Erkek mi daha çok sever yoksa kadın mı? Bu soru yüzyıllardır kadın erkek ilişkilerinde kafa karıştırmıştır. Bu konuyu uzun uzun örneklerle ele almak ve tecrübelerimi sizinle paylaşmak isterdim fakat okuyucularımı sıkmak istemem. Bu konuya bir aşk kadını olarak benim fikrim; kadının aşık olacağı erkeğin ise gerçekten sevebileceğidir. Erkek kolay kolay sevemez. Hani derler ya her çiçekten bal alır. Ben bu tabiri genelleme yaparak kullanmak istemiyorum. Evet erkekler kolay kolay sevemezler ama severlerse de asla unutamazlar. Aslında kadınlar için her çiçekten bal alır tabirini kullanmak yersiz olmaz. Çünkü kadınlar aşk aşk aşk derler.

Kadınlar erkeğe değil aşka aşıktırlar. Erkekler kadınına aşıktırlar.

Şimdi bir bayan olarak bunları nasıl düşünürsün diyenleri duyar gibiyim. Fakat bunları 30 yıllık tecrübe ve gözlemlerime göre yazıyorum.

Kadın her ne kadar güçlü olsa da  korunmaya sevilmeye aç yaratılmıştır. Ne kadar güçlü olursa olsun birileri ona sarılsın ister. Sırf bu duygu için bile aşık olurlar. Onlar için aşık olmak çok da zor değildir. Düşünün ki büyük bir aşkla evlenen ve hayallerini gerçekleştiren bir kadın bile hayatı monotonlaşmaya başladığında karşısına aşık olduğu kocasına göre daha üstün yaşam kalitesi olan bir erkekle tanışsa, ve bu erkek ona yakınlık duysa, o kadın aşkla evlendiği kocasını o an unutur, anı ve anın heyecanına kaptırır kendini.

Erkekler ise  koruyup kollamaya ve sevmeye meyilli yaratılmışlardır. Erkekler bir kere severse diğer kadınlar onlara  ilgi gösterse bile etrafındaki birileri ona uyarıda bulunmadığı sürece o ilgiyi bile farkedemezler.

Kadın yaşadığı aşk acısına ilacını bulabilirken, kendini eğlendirip kendisine yeni hayat hedefleri koyabilirken, erkek hayatının tamamen bittiğini düşünür.

İşte kadın ile erkek arasındaki sevgi farkı budur. Düşünün evlilikte bile monotonluktan en çok şikayet eden kim? Tabi ki kadınlar! Çünkü kadın çabuk sıkılır, çabuk yorulur, çabuk bıkar… Anlık değişimlere açıktır, anı yaşar. Etrafından, olaylardan daha çabuk etkilenir. En önemlisi de kadın asla bananeci değil, elalemcidir.

Freud der ki; erkek sevdiği zaman, arzu yoktur; arzuladığı zaman ise aşk yoktur. Yani bana göre gerçekten seven erkek sevdiğine cinsel duygularla yaklaşmaz demek istiyor.  Ama tabi ki yaratılışımızda helal dairesindeki cinsellik bir ihtiyaç olduğundan, erkek  kadınına cinsel duygularla yaklaştığında ise onu sevdiği kadın olarak görmez, göremez.

Can Yücel’in de dediği Gibi ; Aşk Kadın’a Yakışır Sevmek İse Adam’a

Son olarak ise Yılmaz Erdoğan’ın bir şiirini paylaşmak istiyorum;

”Sevmek Adama, Aşk kadına yakışır”

erkekler deli gibi aşık olurlar, zamanla akıllanırlar.
kadınlar ise akıllı gibi aşık olurlar, zamanla delirirler.
aşk, kadını ve erkeği farklı etkiler.
aşık olan kadının gözünde başka hiçbir şeyin değeri kalmaz.
aşık olan erkeğin gözünde ise herşey yeniden değerlenir.
çünkü aşık kadın “nasıl olsa bitecek” sezgisi ile hareket eder..
aşık erkek ise “nasıl olsa sonsuza dek sürecek” yanılgısıyla…
aşık kadınlar bu yüzden hep endişeli ve huzursuzdurlar;
aşık erkekler ise melekler gibi dingin ve aptallar gibi bön.
aşık olmak erkeğe yakışır.
kadına asla. kadına yakışan sadece aşktır.