CUMARTESİ

1. Geyik Coffee Roastery & Cocktail Bar, “Bu nasıl mekan, kahveci mi kokteylci mi?” diyenlere ilk açıklamam, kahvesi için ayrı gitmeli, kokteylleri için ayrıgitmeli. Ben hatta öğleden sonra gidip önce kahve sonra kokteylle devam etmeyi tercih ediyorum. Ne önerirsiniz derseniz, hepsi derim çünkü işlerini öyle tutkuyla yapıyorlar ki, ne denesem el emeği göz nuru lezzetli geliyor. Küçük ve sıcak bir mekan, kalabalık günlerinde dışarıda ayakta bir kalabalık oluşuyor. Öğleden sonra giderseniz dışarıda minderlere yayılıp, keyif yapabilirsiniz.

2. İki yılı aşkın bir süredir yaptığı temalı pazarlarıyla adın duyuran Souq Karaköy,27-28 Şubat tarihlerinde Ziyafet konseptiyle tekrardan karşınızda. Yeme-içme sektöründeki lokal markaların da canlanmasıyla bu kez sadece yerli üreticilere, yerel lezzetlere ve bağımsız yeme-içme girişimcilerine yer veriyor.

3. Bu hafta sonu için beni en çok heyecanlandıran aktivitelerden biri Sergi Arola’nın kendi elleriyle hazırlayacağı imza yemekleri. Sergi Arola profesyonel şefliğinin yanında sunumlardaki sanatıyla sizi büyüleyecek gibi gözüküyor. Menüden favorim “Dülger Balığı ve Cips”; yemek sonrasında da “Arola’nın Tatlı Dakikaları” ile çay ve kahve ikramları bulunuyor. Tadım menüsü kişi başı fiyatı 300TL.

4. Nil Karaibrahimgil; yıllar geçtikçe artan güzelliğiyle, sanatıyla, sevgisiyle ve kendisi gibi sürpriz dolu sahnesiyle Bostancı Gösteri Merkezi’nde. 27 Şubat 2016 tarihinde 21.00’de, bilet fiyatları 45TL’den başlıyor.

5. Yemek stilistliği yıllardır var olan, sosyal medyanın öne çıkmasıyla adını daha da duyuran bir alan. Yemeklerin lezzetlerindense görüntülerinin iştah açmasını sağlamak, midedense göze hitap eden bu alanda kendinizi geliştirmek isterseniz MSA’nın “Food Styling’e Giriş” eğitimi bugün başlıyor. Kapsamlı bir programa sahip olan eğitim için daha detaylı görüşmenizi tavsiye ederim.

PAZAR

1. Olivier Pistre’nin yönetimindeki IST TOO, mevsimine göre çiftlikten masanıza getirdikleri doğal lezzetlerle dolu bir brunch hazırlıyor, bu arada brunchta ıstakozumuz eksik diyenlere ıstakoz bile sunuyor. Buradan memnun kalmadan çıkan olmayacak gibi gözüküyor; her mutfaktan bir parça alınmış; kömür ateşinde pişirilmiş pide, kebap çeşitleri, sushi, karides, pavurya, deniz tarağı… Çocuklara özel menüler ve eğlenceli sürprizler de düşünülmüş. Brunchın keyfini tam anlamıyla çıkarmanız için herkesi düşünmeye çalışmış Shangri-La Bosphorus. Her Pazar 12.00-15.00, kişi başı sınırsız yerli içki ile 195 TL. (0-6 yaş ücretsiz, 7-12 yaş yüzde 50 indirimli)

2. Heinz Mack, ışığı sonsuz bir yaşam kaynağı olarak kabul ederek eserlerini 60 senelik uzun kariyeri içerisinde yaratan, farklı bir sanatçı. İçinize yaşam enerjisi verecek ve sanata doymanızı sağlayacak başarılı bir sergi olan “MACK. Sadece Işık ve Renk” , 17.07.2016 tarihine kadar S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nde sizlerle buluşuyor. (Pazartesi günleri kapalı; Tam 20TL, Öğrenci 10TL)

3. Sinema öncesi sushi keyfi en sevdiklerimizden. İstinye’deyken müdavimiydim, keşke yakınlarda da olsa her gün gitsem derdim; sesimi duyup Ulus’a da şube açtılar.(Geriye bütçeyi ayarlaması kaldı.). Ioki sushi konusunda İstanbul’da en başarılı isimlerden; şu anda Kandilli, İstinye ve Ulus olmak üzere üç şubesi bulunuyor. Menüden önerilerim; Acılı Edameme 16 TL, Crispy Roll 32 TL ve Volcano Roll 42 TL.

4. Sadece yemek yemeyelim biraz da elimiz çalışsın diyorsanız, bugünkü konumuz “Ekmek Yapımı”. Düşünsenize, kahvaltıya kendi yaptığınız ekmeğin kokusuyla başlıyorsunuz; mayalı hamur yapımı, fransız baget ekmeği ve focaccia ekmeği… Etiler’de bulunan City Cooks Mutfak Okulu’nda saat 14:00-17:00’da gerçekleştirilecek olan eğitimin fiyatı 130 TL.

5. Hesaplaşma (Misconduct), sadece oyuncu kadrosuna duyacağınız saygıdan bile izlenmeye değer bir film. İlk kez yönetmen koltuğuna oturan, Garez filmleriyle bilinen Shintaro Shimosawa’nın yönetmenliğinde; Josh Duhamel, Anthony Hopkins ve Al Pacino başrolleri paylaşıyor. Film, hırslı genç bir avukatın, büyük bir ilaç firmasına karşı üstlendiği önemli bir dava sırasında yaşadıklarını anlatıyor.

The post Bu Haftasonu Ne Yapsak? (27-28 Şubat) first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Festival / Tiyatro

23 Ocak 2016, Cumartesi

20:30 – 22:00

Ücretli

Etkinlik Detayları

2015 Uluslararası Anton Çehov Tiyatro festivalinde 08.09.2015 tarihinde Rusya’da yine Türkçe oynamış ve “Rus oyununu en iyi yorumlayan tiyatro” olarak ödül almıştır.

2014 Arkhangelsk Uluslararası Tiyatro Festivali’nde Türkçe sahnelenen ilk Rus klasiği, İstanbul’da yeninden tiyatroseverlerle buluşuyor.

Yazan: Nikolay Gogol

Yöneten: Savaş Mutlu

Oyuncu: Erdem Topuz

Kostüm Tasarımı: Onur Uğurlu

Dekor Tasarımı: J. Nikolay Raskov

Poprişçin, bir garip dünyalı… En acımasız şekillerde aşağılandığı, itilip kakıldığı, haksız rekabete zorlandığı ve “şanslı doğanlar” tarafından ezildiği günler de olmuş (ki bunlar çoğunlukta!), insan yerine konulduğu, saygı gördüğü günlerde…

Evet sıradan bir dünyalı Poprişçin… Gelin şimdi onun dünyasına bir giriş yapın: Soyluların dünyasında kendine yer açmaya çalışan minnacık bir memur, sınıflara bölünmüş bir ülkenin çocuğu Poprişçin… Üstlerine gereken saygıyı göstermesine rağmen kendi alt sınıfından “hak ettiği saygıyı” göremez bir türlü. Bu yüzden durmadan bulunduğu konuma lanet eder, herkes gibi o da kısa yoldan bir üst sınıfa geçmenin hesapları peşindedir hep…

Soylu kimlikle anılmaya başlandığındaysa ilk yapacağı şey, sanılanın aksine, bu kötü gidişata dur demek değil, şu an kendi gibi memur olanları aşağılamak olacaktır. Düzeni değiştirmeyi düşünebilecek kadar bir entelektüel birikime bile sahip değildir henüz ve aslında toplumun ona dayattığı kurallara boyun eğen kişiliğiyle, sadece ve sadece kendini kurtarmaya adamış bir adam olmasıyla, düzenin içinde, görevini başarıyla yerine getiren, iyi de bir bireydir. Bu yüzden toplumdan bağımsız bir tek görüş, bir tek bakış açısı da yoktur beyninin içinde…

Hayata taktığı at gözlüğünün elverdiği kadarıyla bakıp, o sınırlar içinde kendine bir amaç edinmiş ve bunu hayata geçirmeye ant içmiş bir zavallıcık, Poprişçin… Ki, maalesef bulunduğu toplumda bu ona hazır tepside sunulmayacaktır. Durmadan olasılık hesaplarına girişse de ne fayda, başladığı yerden bir adım bile öteye gidemez ve yorulduğunda belki de o güne kadar yaptığı en akıllıca şeyi yapar; soylulara yama olup soylu ilan edilmeyi beklemektense, bir anda kendini soylu ilan eder.

Oyuncu Erdem Topuz’un ağzından: “Bu küçük adamın hikayesini oynamak, oyunculuk serüvenimin ve belki de hayatımın en uzun ve en tatlı yolculuğuydu. Kafamızda binlerce soruyla, sürekli peşinden koştuğumuz ve bir türlü yakalayamadığımız, tutunamadığımız küçücük hayatlarımızın bence en güzel özeti olan bu oyunu, umarım oynamaktan aldığım keyifle izlersiniz.”

“Savaş Mutlu’nun yönetmiş olduğu, Erdem Topuz’un da oynadığı ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ isimli oyunumuz, geçen seneki Rusya Arkhangelsk Uluslararası Tiyatro Festivali’ndeki büyük beğeni toplayan gösterisinden sonra bu yıl 2015 Uluslararası Anton Çehov Tiyatro Festivali’nde 8 Eylül 2015 tarihinde Rusya’da yine Türkçe oynanmış ve Rus oyununu en iyi yorumlayan tiyatro olarak ödül almıştır.”

The post Bir Delinin Hatıra Defteri / Tiyatro first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.