Yazın tadını çıkarmaya başladığımız bugünlerde, genital enfeksiyonların nedeniyle keyfimiz kaçabilir. Yaz aylarında artan genital enfeksiyonlar, hayatımızı sekteye uğratmadan soluğu jinekologda almakta yarar var.

Uzun bir kış döneminin ardından artık yaz geldi. Güneş tüm güzelliğiyle gökyüzünde parlarken, mevsimin tadını çıkarmaya başlıyor, şimdiden tatil planlarımızı yapıyoruz. Ancak yazın tüm bu güzelliği, genital enfeksiyonların artmasına da neden oluyor. Vajina içinde olup kişilere zarar vermeyen mikroorganizmalara denilen “vajinal flora”nın dengesinin bozulması, genital enfeksiyonları ortaya çıkarıyor. Hormonal değişiklikler, sıcak nedeniyle genital bölgenin nemli ve havasız artması, adet kanaması ya da cinsel ilişkiyle vajinal flora’nın dengesi bozulabiliyor. Yaz aylarında ev dışında ortamlarda vakit geçirilmesi, hijyen olmayan tuvaletler kullanılması, sık sık denize ya da havuza girilmesi, ıslak mayo bikini  ile kalınması, susuzluk, uykusuzluk ve alkolün etkisiyle de genital enfeksiyonlara davetiye çıkarıyoruz.

Hangi genital enfeksiyon?

Jinekolog Dr. Süleyman Eserdağ, yaz aylarında en sık görülen genital enfeksiyonları; bakteriyel vajinoz, vajinal parazit enfeksiyonu ve vajinal mantar enfeksiyonları olarak üç ana başlıkta gruplandırıyor. Bunlardan bakteriyel vajinoz, kötü kokulu akıntı olarak kendisini gösteriyor ve kötü koku, özellikle adet döneminde ve cinsel ilişkiden sonra daha da artıyor. Vajinadan gelen kötü kokulu akıntı bazı durumlarda idrarda yanma, kaşıntı, vajinada yanma, cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetlerine de neden olabiliyor. Tedavi edilmediği zaman ise rahim tüp ve yumurtalık iltihapları, kısırlık, düşük veya erken doğuma sebebiyet verebiliyor. Oksijensiz ortamda üreme özelliği olan bakterilerin yarattığı vajinal parazit  enfeksiyonu ise kaşıntı, idrar yaparken yanma, köpüklü sarı yeşilimtırak bazen de kokulu akıntı ile kendini gösteriyor. Bazen de dış genital alanda şişlik ve kızarıklık, cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama da ortaya çıkabiliyor. Daha çok cinsel ilişki sonrası görülmekle birlikte hijyenik olmayan ortak tuvaletlerin kullanımı, iç çamaşırı ve pantolonların paylaşılması yollarıyla da geçebiliyor. Vajinal olmayan mantar enfeksiyonları ise cinsel ilişki ile partnerden, hijyenik olmayan tuvaletlerden veya havuzlardan bulaşabiliyor. Aşırı kaşıntı, batma, bölgede yanma, idrar yaparken yanma , akıntı nadiren de olsa şişkinlik gibi belirtiler ile kendini gösteriyor. Vajinal mantar enfeksiyonuna sahip hastaların bir kısmında ilişki sırasında yanma ve acıma hissi de oluşabiliyor. Bu yüzden hem sosyal hem de iş hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Jinekolog Dr. Süleyman Eserdağ’ın verdiği bilgilere göre her üç gruptaki enfeksiyonların tedavisinde antibiyotiklerin ya da vajina içine yerleştirilen fitil veya kremlerin kullanılması gerekiyor.

Bunlara dikkat edin!

-Doktor tavsiyesi olmadığı taktirde vajina içini yıkamaya yönelik özel üretilen hijyen ürünlerinden sakının. Çok sık yıkama yapmayın ve duşta tazyikli su kullanmayın.
-Vajina, uygun şekilde suyla yıkayın, sonra temiz bir peçeteyle kurulayın.
-Sıcak nedeniyle nemi artıracağından dar jean’lerden uzak durun.
-İç çamaşırlarınızda pamuklu olanları tercih edin.
-Günlük kullandığınız ve adet dönemlerinde kullandığınız pedleri gün içerisinde sık sık değiştirin.
– Nemli ya da ıslak mayo/bikini ile uzun süre kalmayın.
-Ağda ve jilet, kıl köklerinin enfeksiyon kapmasına yol açabilir, genital bölgenin tahriş olmasına neden olabilir.
-İdrarınızı tutmayın.
-Tuvalette klozete oturmadan sifonu mutlaka çekin. Ayrıca klozetin üstüne kağıt koyun.
-Tuvalet sonrası önden arkaya yani vajinadan anüse doğru yapılan temizlik, vajina içindeki mikropların giderilmesini sağlar.