Sağlıksız sayılabilecek bir ilişkinin evliler, flört eden çiftler ve hatta birbirlerinden ayrılmış eski çiftler arasında bile yaşanması mümkün. olduğunu belirten Bu aşamaya gelmiş bir ilişkinin ise artık bitirilmesi gerekir. İlişkinizde belli sınırlar çizmeniz ve önceliği kendinize vermeniz gerekir. ‘Ama onu seviyorum’  gibi cümlelerle başlanan konuşmalar sadece alışkanlığı ifade ediyor olabilir

Peki ilişkimizin artık bitmesi gerektiğini nasıl anlayacağız?

1. Sürekli kavga ve tartışma halinde misiniz?
Her zaman haklı olması gereken biri vardır. Bu durum genellikle narsisizm ve egoist davranışlardan ileri gelir. Bu kişi partnerine karşı çok az empati ve anlayış gösterir ve bu kişi bir tartışmada her zaman en son sözü söyleyen bir kişi olması gerektiğine inanır. Eğer sağlıksız bir ilişkide olup olmadığınızdan emin olamıyorsanız, şu soruları kendinize sorun: Birbirinizle sonuç alacağınız tartışmalar mı yapıyorsunuz? Yoksa, tartışmalarınız tek taraflı ve sonuçsuz mu kalıyor? Tartıştığınızda hep bir kişi mi tartışmaya hükmediyor? Eğer bunlardan bir tanesine bile cevabınız evet ise ilişkinizi gözden geçirin.

2. Duygusal olarak eziliyor musunuz?
Bazen tam olarak ne olup bittiğini anlayamasanız da bir şeylerin ters gittiğini fark edersiniz. Partneriniz tarafından sürekli baskı altına alındığınızı mı hissediyorsunuz? Partneriniz başkalarının yanında sizi küçük mü düşürüyor? Ya da pasif saldırgan davranışlarla bir şey söyleyip başka bir şey mi yapıyor? Bu davranış şekillerinin hepsinde öfke hakimdir. Zehirli ilişkiler sözlü olarak bazen de fiili olarak kötü muamele içerir. Bir kere böyle bir ilişkiye kendinizi teslim ettiğiniz zaman, partneriniz korkularınız ve güvensizliklerinizi kullanarak, sizi aşağılayan davranışlar sergilemeye devam eder.

3. Birbirinize bağımlı mısınız?
Partnerlerin birbirlerini sevdiği ve birbirlerine destek olduğu bir ilişkiyle birbirlerine sahip olma üzerine kurulu bir ilişki arasında fark vardır. Partneriniz kıskanç biriyse ve sizi sürekli onu aldatmakla suçluyorsa, bu tahammül gösterilmemesi gereken yıkıcı bir davranış olarak kabul edilir. Sağlıklı olan partnerlerin birbirine sevgi ve saygıyla yaklaşmasıdır. Partnerlerin birbirlerine bağımlı olduğu bir ilişki sağlıklı bir ilişki değildir. Kendi hayallerinizi partnerinizin hayallerinden ayırabiliyor musunuz? Kendi arkadaşlarınız var mı? Birbirinizden ayrı vakit geçiriyor musunuz? Kendi hedefleriniz var mı? Partnerlerin birbirlerine bağımlı olduğu ilişkiler partnerler arasında sağlıklı sınırlar olmasına imkan tanımaz.

4. Hatalarınız sıklıkla büyütülüyor mu?
Neredeyse her gün hatalarınız ya da eksik yanlarınız partneriniz tarafından yüzünüze vuruluyorsa, zehirli bir ilişki içinde olduğunuz söylenebilir. Böyle bir ilişkiyi bitirmediğiniz takdirde, zaman uzadıkça, bu durum bir alışkanlığa dönüşür ve öz güveniniz ve kendinize duyduğunuz saygı derin yaralar alır. Kendinize şu soruları sormaya başlayabilirsiniz: Bu kişiyle yaşadığım ilişkide kendimi fiziki ve ruhsal yönden sağlıklı hissedebiliyor muyum? Partnerimin yanındayken kendimi çok iyi hissediyor muyum? Bu kişiyle birbirimize güç verebiliyor muyuz? Partnerim benim neşe kaynağım mı?

5. Kendinizi gerçekten hasta ve yorgun mu hissediyorsunuz?
Yapılan araştırmalara göre, zehirli ya da negatif ilişki ile kalp hastalıklarına yakalanma riski arasında doğru bir orantı var. Bu tür bir ilişkide vücudunuz maruz kaldığınız yüksek stres seviyelerinden olumsuz etkileniyor, bu da bağışıklık sisteminizin yeterli şekilde çalışmamasına sebep olabiliyor. Ruhunuz çok büyük yara alıyor bu da vücut fonksiyonlarınızı etkiliyor. Stresin vücutta etkilediği ilk organ kalp. İkinci etkilenen ise uyku düzeniniz. Geceleri uyuyamıyor ve ilişkinizle ilgili endişelere mi dalıyorsunuz? Kilonuzda iniş çıkışlar mı var? Kendinizi sürekli yorgun ve halsiz mi hissediyorsunuz? Zehirli bir ilişki yaşıyorsanız, bunun etkilerini vücudunuzda, psikolojinizde, yaşam kalitenizde olumsuzluklarla hissedersiniz ve sağlıklı olan bitirme kararını verebilmektir.

The post Ayrılık vaktinin geldiğini gösteren 5 işaret first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

The post İlişkilerde Ayrılık Belirtileri first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Erkekler neden aldatır? Bu soruya aranılan birçok cevap kolay bir şekilde verilebilir. Şöyle bir sıralamak gerekirse;

Tatmin olamama duygusu
Sonlanan sevgi
Aldatılma korkusu ile içgüdüsel yapılan bir hareket
Kadın karşısında ezilme duygusu
Aldatmanın alışkanlık haline gelmesi
Beklenen ilgi ve alakanın bulunamaması
Kıskanç kadınlara olan tahammülsüzlükler
Ekonomik güç
Arkadaş ortamı

Yukarıdaki maddeler Erkekler neden aldatır sorusuna verilen cevaplardan birkaçı, bunlar daha da çoğaltılabilir. Verdiğim cevapları ele alırsak erkeklerin aldatması haklı olarak görülebilir mi? Kimi davranış bilimi uzmanlarına göre bu evet de olabiliyor, kimilerine göre hayır cevabı da verilebiliyor. Bir kadına göre bu cevabın evet olması zordur. Neden mi? Cevap çok basit. Aldatılan kendileri olduğu için bir erkek aldatma konusunda ciddi bir analiz çerçevesi sonucu haklı olarak gözükse de kadının bunu kabullenmesi oldukça zordur. ‘’ Erkekler neden aldatır. ‘’ sorusunu kadın düşünmeye başladığı anda kendinde kusur arama, daha kıskanç bir tavır alma, kafasında olmadık şeyler üretmesi erkeği daha da çok aldatmaya iten faktörler olarak ele alabiliriz. Bunların yanında çevresel faktörleri göz ardı etmemek gereklidir.

Arkadaş ortamı, farklılaşan insan yapısı, ekonomik güç ve buna benzer birçok neden daha öne sürülebilir. Erkekler neden aldatır sorusunda ele alacağımız en büyük faktörün ekonomik güç olduğunu vurgulamakta fayda var. Erkekler için genellikle kullanılan ‘’ Bir erkek parayı bulunca ilk arabasını sonra da eşini değiştirir ‘’ sözü vurgulanmak istenilen ekonomik gücün ne olduğunu daha da ön plana çıkartıyor. Haberler de ve birçok iletişim ortamında bu tezin sağlamlaşması git gide artıyor. Birçok kültürden zengin paralı erkekler sürekli fazla eşlilik ya da orada burada şurada başka kadınlarla görüntülenmesi bu tezimizi doğruluyor gibi gözüküyor. Fazla para eşittir aldatan erkek desek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Tabi sadece zengin erkekler aldatmaz, durumu olmayan bir erkekte yeri gelir aldatabilir. Erkeklerin aldatmasını ekonomik güce bağladığımız da az da olsa haklı sebepler bulabiliyoruz. En azından parası var tek eşlilik ona az geliyordur diyebiliyoruz. Bir de erkeğine sonsuz bağlılık gösteren kadınların aldatılması var. Onlarda ise şöyle bir duraksamamak imkânsız gibi. Bizlerin tabiriyle erkeğine saçını süpürge etmiş ve ona sonsuz sevgi ile bağlı bir kadını bir erkek neden aldatır? Bu soruya da şöyle cevap verebiliriz. Tilkinin nasıl olsa her zaman dönüp dolaşacağı bir kürkçü dükkânı var hesabı erkekte nasıl olsa döneceği ona tapan bir kadını vardır düşüncesiyle aldatmaktan kendini alıkoymuyor.

Hal böyle olunca ‘Ah bu erkekler neden aldatır’ sorusuna verilen cevapların o cevaplardan meydana gelen oluşumların nedenleri her şekilde açıklanıyor. Sevsen elde bir var düşüncesiyle aldatıyor. Sevmesen ilgisiz nasıl olsa istediğim duyguyu alamıyorum düşüncesiyle aldatıyor. Parayı buluyor. Nasıl yesem kimlerle yesem bu parayı diye şaşkınlıktan aldatıyor. Yeri geliyor aldatıldığı düşüncesiyle kafasında kuruyor öyle aldatıyor. Yani konu erkeklerin aldatması olunca hep haklı bir nedenleri oluyor gibi gözüküyor. Ama kime göre, neye göre haklı nedenler. Belki de sadece kendilerine göredir haklılıkları. Erkekler neden aldatır sorulunca cevaplar saymakla bitmiyor. Erkeğe göre erkeğin doğasında vardır oluyor. Ama erkeğe kadın aldatamaz mı siz aldatıyorsunuz diye sorulunca kadın aldatamaz ona yakışmaz kötü kadın olur deniliyor. Son olarak bir önceki cümlemde yazdığım aslında çıbanın başının ne olduğunu belli ediyor. Geçmişten süre gelen; erkek aldatsa bir şey olmaz ama kadın aldatsa kötü kadın olur söylemi. Çocuklara gençlere empoze ediliyor. Bunun sonuncunda erkek kendini kadını aldatmakla mükellef görüyor. Suç erkeklerden çok geçmişten günümüze bizlere yanlış empoze edilen bu düşünceden doğuyor.

The post Erkekler Neden Aldatıyor? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Boşanma ya da genel olarak ayrılık durumları çok fazla strese neden olur. Bu yüzden böyle zamanlarda genelde yüksek kalorili yiyeceklere yöneliriz. Bu yiyeceklere yönelmek yerine aşağıda yer alan size daha iyi gelecek ve aynı zamanda daha az kalorili 5 yiyeceğe bir göz atın…

1. Somon balığı

Somon gibi yağlı balıklar adrenalin seviyenizi kontrol altına alarak sakinleştirir. Omega-3 yağ asitleri de iyi hissetmenizi sağlayacak daha sağlıklı bir cilt ve saça sahip olmanıza yardımcı olur. Böylece güzel görünüşünüzle yeni aşkınızın dikkatini de çekebilirsiniz.

Deneyebileceğiniz diğer yiyecekler: Ton balığı, ceviz, kanola yağı, tofu

2. Badem

Ayrılmak ya da boşanmak stres seviyesinin yükselmesine neden olur. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yarayan badem, E vitaminleri ve çinko ile zengin antioksidanlar içerir. Ayrıca bademde doymamış ve sağlıklı yağlar bulunur. 30 gramı 163 kalori olduğu ve 12 gram yağ içerdiği için ise yine de dikkatli tüketmekte fayda var.

Deneyebileceğiniz diğer yiyecekler: Ceviz, fıstık

3. Yoğurt

Stresli olduğunuz zamanlarda mide şikayetleri yaşayabilirsiniz. Daha sık karın ağrısı yaşar ve ishal olabilirsiniz. yoğurt da bulunan canlı ve aktif kültürler mide rahatsızlıkların oluşmasını engeller ve aynı zamanda içerdiği probiyotikler sindirim sisteminizi düzenler. Ayrıca protein ve kalsiyum sağlar.

Deneyebileceğiniz diğer yiyecekler: Kefir, donmuş yoğurt

4. Bitter Çikolata

Bitter çikolatanın stres seviyesini düşürdüğü kanıtlanmış bir gerçektir. Mutluluk hormonu olan serotinini arttıran şeker içerir. 30 gramı 150 kalori ve 9 gram da yağ içerdiği için çok fazla da tüketmemek gerekir.

5. Tam tahıllı kahvaltılık gevrek

Çoğu insan kendini iyi hissettirdiğini düşündüğü için yüksek karbonhidratlı yiyeceklere yönelir. Bunun nedeni yüksek karbonhidratlı yiyecekleri tükettiğimizde beyin, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan serotonin salgılamaktadır. Ama söz konusu karbonhidrat olunca birçok insan aşırıya kaçmaktadır. Bu karbonhidratları tüketmek yerine tam tahıllı gevrekleri tercih edebilirsiniz. Böylece daha sağlıklı beslenir ve stres seviyenizi de azaltabilirsiniz. Kendinizi stresli hissettiğinizde bir kase yağsız süt ile kahvaltılık gevreğinizin tadını çıkartın.

Ayrıca bu besinleri tüketmenin yanı sıra fiziksel aktivitenizi de artırırsanız stresinizi azaltmaya daha da yardımcı olursunuz.

Ne yediğinizden ziyade nasıl yediğiniz de önemlidir. Bunun için birkaç taktik;

1. Acıktığınıza emin olun. Bunun için açlık seviyenizi 1 den 10` a kadar belirleyin (10- en çok acıktığınız durum). Son yediğiniz zamanı düşünün. Eğer gerçekten acıktıysanız yemeğe başlayın. Eğer sadece stres ile ilgili ise koşun, ılık bir duş alın veya başka bir şekilde deşarj olun.

2. Huzurlu bir çevre yaratın. Öğünleriniz sırasında tüm elektronik aletleri kapatın. Mailleriniz, tweetleriniz vb. 30 dakika bekleyebilir. Yemeğinizin keyfini aileniz veya arkadaşlarınız ile birlikte çıkarın, bol bol sohbet edin.

3. Acelece yemek yemek en kötü alışkanlıklardan biridir, sadece stresli bir ortam yaratır. Gün içerisindeki atıştırmalıklarınız için 5-10 dakika, ana öğünleriniz için ise 20-30 dakika vakit ayırın. Böylece her lokmanızın tadını çıkarın!

kalorisepeti.com

The post En iyi gelen 5 yiyecek! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Kadın ve erkeklerin farklı bakış açılarından hayata dair merak edilen her konuda fikir alışverişine olanak sağlayan sosyal paylaşım platformu KizlarSoruyor.com, kadın ve erkeklere karşı cinste duymaktan bıktıkları, tüylerini diken diken eden, en nefret ettikleri cümleleri sordu.
 
Kadınlar ve erkeklerin karşı cinste bıkkınlık uyandıran cümlelerini, klişelerini, genellemelerini KizlarSoruyor.com yaptığı anketle ortaya çıkardı. Birazdan okuyacağınız cümleler sizin de tepenizin tasının atmasına neden olabilir. Eğer içlerinde sizin de sarf ettiğiniz cümleler varsa, karşı cinsin o anda neler hissettiği konusunda birazdan fikir sahibi olacaksınız.
 
Günümüz Erkeklerinin Kabak Tadı Veren Cümleleri

1- Akışına bırakalım
2- Kadın milleti paragözdür
3- Aşka inanmıyorum
4- Hazır değilim
5- Evlilik çok saçma bir şey
6- Adını koymayalım
7- WhatsApp var mı?
8- Hemen kızma ya
9- Senden önce kimseyi böyle sevmedim
10- Seni üzmek istemem
11- “Rus kızı” ile başlayan cümleler
12- Türk kızlarının çoğu kezban
13- Sen hastasın kuruyorsun
14- Neyse tamam haklısın
15- Hiç kimseyi böyle sevmedim
 
Kadınların oluşturduğu erkeklerin kabak tadı veren cümlelerin listesi böyle…
 
Günümüz Kadınlarının Kabak Tadı Veren Cümleleri

1- Yok bir şey
2- Niye mesajıma geç cevap verdin?
3- Beni sevmiyor musun artık?
4- Niye o kızın fotoğrafını beğendin? Aranızda ne var?
5- Benden sıkıldın mı?
6- Niye bana çiçek almıyorsun?
7- Sadece “OK” diyerek verilen yanıtlar
8- Başka kızlara bakmayı biliyosun ama
9- Neredesin sen?
10- Ben seni arkadaş olarak görüyorum.
 
 
Sonuçlar 2925 kız ve 2673 erkek olmak üzere toplamda 5596 kişinin katılımıyla ortaya çıkmıştır.

The post Bu sorulara dayanamıyor! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Bilindiği üzere, evlilik birliğini sürdürmek istemeyen çiftler, ilgili aile mahkemesi nezdinde anlaşmalı boşanma ya da çekişmeli boşanma davası açmak suretiyle, evlilik birliğini sona erdirebiliyorlar.

Eğer eşlerden biri, boşanma davasını, avukat tarafından temsil edilmeksizin açmak isterse, yetkili mahkemenin bulunduğu Adliye’ye giderek, dilekçesini vermek ve harçlarını vezneye yatırmak zorundadırlar.

Ancak, artık tek seçenek bu değil: Adalet Bakanlığı’nın avukatlar için sağlamış olduğu online dava açma yani UYAP üzerinden dava açma seçeneği artık vatandaşlar için de uygulanıyor.

Bu doğrultuda boşanmak isteyen eşlerden biri, E-İmzasının olması şartıyla, Uyap Vatandaş Portalı üzerinden, davasını açabilme ve yine aynı portal üzerinden davanın açılması için gerekli harçları ödeyebilme imkânına sahip.

Vatandaşın bu şekilde online dava açabilmesi için öncelikle kendi adına elektronik imza satın alması gerekiyor. Elektronik imzaya sahip olduktan sonra, UYAP Editör programı aracılığıyla hazırlayacağı dava dilekçesini elektronik imza ile imzalaması, dava açılması için gerekli harçları ödemesi ve ardından UYAP sistemine girerek davasını açması gerekiyor. Yapılacak tüm işlemlerin ayrıntıları, UYAPPortalı üzerinde açıklamalı olarak yer almakta. Bu şekilde dava açıldıktan sonra davanın tüm aşamaları UYAP üzerinden kontrol edilebiliyor ve dosyanın içeriği yine aynı sistem üzerinden görüntülenebiliyor.

Her ne kadar boşanma davası, vatandaş tarafından online açılabiliyorsa da bu davaların artık online görüleceği anlamına gelmemektedir:Tarafların duruşmalara bizzat ya da avukat aracılığı ile katılma zorunluluğu devam ediyor. Özellikle, anlaşmalı boşanmada, avukat ile temsil edilseler dahi, ilk duruşmada her iki eşin de hazır bulunma zorunluluğu olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Hemen belirtmek gerekir ki bu kolaylık sadece boşanma davalarına özgü değil. Tüm hukuk davaları (iş davaları,  tüketici davaları, marka davaları, ticari davalar vs.) vatandaşlar tarafından E-imza ile UYAPsistemi üzerinden açılabiliyor.

Adalet Bakanlığı’nın getirdiği bu kolaylık ile Adliyelerdeki iş yükü nispeten hafifleyecektir ancak yine de vatandaşlarımızın herhangi bir hak kaybına uğramamaları adına davalarını açarlarken konunun uzmanı bir avukata danışmanlarının oldukça önemli olduğunu da hatırlatalım.

Av.Gülşen ÜRER
Ürer Hukuk Bürosu
(gulsen@urer.av.tr)

The post Artık online açılabilicek! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

 Çocuk için gerçekleşmesi muhtemel felaket senaryolarından birisinin de ailenin parçalanması olduğunu dile getiren Psikolog Barış Gürkaş, “Çocuk gözüyle ailenin parçalanmasına sebep olabilecek durumların başında ise boşanma gelir. Bowlby’nin bağlanma kuramına göre, Çocuğun, sevgi ve güven temin edecek bir veya birkaç kişiyle geliştireceği bir bağlılığın, onun sağlıklı gelişimi için esas olduğunda bir görüş birliği vardır: O bağın kopması, ruhsal acı ve hiddet yaratır.

Küçük yaşta çocuğun, boşanma sürecindeki yaşadıkları sonraki dönemlerde davranışlarını etkilemektedir. Bu süreç boyunca ailenin yapısı değişerek iki küçük parçaya ayrılmakta ve bu iki parça arasında kuracağı ilişkiyi ve dengeleri çocuğun kendi başına oturtması mümkün değildir. Bununla başa çıkabilecek davranış repertuarına çocuklar genellikle sahip olmadığı için, bu noktada ebeveynlere çok iş düşmektedir.

Ebeveyn çocukla pazarlık yapmamalı, diğer ebeveyni kötülememeli, çocuktan büyük kararlar almasına sebep olacak beklentiler içinde olmamalıdır. Ebeveynler ondan taraf olmasını beklememelidir” diye konuştu.

Boşanma ile birlikte birçok zaman ailenin gelirinin de azaldığını, bu durumun sıradan bir ekonomi gibi görünse de çocuk için önemli sonuçlara varabildiğini ifade eden Psikolog Barış Gürkaş, “Ekonomi yüzünden oturulan evden, semtten taşınma çocuklarda olumsuz izler bırakabilir.

Kimi zaman çocuğun okulu değişmekte, kimi zaman ise mahalle arkadaşları değişebilmekte. Bu çok basit gibi görünse de sosyal ilişkiler açısından problem yaratabilmektedir. Boşanma sürecinde aile arasında duygusal açıdan yaşanan bunalım dönemi, kimi zaman kendini öfke ile gösterebilir, bu da çocuğun duygusal açıdan kaldırabileceği bir durum değildir.

Böyle bir dönemde ebeveynler anlaşmazlıklar ile duygusal olarak fazlasıyla yara alırken, çocukların böyle bir dönemi desteksiz atlatmaları çok mümkün değildir.” Şeklinde konuştu.

The post En fazla çocukları etkiliyor!! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Evlilik, boşanma, yaşam tarzı konularında farklı değer yargıları, bakış açıları, inançlar, altyapı durumları (maddi vs) nedeniyle boşanmalımıyım sorususunu cevaplamak  ya da sizleri yönlendirmek yerine sorgulanması gereken konuları paylaşmanın daha uygun olacağını düşündüm; Aşağıda boşanmadan önce sorgulamanız gereken konular irdelenmiştir:

Soru 1; Boşanma aşamasına  gelmeme benim katkım ne? Evlilik havuzuna ben ne koydum ki ne bekliyorum??,  kırmızı çizgilerim çok mu katı?, kendi aile geçmişimden evliliğime neler yansıtıyorum?, benim aile kültürümün tek ve en doğru olduğunu nereden biliyorum?. Eşimin farklılıklarına tahammül edebiliyormuyum?, evlilikle ilgili herhangi bir kitap okudum mu? Kendimi tanıyormuyum? Evlilikte iletişim kurallarını biliyormuyum? Bu konuyla ilgili interneti araştırdımmı?

Soru 2; Sorun eşimde mi? Eşim  bana kendi doğrularını dayatıyormu?, değişime ve gelişime açıkmı?, anlaşamasakta uzlaşma için çaba gösteriyor mu? Eşim kendisini tanıyormu? Geçmiş aile sınırlarıyla şimdikini karıştırıyor mu? Bize geçmişten ne yansıtıyor?

Soru 3; Evliliğin doğal yapı ve Sorunlarını biliyormuyuz? Evliliğin doğal zorluklarının bedelini eşimize mi yüklüyoruz? Evliliği kafamızda kutsal, monoton, güvenli, sıkıcı gibi etiketleyip, enerjisiz bırakıyormuyuz?. Eşimizle fazla iç içe mesafesiz boğucu bir birliktelik tarzımız mı var? Bu konularda  kitap okuduk mu, yoksa kendi deneyimlerimizin en doğru olduğunu mu düşünüyoruz. İletişim konusunda bilgi ya da eğitimimiz var mı? Bu konuda destek alırken doğru uzmana danıştık mı?

Soru 4: Alt yapıyı gözden geçirdiniz mi? Çocuklarınız, ekonomik durumunuz, aile desteğiniz ve boşanmayı düşündüğünüz eşinizin bu süreçte izleyeceği tutumlar konusunda yeterince bilgilimisiniz?, alt yapı ve alternatif B-C senaryolarınız var mı? Eşinizde evliliği kurtarmayla ilgili ya da çocukları yıpratmadan boşanma ile ilgili kapasite var mı?

Soru; 5 Eşinizden ayrılmak ihtiyacınıza uygun mu? Yani terazide boşanmak mı evli kalmak mı sizi mutlu edecek?

Bu sorular karşısında çok net yanıtlarınız yoksa kafanız karışıksa ve doğru uzmandan destek almadıysanız mutlaka bir evlilik ve boşanma danışmanlığı almanızı öneriyorum. İdeal olanı eşinizle birlikte danışma almanız, ancak eşiniz bu konuda kararsızsa onu motive etmek ve kendi duruşunuzu gözden geçirmek için tek başınıza danışma alabilirsiniz.

Uzm. Dr.Mehmet Levent SOYLU

doktorsitesi.com

The post Boşanmadan önce sorulması gereken sorular!!! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

 Oyuncu Gwyneth Paltrow ile Coldplay grubunun solisti Chris Martin, bir süre önce ayrılık kararı almış ve sevenlerini şaşırtmışlardı. TMZ’nin haberine göre 2003 yılında dünya evine giren çiftin boşanma davası görüldü ve iki ünlü isim resmen ayrıldı.

41 yaşındaki Paltrow ile 37 yaşındaki Martin’in Apple ve Moses adında iki çocuğu bulunuyor.

The post Gwyneth Paltrow ile Chris Martin ayrıldılar! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

The post Eşler üzerindeki büyük etkisi! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.