Yukarı

Moda Tasarımcısı: Simay Bülbül Röportajı

Türkiye’nin deri tasarımı denince akla gelen isimlerinden ünlü moda tasarımcısı Simay Bülbül’le modanın sanata ve sanatın modaya olan bakış açısını konuştuk. 

Simay Bülbül’ün moda tasarımcılığındaki en önemli özelliği ise Türkiye’de ilk kez deriden gelinlik tasarlayan ve sanatsal ruhunu tasarımlarına yansıtan bir modacı olması. 

Simay Bülbül’le Galata’daki evine misafir olduk ve çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

simay

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1978 İzmir doğumluyum. Eğitimimi Bournemouth Arts Institude’tamamladım. Moda tasarım ve pazarlama üzerine İngiltere’de eğitim gördüm. Hollanda’da stajımı tamamladım ve Türkiye’ye geri döndüm. İzmir’de bir firmada çalışırken 2003 senesinde deri tasarım yarışmasına katıldım ve birinci oldum bu da benim deri üzerindeki başarımı göstermiş oldu. O yıldan bu zamana kadar deri üzerinde kendi markamı yapıyorum.

Sizce Sanat Nedir? Nasıl tanımlarsınız?

Sanat Türkiye’de tasarım anlamında tarihi çok eskilere dayanan bir kavram. Türkiye’de de yavaş yavaş tasarımla birleşiyor ve yeni kavramlar ortaya çıkarıyor. O yüzden sanat aslında bir ülkenin kültürünü ve bütün değerini, zenginliğini geleceğe aktarılan en önemli miraslardan biridir.

simay1

Türkiye’de sanata yeteri kadar değer veriliyor mu?

Aslında yeteri kadar değer veriliyor. Tabi ki çok genele baktığım zaman çok zor ama geçmişte aslında çok daha değer veriliyormuş. Günümüze baktığımızda daha çok çağdaş sanat ön planda ama modernleşen ülkelerle beraber Türkiye’de sanata çok değer veriyor ve çok önemli sanatçılar var. Ama tabi yurt dışında verildiği kadar aynı değerde değil.

Türklerin sanattaki yeri ve önemi nasıl?

Çok güzel bir soruya değindin Gözdecim tekrar dediğim gibi dünyaya baktığımız zaman Roma’dan tut Mısır’a kadar çok önemli sanatçılar var. Türklerin sanattaki yeri aslında yine geçmişe dönüp baktığımızda çok daha fazla olduğunu görebiliriz. Günümüzde yine çok önemli sanatçılar yer alıyor. Seninde gittiğin Contemporary Bienalimiz var. Hem katılım sayısıyla hemde dünyada birinci olan Venedik Bienali var ama hala yavaş yavaş Türkiye’de yerini almaya başladı.

Yurt dışında yapılan sanatla Türkiye’de yapılan sanat ilişkileri nasıl?

Son zamanlarda aslında Türkiye’de ki sanat tasarımıyla ilgili yapılan tüm işler daha fazla artmaya başladı. Çünkü Türkiye çok karma bir kültür. Modern kültür var, çağdaş kültür var, hem de müslüman kültürü var, geçmişten Osmanlı kültürü de var. Bunların hepsini ortaya koyabilecek bir ülke. Tabi Türkiye derken genelini almak çok zor, bu biraz daha İstanbul değerinden giden bir durum. Aslında Avrupa’nın tüm gözleri hep gördüğü ve alışageldiği şeylerden bıkmış durumda. İstanbul gibi yeni gelen ve İstanbul’da ki yeni sanatçılara ve tasarımcılara açlar ve meraklılar o yüzden yavaş yavaş Türkiye’nin yurt dışıyla arasındaki bu bağ her bakımdan kesinlikle çok çok daha güçlenmeye başladı.

Sanat deyince akla gelen ilk isim?

Sanat ve sanatçı gözüyle bakarsam gerçekten ben Komed adında bir sanatçıyı daha ön planda olduğunu görüyorum. Türkiye’nin en iyi sanatçılarından biri.

En son gittiğiniz Sergi ve Müze?

En son müze olarak İstanbul Modern’e gittim. Sergi ise Komed’in resim sergisiydi.

Tasarımlarını beğendiğiniz bir moda tasarımcısı var mı?

Kesinlikle var Türkiye’de benim için çok önemli bir tasarımcı var. Gerçekten bu işi sanatla birleştiren ve zaten üstad derim ona Ümit Ünal. Bugüne kadar bence Türkiye’de gelmiş geçmiş ve modayı sanatla birleştiren tek tasarımcı olduğunu söyleyebilirim. Gençliğimde çok örnek aldığım bir insandır şimdi ise benim yoldaşım diyebileceğim ve hala beraber çalışırız. Beni yanına alan ve ilk ürünlerim onun mağazasında satışa sunuldu. Ümit Ünal’da hikayelerin adamıdır.

simay2

Tasarımlarınızı deri üzerine yapıyorsunuz. Hangi detayları kullanacağınıza neye göre karar veriyorsunuz?

Benim en sevdiğim farkım ve aslında en çok sevdiğim tarzım ben tasarımlarımı trendler üzerine yapmıyorum. Benim için daha önemli olan koleksiyonlarımın ve tasarımlarımın hikayeleri o yüzden tasarımlarımı deri üzerine yapıyor bile olsam detayların neyin üzerinde kullanacağımı çok iyi biliyorum.O yüzden hikayemi sanatsal olarak inceliyorum, onu yazıyorum, ondan sonra koleksiyonumu planlıyorum. Hikayemde genellikle geçmişten bir kadın oluyor. Bir büyücü kadını, bir saman kadını, insandan bir alıntı genellikle bir kadının hikayesi. Bunları kurguluyorum zaten koleksiyon çıkıyor o kurgunun içinden davetiyemin tasarımı, içinden çekeceğim bir video yada fotoğraf oluşuyor. Bunların hepsini bir zincir olarak ele alıyorum ve birbirine bağlantılı olarak kuruyorum. İnsanlar defileme gelirken en merak ettikleri şeylerden biri ”Acaba Simay Bülbül bu sene hangi hikayeyi anlatacak.” şeklinde merak ederler. Davetiyelerimi herkes saklar çünkü gerçekten özel bir şekilde yapılır. Bütün o süreç 4 -5 aylık bir defilenin hazırlanması son ana kadar o süreç devam eder. Ne zaman sahneye çıkıp selam verirken bütün o yorgunluğum tatlı bir şekilde son buluyor.

Türkiye’nin kendi markasını yaratan ilk deri tasarımcısınız. Tasarımlarınız hakkında kısa bir bilgi anlatırmısınız?

Tabi ki Türkiye’de bu anlamda çok deri tasarımcısı var. Ama kendi markasını kurmuş atölyede deri üzerine çalışan ilk deri tasarımcısıyım ve bugüne kadar yapmış olduğum başarımın karşılığını alıyorum. Benim ana materyalim deri ama deri tek başına çok ağır bir malzeme tasarımlarımda sadece deriyi kullanmıyorum bunu aksesuarla birleştiriyorum ve tam bir koleksiyon hazırlıyorum. O yüzden bende deriden yapılmış bir gece kıyafeti var deriyle kumaşın kullanıldığı gelinlikte var ki bu en önemli tasarımlarımdan biri. Kısaca deri benim tüm koleksiyonlarımda vardır.

Çok teşekkür ederim bilgilendirici konuşmalarınız için Simay hanım.

Ben teşekkür ederim Gözdecim.

Röportaj: Gözde Keskiner

Fotoğraflar:Umut Eker

Mekan: Galata (Simay Bülbül’ün evi)

admin

Sorry, the comment form is closed at this time.


© 2021 www.coolkadin.com, All Rights Reserved
ankara escort