The post Anne Karnında Yaşananlar Doğduktan Sonra Bebeği Etkiler Mi? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Araştırmacılar, prematüre bebeklerin hayatını sürdürmeleri için yapay bir rahim geliştirdiler. O rahim ise ilk hayvan testlerinde başarılı oldu ve bu ilerleme, dünyadaki milyonlarca prematüre bebeğin hayatını kökten değiştirebilir. İlk defa yapay rahim içerisinde prematüre bir kuzu büyütüldü. Erken doğum sonucunda düşük yaşam riskini ortadan kaldıracak çalışma, kuzu denekler üzerinde oldukça başarılı oldu. Anne karnındaki gelişimlerine tamamen yapay bir rahimde devam eden kuzular, oldukça sağlıklı olarak dünyaya geldi.

Nature Communications’da yayımlanan çalışmada araştırmacılar, 105 ila 120 günlük (insanlarda 23-24 haftalığa eşdeğer) kuzuları alıp yapay bir rahmin içerisine yerleştirdiler. Yapay rahim; içindeki amniyotik sıvının görevini yerine getiren bir elektrolit çözeltisi ile dolu olan kapalı ve steril halde bir torbadan oluşuyor. Kuzunun kalbi, kanı göbek bağı aracılığıyla torbanın dışında bulunan gaz değişimi makinesine pompalıyor. Söz konusu harici rahim sekiz tane kuzuyu tıpkı anne karnındaki gibi yetiştirmeyi başardı. Büyüme sırasında kuzuların beyinleri, akciğerleri ve diğer hayati organları normal bir şekilde gelişti, üstelik yünleri bile sonradan oluştu. Hatta hareket ettiler ve tekmelediler. Bu deneyden çıkan birkaç kuzu şimdi yetişkinlik safhasında sağlıklı birer canlı.

Araştırmacılar gebeliğin son evrelerindeki kuzuları plastik bir kap içerisinde beslemenin ve korumanın mümkün olduğunu gösterdi. Bu sonuç oldukça önemli çünkü söz konusu çalışma önümüzdeki yıllarda risk altındaki prematüre bebekler için bir cankurtaran olabilir.

Hatta kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir’e göre, “Embriyo aşamasından itibaren yani döllenmiş yumurtayı bugün tüp bebekte laboratuvar ortamında en çok 6. güne kadar yaşatabiliyoruz ve sonrasında dondurma programına alarak sıvı nitrojen içinde saklıyoruz. Asıl önemli olan mucizevi gelişme, eğer 6. günden sonra yaşama şansını sağlayacak yapay rahim gelişirse; doğuştan veya cerrahi olarak rahmi alınmış kadınlar için kısırlık problemi ortadan kalkacak veya sağlık sorunları nedeniyle gebeliğe izin verilemeyen annelerin problemi çözülecektir” dedi.

The post Rahmi alınmış kadınlar artık anne olabilecek first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Ayakları öpülen çocuk, hissettiği ‘anormal’ değerlilik hissi ile kıskançlığa meyleder. Böylesi çocuklar anne babalarının kardeşlerine yönelmesinden rahatsız olur. İlgiyi kaybetme kaygısı anormal derecede ilgi ile sevilmiş çocuklarda sıklıkla görülür.
Çocuk boynundan öpülmez. Bu, çocukta aşırı hassasiyet kazandırır.

The post Bebeklerin Neresinden Öperseniz Karakterini Etkiler? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Bu süreçte hareketlilik ile beraber bebeğinizin motor becerileri de gelişmeye başlar. En önemli kurtarıcınız ise oyuncaklardır. Oyuncaklarla bebeğinizin vakit geçirmeye başlaması 2. ve 3. aydan itibaren başlayabilir. Sesli ve hareket eden oyuncaklar bebeğinizin bu dönemde dikkatini çeken oyuncak türleridir.

Aynı zamanda bebeğinizin hem zihinsel hem de fiziksel gelişimini olumlu yönde etkileyecek oyuncaklar sayesinde bebeğiniz parmaklarını kullanmayı, el, göz koordinasyonu sağlamayı ve iletişime daha çabuk geçme şansını bulur.

İlk süreçlerde kontrol dahilinde özgür bırakılan çocuklar kısa bir süre sonra karıştırma alışkanlığını bırakmaya başlarlar. Bu nedenle bu süreçte sabır ve takip en önemli unsurdur.

The post Bırakın Bebeğiniz Keşfetsin! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

• Oda ısısına dikkat edin; çünkü anne karnında sıcak ortama alışan bebek dış dünyanın ısısına alışmakta güçlük çeker. Bu nedenle oda sıcaklığının 22-24 derece arasında olmasına dikkat edilmelidir.
• Sık sık bebeğinizi emzirin. Hem bebeğinizin bağışıklığı, hem beslenmesi hem de anne ile arasındaki bağı kuvvetlendirmek için bebeğinizi bol bol emzirin. Ayrıca bu sayede sütünüz de artacaktır.
• Büyümesini kontrol edin. Çünkü ilk bir yıl büyüme açısından çok önemlidir. Bebeğiniz ilk bir hafta içerisinde kilo kaybı yaşasa da kısa süre içerisinde toparlar bu sizi endişelendirmesin. Fakat baş çevresine de dikkat edin.
• Kaka sayısını takip edin Çünkü bebekler normalde günde 8-10 kez kaka yapabilir bu bebeğin doyduğunu gösterir. Fakat bazen gün aşırı yapılan kaka da bebeğin büyümesine engel sayılmaz.
• Cildini takip edin. Bebeğinizin cildinde morarma, kızarma, döküntü veya sarılık gibi bir cilt rahatsızlığı olup olmadığını gün ışığında takip ediniz.
• Bizim kültürümüzde bebek doğar doğmaz yıkanır. Fakat bilinmesi gereken aslında bebeğin vücudunu kaplayan verniks isimli yağ tabakasının bebeği soğuğa ve mikroplara karşı koruduğudur. Bu nedenle bebeğin göbeği düştüğü zaman yıkanması daha sağlıklı olur.
• Bebeğinizin baş şekli bozukluğu ile ilgili takıntı içerisine girmeyin ilk haftadan sonra bu durum düzelecektir.
• Meme bölgesindeki şişlikleriniz ve hatta ağrılarınız normal. Bu durum geçicidir. Merak etmeyin.
• Bebekler anne kalp atışını hissederler ve sizi görürler ona karşı daha özverili olun. 30 cm mesafeye kadar bebeklerin gözleri görür.
• Bebeğinizle sık sık konuşun o sizi duyar ve hisseder. Bebeğinizi rahatlatacak tek kişi sizsiniz bunu unutmayın.

The post Bebek bakımında dikkat edilmesi gereken 10 ayrıntı first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

The post Yeni doğan bebek nasıl giydirilmeli, oda sıcaklığı nasıl olmalı? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Sosyal Güvenlik Reformu adında yapılan düzenlemeler kapsamında, 1 Ekim 2008’de yürürlüğe konan yasa ile kadınlarımıza tanınan önemli haklardan biri de “doğum borçlanması” hakkıdır. Doğum borçlanması ile; doğum sonrasında çocuğuna bakmak için çalışmadığından sosyal güvenlikten mahrum kalan kadın sigortalının, mahrum kaldığı sosyal güvenlik hakkının telafi edilmesi amaçlanmıştır.

BORÇLANACAK DOĞUM SAYISI İKİDEN ÜÇE ÇIKTI

İlk uygulamaya konduğu tarih itibariyle sadece sigortalı çalışan kadınlara tanınan ve iki çocukla sınırlı kalan doğum borçlanması hakkının, daha sonra kapsamı genişletildi. Sadece sigortalı kadınlara tanınmasının nedeni memur kadınların çocuğuna bakmak için aldıkları ücretsiz izin sürelerini borçlanma haklarının olması, Bağ-Kur’luların ise doğum sonrasında zaten ara vermeden prim ödeme haklarının olmasıydı. Yine de Torba Yasa ile (6552 sayılı K.) Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensupları da kapsama dahil edildi ve borçlanılacak doğum sayısı da ikiden üçe çıkartıldı. Ancak her doğum borçlanılamıyor. Doğum borçlanmasından yararlanmanın bazı şartları var.

DOĞUM BAŞLANGIÇTAN SONRA OLACAK

Doğum borçlanmasından, sigorta başlangıç tarihinden sonraki doğumlar, çocuğun yaşaması şartıyla yararlanıyor. Sigorta başlangıç tarihinden önceki doğumlar, doğum borçlanmasından yararlanamıyor. Başlangıçtan önceki doğumların da borçlanmadan yararlanması için toplumda büyük bir istek var. Belki önümüzdeki dönemde yasal bir düzenleme yapılarak sigorta başlangıç tarihinden önceki doğumlar da borçlanmadan yararlanabilir.

Doğum tarihinden sonraki iki yıl içinde sigortalı çalışılmayan yani prim ödenmeyen günler borçlanılabiliyor. Bu nedenle doğum borçlanması yapabilmek için doğum tarihinden sonraki iki yıl içinde prim ödenmeyen boş gün olması lazım. Örneğin; sigortalı çalışan Ayşe Hanım, 1 Mayıs 2012’de doğum yapıp, çocuğuna bakmak için doğum sonrası üç sene sigortalı çalışmamışsa, Ayşe Hanım doğum tarihinden sonraki çalışmadığı iki yılı borçlanarak 720 gün kazanabilir. Fakat doğum sonrasındaki iki yılda prim ödenmişse, bu takdirde doğum borçlanması yapılamıyor. Örneğin; eczacı Ayşe Hanım’ın 1 Kasım 2013’de doğum yaptığını ve doğum sonrası da Bağ-Kur primlerini ödediğini varsayarsak, Ayşe Hanım doğum tarihinden sonraki iki yıl içinde prim ödenmeyen boş günü olmadığından, doğum borçlanması yapamayacak.

EN FAZLA ÜÇ DOĞUM

En fazla üç doğum borçlanılabiliyor. Şartları taşıyan bir doğumunu borçlanan kadın 720 gün, iki doğumunu borçlanan kadın toplam 1440 gün, üç doğumunu borçlanan kadın toplam 2160 gün sigortalılık süresi (prim günü) kazanıyor. Doğum borçlanmasıyla bedava gün kazanılamıyor. Bir bedeli var. Borçlanma bedeli asgari ücretteki artışa bağlı olarak artıyor. Doğum borçlanması talebinde bulanan kadın sigortalı, prim hesabına esas günlük kazancın alt sınırı (günlük asgari ücret olan 42.45 lira) ile üst sınırı (günlük asgari ücretin 6.5 katı olan 275.93 lira) arasında bir kazanç tutarı belirliyor. Ve belirlediği günlük kazanç tutarı üstünden yüzde 32 oranında borçlanma bedeli hesaplanıyor. Bugün için bir günlük borçlanma bedeli olarak; prime esas kazancın alt sınırı üstünden 13.58, üst sınır üstünden 88,30 lira ödenmesi gerekmektedir. Borçlanma bedelinin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekiyor. Doğum borçlanmasının neredeyse tamamına yakın kısmı prime esas kazancın alt sınırı (asgari ücret) üstünden yapılıyor. Borçlanmayı şu formülle okurlar kendileri de hesaplayabilirler.

Borçlanma Bedeli = Belirlenen Günlük Kazanç x yüzde 32 x Borçlanılacak Gün Sayısı
Örneğin; Ayşe Hanım’ın bir doğumu için 720 gün asgari ücret üstünden borçlanma talebinde bulunduğunu varsayarsak, bugünkü verilere göre günlük 13,58 lira borçlanma bedeli hesabıyla, 9.777,60 lira borçlanma bedeli ödenmesi gerekiyor.

Yılsonuna kadar borçlanma talebinde bulunup, asgari ücret üstünden borçlanma talep edilmesi halinde;
– Bir doğum için (720 gün için) 9.777,60 lira,
– İki doğum için (1440 gün için) 19.555,20 lira,
– Üç doğum için (2160 gün için) 29.332,80 lira ödenmesi gerekiyor.

BORÇLANMA BEDELİ NASIL ARTACAK?

Yeni yılda asgari ücret net 1.300 liraya çıkartılacak. Bu durumda aylık asgari ücretin brüt tutarı 1.645,80 TL liraya yükselecek. Bu, prim hesabına esas aylık alt sınırın 1.645,80 liraya, üst sınırın da 10.697,70 liraya yükseleceği anlamına geliyor. Doğum borçlanma bedeli asgari ücret artışına bağlı olarak arttığından, asgari ücretteki artış aynı oranda doğum borçlanması bedelini de artıracak.
Asgari ücret artışı 1 Ocak 2016’dan itibaren bir günlük en az borçlanma bedeli olan 13.58 lirayı, 17.56 liraya, bir günlük en fazla borçlanma bedeli olan 88.30 lirayı da 114.11 liraya yükseltecek. 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren en düşük borçlanma bedeli üstünden;
– Bir doğum için (720 gün için) 12.643,20 lira,
– İki doğum için (1440 gün için) 25.286,40 lira,
– Üç doğum için (2160 gün için) 37.929,60 lira ödenmesi gerekecek.
Doğum borçlanması yapacak kadınların elini çabuk tutmaların da yarar var. Çünkü Aralık 2015 ayı içinde borçlanma talebinde bulunmayıp bir gün sonra yani 1 Ocak 2016’da borçlanma talebinde bulunanlar yüzde 30 oranında fazla para ödeyecekler.

The post Çalışan Anneler Dikkat! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Bir bebeğin kabız olduğunu kakanın az oluşundan yada küçük küçük taneler halinde yapışından anlayabiliriz. Bebeklerde bu durum daha kolay atlatılabilirken 2-3 yaşına gelmiş bir çocukta durum farklıdır. Çünkü bu yaşa gelmiş bir çocuk canının acıdığını bilir ve hiçbir rahatsızlığı olmadan kabız olmuş ise durum olumsuz psikolojik boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle çocuğu korkutmadan önlemini almak gerekir.

Bebeklerde kabızlık yapan sebeplerin başında inek sütünün geldiğini söyleyen uzmanlar bazı bebeklerin hazır mamalar almasının da bu durumu tetiklediğini söylüyor. Eğer bebeğiniz kabız olduysa yapmanız gereken şeyleri ise şöyle sıralayabiliriz;

• Her şeyden önce bir doktora gidilerek makat çevresinin bütün kontrolleri yapılmalıdır. Çünkü burada oluşan çatlaklar bebeğinizin zorlanmasına ve acı duyması ile birlikte de kakasını tutmasına sebep olabilir.
• İnek sütü alıyorsa bunu azaltmak.
• İlaç tedavileri her bebekte en son çare olmalıdır. Dolayısıyla bitkisel yöntemleri tercih etmemiz gerekir.
• Bitki çayları bu konuda size yardımcı olacaktır.

Ihlamur Çayı

Rezene Çayı

Nane Çayı gibi…

• Bazı meyvelerin hoşafı

Ayva Hoşafı

İncir Hoşafı

Kayısı Hoşafı

Erik Hoşafı gibi…

NOT: Eğer bebeğiniz bir yaşından küçük ise hoşaf veya bitki çaylarına tatlandırmak için şeker veya bal koymayınız.

NOT2: Kabızlık yaşayan bir bebek değil çocuk ise bu hoşafları blenderden geçirerek posa haline getirip çocuğunuza vermeniz çok fayda sağlayacaktır.

• Zeytinyağını direkt olarak verebilir yada yemeklerine, bir miktar hoşafına katabilirsiniz.
• Bebeğinizin bağırsaklarına oval hareketlerle masaj yapabilirsiniz.
• En önemlisi bebeğinize (6 ayından büyük ise ) veya çocuğunuza bol sıvı vererek bu ihtiyacı karşılamanız çok fayda sağlayacaktır.

The post Eyvah Bebeğim Kabız Oldu! first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Tahmin edildiği gibi normal doğum vajinada genişlme yapar. Fakat sezeryan doğumlarda da, normal doğum kadar olmasa bile az miktarda bir genişleme olur. Normal doğum sırasında yaklaşık 35cm baş çevresi olan bir bebek kafası çıktığından  burada bir genişleme kalacaktır. Bu doku doğum sonrası eski haline gelse bile sıfır olarak aynı olması mümkün değildir. Çünkü bu bölgeyi hem bebek esnetmiştir, hem de bu bölge doğum evresi geçiren her kadında istemese de sezaryen doğumu tercih etse de genişleme olur.

Normal doğumda eğer kadına dikişli uygulama yapıldıysa ve bu dikiş uygun büyüklükte uygulanmışsa bu durum daha hafif geçirilir ve kadının cinsel hayatını olumsuz etkileyecek boyutta bir sorun yaşanmaz.

3 çocuğa kadar zarar görmeyen vajina 4. Çocuktan sonra kadının cinsel hayatını etkileyebilir, idrar problemleri kadına yaşatabilir.

Bu gibi durumlarda ise çok basit bir operasyonla bu durum düzeltilebilir. Yaklaşık 30-45 dakika süren bir dikiş operasyonudur. Başarı oranı ise oldukça yüksektir.

Bu nedenle cool kadın ekibi olarak herhangi bir sağlık probleminiz yok ise ve doktorunuz bir sorun görmüyor ise adı da üzerinde olan normal doğumu yapmanızı hem bebeğinizin hem de sizin sağlığınız açısından öneririz.

The post Normal Doğumda Vajinada Kalıcı Genişleme Olur Mu? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.

Bebeğinize oyuncak alırken onun seviyesine göre oyuncak almaya özen göstermelisiniz yani 0-18 ay arasındaki bebeklere daha çok peluş ve ses çıkaran oyuncakları alabilirsiniz. Fakat 2 yaşından sonra onun gelişimine göre ve ilgi alanlarına göre oyuncaklar tercih edebilirsiniz.

Bebeğinize oyuncak alırken dikkat etmeniz gereken unsurlardan bir tanesi de oyuncakların metal, cam, civa ve çeşitli kimyasalların kullanıldığı boyalar içeren ürünlerden kaçınılmalıdır. Bunların yerine temizliği rahat, yıkanabilen veya silinebilen peluş yada ahşap oyuncakları tercih etmeliyiz.

Çocuklarımız için en önemli bilmemiz gereken ise onları 11-12 yaşına kadar teknolojiden uzak tutmaya çalışmamız olacaktır. Çünkü bilgisayar, tablet, telefon gibi teknolojik gelişmeler çocuğun hayal kurma ve problem çözme yeteneğinin körelmesinin yanı sıra dikkat dağınıklığına sebep olur. Dolayısıyla çocuğunuzun gelişimini olumsuz etkiler.

The post Bebeğime Nasıl Oyuncaklar Almalıyım? first appeared on Cool Kadın | Magazin Moda ve Kadına Dair Her Şey Öncü Kadın Portalı.