The post Çok Eşlilik Rahim Ağzı Kanseri Sebebi first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>EN SIK GÖRÜLEN 2. KANSER TÜRÜ
Serviks (rahim ağzı) kanserinin dünya genelinde 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2. kanser türü, meme ve akciğer kanserinden sonra kanserden ölümlerin önde gelen 3. sebebi olduğunu ifade eden Tekirdağ Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Rahime Bekar, “Serviks kanseri risk faktörleri arasında çok eşlilik, çok sayıda doğum yapmak, cinsel ilişkiye 20 yaşından önce başlanması, viral ve bakteriyel enfeksiyonlar, sigara içmek, bağışıklık sisteminin baskılanması gibi durumlar yer alır” dedi.
TÜRKİYE’DE 2. SIRADA
Türkiye’de en sık görülen 8. sırada yer alan kanser türü olan rahim ağzı kanserinin sebeplerini de açıklayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Rahime Bekar, “Kadın rahmi, gövde ve rahim ağzı kısımlarından oluşur. Rahim ağzı, rahmin doğum sırasında genişleyerek bebeğin çıkmasını sağlayan kısmıdır. Rahim ağzı kanserine yol açan temel etkenin Human Papilloma Virus (HPV) olduğu bilinmektedir. 100 farklı tipi olmasına rağmen en sık kanserle ilişkili olanların tip16 ve 18’dir. Ancak bu HPV virüsü taşıyıcılarının hepsinin kanser olacağı anlamına gelmemektedir” diye konuştu.
“RAHİM AĞZI KANSERİNE YOL AÇAN HPV CİNSEL YOLLA BULAŞIR”
Op. Dr. Rahime Bekar, “HPV vücuda cinsel yol ile bulaşarak rahim ağzında bulunan yüzey hücrelerinde anormal değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler 10-15 yıl içinde ilerleyerek kansere dönüşür. Görüldüğü gibi HPV ile enfekte olan kadında hemen rahim ağzı kanseri gelişmez. Basit anormal hücrelerin gelişimi çok önceden tespit edilebilir ise, gerekli tedaviler ile kansere dönüşüm engellenebilir.
Rahim ağzı kanseri belirtileri; adet dışı kanama, ilişki sonrası kanama, menapoz sonrası vaginal kanama, kötü kokulu vaginal akıntı ve hastalığın ileri dönemlerinde ağrıdır. Ancak genellikle hastalık iyice ilerleyinceye kadar hiçbir belirti vermeyecektir.” dedi. “Servisk kanseri tespitinde rutin aralıklarla PAP-smear testi yaptırılması önemlidir. Ulusal serviks kanseri tarama standartlarına göre 30 yaşından sonra her 5 yılda bir PAP-smear testi yaptırılması önerilir. Fakat smear sonucunuz ya da risk faktörünüze göre bu sıklık hastanın durumuna özel olarak düzenlenebilir” diyen eden Tekirdağ Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Rahime Bekar, şunları kaydetti:
“ÇOK EŞLİLİK SERVİKS KANSERİ RİSK FAKTÖRÜ”
Serviks kanseri risk faktörleri arasında çok eşlilik, çok sayıda doğum yapmak, cinsel ilişkiye 20 yaşından önce başlanması, viral ve bakteriyel enfeksiyonlar, sosyoekonomik düzeyin düşük olması, sigara içmek, bağışıklık sisteminin baskılanması gibi durumlar yer alır. Anormal PAP-smear test sonucu oldukça sık görülmekte olup, serviks kanseri olduğunuz anlamı taşımaz. Hücrelerinizdeki değişiklikler hafif derecede ise yalnızca PAP-smear testinin tekrarlanması önerilebilir. Çünkü hafif derecede hücresel değişiklikler sıklıkla kendi kendilerine iyileşebilmektedirler.
Belirgin bir anormallik varsa çeşitli tedavi yöntemleri önerilecektir. Serviks kanserine en sık neden olan HPV türlerine karşı iki tip koruyucu aşı geliştirilmiştir. !2 ile 40 yaş aralığında uygulanabilmektedir. İdeal olanı bir genç kızın cinsel deneyimini yaşamadan aşılanmasıdır. Ancak bilinmelidir ki, bu aşılar sadece bir kısım HPV tipine karşı koruyuculuk sağlayacaktır. Bu nedenle aşılanan bireylerin PAP-smear taramalarını düzenli yaptırmaya devam etmeleri gerekmektedir.”
The post Çok Eşlilik Rahim Ağzı Kanseri Sebebi first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Ev Tozlarının Kanser Yaptığı Ortaya Çıktı! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Çevre Bilimi ve Teknoloji dergisinde yayımlanan bilimsel makaleye göre toksin kimyasallarla dolu ev tozları kansere denden oluyor.
Akademik çalışmalarıyla bilinen Amerikan ‘Environmental Science and Technology’ (Çevre Bilimi ve Teknoloji) dergisinde yayımlanan bir makalede, toksin kimyasallarla dolu ev tozlarının kansere neden olduğu belirtildi.
FİTALAF KİMYASALLAR EV TOZLARINA KARIŞIYOR
ABD’li araştırmacılar, sert plastikleri yumuşatmak amacıyla kullanılan ancak insan üzerindeki zararlı etkileri bilinen ‘fitalaf kimyasalının ev tozlarınm içerisine de karıştığını ifade etti.
“TOKSİK KİMYASALLAR VAR”
Araştırma ekibinin başındaki Veena Singlar “Evlerimizin güvende olduğunu zannediyoruz ama o kadar emin olmamalıyız. Ev tozlarınm içerisinde sağlığa zararlı olduğu bilinen toksik kimyasallar var” diye konuştu.
The post Ev Tozlarının Kanser Yaptığı Ortaya Çıktı! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Tarık Akan Sevenlerini Üzdü first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Usta oyunca Tarık Akan, hakkında çıkan “kansere yakalandı” haberleri ile alakalı açıklama yaptı. Milliyet’e konuşan Akan hastalığı doğrularken, “Soruya yanıt verip telefonu kapatacağım, çıkan haber doğru.” dedi. Usta isim konu ile ilgili başka bir açıklama yapmak istemediğiniz söyledi.
The post Tarık Akan Sevenlerini Üzdü first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Teflon Erken Menopoza Neden Oluyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>ABD’de Batı Virginia Üniversitesi bilim insanlarının 26 bin kadın üzerinde yaptığı araştırmaya göre teflon tencere veya tava kullanan kadınların daha erken menopoza girdiği ortaya çıktı.
Uzmanlar teflon kullanan kadınların kanında yüksek miktarda perfluorokarbon maddesine rastlandığını belirtti. Araştırmaya göre teflonun içeriğinde bulunan maddeler, gıdalarla beraber alındığı takdirde tiroit kanserine, kalp rahatsızlıklarına veya bağışıklık sisteminde bozukluklara sebep oluyor.
The post Teflon Erken Menopoza Neden Oluyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Düzensiz Vajinal Kanamanın Nedeni Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Rahim ağzı teşhisi konulan birçok kadında düzensiz vajinal kanama tespit edilmiştir. Hormonal dengesizlik, pelvik iltihap ya da enfeksiyon belirtisi gibi başka problemlerin de habercisi olabilen bu durumla karşılaşıldığı zaman derhal doktora gitmek gerekir.
Rahim ağzı kanserinde kanama yaşanmasının nedeni, kanserin yakındaki dokulara yayılması ve kılcal damarları çatlatmasıdır. Bu kanamalar adet dönemi haricinde, seks sırasında, jinekolojik muayeneler sonrasında ve menopoz sonrasında da görülebilmektedir.
Adet dönemi dışında yaşanan herhangi bir kanamanız olursa mutlaka doktorunuza başvurun.
Rahim ağzı kanseri, bütün dünyada kadınlar arasında en çok görülen kanser çeşitlerindendir.
Rahim ağzı kanserinin hemen hemen bütün türlerine insan papilomaviris adlı HPV olarak da bilinen bir virüs sebep olur. Cinsel bakımdan aktifleştikten sonra her kadında rahim ağzı kanseri görülebilir.
The post Düzensiz Vajinal Kanamanın Nedeni Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Kaleciler Dikkat! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmaya göre, kauçuk ve araba lastiklerinin geri dönüşümü ile elde edilen siyah plastik maddelerin, arsenik, cıva, kurşun ve benzer gibi ağır metaller ihtiva ettiği, bunların da yapan çimle yoğun olarak temasta olan kişilerin vücutlarına rahatça geçebileceği belirtildi.
Washington Üniversitesi futbol takımı teknik direktörü Amt Griffin, şu anda ABD’de aktif olarak futbol oynayan 158 sporcuda kanser vakalarının tespit edildiğini, bu sporcuların yüzde 60’ını ise kalecilerin oluşturdunu söyledi.
Kaleciler, defalarca atlayış yaptığı için belirli yerlerinde sıyrıklar oluşuyor. Bu sıyrıklar ise sahada bulunan siyah plastik parçalarla temas ediyor. Dolayısıyla plastiğin içerisinde bulunan kanserojen maddeler kan yoluyla sporculara geçiyor.
Söz konusu plastiklerin üretimini gerçekleştiren büyük firmalar ise bu iddialara karşı çıkıyor ve plastik maddelerinin gayet güvenli olduğunu savunuyor.
The post Kaleciler Dikkat! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Akciğer Kanserinin Düşmanı Keçiboynuzu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Birkaç yüzyıl öncesine kadar şeker yerine veya yapılan tatlılarda ağırlıklı olarak harnup kullanılırdı. Günümüzdeki beyaz şeker üretiminin başlaması ile bu kültür ve bu sağlıklı beslenme yapısı yok olmuştur. Harnup ağacı ilk 15 yıl hiç meyve vermeyen bir ağaçtır. Yetişkin bir ağaç 1000 kiloya kadar meyve verebilmektedir.
Yıllar içerisinde insanlar harnupun beslenmedeki önemini unuttular. Çeşit çeşit hazır besinler tüm süpermarketlerde insanın hizmetine sunulurken, tabii (doğal) beslenme gelenekleri ve alışkanlıkları da yavaş yavaş ortadan kalkıyor… Son bir kaç yıldan beri tekrar eskiye dönüş yolları aranmaya başlandı… Avrupa’da “reformhaus” veya “bioladen” adı altındaki marketlerde zirai ilaç ve suni gübre kullanılmadan yetiştirilen meyve ve sebzeler ayrıcalıklı olarak satılıyor. Hem de nerede ise gösterişli sebze ve meyvelerin iki katı fiyatına… Bizde de durum pek farklı değil. Aynı şekilde, kepeğini içeren pirinç, normal pirinç fiyatının hemen hemen iki buçuk misli fiyatla satılıyor. Halk pazarlarına giden insanlarımız satın alacakları sebzenin yayla sebzesi olup olmadığını sorup öyle alıyor. Onların “yayla”dan kasteddikleri, hormonsuz sebze. Yoksa, sebzenin gerçekte yüksek yaylalarda yetişmiş olması değil aranan…
Keçiboynuzunun en önemli özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır. Bu etkin madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir başarıyla uygulanabilir.
Kortizon tedavisinden başka çare bulamayan, alerjik nefes darlığı çeken ve yılın belli mevsimlerinde öksürük krizlerinin nedenli şiddetli olduğunu anlatan bir çok insanın, Keçiboynuzunu kullanmaya başladıktan daha hemen ertesi gün rahatlamaya başladıkları gözlemlenmektedir.
Guatr rahatsızlığından dolayı nefes darlığı çekenler de olumlu sonuçlar aldıklarını belirtmişlerdir.
Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde çok yönlü özellikleri olan bir maddedir. Bu maddenin, bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir.
Sağlığımız için keçiboynuzunun faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Bu faydalarından bir kısmı şöyledir:
Ağrı kesici, Alerjiye karşı, Astıma karşı, Bakteri yok edici, Bronşite karşı, Kansere karşı, Karaciğeri toksinden arındırıcı, Serbest radikalleri yok edici, Bağışıklık sistemini güçlendirici, Mikroplara karşı, Antiseptik, Kansere karşı koruyucu, ishale ve kabızlığa karşı, Nitrozamin yok edici, Bronş genişletici , Çocuk felçine karşı. Ayrıca gıda maddelerinde E410 ile gösterilen kıvam artırıcı katkı maddesi olarak kullanılır.
Keçiboynuzu ve çekirdekleri öğütülerek sütle ve balla sütlü kahve veya nest kafe pişirir gibi pişirilerek veya pekmez yapılarak tüketilebilir.
Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkandır. Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Sigara içenler keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir.
Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir. Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır. Keçiboynuzunun bu koruyucu özelliği Allah’ın insanlara olan bir lütfudur.
Değerli okuyucu, bir insanın kendi kendine (sağlığı açısından) verebileceği en büyük zarar; sigara içmesidir. Unutmayınız ki, sigara içmek sadece akciğer kanserine yakalanma riskini artırmıyor, genel olarak insan sağlığını olumsuz etkileyen zararlı bir alışkanlıktır.
Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir meyvedir. Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır. Bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. Keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır. Bu ikinci takviye bitki kırmızı turptur.
Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır. Kaffein ve theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir bitkidir. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir. Bu nedenle osteoporoz rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir.
Keçiboynuzu (Harnup) Pekmezi
Faydaları:
Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)
İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir
Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.)
Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir. Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler. Mideye kuvvet verir.
Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır.
Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır.
Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yararlı etkileri bulunmaktadır. Kanın zehirli maddelerini temizler.
İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.
Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler
İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar.
Dogal bir dopingdir
Keçiboynuzu aynı zamanda sperm sayısını artıran özelliğede sahiptir. Aktif sperm sayısı az olan ve az sperm sayısından dolayı çocuğu olmama riski yüksek baba adaylarının kullanmasında büyük fayda vardır. Keçiboynuzu kürünü kullananlar sperm sayılarının nasıl artış gösterdiğini hayretle göreceklerdir.
İktidarsızlığa karşı çözüm keçiboynuzudur. İktidarsızlık çeken erkeklerin hiç çekinmeden kullanabilecekleri keçiboynuzu kürü, iktidarsızlığa karşı mükemmel bir çözümdür. Herhangi bir yan tesir olmayan bu uygulama iktidarsızlık şikayetleri olan erkekler için mükemmel bir yardımcıdır. İktidarsızlığa karşı eczanelerde satılan, 2000 yılının bu konudaki en büyük buluşlarından biri sayılan viagraâ (sildenafil citrate) ile mukayese kabul edilemiyecek özellikleri vardır. Viagra’nın bir çok yan tesiri vardır. Özellikle kalp rahatsızlığı olanların kullanmaması gereken bir ilaçtır.
Keçiboynuzu kürünün viagra’dan üstün tarafları
Keçiboynuzunun herhangi bir yan tesiri yoktur.
Hem besleyici hem de besin değeri olan keçiboynuzudur
Astım, alerjik astım, alerjik nefes darlığı, akciğer kanserini önleyici,
Akciğer ödemini yok edici ve sperm sayısını artırıcı ve balgam söktürücü olarak olumlu özellikleri vardır. Viagra’da bu özellikler yoktur.
Keçiboynuzu kürü erkeklerin iktidarsızlığına karşı bir gecelik çözümler yerine, tedavi edici ve de kalıcı çözüm getirmektedir. Keçiboynuzu kürü uygulanmaya başladıktan 4-5 gün sonra etkisini göstermeye ve cinsel hayatı dengelemeye başlar. Eğer uzun zamandan beri iktidarsızlık çekiliyor ise bir haftadan itibaren etkisini göstermeye başlar.
Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır. Kaffein ve theobromine içermediği için de tansiyon problemi olanların rahatlıkla uygulayabilecekleri bir kürdür. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir. Bu nedenle osteoporoz rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir desdekleyicidir.
Daha çabuk sonuç alırım diye kesinlikle abartarak kullanmayınız. Uygulama sürelerine ve miktarlarına kesin olarak uyunuz. Doğa bir denge, nizam ve kural üzerine kuruludur ve de belirli kurallara göre çalışmaktadır. İnsan da, doğanın bir parçası olduğuna göre, insan vücudu da aynı şekilde belirli dengeler çerçevesinde çalışmaktadır. İşte, günümüzde bilim adamları ekolojik dengeden, biyolojik dengeden ve de daha bir çok dengelerden bahsetmekteler ve bu dengelerin bozulması durumunda dünyamızı nedenli büyük felaketlerin beklediğini vurgulamaktadırlar. Örneğin, demir. Demir, insan vücudu için hayati önem taşıyan bir maddedir. Demirin eksikliğide, fazlalığıda insan vücudu için zararlıdır. Bazı insanlar vitaminlerin çok faydalı olduklarına inandıklarından dolayı vitamin haplarını fazla fazla kullanırlar. Çünki, fazlasının insan vücuduna zarar vermediğini zannederler. Unutmayınızki, vitaminlerin eksikliği sağlığımız açısından hayati önem taşırlarken, fazlası da vücudumuza zarar verirler. Aynı şekilde size önerilen bitkileri de belirtildikleri şekilde kullanmak gerekir. Fazla kullanarak daha çabuk sağlığıma kavuşurum diye düşünmek yanlıştır.
Uygulanabilecek Bazı Kürler:
1-Hareketli sperm sayısını ve kalitesini artırıcı ve de erkeklerdeki iktidarsızlığa karşı olan bu kür için kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suya 6-7 adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atınız. Ağzı kapalı olarak hafif ateşte 3 dakika kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını kapatınız ve 20 dakika dinlendiriniz.
Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartınız. Soğuduktan sonra yarısını sabah aç karna, diğer yarısını da akşam yatağa giderken içiniz. Bu uygulamaya bir hafta boyunca her gün devam ediniz. Birinci haftadan sonra 3 ay boyunca her gün akşam yatağa giderken bir su bardağı içiniz. Daha sonraki aylarda zaman zaman uygulayınız.
2.Keçiboynuzu pekmezi için günde sabah aç karna, akşam yatarken ilk 3 gün ikişer çorba kaşığı takib eden günlerde birer çorba kaşığı alinmalıdır. Etkisi görüldükten sonra zaman zaman bir yaşam tarzı gibi devam edilebilir.
3.Öğütülmüş olarak kullanılacaksa sütlü kahve pişirilir gibi hazırlanan sıvı bir miktar bal ile tatlandırılarak sabah akşam birer bardak içilir.
Keçi Boynuzu Kürü 2: Akciğer kanserini önleyici olarak
Kür 1 den en önemli farkı ve dikkat edilmesi gereken nokta kaynama süresidir. Soğuk su altında 6-7 adet keçiboynuzunu yıkadıktan sonra 600-650 ml (yarım litreden biraz fazla) kaynamakta olan suyun içine kırarak atınız. 3-4 dakika hafif ateşte ağzı kapalı olarak kaynadıktan sonra 20 dakika soğumaya bırakınız. Yirmi dakika sonra harnup parçalarını temiz bir kaşık ile kabın içerisinden çıkartınız. Soğuduktan sonra temiz bir kaba suyunu alınız. Her ay 4 gün, sabah ve akşam birer çay bardağı içilir.
Kür 4: Akciğer ödemine karşı keçi boynuzu kürü
Kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suya 6-7 adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atınız. Ağzı kapalı olarak hafif ateşte 6 dakika kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını kapatınız ve 15 dakika dinlendiriniz. Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartınız. Soğuduktan sonra üçte birini sabah aç karna, üçte birini öğlen aç karına, son kalan üçte birini de akşam yatağa giderken içiniz. Bu uygulamaya bir hafta boyunca hergün devam ediniz. İkinci haftadan itibaren haftada dört gün ödem tamamen bitene kadar kür uygulamaya devam edilir.
The post Akciğer Kanserinin Düşmanı Keçiboynuzu first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Kahveye Kansere İyi Geliyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Kahve ayrıca kadınlarda depresyona yakalanma riskini de azaltıyor. Ancak bu kadar çok tüketilen kahvenin aynı zamanda vücuda da yan etkisi bulunuyor. Uzmanlara göre bu kadar kahve tüketen insanlarda uykusuzluk, anksiyete ve alınganlık gibi semptomların görüldüğü uyarısında bulundu.
Ayrıca kırsal alanlarda doğal olarak yetişen ve Türk kahvesine göre daha hafif bir tada sahip olan menengiç kahvesinin kanseri önlemede etkisinin olduğu söylendi.
Türk kahvesine göre daha yumuşak bir tada sahip olan menengiç kahvesinin, antioksidan ve fenolik bileşenleri sayesinde vücudu kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahip olduğu bildirildi.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hayoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin batı, güney ve güneydoğu kesimlerinde daha çok dağlık ve kırsal alanlarda doğal olarak yetişen menengiç (Çitlenbik) meyvesinin, yabani fıstık olarak da adlandırıldığını söyledi.
Hasadın ardından yıkanıp, güneşte kurumaya bırakılan meyvelerin, koyu kahverengiye dönene kadar kavrulup, macun kıvamına gelince ezilmesiyle elde edilen menengiç kahvesinin sütlü olarak da hazırlanabildiğini anlatan Hayoğlu, şunları kaydetti:
“Menengiç meyvesinin bileşiminde E ve B grubu vitaminler ile sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum, demir, magnezyum, çinko, bakır, mangan, selenyum, kadminyum gibi önemli mineral ve elementler bulunuyor. Aynı zamanda protein, yağ, besinsel lif, doymamış yağ asitleri ve mineral maddeler açısından da son derece faydalı bir bitkidir.”
Çerez ve şekerleme endüstrisinde de kullanılan menengiçin halk arasında egzema, astım, ishal, sarılık, mide ağrısı gibi sağlık sorunlarının tedavisinde de kullanıldığını kaydeden Prof. Dr. Hayoğlu, “Ayrıca bu bitki sabun sanayinde özellikle de bıttım sabunu yapımında kullanılmaktadır. Günümüzde en yaygın şekliyle kahve olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğal ve çok sağlıklı bir ürün olan menengiç kahvesi; vücudu yaşlanmaya karşı koruyan antioksidan ve fenolik bileşenleri sayesinde kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahiptir” diye konuştu.
The post Kahveye Kansere İyi Geliyor first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Göğüs Kanseri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Meme kanseri tedavisinde amaç kanserli dokunun tamamen temizlenmesidir. Ancak bir takım durumlarda kanserli tümör tedavi edilmediği için, tedricen çoğalmakta ve meme kanseri hastalığının yeniden ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Meme kanserinde bazı ameliyatlarda ufak çaplı kanserli dokularda tam bir temizlenme söz konusu olmadığında, ameliyat sonrasında hastanın tetkiklerinde ufak çaplı olan bu kanserli hücrelerin tepsiti de mümkün olmaz. Fark edilmedikleri içinde zamanla çoğalıp büyüme gösterirler.
Tekrarlayan meme kanseri, ilk meme kanserinin tedavisinden aylar ya da yıllar sonra aynı yerde tekrardan belirir. Tekrarlayan meme kanseri olup olmadığını anlamak için ortaya çıkan belirtiler, söz konusu bölgeye göre değişkenlik gösterir. Bazen ciltte iltihaplanmalar ve kızarıklıklar olurken, bazende şişlikler ve deride kalınlaşmalar husule gelmektedir. Daha öncede meme kanseri olduysanız eğer, size ilginç gelen her türlü durumu araştırmalısınız.
The post Göğüs Kanseri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>The post Kanserin Düşmanı Bitkiler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>Kanser tedavisinde alışılmış yöntemlerin dışındaki bilimsel alternatiflere ilgi her geçen gün artıyor. İşte modern tıbbın son yıllarda dikkate almak zorunda kaldığı gerçeklerden biri; ‘bitkilerin kanser tedavisindeki gücü’… Özetle, günümüzde kanser hastaları, ‘ameliyat-kemoterapi-radyoterapi’ üçlüsünün dışında güvenebilecekleri ve fayda sağlayabilecekleri tamamlayıcı tedavi yöntemlerine sahip.
Ege Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ve Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Canfeza Sezgin, uzun yıllardır kanser hastalarının tedavisi ile ilgileniyor. 10 yılı aşkın zamandır yaptığı araştırmalar ve gözlemler sonucunda vardığı sonuç şu: Bitkiler ve diğer tamamlayıcı yöntemler kanser tedavisinde etkili ve faydalı.
Sezgin’in alternatif arayan kanser hastaları için hazırladığı “Hangi Kansere Hangi Bitki?” kitabı Hayy Kitap’tan çıktı. Kitap, en güncel bilimsel kaynaklardan elde edilmiş en yeni bilgileri içeren, bugünkü en kapsamlı çalışma. Kitapta, şu soruların cevapları veriliyor; Hangi bitki hangi kanserden koruyor, hangisini tedavi ediyor? Kanser hücrelerini öldüren 79 bitki hangileri? Bitkilerin içinde gizlenen kanser düşmanı etkin maddeler neler? Kimler hangi bitkileri kullanmalı, hangilerini kesinlikle kullanmamalı? Vitamin, mineral ve hormon takviyeleri, akıl-vücut teknikleri, psikolojik destek ve elektromanyetik tedavi gibi tamamlayıcı yöntemler nasıl kullanılmalı? Duanın gücü niçin azımsanmamalı?
Brokoli
İdrar yolları ve idrar torbası, kalınbağırsak ve meme kanserine faydalıdır. Ayrıca kalınbağırsak, idrar yolları ve idrar torbası kanserlerine karşı koruyucudur. Brokoli, son yılların en gözde besinlerinden birisi. Taze veya dondurulmuş gıda halinde bekletilmeden tüketilmelidir, böylelikle besin değerini kaybetmez. Çiğ olarak veya buharda pişirilerek tüketilmelidir. Çiğ brokolinin tadı biraz acıdır. Acılığı, anti-kanser özellik taşıyan maddelerden kaynaklanır.
Sarı kantaron
Akciğer, beyin, idrar yolları ve idrar torbası, karaciğer, lösemi, meme, mide, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerine faydalıdır. Depresyon ve iltihabi hastalıkların tedavisinde etkili olduğu gösterilmiş geleneksel tedavilerin başında gelir. Ayrıca, yorgunluk, uykusuzluk, ağrı, çocuklardaki gece idrar kaçırmalarında ve yara yerlerinin iyileşmesi için de kullanılmaktadır.
Zencefil
Akciğer, kalınbağırsak, karaciğer, lenfoma, lösemi, malign melanom, meme, mide, pankreas ve yumurtalık kanserlerine faydalıdır. Zencefilin en sık görülen yan etkileri mide yanması ve dermatittir. Aşırı miktarlarda alınırsa merkezi sinir sistemini baskılayabilir ve kalpte ritim bozukluğuna neden olabilir. Pıhtılaşmayı azaltan ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır, kanamaya neden olabilir. Tansiyon düşürücü ilaçlarla kan şekerini azaltan ilaçların etkisini artırabilir.
Biberiye
Akciğer, cilt, kalın bağırsak, lösemi ve meme kanserine faydalıdır. Ayrıca kansere karşı koruyucudur. Kanser gelişiminin önlenmesinde yararlı olduğu gösterilmiş bitkilerin başında gelir. Sıklıkla çay olarak kullanılabilir. Bir çay kaşığı kurutulmuş yaprak, 1 fincan kaynamış suda 15 dakika demlenerek tüketilir. Kapsül olarak da günde 2-3 defa 400 mg alınması yeterlidir.
Nar
Baş-boyun, kalınbağırsak, lösemi, meme ve prostat kanserlerine faydalıdır. Ayrıca kansere karşı koruyucudur. Nar, binlerce yıldır kullanılan bitkisel ürünlerin başında gelmektedir. Günde 50 mililitre nar suyunun uzun süreli kullanılması ile yarar elde edilmektedir.
Çörekotu
Akciğer, baş-boyun, kalınbağırsak, karaciğer, karın zarı, lösemi, lenfoma, meme, pankreas, prostat ve yumuşak doku kanserlerine faydalıdır. Tansiyon düşürücü ve kan şekerini düşürücü etkilerinin olması nedeni ile şeker ve tansiyon düşürücü ilaçların etkisini artırabilir. Bölgesel uygulamalarda alerjik reaksiyon oluşabilir.
The post Kanserin Düşmanı Bitkiler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.
]]>