştir. Bu tedavinin en önemli komplikasyonu ovarian hiperstimülasyon sendromu ve çoğul gebeliklerdir. Tedavi son derece titiz bir yakın kontrol altında ve konuya hakim hekimlerce yapılmalıdır.

İkinci alternatif ise laparoskopik diatermidir (LOD). Burada laparoskopi ile karın boşluğuna girilir, yumurtalıklar koter ya da lazer ile yakılarak üzerlerinde küçük delikler açılır. Tedavinin mekanizması bilinmemekle birlikte düzenli yumurtlamayı sağladığı ve klomifene olan cevabı iyileştirdiği gözlenmiştir. LOD sonrası 12 ay içinde kendiliğinden gebelik oranları %60-80 arasındadır. LOD’un başarısı infertilite süresi 3 yıldan az olanlarda ve LH düzeyleri 10’dan fazla bulunanlarda daha iyidir.

Tüylenme

Androjen adı verilen erkeklik hormonlarının fazlalığına bağlı olarak ortaya çıkan tüylenme (hirsutizm) PKOS’lu vakalarda sıklıkla görülen bir durumdur. Bazı kadınlar bunu dert etmezken bazı kadınlarda asıl hekime müracaat sebebidir. Bazı durumlarda tüylenme hormonal dengesizliğe bağlı değildir ve yapısal olabilir. Var olan tüyler tedavi ile yok edilemez bu nedenle bleaching ya da epilasyon gereklidir.

Doğum kontrol hapları kandaki androjen düzeylerini düşürdüğünden yeni tüy çıkmasını engelleyebilirler. Bu amaçla en sık kullanılan ilaç cyproterone asetat adı verilen bir maddedir. Diğer bazı ilaçlar ile birarada ya da tek başına kullanılabilir. Hirsutism tedavisi uzun süreli bir tedavidir. Başarı için 8-18 ay tedavi gerekebilir. Bunun nedeni kıl büyümesinin yavaşlığıdır.

PKOS ile insülin rezistansı sıklıkla bir arada görüldüğünden PKOS tedavisinde yeni yaklaşımlardan biri de insülin duyarlılığını arttıran ilaçların kullanımıdır. Bu konuda yeterli sayıda çalışma olmamakla birlikte ilk sonuçlar başarı oranlarının yüksek olduğu yönündedir.

The post Polikistik Over Sendromu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Menopoz Sonrası Yumurtalık (Over) Kistleri https://www.coolkadin.com/menopoz-sonrasi-yumurtalik-over-kistleri.html Fri, 18 Dec 2015 12:52:23 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=6301 Menopoz...

The post Menopoz Sonrası Yumurtalık (Over) Kistleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Menopoz sonrasında kadınların yumurtalıklarında kist gibi sorunlar oluşabilir.

Kist Nedir ?
Kısaca tanımlamak gerekirse kist, “içi sıvı dolu kesecik” lere verilen genel isimdir. Kistler çevre dokulardan sahip oldukları ve “kist duvarı” denilen bir zar ile ayrılırlar.

Yumurtalık kistleri tıbbi literatürde “over kistleri” olarak adlandırılır. Burada over kelimesi “yumurtalık” anlamına gelmektedir.

Halk arasında kist sözcüğü yanlış bir şekilde “kirst” olarak da telaffuz edilebilmektedir.

Kistler iyi huylu (selim) ve kanseröz (neoplastik) kistler olarak basitçe ikiye ayrılabilir.

Over Kistleri Nasıl Tespit Edilir?
Çoğu kadın hayatının bir döneminde yumurtalıklarında kist problemi ile karşı karşıya gelebilir. Yumurtalıklardaki kistler genellikle belirti vermeyip, çoğu zaman rutin jinekolojik kontroller sırasında fark edilir.

Genellikle masum olan ve herhangi bir tedavi dahi gerektirmeyen bu problemler, yanlış inanışlarla halk arasında kansere meyilli bir durum olarak görülerek gereksiz yere endişe yaratmaktadır.

Over Kistleri Diğer Organların Kistlerinden Ayrıdır !
Yumurtalıklar embriyolojik orijinleri açısından çok değişik türdeki hücreleri bünyelerinde barındırır. Bu özellikleri ile yumurtalıklar vücuttaki diğer tüm organlardan ayrılırlar.

Yumurtalıkların diğer önemli özellikleri ise hormonal etkilere cevap verici olmalarıdır. Değişik hormonlara cevap olarak yumurtalıklar büyüyebilir veya kistleşebilir.

Yumurtalık kistleri veya tıbbi literatürdeki ismi ile “Over kistleri” değişik türlerde olabilir.

Kistler Nasıl Oluşur?
Vücudumuzdaki hiçbir hücre sürekli kalıcı değildir. Tüm hücrelerimiz bir yandan ölürken diğer yandan yenileri yapılır. Yine bütün hücreler değişik miktar ve yapılarda bir tür sıvı salgılarlar.

Hücrelerde üretilen sıvıların emiliminden fazla olması durumunda dokular arasında sıvı birikimi olur. Dokular arası biriken normalden fazla sıvıya “ödem” adı verilir. Ödemler, vücudun değişik yerlerindeki şişliklerle kendilerini gösterirler.

Eğer doku dışında biriken sıvılar bir zar tarafından çevrelenir, bir kesecik halini alır ve içeride sıvı alışverişi engellenirse ortaya çıkan bu lezyonun adı “kist” olur. Vücutta bulunan hemen hemen bütün organlarda kist ortaya çıkabilir (Beyin kistleri, akciğer kistleri, karaciğer kistleri gibi…).

Ancak yumurtalık dışındaki organların kistleri genelde çok daha çabuk ve kolay belirti verir. Bunun nedeni diğer organlarda meydana gelen kistlerin bu organların fonksiyonlarını bozmalarıdır.

Yumurtalık kistlerinin bir kısmı bu şekilde fonksiyon bozukluğu ile belirti verirken, çok büyük bir bölümü ne fonksiyonlarda bir kayba neden olur ne de uzunca bir süre belirti verir.

Yumurtalık Kistlerinin Belirtileri Nelerdir?
Over kistleri kabaca; habis (malign, kötü huylu) ve selim (benign, iyi huylu) olarak ayrılabilirler. En sık görülen kistler iyi huylu olanlardır.

Yumurtalıklar diğer organlara göre belirti verme açısından daha fakirdirler. Çoğu kez bir çok büyümelerine rağmen hiçbir şikayet yaratmazlar ve ancak rutin kontroller esnasında fark edilirler.

Yumurtalıklarda kist, over kistleri
Yandaki resimde 25 cm boyutuna kadar ulaşmasına rağmen hastada karında şişkinlik harici bir şikayet yaratmamış olan iyi huylu bir over kistinin ameliyatla çıkarılması izlenmektedir.

Yumurtalık kistlerinin en sık belirtileri:
Adet düzensizlikleridir (En sık verdikleri belirtidir) ,
Karında şişlik,
Karın veya kasık ağısı,
Sindirim sitemi bozuklukları (kabızlık, ağrılı dışkılama),
İdrar yolu şikayetleri (sık idrara çıkma) gibi özgün olmayan (non-spesifik) belirtilerdir.

Over kisti dışındaki pek çok durum da benzeri şikayetler yarattığından, bu tür yakınmaları olan kişiler genelde durumlarını önemsemezler.

Çok fazla büyümeyen bir over kisti karın boşluğu içerisinde kendine rahatlıkla yer bulabileceği için bir şişlik yapmaz.

Ağrı, over kirstlerinde görülen nadir bir bulgudur. Eğer ağrı varsa bu kitlenin büyüdüğünü, iltihaplandığını ya da bir endometriozis probleminin de olabileceğini gösterir.

Yumurtalıkta kistleri olan kişilerde nadiren kistlerin kendi etrafında dönmesi (“torsiyon”) veya patlaması (“rüptür”) şiddetli ağrı ve akut karın tablosuna yol açabilir. Bu problemler halk arasında “kistin patlaması veya kistin kanaması” olarak adlandırılmaktadır. Akut karın ağrısı yapan bu durumlarda acil ameliyat gerekebilir.

Kistler mesaneye baskı yaparak sık idrara çıkma, “rektum” denilen barsağın son kısmına bası yaparak kabızlık veya ağrılı dışkı yapma şikayetlerine neden olabilirler. Zaman zaman da iştahsızlık, kilo kaybı, hafif bulantı gibi sindirim sistemi yakınmaları olabilir.

Unutulmaması gereken nokta, yumurtalıktaki kistlerin çok farklı türlerinin olduğu ve yarattığı şikayetlerin türüne bağlı olabileceğidir.

Yumurtalık Kistleri Nasıl Teşhis Edilir?
Over kistleri, genelde rutin muayeneler veya başka bir sebepten dolayı yapılan jinekolojik muayene ve jinekolojik ultrasonografiler sonucunda saptanırlar.

Over kistinin ultrasondan görünümü

(Yandaki resimde vajinal yolla yapılmış bir ultrasonda over kirsti görünümü izlenmektedir).

Yumurtalık kistlerinin iyi veya kötü huylu oldukları nasıl anlaşılır?
Kistlerin iyi huylu olup olmadığının değerlendirilmesinde;
Hastanın yaşı, (ileri yaşlarda veya menopoz sonrası kötü)
Kitlenin büyüklüğü ve şekli, (büyük ve düzensiz görünümde ise kötü)
Basit kist ya da solid (içi katı) yapıda oluşu, (komplike kist ise kötü, basit kist ise iyi)
Etrafa yapışık olup olmadığı (yapışık ise kötü)
Hassasiyet olup olmadığı önemlidir.

Pelvik ultrasonografide saf kist görünümünde olan ve 5-6 cm’den küçük çapta olan kistlerin iyi huylu (selim) ve fonksiyonel kist olma olasılığı yüksektir.

Ultrason muayenesinde içinde papillomatöz (karnıbaharımsı) çıkıntıları olan, solid yapılı, 5-6 cm’den büyük, batında asit (sıvı birikimi) yapan, çevre dokulara yapışık (immobil), böbreklerde “üreter” denen idrar kanalına bası yaparak genişlemelere (hidronefroz) sebep olan kistlerin kötü olma olasılığı yüksektir.

Ayrıca menopoz sonrası (postmenopozal dönemde) ortaya çıkan kistler de habis olma potansiyeline sahiptir.

Tanıda hastanın ve kitlenin durumuna göre bazen bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MRI), hormon tetkikleri ve kanda tümör belirteçleri (tumor marker’ları) incelenerek tedavi için bir karara varılır.

Tumor Markerları (tümör belirteçleri) Nedir?
Yumurtalık kistlerinin durumlarını ve gidişatını izlemek için kanda bakılan tümör belirteçleri (tumor markır’ları) önemlidir. Tumor markerları arasında en sık olarak Ca 125, Ca 15-3, Ca 19.9, kullanılmaktadır.

The post Menopoz Sonrası Yumurtalık (Over) Kistleri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
YUMURTALIK VEYA TÜPLERİN ALINMASI https://www.coolkadin.com/yumurtalik-veya-tuplerin-alinmasi.html Tue, 15 Dec 2015 08:52:25 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=5401 Yumurtalık...

The post YUMURTALIK VEYA TÜPLERİN ALINMASI first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Yumurtalık bölümünde oluşan kistlerin büyümesi nedeniyle yumurtalıkların tamamen alınma işlemidir. Erken tedaviyle kistlerin zamanında alınması gerekir.

OOFOREKTOMİ VE SALPİNGOOOFOREKTOMİ
Ooforektomi (Oophorectomy, ovariectomy) bir yada her iki yumurtalığın (overlerin) alınması ameliyatıdır. Nadiren ovaryektomi terimi de eş anlamlı olarak kullanılır. Her iki yumurtalığın ameliyatla alınmasına bilateral ooforektomi denir. Çoğu zaman yumurtalıkla beraber tüp de alınır ve buna salpingoooforektomi denir. Hem sağ hem sol tüpler ve overler beraber alınırsa bilateral salpingoooforektomi denir. Bu ameliyat laparoskopi ile veya laparotomi (açık ameliyat) ile yapılabilir.

Hangi durumlarda bu ooforektomi yapılır?
Aşağıdaki durumlarda bazen ooforektomi ameliyatı yapılabilir, hepsi her zaman ooforektomi yapılması gereken durumlar değillerdir.
– Over (yumurtalık) kisti varlığında bazen sadece kist alınırken (kistektomi) bazen yumurtalık tamamen alınır yani ooforektomi yapılır
– Endometriozis
– Endometrioma
– Tubaovarian abse
– Over kanseri ameliyatlarında bilateral ooforektomi yapılır
– Dış gebelik (ektopik gebelik)
Bir yumurtalığın alınması ameliyattan sonra gebe kalmayı zorlaştırabilir. Adet düzensizliği başlayabilir. Ooforektomi ameliyatından sonra hasta menopoza girebilir.

The post YUMURTALIK VEYA TÜPLERİN ALINMASI first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
YUMURTALIK KİSTİ ÇIKARMA AMELİYATI https://www.coolkadin.com/yumurtalik-kisti-cikarma-ameliyati.html Tue, 15 Dec 2015 08:47:38 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=5398 Yumurtalıklarda...

The post YUMURTALIK KİSTİ ÇIKARMA AMELİYATI first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Yumurtalıklarda bulunan kistler zamanla büyük ağrılara neden olur. İlk başlarda belirsiz olan bu ağrılar ilerleyen zamanlarda büyük sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Adet düzensizliği, fazla kanama, kalça ve dizlerde bıçak gibi ağrı, yürümede zorluk gibi problemlerle kendini ortaya çıkarır.

Yumurtalık Kisti Ameliyatı

Yumurtalık kistlerinin değişik tipleri olduğun belirten. Doğum Uzmanı Jin. Op. Dr. Özgür ÇETİNER, hemen hemen her kadında hayatının bir döneminde yumurtalıklarında kist saptanabileceğine işaret etti. En sık rastlanan şikayetler ise kasık ağrısı, ilişkide ağrı, karında dolgunluk ve basınç hissi ve adet düzensizlikleridir diyen ÇETİNER şöyle devam etti;

Yumurtalık (over) kistleri her zaman ameliyat gerektirmezler. Kistleri çıkarma işlemine tıp dilinde kistektomi denir. Yumurtalık kistleri için yapılan ameliyatlar hem laparoskopik hem de açık ameliyat olarak yapılabilmektedir. Laparoskopi veya açık ameliyat seçilmesi kistin boyutuna ve çeşitli özelliklerine göre planlanmaktadır.

Yumurtalık kistleri için yapılan ameliyatlarda her zaman kistektomi yapılmaz yani sadece kist alınmaz; bazen kist yumurtalıkla beraber (oforektomi veya salpingoooferektomi) hatta rahimle beraber alınmaktadır. Örneğin kanser türünden bir yumurtalık kisti ameliyatında rahim de yumurtalıklarla beraber alınmaktadır. İyi huylu kistlerde de her zaman kistektomi mümkün olmayabilir kistin etrafa yaptığı yapışıklıktan dolayı veya sağlan yumurtalık dokusu izlenememesinden dolayı yumurtalık tamamen alınabilir.

Kistektomi ameliyatı ortalama 1 saat kadar sürer. Ameliyat laparoskopik yapılmışsa hasta genellikle 1 gün sonra taburcu olur, açık ameliyatlarda bu süre 2-3 günü de bulabilir.

Laparoskopi mi? Açık ameliyat mı?

Yumurtalık kisti ameliyatları laparoskopi veya açık ameliyat şeklinde yapılabilir. Laparoskopide göbek deliğini altında ve kasık bölgesine yakın 1 cm boyutunda delikler açılarak kist çıkarılır. Kesinin az olması nedeniyle hastanın ameliyat sonrası ağrısı az olur ve iyileşmesi daha kolay olur. Bu nedenle mümkün olan durumlarda laparoskopi tercih edilir. Ancak kistik çok büyük olması veya hastanın hamile olması, hastanın çok şişman olması, karın içerisine aşırı kanama olması gibi durumlarda laparoskopik yöntem uygulanamayabilir.

The post YUMURTALIK KİSTİ ÇIKARMA AMELİYATI first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>