Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
kadın hastalıkları – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com Tue, 27 Sep 2016 12:49:27 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 https://www.coolkadin.com/wp-content/uploads/2021/05/cropped-logo_4-32x32.png kadın hastalıkları – Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı https://www.coolkadin.com 32 32 Regl ağrısı için en doğal çözümler https://www.coolkadin.com/regl-agrisi-icin-en-dogal-cozumler.html Tue, 27 Sep 2016 12:49:27 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=80808 Her...

The post Regl ağrısı için en doğal çözümler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Her ayın belli zamanlarında yaşadığımız regl, biz kadınlar için kim zaman çekilmez bir hal alabiliyor. Çünü regl ile başlayan ağrılar, kramplar günlerimizi zehir edecek kadar günlük hayatımızı etkileyebilir. Hatta regl ağrısı, bazı kızlar için her ay düzenli biçimde yaşadığı bir sıkıntıdır. Peki, bu ağrı ve krampların üstesinden gelmek için ille de ağrı kesiciler kullanmaya gerek var mı, ne dersin? Aslında doğal yollarla da regl sancısı için bir şeyler yapabilmeniz mümkün.Eğer sen de regl sancısından çekenlerdensen işte yapabileceklerin…

regl-hakkindaki-efsaneler-1-size-3

1. Regl dönemin başlamadan bir hafta öncesinden egzersize başla. Regl olduğunda da hafif de olsa egzersiz yapmaya devam et;) Yürümek, regl sancısını en aza indirmene yardımcı olacak en iyi egzersz yollarından biridir.

2. Karnına ve ayaklarının altna koyabileceğin ısıtma yastığı, sıcak su torbası gibi bir malzemeden destek al. Hiç olmadı ped şişe içine sıcak su koyarak aynı işlevi görmesini sağlayabilirsin.

3. Özellikle regl dönemlerinde daha bol su içmeyi sakın ihmal etme! Kaslarını susuz kalırsa olur olmadık kramplarla karşı karşıya kalabilirsin.

4. Uyku düzenine dikkat et; regl zamanlarında özellikle şekerlemeler yapmak, ağrının hafiflemesine yardımcı olur.

5. Regl boyunca her gün bir muz yemeye özen göster, muzun içeriğindeki potasyumdan güç al!

6. Karnına yumuşak hareketlerle masaj yap.

7. Şeker yerine bal, kafein yerine bitkisel çay içmeye çalış. Özellikle nane çayı hem ağrına hem de midene iyi gelir. Eğer nane çayı içemiyorsan, suya nane özü damlatarak içebilirsin;) Kafein krampların artmasına neden olur.

8. Müzik dinlemek, resim yapmak, film izlemek gibi sevdiğin şeyleri yapmak, belki ağrını geçirmez, ama hafiflemesine yardımcı olabilir.

9. Rahat giysiler giy. Ağrı çekerken aksesuar gibi gereksiz ağırlıkları taşımaktan, bedenini sıkan kıyafetlerden elinden geldiğince uzak dur.

10. Doğum kontrol hapları da regl ağrısını engelleyen yöntemlerden. Ama mutlaka doktor kontrolünde alınmalı! Olur olmadık ilaçları kendi kafana göre kullanmaya sakın kalkma. Birine iyi gelen, bir başkasına iyi gelmeyebilir.

11. Bazen cenin pozisyonunda yatmak da ağrıyı hafiletebilir.

12. Tuzlu gıdalardan kaçın. Tuz, vücudunun su tutmasına neden olur ve şişkinlik yapar, kendini daha kötü hissetmene neden olur.

13. Kramp, ağrı gireceğini hissettiğin an bulunduğun çevrede hareket et; yürü!

The post Regl ağrısı için en doğal çözümler first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Vajinaya Zarar Veren 4 Alışkanlık https://www.coolkadin.com/vajinaya-zarar-veren-4-aliskanlik.html Thu, 12 May 2016 16:12:39 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=63972 Kadınlarda...

The post Vajinaya Zarar Veren 4 Alışkanlık first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kadınlarda cinsel bölge temizliği, vajina sağlığı için bir hayli mühimdir. Fakat farkında olmadan gün içerisinde yaptığımız birçok alışkanlık maalesef vajinamıza zarar verebiliyor. Spordan sonra terli taytımızı üzerimizden çıkarmamak bunlardan sadece biri.

İşte vajinaya zarar veren 4 alışkanlık:

  • Pedli tay giymeden bisiklete binmek
  • Sporun ardından antrenman yapılan giysileri üzerinizden çıkarmamak
  • Vajinanız için çok fazla sabun veya temizleyici ürün kullanmak
  • Vajinanızı sevişme öncesinde bebek yağı kullanmak

The post Vajinaya Zarar Veren 4 Alışkanlık first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Soğan Suyu Zayıflatır mı? https://www.coolkadin.com/sogan-suyu-zayiflatir-mi.html Tue, 10 May 2016 14:16:53 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=63443 Fazla...

The post Soğan Suyu Zayıflatır mı? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler pek çok metodu deniyor. Zaten zayıflamak için farklı pek çok yol var. Bunun için evde yapacağınız kürlerle de kilo verebilirsiniz. Ancak yaptığınız kürlerin zararlı olmamasına dikkat etmelisiniz.

Bu farklı metotların içinde soğan kürü de bulunuyor. Sıcak suyun içinde bir adet soğanın pembe kabuğunun konulup 10 dakika demlenmesiyle yapılan soğan suyu günde bir defa sabahları kahvaltıdan yarım saat evvel aç karnına içiliyor. Ve bu yöntem gerçekten de işe yarıyor. Bu kürü uygulayıp kilolarından kurtulan pek çok kişi bulunuyor. Üstelik soğan suyu kadınlar için çok ama çok yararlı. Yumurtalıklarında kist olan kadınlar bu kürü 3 ay boyunca uygularsa kistlerinden kurtulur. İdrar yolları enfeksiyonlarını ve iltihabını da söken kür adet kanamasını artırıyor. O nedenle anormal bir durum gördüğünüz an soğan suyu içmeyi kesmelisiniz.

Soğan suyunu diyetinize takviye olarak kullanmayı unutmayın.

The post Soğan Suyu Zayıflatır mı? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Pelvik Konjesyon Sendromu Nedir? https://www.coolkadin.com/pelvik-konjesyon-sendromu-nedir.html Sat, 12 Mar 2016 11:30:18 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=46739 Tıpkı...

The post Pelvik Konjesyon Sendromu Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Tıpkı baş ağrısı gibi alt karın ağrısı da toplumda çok sık görülür ve kadınların takriben üçte biri hayatları boyunca asgari bir defa kronik alt karın ağrısından şikayetçi olur. Son senelerde bilhassa tıbbın görüntüleme alanındaki gelişmeler bu ağrıların bir bölümünün “pelvik konjesyon sendromu”na bağlı olabileceğini işaret etmiştir.

Pelvik konjesyon sendromu, tıpkı bacaklardaki varis hastalığı ya da erkeklerde testis çevresinde görülen variskosele benzemektedir. Yani o bölgedeki toplardamarların çalışmasında bir problem vardır ve kan kalbe doğru ilerlemesi gerekirken geriye doğru kaçar. Damarları vücudumuzdaki otoyollara benzetebiliriz. Dört şeritli bir otoyolun üç şeridinin tersine aktığını varsayın. İşte böyle olunca bitmek bilmeyen bir trafik yoğunluğu yani “konjesyon” gelişir. Pelvik konjesyon sendromunda rahim, yumurtalıklar ve tüplerin etrafındaki toplardamarlarda anormal bir basın. artışı ve genişleme olur ve bu durum kronik ağrılara yol açar.

The post Pelvik Konjesyon Sendromu Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Rahimağzı Enfeksiyonları (Servisit) Nedir? https://www.coolkadin.com/rahimagzi-enfeksiyonlari-servisit-nedir.html Tue, 02 Feb 2016 15:56:32 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=18668 Rahimağzı...

The post Rahimağzı Enfeksiyonları (Servisit) Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Rahimağzı alt genital kanalla üst genital kanal arasında bir geçiş bölgesidir. Rahimağzı bu bakımdan bir yandan spermlerin geçmesi, depolanması ile kadının hamile kalabilirliğiyle öte taraftan enfeksiyon etkenlerine mani olması sebebiyle kadının genital sağlığı ile yakından alakalıdır.

Rahimağzını özellikle tercih eden bakteriler pelvik enfeksiyon oluşturan bakterilerdir. Esasında rahimağzının bu bakterilerler enfeksiyonu üst genital kanala sıçrayıp pelvik enfeksiyonu başlatma bakımından bir ön aşama olarak görülebilir.

Rahimağzı enfeksiyonlarının herhangi bir belirtisi olmayabileceği gibi genellikle pek çok kadında ağrısız ve cerahat nitelikleri taşıyan bir akıntı görülür. Kasık ağrısı beklenmemekle birlikte beraber yukarıya geçmekte olan enfeksiyonun en erkek habercisi olarak çok hafif bir kasık ağrısı görülebilir.

Normalden farklı özellikten taşıyan her akıntı mutlaka doktora gösterilmelidir ve gereken tedavi yapılmalıdır. Bilhassa rahimağzı enfeksiyonları yukarı genital sisteme sıçrama riski fazla olan enfeksiyonlar oldukları için erkek başlanan tedavi, kadında hem genel hem de üreme sağlığı bakımından ciddi problemler oluşturabilecek pelvik enfeksiyonları engellemek açısından çok önemlidir.

The post Rahimağzı Enfeksiyonları (Servisit) Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
İnferlite (Kısırlık) Nedir? https://www.coolkadin.com/inferlite-kisirlik-nedir.html Sat, 30 Jan 2016 11:52:49 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=17704 İnferlite...

The post İnferlite (Kısırlık) Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
İnferlite (kısırlık) 12 siklus (siklus: kadında bir adetin ilk gününden, ondan sonraki adetin ilk gününe kadar geçen süre, adet döngüsü) süresince, korunmadan ve yeterli sayıda cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen gebeliğin oluşmamasıdır. Önceden hiçbir şekilde gebelik oluşmaması halinde primer (birincil) inferlite, daha önceden asgari bir defa gebelik oluşmuş olması halinde ise sekonder (ikincil) inferlite söz konusudur. Halk arasında inferlite’ye kısırlık denilmektedir.

Kendinizde veya eşinizde inferlite olduğundan kuşkulanmadan evvel  siklus yani takriben  sene denemeniz ve bu süre sonunda doktora başvurmanız gerekmektedir. Çünkü bu bir senelik bekleme süresinde hamile kalma şansını yakalayabilirsiniz.

Tabii  siklus beklemeden doktora başvurması gereken çiftler de vardır. Anne adayı  yaş ve üzerindeyse, çiftlerden birinde hamileliğe engel olacağı bilinen bir durum mevcutsa bu çiftlerin doktora çok daha erken başvurması gerekmektedir.

The post İnferlite (Kısırlık) Nedir? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
ANNENİN SÜT MİKTARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER https://www.coolkadin.com/annenin-sut-miktarini-etkileyen-faktorler.html Mon, 28 Dec 2015 12:39:58 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=8183 Annenin...

The post ANNENİN SÜT MİKTARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Annenin sağlıklı beslenmesi süt miktarını olumlu etkiler. Normal olarak düzenli bir şekilde emziren anne günlük olarak 400 ve 1000 cc iile bebeğini besler. İlk olarak annenin beslenme düzeni olarak birçok çeşitli etken anne sütünü ve miktarı üzerinde etkili olmaktadır.

Bu faktörlerden bazıları:

Stres
Yorgunluk ve halsizlik
Annenin hastalanması, grip olması gibi sorunlar
Seyrek emzirme
Doğum kontrol hapları
Annenin doğum yapmadan önce sigara alışkanlığı olması
Spor ve egzersiz yapma süt oranını etkilemez!

Zihinsel ve bedensel gelişimin en çok şekillendiği ilk ayda anne sütünün önemi oldukça büyüktür. Annenin sağlıklı olması, bebeğin sağlıklı olması anlamına gelmektedir. Annenin sağlıklı olması demek, bebeğin ihtiyaçlarını yeterli süt ile karşılarken, kendini de vitamin ve minerallerden eksik bırakmaması anlamına gelir. Anne sütünün en önemli özelliği bebek tarafından sindirilebilir olmasıdır. Bunun yanında bebeğin hastalıklardan korunmasına ve enfeksiyon kapmamasına yardımcı olur.

Anne sütü, bebeğin doğumundan itibaren ilk 6 ay boyunca tek besin olarak verilmelidir. Bunun sebebi, bebeğin gelişimi, hastalıklardan korunması ve zihinsel gelişimini tamamlayabilmesi için en ideal besin olmasıdır. İlk ay ay bebeğe su dahi verilmemelidir.

Sütü Arttırıcı Faktörler:

Anne, doğum yaptıktan sonra hormonal olarak çeşitli değişimlere girer. Bu değişimler sayesinde süt üretmeye başlar. Herhangi tıbbi yardım olmadan, tamamen vücudun kendi biyolojik aktiviteleri ile meydana gelen süt üretimi, bebek için yeterli olmalıdır. Fakat çeşitli durumlarda anne sütü yeterli gelmeyebilir ve bebek beslenemez. Ya da bebek beslenmeyi reddeder. Bu sebeple tam olarak bebeğin gelişmesi zorlaşabilir.Sütün yeterliliğini sağlamak için anne adayının dikkat etmesi gereken durumlar mevcuttur.

Anne Sütünün Besin Değerini Etkileyen Faktörler

Anneden salgılanan sütün kalitesini ve miktarını etkileyen çeşitli çevresel ve bedensel faktör bulunur.

lohusalık

Bu faktörler:

annenin beslenme düzeni,
annede olan hastalıklar,
annenin kullandığı ilaçlar,
annenin psikolojik durumu,
maruz kalınan zararlı maddeler ,
meme başındaki sorunlar olabilmektedir.
İlk olarak emziren anne, emzirme sürecindee kendisine ve beslenmesine oldukça dikkat etmelidir. Neler yapıp, neler yapmaması gerektiği hakkında bilinçli olmalıdır.

Şayet anne vücudunda doğumdan sonra su toplanmış ise, bu durumda süt az üretilebilir.

Gebelik dönemi problemli geçen anneler, daha az süt üretebilmektedir. Bunun dışında nane gibi çeşitli bitkilerin süt azaltıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Çok fazla nane tüketimi sebebiyle süt üretimi azalabilir.

Obezite gibi sorunlar da sütün azalmasına yol açabilir. Bu sebeple gebe kalmadan öncekilo vermeye önem verilmelidir.

Annenin memesindeki yara ve çatlaklar emzirme eylemini olumsuz etkileyebilen bir durumdur. Ancak şayet meme başında enfeksiyonel bir durum mevcut değilse anne dişini sıkmalı ve emzirmeye devam etmelidir.

Annenin psikolojisi, stres, depresyon, süt miktarında etkili faktörler arasındadır. Bu süreçte özellikle çevresel faktörler, korku, endişe gibi olumsuz duygulara kapılmamaya dikkat edilmesi gerekir.

Olumsuz emzirme yöntemleri:

Memenin tam boşaltılmaması,
Seyrek emzirme gibi faktörler süt üretimini azaltır. Bu sebeple bebek sık sık emzirilmeli ve memeler tam olarak boşaltılmalıdır.
Sigara ve alkol:

Sigara ve alkol gebelik döneminde de, emzirme döneminde de anneyi ve sütünü oldukça kötü etkiler. Bundan dolayı anne adayı alkolden ve sigaradan uzak durmaya devam etmeli. Dumanına dahi maruz kalmamalıdır. Annenin unutmaması gereken, annenin vücuduna giren her türlü besin ya da zararlı maddeler, süt ile beraber bebeğe de aktarılacaktır. Sütün kesilmemesi ya da üretiminin olumsuz etkilenmemesi adına anne, oldukça özenli olmalıdır. Kafein ve asitli içeceklerden de uzak durmak gerekir. Bunların içindeki kafein bebeğe geçebilir ve bebekte uykusuzluk yapabilir. Bundan dolayı emziren anneler içeceklerine de dikkat etmelidir.

Memede süt olmasa dahi bebek ve anne muhakkak doğum oldukça sonra bir emzirme düzenine sahip olmalıdır. Bebek emmeye alışmalıdır ve bu refleks sayesinde de anne süt üretimine başlayacaktır.

Çeşitli durumlarda anneler bebeklerine anne sütünü biberonla temin ederler. Ancak bu durum, anne sütünün azalmasına sebep olmaktadır. Sütün salgılanmasının artması için emzirmek gerekir.

Bunların dışında anne sütünü artırmak adına toplum arasında yaygın olarak kabul gören; bol su içme, şekerli besinler tüketme gibi düşüncelerin geçerliliği bulunmaz. Bunlar, anne sütünü arttırmaz. Anne, sağlıklı ve yeterli beslenmeli, gerekli vitamin ve mineralleri almalıdır.

Bütün bu nedenlerin dışında anne, beslenmesine her zamankinden daha çok özen göstermelidir. Bunun yanında vücudunu dinç tutacak; yoga, pilates ve yüzme gibi sporlar yapmalıdır. Anne, emzirme döneminde fiziksel ve psikolojik olarak kendine çok dikkat etmelidir.

The post ANNENİN SÜT MİKTARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
EMZİRİRKEN ALKOL KULLANMAK BEBEK İÇİN ZARARLI MI? https://www.coolkadin.com/emzirirken-alkol-kullanmak-bebek-icin-zararli-mi.html Mon, 28 Dec 2015 12:32:10 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=8174 Emzirme...

The post EMZİRİRKEN ALKOL KULLANMAK BEBEK İÇİN ZARARLI MI? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Emzirme döneminde alınan alkol direk olarak kana geçmektedir. Tüketilen içkiler sebebiyle vücuda alınan alkol, annenin kanındaki oranla ilgili olarak anne sütüne de aktarılabilmektedir. Alkol aldıktan sonra ortalama yarım saat ya da bir saat içinde anne sütündeki alkol oranı en üst düzeyine ulaşır. Alkol ihtiva eden içecekleri tüketmeye başladıktan sonra anne sütüne de alkol geçmektedir. Annenin kanında ne kadar alkol mevcut ise, anne sütünde de neredeyse aynı oranda alkol mevcuttur. Anne alkol aldığı zaman, süt akışı güçlü olmaz. Süt, daha az gelmeye başlar. Ancak alkol etkisi bittiği zaman, süt daha fazla gelmez. Toplum arasında yaygın olan bu yanlış düşünce, kesinlikle bir doğruluk payına sahip değildir.

Alkol, anne sütünü arttırmaz, herhangi bir faydası yoktur. Hatta bebeğin iştahını azalttığı gibi, emme süresinde de azalmalara sebep olur. Alkol tüketmek, anne sütünün kokusunu ve tadını değiştirir.Bu sebeple de bebek emmekten vazgeçebilir.

Doğum yaptıktan sonra lohusalık ve emzirme dönemi süresince alkol almak:

bebekte uyuşukluğa,
derin uyku haline,
güçsüzlüğe,
ağlamaya yol açabilir.
Düzenli olarak alkol alımı bebek üzerinde uzun vadede sorunlara sebep olabilir. Emzirme döneminde alkol konusu, oldukça tartışmalıdır. Çeşitli araştırmalar, alkol kullanımının bebek için motor ve zihinsel gelişimleri gerilettiğini ortaya koymaktadır. Ancak bu araştırmalar yeterli olmadığı için henüz onay almamıştır. Alkol çeşitleri ise burada fark yaratmaz. Bira, şarap ya da rakı gibi birbirinden farklı içkilerin, farklı etkileri yoktur. Alkol sebebiyle bebeğin gördüğü zararı en aza indirmek adına alkol alımı tamamlandıktan sonraki 3 saat boyunca emzirmemek gerekir. Bundan dolayı da alkol aldıktan hemen sonra emzirmek oldukça yanlıştır. Kronik olarak ve düzenli şekilde alkol tüketimi, ara ara yapılan sosyal içiciliğe nazaran daha zararlı olmaktadır.

Hafifi bir alkol kullanımı ardından, anne sütüne geçen alkolün temizlenmesi en az 2 saat sürmektedir. Ancak bu içkiye, annenin kilosuna, ne kadar içildiğine, içme hızına göre de değişkenlik gösterebilmektedir. Şayet anne, çok fazla alkol tüketirse, bu alkolün kandan temizlenmesi 6 saati bulabilmektedir. Alkol tüketirken bol bol su tüketmek, kahve içmek, yürüyüş yapmak, memeleri sağmak gibi eylemler, sütteki alkol miktarının daha çabuk temizlenmesine yardımcı olmamaktadır.

Kısaca, emzirme sürecinde nadiren alınan 1-2 kadeh içkinin bebek üzerinde olumsuz etkisi yoktur. Ancak bu durum düzenli ve sık olacak şekilde gerçekleşir ise bebeğin gelişimi olumsuz etkilenebilir. Emzirdikten sonra zaman geçmeden bebeği emzirmek oldukça yanlıştır. Şayet anne, düzenli ve fazla oranda içki içiyor ise bebek sütten kesilebilir. Sütün kokusu ve tadı değiştiği için emmeyi reddedebilir.

Alkol emzirmeyi ve bebeği etkiler mi?

Alkolün ihtiva ettiği maddeler, sütün içeriğini oldukça kötü etkilemektedir.

Anne sütüne de geçen alkol sebebiyle bebek, normalden daha zayıf olabilmektedir. Bunun yanında karaciğerinin yeterince olgunlaşmaması riski de söz konusudur.

Yapılan çalışmalar, emziren annelerin alkol kullanmasının bebeğin beslenmesini ve uyku düzenini kötü etkilediğini bildirmektedir. Alkol aldıktan sonra bebeğin emzirilmesi, alkol içindeki maddelerin bebeğe de geçmesi anlamına gelmektedir. Bebeğin bu sütü içmesi sebebiyle bebekler kesik kesik ve rahatsız bir uykuya dalabilir. Bunun dışında daha derin bir uyku içindeymiş gibi de görünebilir.

Anne sütüne geçmiş olan alkol bebeğin gelişimini olumsuz olarak etkileyebilen bir faktördür. 1989 senesinde ortaya konan bir araştırmaya göre alkol tüketip, emzirme döneminde olan annelerin bebeklerinin, ilk 1 sene içindeki motor yetilerinin, alkol tüketmeyen annelerin bebeklerine kıyasla daha yavaş geliştiği meydana çıkarılmıştır. Yapılan çalışma, emziren 400 anne üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Alkol alan anneler bebeklerini nasıl emzirmelidir?

İlk olarak emzirme dönemindeki annelerin alkol alması kesinlikle önerilmez. Ara ara içilen alkol dahi anne sütünü etkileyecektir. Ancak ara ara da olsa, alkol tüketen annelerin dikkat etmesi gereken hususlar mevcuttur.

Örnek olarak, alkol tüketmenin ardından bebek zaman geçmeden emzirilmelidir. Emzirme için alkol tüketimini takriben en az 3 saat beklenmesi gerekir. Bunun sebebi de vücudun ancak bu süre zarfından vücuttan atılabilmesidir.

Kandaki alkol seviyeleri ve anne sütündeki alkol oranı, alkol tüketilmenin ardından yaklaşık olarak 30 – 90dakika içerisinde en yüksek seviyede olur. Bu sebeple de alkol tüketildikten sonra bebek, hemen emzirilmemelidir. Emzirme için en az 3 saat beklenmelidir.

Alkol tüketirken bebeğin uyuduğu zamanları tercih etmek, bebek sağlığı için daha doğrudur.

Bunun dışında, alkol almadan önce sütü sağmak ve biberon ile bu sütü bebeğe vermek de alkol alınmadan önce alınabilecek yöntemlerden biridir.

Bunun dışında alkollü içkilere bir miktar su karıştırma sayesinde, alkol oranı nispeten de olsa azaltılabilir.

Bira anne sütünün artmasını sağlar mı?

Bira, anne sütünü arttırmaz. Bilimsel açıdan böyle bir bilgi söz konusu değildir. Bu sebeple biranın ya da diğer içkilerin anne sütünü arttırdığına dair inanç yanlıştır. Bu düşüncenin tam tersine bira ve diğer alkollü içkiler, anne sütünün üretimini sağlayan hormonların olumsuz etkilenmesine yol açar, bu sebeple de üretilen sütte azalma gözlemlenir.

The post EMZİRİRKEN ALKOL KULLANMAK BEBEK İÇİN ZARARLI MI? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
HAMİLELİKTE MEMELERDE MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER https://www.coolkadin.com/hamilelikte-memelerde-meydana-gelen-degisiklikler.html Mon, 28 Dec 2015 11:19:14 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=8161 Hamile...

The post HAMİLELİKTE MEMELERDE MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Hamile kalan tüm kadınların vücudunda yaşadıkları bazı değişiklikler vardır. Gebeliğin başından itibaren göğüslerde değişiklikler meydana geliyor.Memelerinizde meydana gelen bu değişiklikler gereksiz değildir.Memeleriniz bebeğinizi emzirmeniz için hazırlanmaktadır.İkinci ya da daha sonraki gebeliklerde memelerinizde aynı oranda değişiklikler olmazsa endişelenmenize gerek yok.Bu sık görülen bir durumdur, ancak sütünüz daha az gelecek anlamına gelmez.

Gebelik sırasında memelerinizde ne gibi değişiklikler meydana gelir

Göğüslerinizde gebelik sırasında bir dizi değişiklikler meydana gelir.Bunları sıralayalım

*Areola (Meme ucunun etrafındaki koyu renkli bölge) daha fazla koyulaşacak , genişleyecek ve üzerinde koyu renkli pütürler oluşacaktır.Areoladaki bu koyulaşma doğum sonrasında azalır ancak tam olarak kaybolmaz.

*Göğüslerinizin için artan kan akımı nedeniyle meme üzerindeki toplardamarlar belirginleşir.Açık renkli kadınlarda daha çok belirgin görülür.Damarların belirginleşmesi her türlü besin ve sıvının anneden bebeğe gittiği bir taşınma sisteminin göstergesi niteliğindedir.Bu durum doğum sonrasında ya da emzirme sonrasında normale dönüşür.

*Duyarlılık ve acı:Gebelikte memeleriniz gittikçe büyümesine rağmen dokunmaya karşı duyarlılaşacaklar.Gebelikte memeler doğuma hazırlanıyor.Süt kanalları hazırlanıyor.Özellikle göğüs uçlarınızın daha duyarlı olmasına neden olur.

Göğüs akıntısı ( kolostrum ) : Buna ön sütte denilebilir. Tatlı ve sulu bir sıvıdır.Gebeliğin ikinci üç ayında göğüsleriniz kolostrum üretmeye başlayacak.Kolostrum kalın ve ilk başta sarı görünür, gebeliğe yakın solgun ve neredeyse renksiz olur.Doğumdan sonra ilk birkaç emzirmede süt kolostrum şeklinde gelecektir.Bu olduğunda paniğe gerek yoktur veya olmaz ise endişelenmenize gerek yoktur.

*Büyüme ve gelişme:Gebelikte memeleriniz 3-4 katına kadar büyüyebilir.Doğum sonrası gebelikte sarkma olup olmaması genetik özelliklerin yanında size de bağlıdır.Doğum sonrasında memelerde sarkmaların olması gebelikten değil ,gebelik boyunca yeterince destek sağlanmamasından kaynaklanmaktadır.Bu nedenle gebelik döneminde mutlaka iyi destekli bir sütyen kullanın.Memeleriniz çok iri ve sarkmaya eğilimliyse geceleri bile sütyen takmanız uygun olacaktır.Geceleri gece sütyeni kullanmanız uygun olur.

İlk gebeliğinde memelerinde büyüme olan kadınların ikinci ya da üçüncü gebeliklerinde aynı şekilde irileşme olmayabilir.Bunun nedeni ilk gebelik döneminde memelerde oluşan değişiklikler nedeniyle sonraki gebeliklerde aynı ölçüde bir değişikliğe gereksinim olmaması ve memelerin gebelik hormonlarına ilk gebelikte verdikleri oranda tepki vermemeleridir.

Gebelik döneminde göğüslerinizin bakımı:Gebelik boyunca göğüslerinizin korumasında krem,losyon ve sabunla yıkanmaması önerilir.Gebelikte göğüslerinizde meydana gelen akıntı ,kolostrumları ılık suyla yıkamanız tavsiye edilir.Gebeliğin son aylarında göğüs uçları çok hassas olacağından göğüs uçlarının dokunularak çok fazla uyarılması rahim kasılmalarına neden olur dolayısıyla erken doğuma sebep olabilir.

Göğüslerde kaşıntı ve çatlaklar:Gebelik döneminde memelerde meydana gelen büyümeye gerilemelere neden olur.Bu gerilmelerde memelerde çatlaklar oluşmasına neden olur.Kaşıntıyı ve çatlakları azaltmak için nemlendirici kremler kullanabilirsiniz.

Memelerde Ağrı:Gebelikte memelerin büyümesi, hacminin artması ,ağırlaşması ,gerginleşmesi ağrıya neden olabilir.Bu ağrıyı gidermek için sıkı giysilerden uzak durup gebe sütyeni kullanmanız faydalı olabilir

 

The post HAMİLELİKTE MEMELERDE MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
LOHUSADA MEME İLTİHABI (PUERPERAL MASTİT) https://www.coolkadin.com/lohusada-meme-iltihabi-puerperal-mastit.html Mon, 28 Dec 2015 11:16:31 +0000 https://www.coolkadin.com/?p=8157 Kadınların...

The post LOHUSADA MEME İLTİHABI (PUERPERAL MASTİT) first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>
Kadınların lohusa döneminde  yaşadığı meme dokusu ihtihaplarından biridir. Meme dokusunun iltihaplanması sorununa mastit, denilmektedir. Yalnızca lahusa döneminde olan kadınlarda değil, tüm kadınalrda farklı sebepler dolayısı ile meydana gelebilir. Loğusa olan kadınlarda gelişen meme iltihabı sorununa ise puerperal mastit denilmektedir. Tedavi edilmediği durumlarda, meme absesi gelişebilir. Çoğunlukla doğum yapıldıktan sonraki ilk haftalarda meydana gelen bir sorundur. Meme kanallarında toplanan süt bakterilerin üremesi için uygun bir ortamın oluşmasına yol açar. Bu sebeple de meme dokusunda iltihap gelişir. Mastit çoğunlukla doğum yapıldıktan sonra 2-4 hafta içinde ortaya çıkar. Gene çoğunlukla yalnızca tek memede meydana gelir.

Lohusada meme iltihabi durumunda, meme üzerinde bir alanda kızarıklık, ısı artışı, hassasiyet meydana gelebilir. Meme başından iltihap akması nadir görülen bir belirtidir.

Bu belirtilere ek olarak:

yüksek ateş,
titreme,
halsizlik,
kırgınlık,
koltuk altı lenf bezlerinde şişme gibi belirtiler görülebilir.
Bu soruna sebep olan en büyük faktör, bakteri stafilococcus aureustur. Antibiyotik tedavisine başlanır. Mastit sorunu mevcut oaln memenin emzirilerek ya da pompa yardımı ile sık sık boşaltılması tavsiye edilir. Antibiyotik süt ile bebeğe geçebilir. Bu sebeple de bebeğin zarar görmeyeceği bir antibiyotik verilir. Enfeksiyona yol açan bakteri hali hazırda genellikle bebeğin ağzından gelir. Bu sebeple emzirmek bebeğe herhangi bir şekilde zarar vermez. Bunun yanında, mastit sorunu olan annelerin bebeklerini tedavi etmeye gerek yoktur. Sorunu olan ve sağlıklı olan her iki meme de emzirilmelidir. Sıcak uygulama ve meme üzerine masaj yöntemleri de uygulanabilir. Tedavi ile iyileşmeyen vakalarda ve abseye dönüşme durumu söz konusu olduğunda iltihaplı alan iğne ile aspire edilebilir. Bunun dışında ufak bir kesi uygulanarak içi boşaltılabilir. Alınan akıntıdan kültür yapılır.

SÜT ATEŞİ NEDİR?

Memelerde aşırı süt depolanması, memede iltihap yani mastit sorunu mevcut olmasa dahi annede ateş yükselmesine görülebilir. Bu duruma ‘’süt ateşi’’ denilmektedir. Çoğunlukla az emziren annelerde gelişen bir sorundur.

Çoğunlukla doğum yapıldıktan 3-4 gün sonra görülür. Memeler ağır, sert, sıcak ve ağrılı bir duruma gelir. Dokunmak gibi durumlarda dahi anne ağrı duyabilir. Sık sık emzirmek gerekmektedir. Bu sayede ağrı hafiflet. Memelerin boşaltılması ateş ve meme ağrısının geçmesine yardım eder. Meme üzerine soğuk pres de yapılabilir.

EMZİREN ANNELERİN LOHUSALIKTA MEME İLTİHABINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Emziren anneler meme başı ve bebek ağzı hijyenine özen göstermelidir.
Emzirme eyleminden önce ve sonra meme başı ılık su ile temizlenmelidir.
Emzirme ardından bebeğin ağzının temiz, ılık suyla ıslatılmış tülbent ile temizlenmesi gerekir.
Bebekler sık sık emzirilmelidir.
Bol bol su içmek gerekmektedir.
Memenin sıkılacağı giysiler ya da çamaşırlardan kaçınmak gerekir.
MEME İLTİHAPLANMASI KANSERE YOL AÇAR MI?

Meme iltihaplanmasının kansere dönüşmez. Bu sebeple anne adaylarının endişelenmemesi gerekmektedir.

MEME İLTİHABI NASIL TEDAVİ EDİLİR?

İlk olarak ayırıcı tanı yapılmalıdır. Meme iltihabı (mastit) tedavisi için:

basit geriletici yöntemler,
antibiyotik tedavisi
cerrahi tedaviye başvurulabilir.
Şayet enfeksiyon henüz erken evrede ise anne; ağrılarını, şişliklerini ve memede kızarıklık gibi belirtilerini oldukça hafif yaşar. Alınan basit tedbirlerle bu durum düzeltilebilir.

Bu tedbirlerden bazıları:

Bebeği sık sık emzirmek,
Meme üzerinde ıslak ve sıcak tampon,
El mesajı
Memenin ılık suda bekletilmesi olarak sayılabilir.
Şayet annenin şikayetleri şiddetlenmeye başladıysa, ilaç tedavisine başlanabilir. Ancak ilaç tedavisine başlamak için annenin şikayetlerinin çok şiddetli olması gerekir. Antibiyotik tercihlerinin bebek de düşünülerek yapılması gerekir.

The post LOHUSADA MEME İLTİHABI (PUERPERAL MASTİT) first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

]]>