Enerjik, mutlu, pozitif giden ilişkiniz monotonlaşmaya mı başladı? Aşk hayatınıza heyecan katmak ister misiniz? İlişkinizi ilk günkü gibi yaşamanız için size özel bir yazı hazırladık.

İlişkinizin ilk dönemlerindeki heyecan zamanla yerini durağanlığa mı bıraktı? Artık birbirinize daha az soru soruyor ve sürprizsiz bir ilişki mi yaşıyorsunuz? O zaman 14 Şubat’ın ruhundan faydalanarak aşk hayatınıza heyecan katmalısınız!

Uzun süreli ilişkiler ya da miladını dolduran evlilikler, ilişkileri durağanlaştırabiliyor. Monotonlaşan aşk hayatını canlandırmak için ise bazen 14 Şubat gibi özel günlerden faydalanmak iyi bir fikir olabilir. Uzmanlar aşkınıza taze bir soluk getirmek için “Sizi hala birlikte tutan duygularınızı keşfedin ve o duyguların size yol göstermesine izin verin. Sevgili olma’ halini Sevgililer Günü sınırlarından çıkarıp sürekli kılın” önerisinde bulunuyor.

AŞK EMEK İSTİYOR
Uzun süreli ilişkilerde veya evliliklerde çiftler çoğunlukla, farkında bile olmadan ‘sevgili olma’ halinden uzaklaşıyor. İlişkinin ilk zamanlarında çiftler partnerinin kendisi için özel olduğunu göstermek, aradaki elektriği sürekli kılmak için uğraşır. Birlikte olmaktan, birlikte bir şeyler yapmaktan hoşlanır. Bunu da belli eder. Ancak ilişki ilk dönemini atlattıktan sonra monotonlaşma kaçınılmaz olur. Bu monotonluk bir süre sonra basit bir sıkılma halinden, acaba artık yeterince birbirimizden hoşlanmıyor muyuz sorusunu akla getirebilir. Oysa büyük olasılıkla ortadaki tek sorun, aşk hayatının monotonlaşmasıdır. Hiçbir ilişki sürekli heyecanlı süremez. Sürmesi için iki tarafın da emek vermesi gerekir. Hayatta, her şeyde olduğu gibi gönül meselelerinde de emek vermek şart. Öncelikle bunun farkına varın ve ilişkinizi nasıl canlandırabileceğinize odaklanın.

ONA SEVGİLİNİZ OLDUĞUNU ANIMSATIN
Evli çiftlerin ilişkilerindeki en büyük tehdit, artık sevgili olduklarını unutmaları. Nikah yüzüğünü taktıktan sonra yapılacak en büyük hata eş olmanın farklı, sevgili olmanın farklı şeyler oluğunu düşünmek. Özellikle ilk yılını doldurduktan sonra monotonlaşmaya başlayan evliliklerde çiftlerin yaptıkları en büyük hata birbirlerinin sadece eşleri değil aynı zamanda sevgilileri de olduklarını unutmaları. Kazanılmış bir ilişki ve kazanılmış hakların varlığına olan inanç, çiftlerin birbirlerine karşı duyarlılığını azaltıyor. Oysa erkek de kadın da özen gösterilmeye, değer verildiklerini hissetmeye ihtiyaç duyuyor.
14 ŞUBAT BİR FIRSAT OLABİLİR
Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışman Merkezi’nden Uzman Psikolojik Danışman Funda Tekelioğlu, 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken ilişkisi monotonlaşan çiftlere 14 Şubat ruhundan faydalanarak sevdikleri için küçük sürprizler yapmalarını öneriyor. Mesela başbaşa yenilecek romantik bir yemek, hoşuna gidecek, zevklerine değer verdiğinizi gösteren küçük bir hediye ilişkinize renk katabilir.

TEHLİKE ÇANLARI NE ZAMAN ÇALAR?
Tekelioğlu’na göre ilişkide tehlike çanları, sevgilinizi artık tamamen tanıdığınıza inanmaya başladığınız anda çalmaya başlıyor. “Onu artık iyi tanıyorum. Ne istediğini, ne istemediğini, nelerden hoşlandığını ya da hoşlanmadığını gayet iyi biliyorum” diyorsanız, büyük ihtimalle ilişkiniz tehlikeli boyutlarda monotonlaşmış demektir. Bu konuda yapmanız gereken ise sevgilinize daha dikkatlice bakmanız. Çünkü hiç kimse tam olarak tanınamaz ya da keşfedilemez. Aynı şekilde siz de öyle… Eğer eşiniz de sizi tam olarak tanıdığını düşünüyorsa, bu size bir sürpriz yapmak için harika bir sebep olabilir. Onu şaşırtın. Sürekli olmasa da arada yapacağınız sürprizlerle, ona sizi tam olarak tanımasının mümkün olmadığını hissettirin. Kimse gizemli bir karakter ve sürprizlerle dolu bir ilişkiye hayır diyemez! Mesela sizden hiç beklemediği bir şey yapın; egzotik bir yemek pişirin. Farklı bir hobi edinin, tarzınızın tamamen dışında birkaç giysi satın alın. Nelere yapabileceğinizin sınırları tamamen yaratıcılığınızın sınırlarıyla örtüştürün.

SORU SORMAYI BIRAKMAYIN
İlişkinin başında onu tanımak için sorduğumuz sorular yerini uzun süreli sessizliklere bırakabilir. Bu çok da korkacak bir durum değil aslında. Çünkü onu tanıdıkça soru sormamıza gerek kalmadığını düşünmeye başlarız. Ancak soru sormak onunla ilgilendiğimizin en önemli göstergesidir. Onu keşfetmeye devam etmek istediğinizi göstermek için bazen cevaplarını bildiğinizi düşünseniz de soru sormaya devam edin. Soracak hiçbir şey yoksa, gününün nasıl geçtiğini sorun. Dikkatle dinleyip anlattıklarından yeni sorular çıkarın, belki de ilginç bir sohbet başlatabilirsiniz!

HİÇ BİR İLİŞKİ VE HATTA EVLİLİK BİLE GARANTİLİ DEĞİL. BİR İLİŞKİYİ SÜRDÜREBİLMEK İÇİN ONA EMEK VERMEK GEREKİYOR. AŞK EMEKSİZ SÜRMÜYOR!

BİRLİKTE DEĞİŞEBİLMEK ÖNEMLİ
Hepimizin yaşam boyu ihtiyaçları, beklentileri değişir, zevkleri ve yaşama bakışı farklılaşabilir. Bu değişimi biz nasıl yaşıyorsak, karşımızdaki de yaşıyordur. Sevgilinizin değişimini yakalamaya çalışın. Bunun için iletişim anahtar kelime. Heyecan verici bir ilişki birlikte değişebilen çiftlere özgü bir durum. İlişkide keşiflerin bitmeyeceğini, deneyimlerin ilişkiyi beslemek için kullanılabileceğini bilmeliyiz. Birlikte değişebilmek için ortak hobiler edinin. Onun zevklerinin ne yöne kaymaya başladığına bakın. Birlikte neler yapmaya başlayabileceğinize odaklanın. Ortak yeni bir hobi, aşk iksiriniz olabilir!

ONA NEDEN AŞIK OLDUNUZ?
Ona neden aşık olduğunuzu asla unutmayın. Tanıştığınız zaman onunla ilgili ilk izlenimiz neydi? Onun en sevdiğiniz özellikleri nelerdi? Gibi soruları kendinize dönem dönem sorun. Onun bu özelliklerine odaklanın. Onun ilgisini çekebilmek için neler yaptığınızı düşünün. Gerekirse bunları tekrar yapın. Çünkü unutmayın ki, hiçbir ilişki ve hatta evlilik bile garantili değil! Bir ilişkiyi sürdürebilmek için emek gerekiyor. Aşk ise emeksiz sürmüyor!

Onu tamamen tanıdığınızı düşünüyorsanız, ilişkinizde tehlike çanları çalmaya başlamış olabilir, dikkatli olun!