Hayatınızın aşkını buldunuz. İlk randevunuzu heyecanla bekliyorsunuz. O güne özel kıyafetinizi giydiniz, parfümünüzü sıktınız, en güzel makyajınızı yaptınız ve ilişkinin ilk gün buluşmasına artık hazırsınız.

İlişkinin ilk günlerinde çiftler birbirlerini karakter olarak tanımaya çalışırlar. Ortak özellikler, ortak zevkler ilk gün öğrenilir. Tuttuğu takımdan, sevdiği yazarlara, yemeklerden, mekanlara kadar her şey konuşulur.

İlişkide erkek tarafı ciddi düşündüğü takdirde ileriki zamanlarda ailesinden söz etmeye başlar. Kaç kardeş olduğunu, anne ve babasının ne iş yaptığını, nereli olduklarını yani sosyo kültürel moduna geçiş yapılır.

İlk buluşmada psikolojik boyutta tanışma olurken ileriki dönemde sosyo kültürel boyuta geçiş yapılır.

Peki, ilişkinin ilk gününde çiftlerin öpüşmesi, el ele tutuşması doğru mudur?

İlk günlerde yukarıda da belirttiğimiz gibi psikolojik yani kişisel analiz etrafında sohbet başlar. İlişkinin ilk günlerinde fiziksel temasa geçilmesi ilişkinin seviyesini düşürür. Çünkü çiftler öncelikle ruhsal ve sosyo-kültürel anlamda birbirlerini tamamlayıp, tanıdıktan sonra ve ilişkilerinin ciddiliğinden emin olduktan sonra fiziksel temasa geçmelidirler.

Günümüzde ne yazık ki çoğu çift henüz birbirlerini karakter, ruhsal kısaca psikolojik olarak çok iyi tanımadan fiziksel temasa geçip cinselliği yaşıyorlar. Bir ilişkide erken başlayan ve temeli cinsellik boyutu üzerine atılan ilişkiler çabuk biter. Bu durumdan özellikle kadınlar çok etkilenerek kendilerini ilk etapta kullanılmış, basit bir eşya gibi hissederler.

Bu yüzden ilişkinin başında basit kadın olmaktansa zor kadın olmayı deneyin. Böylece ilişkiniz seviyeli ve daha anlamlı olacak uzun ömürlü bir beraberliğe doğru yol alacaksınız.