Erkeklerin kısırlaştırılması en güvenilir doğum kontrol yöntemlerinden biri olmasına karşın geri dönüşü olmadığı için de hafife alınmaması gereken bir durumdur. Bu yöntem basit bir cerrahi işlemle gerçekleştirilir.
Kısırlaştırma ameliyatı erkekler için kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Tıpta “vazektomi” olarak adlandırılan bu cerrahi girişimin, genellikle geriye dönüşü olmadığından, çocuk istemeyeceğinden kesinlikle emin olmayan erkekler tarafından yaptırılmamalıdır.
Sonuç!
Erkekte kısırlaştırma, sperm kanalının (erbezlerinden salgılanan spermin içinden geçtiği kanal) bir bölümünün çıkarılmasından oluşur. Spermler, erbezlerini oluşturan küçük boruların (semi- nifer tubuluslar) çeperlerindeki hücreler tarafından yapılırlar. Spermler olgunlaşınca daha geniş borularda, yani götürücü kanallarda (vasa effererıtia) toplanırlar. Bunlar birleşip erbeziüstünü (epididim), yani erbezinin dışına sarılmış olan uzun kangal gibi yapıyı oluşturarak, erbezlerinden çıkarlar. Erbeziüstü, erbezi bölgesinden çıkınca, uzun ince bir kanala, yani sperm kanalına dönüşür. Bu, erbezini besleyen lenf ve kan damarlarıyla birlikte bulunur. Hepsi bir arada“spermatik kordon” denen, kalın bir kordonu oluştururlar.
Torbadan çıkan iki spermatik kordon, karnın altına doğru uzanır ve idrarborularınm (idrarı böbrekten idrarkesesine ileten borular) alt ucunun üstünden dolaşıp prostat bezinin içinden geçen idraryoluna katılırlar. Bu birleşme yerinde, yeni yapılan spermler gereksinim olana kadar “sperm keseciği” denen kese gibi yapılarda depo edilirler. Boşalma sırasında “sperma” adı verilen bir sıvı içindeki spermler, idraryolundan dışarıya fışkırırlar.
Gebeliği önlemenin çeşitli yolları vardır. Diyafram ya da prezervatiflerin etkisi fiziksel bir engel oluşturma temeline dayanır; spiral ya da rahim içi araçlar rahimde döllenmiş yumurtanın yerleşmesine engel olurlar; doğum kontrol hapı ise aylık yumurta oluşumunda devreye girer. Erkekte kısırlaştırma, sperm kanalının bir bölümünün çıkarılmasından oluşur. Yöntem, erbezlerinden çıkan spermlerin rahme ulaşıp döllenmeyi gerçekleştirmesini önleme temeline dayanır.