Polikistik  over hastalığı çaresi olmayan ilaçla tedavi edilen fakat sürekli kendini tekrarlayan bir hastalıktır.

1 ) Polikistik over sendromunda kilonun tedaviye etkisi

Polikistikjk over sendromunda, gerçekleştirilecek olan tedavide ilaçlardan önce asıl yapılması gereken en önemli şey, muhakkak kilo verilmesi ve yaşam şeklinin değiştirilmesidir. Şişmanlık hastalığın nedeni olarak sayılmaz. Ancak bu hastalıkta bulunan bütün problemlerin artmasına sebep olan ve tedavinin gerçekleşmesini güçlendiren en önemli etken olarak kabul edilir. Her polikistik over hastasında şişmanlık (obezite) olacak diye bir kaide yoktur. Ancak fazla kilonun bulunması halinde, mutlaka normal kilo inecek kadar zayıflamalı, diyet, egzersiz, yaşam şeklinde değişikler uygulamalıdır. Böylelikle ilaç tedavisi laınmasa dahi, pek çok sayıda problem ortadan kalkacak ve uygulanacak olan tedavi daha kolay bir yol alacaktır.

Kilo vermek polikistik over hastalığında gelişim gösteren en önemli mekanizmalardan biri olan insülz direncisi (rezistansını) azaltır. Bu direncin azalması ile beraber, androjen hormonlarını, dolayısı ile de tüylenmeyi azaltır. Yumurtlama düzeni artar ve çocuk sahibi olmak daha basit bir hale gelir.

2 ) Tedavi ile hastalık tamamen ortadan kalkar mı?

Polikistik over sendromu (PKO, PKOS, PCOS) net bir tedavisi bulunan, hastalık grubuna girmez. Ancak bir takım ilaç ve tedavi teknikleri ile beraber, şikayetler tedavi edilebilir. Hastalığın tamamı ile ortadan kaldırılamaz. Örneğin tedavi yöntemleri ile hastanın tüylenmesinde azaltma meydana getirilebilir, adetleri de düzenlenebilir, bebek sahibi olması halinde bebek sahibi de olabilir, ancak polikistik over sendromu veya overlerde bulunan küçük kistler tamamı ile ortadan kaldırılamaz.

3 ) Polikistik over sendromunda kullanılan ilaçlar nelerdir?
3.1 Doğum kontrol hapları (Diane 35, Gynelle ve diğerleri): Bu ilaçlar polikistik over sendromunda en çok kullanılan ilaçlardan biridir. Doğum kontrol haplarının içerisinde en çok kullanılanlar ise, siproteron asetat içeren diane 35 (ve gynelle) dir. Bu ilaçlar tüylenmeyi akneleri azaltır ve adet düzenlenmesi sağlar. Çocuk yapma isteği olmayan kişilerde, daha çok kullanılırlar. Tüylenmeyi azaltıcı etkilerinin başlaması için en az 6 ay düzenli bir şekilde kullanılmaları gerekmektedir. Bazen hastalar ilk kutudan itibaren etki göstermediğini ve bu sebepten dolayı da artık kullanmaya ihtiyaç duymadıklarını belirtmektedirler. Bu tamamı ile yanlış bir düşüncedir. Bu haplar en az 6 ay kullanılmalarının ardından (daha uzun da olabilir) tüylenmenin meydana gelmesi azalır. Ancak daha önce oluşmuş tüylere etki etmezler bu tüylerin kozmetik yöntemler ile beraber (lazer v.b) alınması gerekir. Çocuk yapmak isteyen hastalarda kullanılmazlar.

3.2 Metformin (glukofen, gluformin, glucophage, glifor): Bu ilaçlar, şeker hastalığında (diabet) kullanılan insülin duyarlaştırıcı ilaç olarak kabul edilmektedir. Polikistik over sendromunda da insülin direnci (rezistansı) arttığından dolayı, bu ilaçlar ile beraber insülin direncinin azalması ve bir çok belirtinin düzelmesi gerçekleştirilir. Metformin ilaçları aynı zamanda zayıflamaya yönelik yardımları da bulunmaktadır. Fazla kiloların verilmesi ile beraber, var olan şikayetler düzelir, yumurtlama düzeni artar, hamilelik daha kolay bir hale gelir ve kıllanma ile beraber androjenler (testosteron) azalır. Hamileliğin gerçekleşmesi için yumurtlama tedavisi gören hastalarda, klomifen sitrat (klomen, serophene) tedavisi ile beraber metforminin aynı anda kullanılmasının* tedavide elde edilecek olan başarının arttığı, araştırmalar sonucunda kaydedilmiştir.
3.3 Klomifen Sitrat (Klomen, Serophene): Çocuk yapmak isteyen hastalarda ovulasyon indüksiyonu (yumurta büyütücü) olarak verilirler. Adetin 3. veya 5. günü başlanarak 5 gün boyunca kullanılması gerekmektedir. Doktor kontrolü altında olmadan (buradaki diğer ilaçlar gibi) asla kullanılmamalıdır. Tek başına veya metformin ile beraber, hamilelik tedavisinde ilk adımı oluşturmaktadır. Klomifen ile 6 aylık tedavinin tamamlanmasının ardından, ortalama %80 hastada ovulasyon sağlanmaktadır. Aynı zamanda ortalama %40 ile %50 hastada hamileliğin sağlanması mümkündür. 6 ayın ardından hamilelik oranında ciddi anlamda düşüş olacağından dolayı da, uzun süreli tedavinin yapılması tavsiye edilmemektedir.
3.4 Antiandrojen ilaçlar (Flutamid, Finasterid, Spiranolakton): Bu ilaçlar, androjen (testosteron) senetezini azaltarak tüylenmenin azalmasına yardımcı olur. Çok sık kullanılmaya gerek duyulmaz ve doğum kontrol hapları ile beraber kombine bir şekilde kullanılmaktadırlar. Flutamid hepatotoksik (karaciğere yan etkileri) olabilmektedir. Finasterid testosteronun dihidrotestosterona dönüşümünü sağlayan 5-alfa-redüktaz enzimini inhibe eder.

3.5 Progesteron (gestagen): Hirsutismus (aşırı tüylenme) problemi bulunmayan hastalarda bir tek adet düzensizliği bulunan kişilerde, adetleri düzenlemek amacı ile ayda 14 gün boyunca kullanılmaktadırlar.
3.6 GnRH analogları: Gonadotropinlerin azalması ve overlerde androjen üretiminin azalmasını sağlayabilirler. Bugün için çok fazla kullanılmamaktadırlar.

4 ) Polikistik overde bitkisel tedavi işe yarar mı?

Polikistik over tek bir şekilde, hep aynı belirtiler ile meydana bir hastalık değildir. Bu hastalık birden çok belirtisi olan ve bulgular ile geniş spektrumda etkiler gösterebilen bir sendromdur. Bu sebepten dolayı da, yalnızca bir çeşit ilaç ve tek bir tip tedavi yaklaşımı bulunmamaktadır. Her hastaya ve bulgularına özel olarak ilaçlar ve yaşam şeklinde değişikliklerin yapılması ile beraber tedavinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Muhakkak doktor denetimi altında ve dikkatli bir şekilde tedavi kontrolünün gerçekleştirilmesi gereken bir hastalık tipidir.

Tedavi ve takip ve kontrol edilmediği sürece, uzun dönem çeşitli risklerin (kalp-damar sistemi ile alakalı, endometrial hiperplazi v.b) meydana gelme olasılığı da bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı, hastaların bitkisel tedaviler, çaylar, yiyecekler, içecekler gibi yöntemler ile ilgilenmeleri herhangi bir yarar getirmeyeceği gibi, zaman kaybı ve zarar da getirebilir.