Deprecated: Function create_function() is deprecated in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php on line 20

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/widgets/sticky-sidebar/sticky-sidebar.php:20) in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 8

Warning: session_start(): Cannot start session when headers already sent in /home/coolkadin/public_html/wp-content/plugins/smio-wpapi/class.controller.php on line 11
Doğan Cüceloğlu'ndan Doğru Çocuk Yetiştirme Tüyoları

Notice: Trying to access array offset on value of type bool in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/header/types/header-type2.php on line 213

Notice: Trying to access array offset on value of type bool in /home/coolkadin/public_html/wp-content/themes/tomasdaisy/framework/modules/header/types/header-type2.php on line 214
Yukarı

Doğan Cüceloğlu’ndan Doğru Çocuk Yetiştirme Tüyoları

Doğün Cüceloğlu Türkiye’nin en iyi ve en ünlü psikologlarından biri yayınladığı kitaplarla ailelere büyük katkı sunuyor. Doğan Cüceloğlu’nun Doğru Çocuk Yetiştirme’yle ilgili tüyolarını sizler için paylaşıyoruz.

“Doğru Çocuk Yetiştirme” Sorusu
Ana-babalık ve doğru çocuk yetiştirme konusunda sorduğumuz soruya sizlerden gelen yanıtları paylaşıyoruz.

Soru: Bir anne baba, nasıl bir çocuk yetiştirdiyse, doğru bir çocuk yetiştirmiş saymalı kendini

Cevap: Her zaman ve her ortamda içindeki iyiyi korumaya ve geliştirmeye çabalayan çocuk yetiştirdiyseler kendilerini doğru bir çocuk yetiştirmiş saymalılar diye düşünüyorum.

Cevap: sadece iyi ve doğruyu öğretsinler ondan sonra hayatta ki iyi ve doğruları bıraksınlar çocukları karar versin. Hata yaptıkların da cezasını çekmeyi; doğru yaptıklarında mükafatını görmeyi, müsaade etsinler çocuklarına. Başarıda şımarmayan şaşırmayan hatada sonucunu kabul edebilen olgun pes etmeyen bir evlat eminim bütün ana ve babaların istediğidir.

Cevap: anne baba kendine güveni olan, okuyan, dinleyen, soru sorarak öğrenen, anlayan ve anladığını en iyi şekilde ifade edebilen bir çocuk yetiştirmeli.

Cevap: severek ve önemseyerek çocuğunu yetiştirdiyse doğru bir çocuk yetiştirmiştir.

Cevap: Öncelikle kendine değer veren bir birey yetiştirmeli. Çünkü; ancak kendine değer veren bireyler çevresindeki bütün canlılara aynı duyguları besleyebilir. Birey özgür olmalı ama bu dünyada başka insanlarında özgür olduğunu unutmamalı. Empati kurabilmeli ve ilişkilerinde bu noktalara dikkat etmeli. Kendini seven bireyler yürüdükleri yolda sadece kendi önünü aydınlatmaz ardından gelenlere de umut ışığı olurlar.

Cevap: bence kendine güvenen ve sorumluluk sahibi bir çocuk ise.

Cevap: tek başına iken de öz saygısını koruyabilen; kendisine yararı veya zararı olabilecek durumları ayırt edebilecek donanımda olan, emek vererek kazanılmış küçük veya büyük her başarının çok değerli olduğunu; başarısızlıklarınsa olağan, ancak bir sonraki adım için biraz daha bilgilenme fırsatı olabileceğini düşünen ve yaşadığı hayata, şartları ne olursa olsun kendisinin bir anlam katabileceğinin farkında olan bir çocuk yetiştirebilmişlerse çok endişe etmelerine gerek kalmaz diye düşünüyorum. Tabi ki ‘dürüstlük’ pergelin sabit bacağı olmak kaydıyla…

Cevap: hiç kimseye yalan söyleme ihtiyacı duymayacak bir düzeye erişmiş olarak yaşamayı öğrettiği zaman. Dürüst olduğu için değil ihtiyaç duymadığı için.

Cevap: kendine karşı dürüst

Cevap: Kişisel bütünlüğünden ödün vermeden değişen koşullara uyum sağlayabilen, bilmediğini farklı kaynaklardan araştırarak kararlarını akılcı temellere dayandıran ve duygu dünyası ile destekleyen, kadın veya erkek fark etmez, üreterek topluma olumlu katkılarda bulunabilen, mesleki katkısı yoksa veya yetersiz ise, hiç değilse insanlığı ve olumlu karakteri ile çevresindekilerin hayatını zenginleştiren, renklendiren

Cevap: Evrensel ahlak kurallarını benimseten ve çocuğun tüm becerilerinin ortaya çıkmasına ve geliştirmesine olanak sağlayabilen ve özgüvene, özdenetime, sağduyu sahip çocuk yetiştiren anne-babalar doğru çocuk yetiştirmiş sayılabilir.

Cevap: eğer anne-baba; öncelikle çocuğunun kendisine daha sonra topluma, olaylara, çevreye, değerlerine, vatanına, milletine, Atasına, bayrağına, ailesine saygılı ve duyarlı bir çocuk yetiştirdiğini görürse doğru bir birey yetiştirdiğini anlar gibi geliyor bana (anne-baba olmadığım için empatiyle ancak bunları söyleyebiliyorum)

Cevap: Bir anne-baba; çocuğunun bilgi ve tecrübe birikimi için, çocuğuna kitapları sevebilmesini sağlamışsa, çocuğu adına, anne ve babalık görevini yapmış demektir. Çocuğun; kitap yazarlarını eleştirmek yerine; onlardan gereği gibi faydalanabilmesi sağlanabilmişse, başarı söz konusudur. Çocuğun; kitap yazarlarını aşağılayan eleştirilerle değerlendirmesine karşı durmak gerekir; çünkü, her yazar anca bilgisi ölçüsünde etkili olabilir. Çocuk; olumlu etki bırakmayan kitap yazarlarını okusa dahi, olumlu etki bırakamamış kitap yazarının adını saygıyla anabilmesi için mücadele etmelidir. Bir anne-baba bu konu üzerine eğilmeli ve çocuğun yazarlardan yana şikayetçi olmaması sağlanabilmelidir, diye düşünüyorum. Yani, çocuk aklı ve zekası ile; her kitap yazarından faydalanabilme beceri ile donanımlı olabilmelidir. Bu sevgi dolu donanımı, anne ve baba çocuğuna verebilmelidir. Kusur ve noksanlıklara yanlış tepki vermekle, eleştirel düşünce ile değil de, kitap yazarının bakış açısı ile okuduklarına anlam vermesi sağlanmalıdır, diye düşünüyorum. Bu şekil eğitim almış bir çocuk; kendisi için ihtiyaç duyduğu yakınlığı ve ilgiyi, kitap sayfalarından derleme alışkanlığı da kazanabilir ve çocuk, kendine özgü değerler kültürü anlayışı ile, kendi düşüncesi ve emeği ile, başkalarının varlığına ihtiyaç duymaksızın, kendi ayakları üzerinde durabilme yetisini de kazanmış olur. Kendi ayakları üzerinde durabilen ve her insana saygı ve sevgi besleyen bir çocuk yetiştirilebilmişse; anne ve baba etkili olabilmiş demektir.

Cevap: şu an için en önemli şey bence dürüstlük. İnsanların güven duygusunu yitirdiğini düşünüyorum ve benim için çok önemli olan bir şey daha var o da SAYGI. Hiç kimse kimseyi sevmek zorunda değil, düşüncelerini de benimsemek zorunda değil ama insanlara saygı duymak zorundayız. Farklı olana saygı duymalıyız. Hakkaniyet duygusu da tabii ki önemli. Gerçi bunu dürüstlük içinde düşünebiliriz. İnsanın özünde bunlar olmalı. Çocuk önce bu kavramlarla pişmeli diye düşünüyorum.

Cevap: bir anne babanın nasıl çocuk yetiştirdiği onun doğru bir çocuk yada yanlış bir çocuk yetiştirdiğini belirler fakat bir aile çocuğunu nasıl yetiştirirse yetiştirsin kendince doğru olanı yapıyordur ama o çocuğu güzel bir eğitimle değil de şiddet ve hakaretle yetiştirdiyse tabi ki de o aile iyi bir çocuk yetiştirmiş olamaz ailenin eğitimi aynı zaman da çocuğun kişiliğini ve ilerdeki hayatını etkilemektedir..

Cevap: kendini ve insanları seven, kendi için istediği tüm güzellikleri başkasına da sunabilme yetisine sahip. Sorumluluklarının bilincinde, içindeki çocuğu öldürmeden büyütebilmişsem ne mutlu bana.

Cevap: Kendini ifade edip, kendi olmayı becerebilen, her düşüşünde tekrar ayağa kalkmayı başarabilen ve hepsinden önemlisi sevmeyi bilen bir çocuk yetiştirdiği zaman

Cevap: evli değilim. Bir gün evlenmek nasip olursa ben şu şekilde çocuklar yetiştirmek istiyorum. 1) bence çocuklara saygı kavramı tamamen kavratılmalı. örneğin kimsenin hakkına tecavüz etmemeli, yere çöp atmamalı… 2) her şeyde alt ve üst sınırı olmalı ve bunlara göre davranmalı. 3) insanları ve hayatı sevmeyi öğrenmeli

Cevap: eğer bir anne kendine güven duyan, yanlış yapmaktan korkmayan ve hatalarını ailesinden saklama gereği duymayan çocuklar yetiştirdiyse ve ona her daim güvenebiliyorsa en önemlisi onun her zaman yanında olacağını çocuğuna iyice bellettiyse bana göre iyi bir çocuk yetiştirmiştir.

Cevap: Sevebilen ve sevgisini ifade etmekten mutluluk duyarak yaşamanın yanı sıra tek başına gelişmesi gerektiğinde pes etmemeyi ve güçlü kalabilmeyi öğreten ebeveynler sanırım işin %50 sini sağlam olarak yerine getirmiş olur.

Cevap: mutlu bir birey yetiştiyse, o anne baba doğru olanları yapmış demektir. İçinde bulunulan koşullar değil, anne babanın o koşullarda çocuğuna sevgiyi, güveni, şefkati ve gereken değeri verebilmesi önemlidir. Zaten mutlu bir birey, hem kendine, hem topluma, hatta tüm insanlığa faydalı olur diye düşünüyorum.

Cevap: hiç bir insan mükemmel değildir. hiç bir anne baba da mükemmel değildir. kendimden örnek vermek istiyorum. annem ve babam çocuklarına karşı iyi niyetliler her anne baba gibi. kendi gözetimlerinin altından çıktık mı kızıyorlar üzülüyorlar. bu gözetim çocukların dünyayı ve kendilerini algılamalarında anne ve babaya farkına varılmasa da zoraki bir şekilde benzetme ve benzettirilme yatmaktadır. Çocuklar anne ve babaların aynasıdırlar. Anne ve babadan farklı olan veya olmaya çalışan çocuk ebeveyn tarafından pek sevilmez. “biz babamızın yanındayken böyle konuşmazdık karşı gelmezdik diz üstünde otururduk ” gibi kendilerinden örnekler vererek çocuklara nasıl olmaları gerektiği konusunda şart ve önerilerde bulunuyorlar. Bunlar yerine gelmezse “hayırsız evlat ” damgası yapıştırılıyor. Anne ve babanın yetiştirdiği çocuklar yine anne ve babanın çocuğunun kendini geliştirmesinde özgür bırakıp hatta destek verirlerse işte o zaman “O ÇOCUK DOĞRU ” yetiştirilmiş sayılır.

Cevap: hayatta her şeye karşı önce saygı sonra sevgi ve hoşgörülü ve kendine güvenen bir çocuk

Cevap: kendisinden daha ilerde bir çocuk yetiştirebilecek kadar kendilerinden ilerde bir çocuk yetiştirebiliyorlarsa; o zaman doğru çocuk yetişmiştir diye düşünebilirim. Dünyaya çocuk getirmek kişisel zevklerin, özlemlerin yada ihtiyaçların bir sonucu olarak ortaya çıkmamalı. her ebeveyn doğacak çocuğu kendisinden daha ilerde yetiştirebileceğine emin olursa dünyaya getirmeli..

Cevap: çocuk yetiştirmek. İki kelime ama uzay gibi sonsuz iki kelime. Doğru çocuk yetiştirmek neye göre doğru. Benim doğrularım mı toplumun doğrularımı, çocuk için doğrular mı? 1 yaşında kızım var. 12 ay boyunca her ay gelişimini tüm açıdan araştırdım kendi süzgecimden geçirdim. Kızımın doğuştan getirdiği mizaç özelliklerini de göz önüne alarak uygulamaya çalıştım. Ben yolun daha çok başındayım ama en önemli dönemlerdeyim. Elimdeki süzgecin deliklerini mümkün olduğu kadar standartlaştırmaya çalışıyorum lakin ne kadar başarılı oluyorum zaman gösterecek. Kendini tanımasına, becerilerinin farkına varmasına, destek istediği zamanlarda ona destek vermeye dikkat ediyorum. Disiplin olarak kendi iç disiplinini oluşturmasını istiyorum. Genel doğru ve yanlışları gösteriyorum kendisinin doğruyu seçmesini bekliyorum. Mutlu kendini gerçekleştirmeyi başarmış bir insan hedefim. Hayatını öyle bir yaşasın ki tozu dumana katarak, tozu dumanı yutarak yaşamasın bebeğim.

Cevap: bence yol gösterici ve takipçi olmak lazım

Cevap: çocuk toplum değerlerine saygılı olmakla birlikte nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamalı

Cevap: eğer çocuk toplum için zararlıysa o zaman anne-baba nasıl kendini çocuk yetiştirmiş sayabilir? katil veya hırsız çocuk yetiştirmek çocuk yetiştirmek sayılmaz…

Cevap: her şeyden önce beden ve akıl sağlığının iyi olmasına gayret ediyorum. Onu hastalıklardan korumaya çalışıyorum. Ancak bunun yanında şefkatli, dürüst, namuslu, yararlı işler yapan en azından yapmaya çalışan, sportif, kendisiyle barışık bir yetişkin olması, bence iyi bir çocuk yetiştirmeye denk geliyor. Henüz küçük benim oğlum ama bu niteliklere sahip birey olursa ki dileyim bu, doğru bir yetişkindir derim.

Cevap: özgüveni olan kendinle ve hayatla barışık hayatı severek yaşamayı isteyen mutlu ve huzurlu bir çocuk yetiştirmek bence çok önemli.

Cevap: anne ve baba her şeyden önce nasıl yaşıyorsa çocukta benzer bir şekilde yetişiyor anne ve babanın yaşayışı belirliyor, aslında anne ve babanın sağlaması çocuk. Dolayısı ile anne ve baba yaşam kalitesi yüksek, istikrarlı, dürüst, ahlaklı , güven duygusu gelişkin kimselerse ve bu duyguları etraflarına pozitif olarak yansıttıkları sürece çocukla kuracakları diyalogda bu doğru bir süreç olacaktır .

Cevap: Ebeveynler; kendine güveni, etrafına saygısı olan bir çocuk yetiştirmiş ise başarılı sayılabilir.

Cevap: kendisiyle barışık, kendine güvenen, insanları seven, doğayı seven, kendini yeterince ifade edebilen, hayır ve evet diyebilen, bilmiyorum diyebilen, sevdiğini utanmadan ve de rahatsız olmadan söyleyebilen, insanları iyi gözlemleyen, mesleğine karar verebilecek kadar gelişkin ve seçtiği mesleği çok seven. Hangi cinsiyette olursa olsun karşısındakini nötr görebilen.

Cevap: Doğru, dürüst, ahlaklı, hoşgörülü ,sevecen, kendine ve çevresine faydalı, ayakları üzerinde durabilen, yaşamı canlı ve cansız tüm varlıkları seven, kendiyle ve çevresiyle barışık, küçük şeylerden mutlu olabilen, hayata gelmenin ve varolmanın, milyonda bir şans olduğuna inanan, mutluluğun ve yaşamın tek amacının, gelip geçici şu dünyada insanlığa giderken ne bırakabilirim sorusunu aklından hiç çıkarmayan bir çocuk yetiştirebilirsem; “doğru bir çocuk yetiştirmişim ne mutlu bana, ben de bir eser bırakabildim, gözlerim arkada kalmadan göçebilirim” deyip doğru bir çocuk yetiştirmiş sayarım kendimi.

Cevap: Bir anne ve baba kendini seven ve kendi ile barışık olarak yetiştirdiği bir çocuğa disiplini ve dürüstlüğü de öğretebilmişse doğru bir çocuk yetiştirmiş sayılır.

Cevap: Eğer çocuk mutlu, dolu dolu bir hayat sürüyorsa. Kendi kendine yetip aynı zamanda içinde bulunduğu Aile, Toplum, İnsanlığa katkıda bulunabiliyorsa doğru bir çocuk yetiştirmiş sayılır diye düşünüyorum.

Cevap: Yetiştirdiğim çocuk, kendi ile ve dünya ile barışık ise yaşamdan ne beklediğini biliyor ve bunu gerçekleştirmek için tüm kapasitesini kullanabiliyor ise doğru yetişmiş diye düşünürüm. (Kendi ve çevresi ile barışık bir insanın, kendi iç dünyasını tanıyan, değer ilkeli olan ve insan sevgisi olan birisi olduğunu varsayıyorum.)

Cevap: saygılı söz dinleyen çevresiyle güzel geçinen çalışkan uyum içinde olan terbiyeli çocuk yetiştirdiyse doğru çocuk yetiştirmiş olarak sayabilir

Cevap: bence doğar doğmaz bebeklikten itibaren çocuğa özgüven duygusunu vermeli ve öğretmeliyiz. bu duyguyla büyüyen çocuk hem kendisine hem ailesine hem de topluma yararlı, kendinden emin kişilikli bir birey olur.

Cevap: kendiyle ve toplumla barışık gayesi her hususta yaptığının en iyisini yapma gayreti içinde olan huzurlu ve mutlu bir çocuk. doğru demesek de mutlu olabilen ve mutlu edebilen çocuk desek nasıl olur acaba?

Cevap: Ben evli değilim ama gözlemlediğim kadarıyla şöyle bir sonuca vardım; – Düşünen! – Kendini bilen! Duyarlı, saygılı, sevgili vs.. demeyeceğim. Zira düşünmek yeryüzündeki en büyük erdemdir. Buna sahip olan her şeye sahiptir.. Bunun bir numunesini görsem (neci olduğu önemli değil !!! ) yeterli benim için…

Cevap: Dürüst, ayakları yere basan, bağımsız, entelektüel, sebatkar, zamanı verimli kullanan, öz disiplini gelişmiş, esprili ve yaşamın keyfini çıkarabilen, sosyal çevresi geniş, optimist, hobi geliştirmiş, mutfak ve temizlik işlerinde başarılı.

Cevap: Sergilediği roller arasında uyum olan bir çocuk, başkalarına bağımlı olmayan kendi bağımsızlığını kazanmış, yaratıcı, problem çözebilen, değişime açık, kaybetse de kaybettiğinden bir şey öğrenen, sağ duyulu,her ortamda iletişim kurabilen kısacası insanlardan da kendinden de korkmayan bir çocuk yetiştirilirse anne babalar kendini çocuk yetiştirmiş saymalı.

Cevap: bu sözle anne babanın çocuk yetiştirme bilinci öylesine güzel anlatılmış ki yanlışa kötüye mahal bırakmamış. Ebeveynler bu bilinçle yaklaşırsa sorumluluklarını tam olarak yerine getirdiklerine inanırlar. Var olan çocuğun her zerresinden sorumlu olmak ondan izler taşıdığı bilinciyle hareket etmek anne ve babanın sorumluluğunu nasıl gösteriri doğrusuyla yanlışıyla çocuk aileyi yansıtır. Doğruları kabullenip kendi eserim diye övünmek yanlışlıkları sadece çocuğa mal etmek olmaz. Bu ebeveynlere yol olsun!
Cevap: bir aile çocuğuna değer verip içindeki potansiyeli görür ona eğilir yeşermesine uygun zemin hazırlar ve doğruyu doğru olarak yanlışı yanlış olarak neden sonuç ilişlisinde anlatır. elinden geleni yapmış olur.

Cevap: sanırım bu yetiştirdiği çocuğun özellikleri karakteri ve kişiliğine bağlı evet aile önemli fakat bunun yanında çocuk yetiştirirken ailenin çocuğa verdiği eğitim de çok önemli olsa gerek fakat bugünün toplumunda ki ailelerin bilinçsiz ve bunu uygulamadığına inanıyorum..

Cevap: Vicdan merkezli ,önce kendine ve doğal olarak tüm evrene saygılı ve kendi gibi olan,neyi niye istediğini bilen ve inanç konusunda da dar korku merkezli anlamsız kurallara takılıp kalmak yerine Allah’ı korkulacak, tepeden emir veren ve varlığı sorgulanamayan bir şey gibi algılamak yerine onu kırıp,üzmekten sakınılan bir sevgili gibi kaybetmekten korkan bir evlat olursa o zaman hayatta anlamlı bir şeyler yaptığıma inanacağım. evladım çevresine uymak için kendini yontan ve sonunda da tükenip giden dış referansları güçlü biri değil doğru bildiğine inandığı değerler uğruna yaşayan ve her saniyesini ruhuyla, hücreleriyle yani tüm samimiyetiyle yaşayan biri olsun ve yaşadığı dünyaya sevgilinin hediyesi gibi bakan kendine has biri olsun .çünkü insan severken de zerreleriyle sevmeli kavga ederken de tüm kaslarıyla girmeli. O nedenle her denilen şeye “evet efendim” demek yerine “hayır” demeyi bilmeli insanları yargılamak yerine anlamalı. işte o zaman kızmak yerine acımayı, şefkati öğrenecek ve böylece kızmak yerine dua edecek. böylece insan ‘mış gibi yapmamış insan olmanın hakkını vermiş olacak .

Cevap: Kendine olan sevgi ve saygısından dolayı çevresinde bulunan diğer insanlara da saygı duyan dürüst ve ahlaklı bir çocuk yetiştirmek onur verici bence. Tabi bir de iyi bir eğitim ve iyi bir iş sahibi olmak. Ayrıca daha özgür iradeli bir çocuk.

Cevap: Bence kendi ayakları üzerinde durabilen, koltuk değneği aramayan, sorumluluk sahibi, kendine ve çevresine saygılı, sınırlarını bilen, gelişime açık, dürüst, güvenilir çocuklar yetiştirebilen; sözü ile eylemi bir, çocuklarına iyi model olabilen anne baba kendini doğru çocuk yetiştirmiş sayabilir.

Cevap: insan olmanın gerektirdiği doğru, dürüst ve güvenilir olması sağlam dostluklar için gerekli. Bardağın dolu kısmını görebilmesi ve tabii ki sevgiyi paylaşmayı bilmesi. Bana göre bu doğru yetişmiş bir çocuktur.

Cevap: Etik değerlere saygılı, kendisiyle barışık, gerektiğinde anne babaya rağmen; anne babası gibi davranabilen İnsan yetiştirebilmelidir.

Cevap: Korkuları olmayan, arkasına dönüp baktığında pişmanlıklarından fazla doğruları olan, düşünebilen, bakmayı değil de görmeyi bilen, yaşamaktan tat alabilen, var olduğunu ve yapması gereken şeylerin bilincini taşıyabilen ,toplumda bir birey olduğunu ayrımsayabilen bir çocuk yetiştirilebilindi ise. Tabi ki bu arada hata yapmayı ve hataları düzeltmeyi de öğrenebildiyse.

Cevap: Kendisi olabilmeyi başarmış kendini ifade eden ve kendi mutluluğunu sağlayabilecek bir çocuk yetiştirebilmişse toplumu düzeltmeye yargılamaya değil kendini kendi iç dünyasında ve o ışığı dış dünyasına yansıtabilen bir insan yetiştirebilmişse doğru bir çocuk yetiştirmiş sayılır.

Cevap: dürüst, topluma ve kendine yararlı birey, saygılı ve her şeyden önce kendine güvenen.

Cevap: kendine yetebilen, karakterine sahip çıkabilen yaşadığı çevreyi sosyolojik, kültürel, biyolojik ve coğrafik boyutlarıyla irdeleyebilen, aile bilincini samimiyetiyle ifade edebilen, üretken bir birey olabilmişse iyi bir insan yetiştirdiğini düşünebilir.

Cevap: 1.kendisini, ailesini ve topluma seven ve sayan, 2.Kendine özgüveni olan, 3. Hatalarında özür dilemesini bilen, 4. empatik, 5. önyargısız, olan çocuk doğru yetişmiştir.

Cevap: Önce ekonomik durumun iyi olacak. Bilinçli, eğitimli birisi olacaksın. Beslenmenin beden ve zeka gelişimini nasıl etkilediğini bilmek gerekiyor. eşlerden her ikisi de sağlıklı olmalı. Ruh ve beden sağlığı. Sporun önemini, zamanı geldiğin de okuma alışkanlığını kazandırdığın, cıvıl cıvıl yavruların olmalı. Olmalı da paran da olmalı. Eksik giden bir şeyler varsa eğer ve eşlerden birisi tökezlerse nasıl tamamlarsın programını. Hele umutsuzlukların önünü alamazsan. Yandı keten helva. Bilinçli de olsan hele sağlığın bozulduysa uyanık olup mutlaka destek alınmalı. Geleceğimize yani çocuklarımıza her şeyden önce her koşulda dimdik ayakta durabilmeyi öğretmeli ve öğrenmeliyiz. Doğduklarında gözlerinin içine bakıp gülümsediğimiz yavrularımıza büyüdüklerinde aynı gülümsemeyi sürdürebilmeliyiz.

Cevap: Bence bir anne baba, hayatta kendine güvenen, ön yargısız, hata yapabileceğini kabul edip bu hatalardan sonrada yoluna devam edebilen, hayatı yaşamak için bir fırsat gören ve içini doldurabilen, insanlara yardım etmeyi seven ve insanlık için elinden geleni yapabilen, ülkesini seven bir evlat yetiştirebilirse doğru bir çocuk yetiştirmiş olur.

Cevap: Doğru kavramı o kadar göreceli bir konu ki. Kime göre doğru. Bana göre mi? Anneanne ve babaannemize göre mi? Çocuğumuza göre mi? Öğretmenimize göre mi? Bakkal Hamdi Efendiye göre mi? Kızımı yetiştirirken pek çok defa soruyorum kendime. Acaba kendi doğrularımı mı öğretmeye uğraşıyorum, gerçekte doğru olan bu mu? diye. Ben, toplum içinde yaşama kurallarının önemini bilen, saygı kavramı iyi oturmuş, iletişim ve empatinin önemini kavramış, kendi hak ve özgürlüklerine sahip çıkan, bu arada karşısındaki insanların hak ve özgürlüklerini dikkate alan, algılayan, sorgulayan ve öğrenip algıladıklarını kendi akıl süzgecinden geçirip, seçmeyi bilen bir çocuk yetiştirmeye çalışıyorum. Umarım doğru yapıyorumdur.

Cevap: Doğru çocuk yetiştirmek için her şeyden önce bireylerin kendini yetiştirmiş bireyler olması gerekir. Olmazsa olmaz gereklilik ise insan psikolojisi konusunda asgari düzeyde de olsa bilgilenmesi şartıdır. Çünkü insanların tüm davranışlarının altında psikolojik nedenleri yatar. Burada bir tahlil yapmak ve teşhis koymak profesyonel bir çaba gerektirse de mümkün mertebe yetemediğimiz yerlerde bu yardımı kitaplardan veya psikologlardan almak gerekir. Bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçek, bizim masuma davranışlarımızın bile çocuğu yanlış kaygılara götürecek hasarlara yol açabileceğidir. Bu işin psikolojik boyutu. Birde çocuğun dünyayı algılama boyutu var. Burada çocuğun çok büyük yardıma ihtiyacı vardır. İnsanları, tüm canlıları, dünyayı, evreni tanımaya çalışırken doğru olanı yani kendi doğrularımızı çocuğa öğretmek yerine doğru düşünme metodunu bulması konusunda ona yardımcı olmak ona zihinsel özgürlüğünü kazandırmak hiçbir düşünceye körü körüne bağlanmamasını, ancak türlü düşüncelerden kendi yolunu bulması için faydalanması öğütlemek önemlidir. Psikolojik hasarları asgari düzeyde tutulabilmiş ve zihinsel özgürlüğü yakalamış çocuk düne bugüne ve yarına daha gerçekçi yaklaşabilen bir birey halini almış demektir.

Cevap: belki çok kalıplaşmış olacak ama zorla kalıplara sokulmamış kişisel haklara saygı gösteren kendi ayaklarının üstünde durabilen eleştirel bakıp bunu mantıkla harmanlayıp sevgi ile yoğurup ortaya koyabilen bir çocuk yetiştirdiysek

Cevap: bilinçli, mütevazı, sorumlu, hayatı sorgulayan, öğrenme güdüsüyle hareket eden

Cevap: kesinlikle kendine güveni olan ve yaptığı tüm işlemlerde bilinçli olan bir birey yetiştirmişlerse bence doğru yetiştirmiş saymalıdır.Yetişen bireyler eğer kendilerine olan güvenlerini ebeveynlerinden tedarik edebilmişlerse hayatlarını daha rahat bir şekilde idame ettirebilirler. Başarılı olmanın tek yoludur. Düşüncelerini beyan etmekte yetersiz kalan bir kişinin anne babasını sorgulamak çok yerinde bir harekettir. yetişmekte olan çocuğa bunu aşılamak gerekmektedir.

Cevap: “Ben babamdan ileri; oğlum benden ileri” hedefiyle çocuklarımı yetiştirmeye gayret ettim. Şimdi torunlarımın çocuklarımdan ileri olması için dua ediyorum ve hedef gösterip ufuk açmaya çalışıyorum.

Cevap: Kızım bir yetişkin olduğunda kendi ayakları üzerinde, hiç kimseye ihtiyaç duymadan ve mutlulukla durabiliyorsa ve sorumluluklarının farkında olup gereğini yapıyorsa ve bir de kendi ruhunu ortaya koyabileceği herhangi bir sanatı (sanat icra etmesine gerek de yok aslında sadece her şeyde kendine özgüyse) yalnızca zevk aldığı için bir şeyler yapabiliyorsa bu bana; doğrudan da öte mükemmel bir insan yetişirken onunla birlikte, onun yanında iyi bir anne olduğumu gösterecektir. Ve tabii isteyerek ya da farkında olmadan onun yaşamına yapacağımız her türlü müdahaleye rağmen bizi gerçekten yürekten sevmeye devam edebilirse bu da güzel bir armağan olacaktır. Ve en doğrusu mutlu bir insan yetiştirmek.

Cevap: anne baba çocuğunun duygu ve düşüncelerine ana düşünce alarak ona yol göstermeli. yaşadığı hayatın onun kendi mülkü olduğunu ve onun bu mülke istediği değişikliği yapma şansı tanımalılar. ebeveynler çocuklarının hayatlarında yaşam sürmemeli bence.

Cevap: Kendine güveni olan, seven , sayan aynı zamanda sevilen ve sayılan biri olmuşsa o zaman kızımı doğru yetiştirmişim diyeceğim kendime. (sevmek ve saymak kelimelerini doğa, toplum ve hayvanları da içine alarak kullandım)

Cevap: Eğitimini kapasitesi sınırlarında tamamlayan, merhametli acıma duygusu gelişmiş, içinde aşk olan bir evde büyütülüp sevgi dolu bir yüreği olan, ileride yanında anne babası olmadan da hayatın güçlüklerine karşı mücadele edebilecek donanıma sahip olacak şekilde güçlü bir karaktere sahip olacak şekilde yetiştirdiği zaman.

Cevap: Bence sevmek, sevebilmek güzel, iyi olan her şeyin özüdür. Bu yüzden çocuk kendini seviyorsa, insanları, Allah’ı seviyorsa. Yani var olan her şeye karşı içinde sevgi varsa ve bu sevgiyi güzel eylemlere dönüştürebiliyorsa.

Cevap: kendi ayakları üzerinde durabilen, özgür düşünen, kendisine güvenen, hayatı, yaşamayı, yaşatmayı seven, insanlara ve doğaya karşı dürüst olan, fikir alış verişine açık, benimsemediği düşünce ve görüşleri dinleyebilen, ölmeden, öldürmeden tartışabilen, kendisi, ailesi, çevresi ve insanlık için yararlı olabilmek için elinden gayreti gösteren, mütevazı, alçakgönüllü, sevecen kişiler yetiştirebilen anne ve babalar hem kendilerine hem de insanlığa mutluluk sağlamış olurlar.

Cevap: Kendine ve diğer insanlara gerektiği kadar değer veren çocuk yetiştirdiği zaman doğru bir çocuk yetiştirmiş sayılır.

Cevap: Ana, baba çocuğunu tanımalı ve çocuğuna şunu söylemeli “Ne yaparsan oğlum, kızım kendine yaparsın. İyilik yaparsan da kendine, kötülük yaparsan da kendine. Onun için kendinle ve çevrenle barışık ol. Kendine göre amaçlarını tespit et ve amaçlarına ulaşmak için doğru bildiğin yolda yürü. Her zaman acaba yaptığım yanlış mıydı deme, yanlış yapmaktan korkma ama yanlışlarından ders çıkarmayı da bil. En iyi öğretmen hayattır. Ben bana öğrettiklerini sana bildiğim kadarıyla söylerim ama en iyi bildiğin, kendinin kabul ettiğin ve uyguladığındır” diyerek bir çocuk yetiştirmeyi amaçlıyorum. Eğer kendini ve Allah’ı bulursa zaten yaşamını anlamlandırmış, amacına ulaşmış olacaktır.

Cevap: küçük yaşlardan itibaren çocuğun düşüncelerine önem verildiği gösterilmeli, “Sen çocuksun ne anlarsın” tarzı bireyin ileride sorumluluktan kaçması engellenmeli ve aksine sorumluluk ve düşünme, fikirlerini özgürce ifade edebilmesi gösterilmeli, yanlışlar öğretilmeli, sorumluluk sahibi olması gerektiği vurgulanmalı, aile kavramının önemi anlatılmalı, ve temeli sağlam oluşturulduktan sonra 18’inden sonra rahatlıkla çocuğuyla övünebilmeli ve toplumsal depremlerde kendi ürettiği harçla oluşturulan binanın (çocuğunun) sağlam bir şekilde ayakta duracağından şüphesi olmamalı… Sorumluluk bilinci varsa, dürüstse, büyüklerine saygılıysa, ideolojileri varsa, çevreci bir yaklaşımdan çok kendi doğrularıyla hareket ediyorsa, bireylerin hak ve özgürlüklerine düşüncelerine saygı duyuyorsa haksız kazanç elde etmeyi kabullenmeyip alın teriyle besleniyor ve haksızlıklara, düzenin adamı olmaktansa yanlışlara karşı durabiliyorsa..

Cevap: İki ayağının üzerinde durabilen, Anne ve babasına maddi ve manevi olarak yük olmayan insanları ve doğayı seven anne ve babasına saygılı davranan bir çocuk yetiştirebildiyse ebeveynler kendini çok mutlu saymalı

Cevap: Tek başına kaldığında da hayatına devam edebilecek kadar özgüvenli bir kişi yetiştirmişse başarılıdır bence. Ama tabi ki bu yetişkin insanlar için geçerli..

Cevap: dünyanın en zor mesleği anne ve baba olmak sanırım. siz kendince doğru bildiğiniz şeyleri verdiğinize inanıyorsunuz ya da toplumun beklentilerine uygun çocuk yetiştirmek durumunda kalıyorsunuz sanki o canlı bir varlık değil hamur gibi istediğimiz kalıbı vereceğimizi sanıyoruz derken ne o bir kişi olabiliyor nede biz düzgün çocuk yetiştirmemiş oluyoruz. sanki lahmacun ile hamburger arası bir şey doğasını bozuyoruz çocukların.

Cevap: Çocuk kendi benliğini bulup, kendi kendine yettiğini anne babasına hissettirip bunu yaşamında da göstermişse, kendine duyduğu saygı ve sevgiyi çevresine de duyuyorsa, aldığı kararları büyükleriyle fikir alışverişinde bulunarak alıyorsa ve bunlarda anne ve babanın payı olduğu muhakkaktır. o zaman doğru bir çocuk yetiştirmiş saymalıdır anne ve baba kendilerini.

Cevap: Kendini bilen, milli ve manevi değerlerinin farkında, her işinde dürüstlüğü ilke edinmiş bir aile

Cevap: Önce kendine sonra ana babasına daha sonrada insanlığa fayda sağlamışsa görev tamamdır.

Cevap: kendisini ve hayatı seven,yaşamdan zevk alan bir çocuk ve hislerini duygularını kısaca insanlara sevgisini kelimelere dökmekten utanmayan bir çocuk..

Cevap: Anne ve babanın çocuğu yetiştirmesinden ziyade çocuğun kendini nasıl yetiştirdiği vurgulanmalı. Çocuk tüm verileri alır süzgecinden geçirir ve Aksiyona dönüştürür. Çocuğun kendisine yüklenen verileri harmanlayıp karakterini belirlemesi, kanımca çocuğun performansına bağlı olan bir şey. Orada hiç bir dış unsur etkili olamaz, çocuğun kapasitesi belirleyicidir. Yoksa Napolyon’un babası da Napolyon, Einstein’ın babası da Einstein olurdu! Anne ve baba sadece yükleyici olabilir karakter belirleyicisi değil !

Cevap: Eğer, kendine güveniyor ve hakkını savunabiliyorsa, yaşadığı şey ne olursa olsun bir şeyler öğreniyorsa, sadece gelecekte mutlu olmak için çalışmıyor bu gününü ihmal etmiyorsa, her insana en azından insan oldukları için saygı duyuyorsa, önce kendisi ve sonra etrafındaki insanları mutlu etmeyi başarabiliyorsa, aldığı her nefes için milyon kez şükrediyorsa, tırnağını dahi seviyorsa, yarın için bugününü ıskalamıyorsa yaptığı iş, olduğu konum ne olursa olsun doğru bir çocuk yetiştirdiğime inanırım.

Cevap: iletişim kanalı açık çocuk yetiştiren ana-baba başarılı ana-babadır

Cevap: Sizin deyiminizle ait olma ve birey olma dengesini sahip olduğu öz güvenle bulunduğu ortamda, eylemlerinde uygulayabilen, hayatını olumlu yönde geliştirebilen, olumlu düşünen bir insan yetişebilirse doğru bir çocuk yetiştirmiş oluruz.

Cevap: bir mühendis bir makineyi icat eder ve o makinenin çalışma mekanizmasını tarif edecek bir kitap yazar. eğer o kitap makineyi kullananlar için bir ölçü değilse o makineden istenen verim elde edilmediği gibi belki o makinenin faaliyetlerini bozmasına neden olur. işte insan da makine değil ancak onu yoktan var edenin elinden çıkmış ve onun insanca yaşaması için yaşam kılavuzu olan bir kitap verilmiştir. belki burada benim bu insan mühendisi dememe bazıları; biz o dediğine inanmıyoruz ki bize aklımızla görebileceğimiz ve mantıklı bir açıklama yap. bende buna karşı derim ki basit ve insan yapımı bir makinenin hatta bir iğnenin bile ustası yada mühendisi varken ve kendi kendine olması ne kadar akıldan uzaksa her şeyiyle mükemmel insanında bir ustası olması akıldan binlerce derece daha uzaktır. ben konuyla ilgili sadece en temel olan şeyi söyledim ve yorumladım şimdi bu mevzuda uzun uzadıya yazmak çok güç olduğundan burada noktalıyorum.

Cevap: mutlu, coşkulu, özgüvenli, sevgi dolu bir çocuk yetiştirebildiysem doğru çocuk yetiştirmiş sayılırım

Cevap: Kesinlikle yaşamıyla ilgili kararları ona bırakmalı, ona kendine güvenmeyi öğretmeli, ne olursa olsun onu çok seveceğini hissettirmeli,nasıl ayakta kalacağını öğretebilmeli, her zaman onu dinleyebilmeli. Eğer bunları yapabilmiş ve kendine has bir duruşu, bakışı olan, kendini her durumda koruyabilen, kendinden her zaman emin, hayatını kendi yönlendirebilen, küçük şeylerle mutlu olabilen, kendine ve diğer insanlara bir yararı olabilen, pozitif bir insan yetiştirebilmişse, ne mutlu o ana babaya.

Cevap: özgüvenle birlikte kişilerle iletişim kurmayı aşılayabiliyorsak doğru bir çocuk profili çıkmış olur diye düşünüyorum.

Cevap: anlamlı ve coşkulu bir yaşamı varsa ve niyetinin farkında olarak.

Cevap: hak yemeyen ve aynı zamanda hakkını yedirmeyen bir çocuk içime siner. Çünkü bu çocuk bencilliğiyle, benliği arasındaki dengeyi kurmuş olmasından dolayı, zalim de olmaz mazlum da. Egosu olmayan her insan adil olurdu ama ego, kendine karşı da adil ve objektif olmayı öğrenmeli yani empati sağlam olmalı. Bu dengeyi kurarsa insan, dengeli bir kişiliğe sahip olur. Çocuğumun böyle olabilmesini isterim. Yani çocuğum, vicdanı başaranlardan olur dilerim çünkü o zaman kendine saygı duymak denen şeyi anlamış olur ve doğruyu, kalabalığın onayı yada kalabalık görsün diye değil sadece kendine olan saygısından tercih eder. Bu insan güvenilir ve özenilirdir. Her zaman yolun doğrusunu görecek basirete sahip olur, vicdanı sayesinde başka insanların onu yönlendirmesine ihtiyacı kalmaz ve hayatında ben ve babası olmasa bile tatminkar ve ayakları yere sağlam basan biri olur. Kısaca ben eğer, iç denetimi sağlam olan bir çocuk yetiştirebilirsem huzurlu olabilirim.

Cevap: sağlıklı pozitif yaşam başarısı yüksek ve kendini ifade eden çocuk yetiştirdiysem doğru saymalıyım.

Cevap: Çocukları 24-25 yaşına geldiğinde tüm hücreleri ile gülümseyebiliyorsa….

Cevap: ahlaklı dürüst saygılı sevgi dolu sevecen vb

Cevap: Özünde saygıyı yitirmeden modern çağın insanı olabilmeli

Cevap: anne ve baba erdemli, saygılı, topluma karşı duyarlı bir çocuk yetiştirdiyse evet buna doğru bir çocuk yetirtirmiş sayılır; ancak topluma duyarsız, her zaman kendini düşünen, saygısı olmayan, güzel davranışlar kendisinde bulunmayan bir çocuk yetiştirirse o zaman doğru bir çocuk yetiştirmiş olmaz! Yalnız doğrudan kasıt eğer anne ve babanın doğrusu ise o zaman onlara göre doğrudur! Çünkü onlar çocuğunda bulunması gereken özelliklere göre yetiştirmiş olacaklardır.

Cevap: kendi ayakları üzerinde durabilen, tüm ihtiyaçlarını başkalarının hakkına tecavüz etmeden elde etme başarısı gösterebilen yeteneği doğrultusunda bir meslek sahibi yapmayı başarabildiğimiz bir birey iyi yetiştirilmiş bir bireydir diye düşünüyorum

Cevap: bir anne ve baba çocuğunun maddi, manevi ihtiyaçlarını giderirse, çocuğun psikolojik ruhsal durumuyla ilgilenmişse, çalışan anne ve baba olsa bile haftanın en az 1 gününü çocuğuna harcamışsa doğru bir çocuk yetiştirmiş olur ve gerçekten çocuğuna bu sorumlulukları üstlenen, çocuğuna öğütler veren anne ve baba kendini çocuğunu büyük bir tehlikeden korumuş olur.

Cevap: Özgüven.

Cevap: Bir anne ve baba çocuğunu doğru bi şekilde yetiştirmesi için önce “kendisini” yetiştirmesi gerek. eğer çocuğunu kendi yetiştiği güzellikler doğrultusunda çocuğa yansıtırsa ve çocukta bunları anne, babaya aynen geri çeviriyorsa bu iyi bir sonuçtur. Bence çocuk aileyi, anne, babayı temsil eder.

Cevap: Şimdi burada asıl olay şu: bir kere anne ve babaların çoğu çocuklarının kendilerinin içinde bulundukları çevreye benzemesini isterler ve bunda da dayatırlar bu inkar edilemez bir gerçek. Asıl aileler bilinçli duyarlı topluma bir şeyler kazandıracak fikirler üretebilen ve uygulayabilen bireyler yetiştirmek istiyorsalar bir kere bu tutumlarından mutlaka vazgeçmek zorundalar. aksi taktirde robot insanlar yetiştirmekten öteye gidemezler. Yani demek istediğim bir çocuğun ne olacağı az çok bellidir çünkü tanrı her kula özgü yetenekler vermiştir Bunu da ortaya çıkarmak ailelerin elindedir. Eğer bir çocuk müziğe meraklıysa bırakın müziğe odaklansın ve onun kaliteli merkezlere yönlendirmeye siz teşvik edin. Aynı gerekçe doktorlar avukatlar mimarlar yani bütün meslekler için geçerlidir. eğer insan bir şeyi gerçekten istiyorsa onu başaracak iradededir ve gerçek toplumsal başarı bireysel başarının önünü açarak sağlanır. Bu hep böyledir. Bunu artık herkes anlamak zorunda yoksa yüksek makamlara gelmiş ama mutlu olamayan topluma gerektiği kadar üretemeyen ürettiğini layıkıyla topluma sunamayan başarısız bireyler yüzünden başarısız toplum olmaktan kurtulamayız. Unutulmamalı toplumu bireyler oluşturur ve bunun en temel taşı ailelerdir.

Cevap: Kendini doğru ifade edebilen,kendisinin ve dünyada yaşayan bütün insanların değerli olduğu bilincinde olan, hayatta her şey dört dörtlük değildir engebelerde var iniş çıkışlar zorlukların üstesinden gelebilmeli gelemiyorsa bile yeni çözümler üretip kimseye ve kendine zarar vermeden ayakta kalmayı becerebilen ve insanlara yardım etmenin bir erdem değil gereklilik olduğunun bilincinde olan mutlu olmayı ve mutlu etmeyi bilen kendiyle dünyayla barışık bireyler yetiştire bilirsek doğru bir birey yetiştirmiş saymalıyız kendimizi.

Cevap: Bence anne ve babaların yetiştireceği çocuklara ilk başta sorumluluk duygusunu yüklemek zorundalar. Çünkü bizim milletimiz hep sorumsuz davranarak ve sorumsuzluğu da kabul etmeyip suçu başkalarına yükleme eğilimine geçiyolar. Mesela ben çevremdeki insanlar bakıyorum. Öyle aileler var ki adam çocuğuna “hadi şu abine bi küfür et” diye teşvik ettiğini gördüm. Ya bu nasıl bir anlayış ben anlamıyorum. Ben iki kardeşim ama kardeşim de ben de çocukluktan bu ağzımıza öyle küfür almadık. Sorumluluk bilinci içinde yetişen çocuklar da vefa duygusu da olmalı. Huzur evlerinde kalan o yaşlı insanlar terk edilmişler. Yalnızlar. Belki de onlar çocuklarına gerekli sorumluluk ve vefa duygusunu vermemişler. Bence çoğu insanın sorunu bu. Sorumsuz ve vefasızız. Ben bunları düşünüyorum.

Cevap: insani değerler çerçevesinde yaşama imkanı kazandıran ve insani değerlere saygılı olabilen, aynı zamanda hem kendi iç dünyası hem de dış dünyası ile barışık bir kişilik ortaya koyabilmektir. insanca yaşam, anlamlı bir hayat.

Cevap: Anne baba,evrensel değerlere sahip, özgün, coşkulu, kendine güvenen, algısı yüksek çocuk yetiştirdiyse kendini doğru bir çocuk yetiştirmiş saymalı.

Cevap: etrafımda çocuk yetiştiren aile üyelerine göre yorumlamak gerekirse onların hayatında yaşadıkları sorunları çocuklarına yaşatmamak çocuklarına verdikleri en büyük hediyedir onlar için ve iyi bir çocuk da öyle yetiştirilir.bundan son derece mutludurlar çocuklarının mutlu olduğunu ya da mutlu olmadığını görmezler bile.

Cevap: bir anne ve baba sevgisinin yerini hiçbir şey dolduramaz. anne sevgisini de baba sevgisini de yaşayamamak kötü. benim için de kötü.

Cevap: Bence çocuk yetiştirmek bir sanattır. Öyle bir sanattır ki emek, incelik ve sabırla her şeyden önce de sevgi ile yoğrulması gereklidir bu sanat eserinin. Eğer ki çocuk başı dimdik durabiliyorsa en kötü durumlarda dahi, yaptığı her şeyin sorumluluğunu alabiliyorsa ve sevgiyle bakabiliyorsa hayata işte anne baba doğru bir çocuk yetiştirmiş saymalı kendini. ne kadar

Cevap: Kendi duygu ve düşüncelerime göre saymamalı. Biraz kendilerine yönelik eleştirisel olmalılar ki, hatalı veya doğru gitmediği yerde en basta kendilerine ve daha sonra çocuğa müdahale edilebilsin. Aslında o kadar çok faktör etkili ki bu konuda. Evet veya hayırla iş bitmiyor.

Cevap: eğer bir anne baba kafasındaki kalıba uygun bir çocuk yetiştirmişse onların açısından sayabilir ama çocuk açısından aynı fikri söyleyemem.

Cevap: sana güveniyorum mesajını veren ve her dediği şeye şüphe duymayan, çocuğun da değerli bir insan olduğunu ve her türlü fikre açık olduğunu samimiyetiyle ifade eden, doğru ve yanlışı beraber yaşayarak öğrenmesine müsaade eden anne baba doğru bir çocuk yetiştirmiş olur

Cevap: kendine özgü, güvenli, doğruyu yanlıştan kendisi ayırabilen, sevmeyi bilen (iyiyi, güzeli, doğruyu yanlışı, bitkiyi, hayvanı,doğayı, evreni ve insanı her şeyi kısaca) kendi yaptıklarını eleştirebilen ve kendi başarıları da ödüllendirebilen, her zaman umutlu ve geleceğe umutla bakabilen bir birey ve benim çocuğumda görmek istediğim bir başka özellik küçüklerini sevmek büyüklerini saymak. Özelliklere yaşlıları çok sevip kollamasını isterim.

Cevap: Hep doğruyu olmak için çaba gösterir insan. Hele ki konu çocuk ise. Ben çok iş gördüm, çok emek isteyen ama anne baba olmak ne kadar zaman ne kadar emek ne kadar çaba gerektiğini yaşayıp görünce aman Tanrım dedim. Benim istifa etme, emekli olma ve yeter artık istemiyorum deme şansım yok artık. Ölene kadar sözleşmeli işçi. Bu işin şakası tabii. Herkes için durum farklıdır, doğrunun kendisine göre ne olduğuna bağlı. Bazı veliler bir hedefe kendini kilitliyor, elde edebilmek için tüm yolları deniyor. Bunu yaparken de ya komşunun çocuğu veya aileden biri örnek olarak seçiyor. Örnek direkt olarak alınıp hedef bu denildikten sonra, bunun için doğru dediği şeyler yapılıyor. Başka faktörlere bakılmamaksızın alınınca ters tepiyor. Oysa çocuğu tanıyıp onun kapasitesini ilgisini ve sevgisinin hangi yönde olduğunu keşfedince şekillendirmek ve hatta yönlendirmek daha kolay aslında. Bu da kişiliğine yönelik bir çalışma aslında değil mi? İşte o zaman anne, baba ve çocuk mutlu oluyor. Zaten insan o zaman otomatik olarak doğru bir şey yaptığını da anlamaz mı? Mutluluk, kendisiyle barışık bir çocuk yetiştirmek. Aileye başarıyı, mutluluğu ve doğruyu ancak bu getirir. Doğru olan da bu değil midir?

Cevap: bence dinimiz hayattaki birçok sorunun hatta hapsinin cevabını verebilecek kadar geniş ve açık bir din. Bu sorunun cevabı da çok basit onun için. Eğer ebeveynler dinimizin emrettiği gibi birer anne baba olabilirlerse ve çocuklarını Kuran ahlakıyla ve sünnetler dairesinde yetiştirebilirlerse gerçekten layıkıyla doğru bir çocuk yetiştirmiş olurlar.

Cevap: bir anne baba çocuğunu anlayıp dinlemeye çalışarak, onunu bedensel, ruhsal gelişimine izin vererek ve yardımcı olarak, empati kurmaya çalışarak çok koruyucu olarak yaşayarak öğrenmesine izin vererek ama aynı zamanda büyük tehlikeler karşısında çocuğunun yanında olup onu korumaya çalışarak ve her şeyden önemlisi onu bir birey olarak kabul edip, ona sevgi ve saygı duyarak olur sanırım

Cevap: eğer bu anne baba gerçekten her anlamda iyi bir anne baba ise ve çocuğu da o oranda iyi yetiştirmiş ise, çocukta bundan memnun,mutlu ve gerçekten iyi ise tabi ki anne baba doğru bir çocuk yetiştirmiştir ama tabi aksi ise durum değişir. Bir de doğrular da kişilere göre farklılık gösterir.

Cevap: Terbiyeli olmalı ama terbiyenin de kıstasları var tabi. Kendine güvenmeli söyledikleriyle yaptıkları bir olmalı v.s

Cevap: yalan söylemeyen, düşündüğünü söylemekten çekinmeyen, sevdiklerini canını feda edebilecek kadar çok sevme yeteneğine sahip olan kişilik özelliklerine sahipse anne baba iyi evlat yetiştirmiş demektir.

Cevap: evrensel doğrulara göre yetiştirmişse sayabilir

Cevap: eğitimi ve manevi duyguları karakter olarak çocuğunda imar etmeli, vatanı milleti ve manevi değerlere sahip çıkan faydalı bir birey olarak yetiştirirse o zaman doğru bir insan yetiştirmiş olur

Cevap: ünlü bir söz vardır “akvaryumdaki su hastaysa içindeki balıklar mutlaka hastalanacaktır” çocuk da böyle içinden çıktığı aileyi yansıtır aslında buradan yola çıkarsak eğer çocukları bizler dünyaya getirmiş olabiliriz ama bizim malımız gibi görmez isek, ona benzemeye çalışıp kendimize benzetmeye çalışmadığımız sürece ve onu bir birey ve özgür bir birey olarak görüp ona göre davrandığımızda aslında sorun ortadan kalkmış oluyor diye düşünüyorum.

Cevap: keşkesiz bir yaşam için iletişim kitabınızda demiş olduğun gibi; sizindirler fakat sizin düşüncenizde olmayabilirler. kendisini yetiştirmesi için fikirlerinizi sunabilirsiniz fakat yapması için baskı yapılmamalıdır. Yaşamını ve çevresini çocuğa belli etmeden gözetlemeli ve sabır, ilgi ve sevgiyi ölçülü bir şekilde vermeliyiz

Cevap: kendine öz güveni olan çocuk doğru bir çocuktur. İyiyi doğruyu ayırt edebilir ve gerektiğinde hayır diyebilmelidir.

Cevap: Oto kontrole sahip çocuklar yetiştirdiğinde.

Cevap: Çağın gerektirdiği eğitimi bilgiyi ve kültürü alabilmiş kendi ayakları üzerinde durabilen sorunları ile baş edebilme yeteneğini kazanmış bir çocuk yetiştirmek.

Cevap: Anne babanın yetiştirdiği çocuk, eğer kendini korumasını bilen, kişisel gelişimine ve hayattaki mutluluğuna önem veren bir yetişkin olabilmişse, anne baba işin önemli bir kısmını halletmiş demektir.

Cevap: Yetiştirdiği çocuk; kendi kendine yetebilen, doğaya ve insanlara saygılı, zihnen özgür ve bağımsız ise anne babası doğru yetiştirmiştir denebilir.

Cevap: doğrunun göreceli bir kavram olduğu göz önüne alınırsa her ebeveyn kendi yetiştirme tarzının doğru olduğu kanısına varacaktır ama benim diyeceğim çocuk yetişkin olduğunda ana babasına bir minnet duygusu içinde ve bunu onlara hissettiriyorsa ebeveynler doğru bir çocuk yetiştirmiş olmaları söz konusu olabilir.

Cevap: Anne ve Baba çocuğunun dünyaya ilk geldiği günden, ilerleyen zaman içersinde iyi gözlem yapabilen ve onu iyi analiz edebilen aile en azından başarmak için ilk ve en önemli adımlardan birini atmış bulunacaktır.

Cevap: yeri geldiğinde zemini şekil yeri geldiğinde şekli zemin olarak algılamayı bilen ne sürüden bir koyun ne de sürüden atılan savunmasız kuzu en güzeli koyun postu giymiş akıllı kurt gibi biri yetiştirilmeli ma bu kurt koyunları yememeli.

Cevap: saymamalı çünkü ailelerde nasıl yetiştiyse çocuklarına öyle davranırlar ve hiç bir aile dört dörtlük değildir

Cevap: Bence öncelikle kendine güvenen, ayaklarının üzerinde sağlam bir şekilde durabilen, sevgi ve saygı dolu,hakkını savunabilen, DÜRÜST, manevi değerlere de sahip olan, ATATÜRK ilke ve inkılaplarını iyi bilen ve sahip çıkan bir çocuk yetiştirebilmek en güzeli! Eşim ve ben bunu başardığımızı düşünüyorum.

Cevap: Özgüvenli,saygı ve sevgiyi bilen ve uygulayabilen bir çocuk

Cevap: Bu toplum, bu kültür içinde büyümüş bir kişi olarak, bir baba olsaydım çocuğumu ne kadar sakat yetiştirip yetiştirmediğimi sorardım kendime ve en iyi ihtimalle elimden geldiğince az sakat yetiştirdim sayardım kendimi eğer iyi çocuk yetiştirip yetiştirmediğim konusunda kendimi avutmak istiyorsam. Bu toplum içerisinde (burada amacım ne içinde yaşadığım kültüre küfretmek ne de sorumluluğu topluma yıkmak) bir çocuk yetiştirdiysem kendimi doğru bir çocuk yetiştirmemiş sayardım ilk olarak. Kişiliği yarım kalmış, fazlasıyla kırılgan bir çocuk.

Cevap: Öncelikle kendini seven, güvenen, keşkeleri olmayan ve karşısındaki insanı olduğu gibi kabul eden sevgi dolu yetiştirdiyse saymalı bence

Cevap: Çocuk yetiştirirken insanın sorumlulukları olmalı önce çocuğa karşı sonra da topluma karşı. Bu sorumlulukları bilinçli bir birey olarak yerine getirmişse, bu anlamda elinden gelen çabayı göstermişse bu durumda doğru bir çocuk yetiştirmiş saymalı kendini.

Cevap: Özgüveni olan, sorunlarına çözüm bulmaya çalışan, kişilik sahibi vb…

Cevap: doğru, dürüst, ahlaklı, büyük ve küçüklerine saygılı bir çocuk yetiştirmelidir

Cevap: anne baba kendi emeğiyle fakat çocuklarının kendi istekleri doğrultusunda gelişimine yardımcı olduğu müddetçe doğru çocuk yetiştirme yolunda ilerler. Özgüven sahibi ve her şeyden önce kendini tanıyabilen çocuk yetiştiren anne baba diyebilirim özet olarak.

Cevap: hayata getiren ailesini sevip sayan ve gece yatağa girdiğinde kendi elini sıkabiliyorsa eğer ne mutlu böyle bir evlat geçirene.

Cevap: Bir anne ve baba ancak çocuğuna ahlaki değerleri, görgü kurallarını nezaketi öğretmemeli sadece ve sadece beş dakikasını ayırıp eleştirmeden, sevgi ile gözlerine bakarak dinlemeli, bir çocuk önemsendiğinin farkına varmalı bence. Seni seviyorum demek bu kadar zor olmamalı

Cevap: özgüveni olan kendi ayakları üzerinde durabilen sevecen mutlu bir çocuk yetiştirebilirsem bence doğru budur

Cevap: bir çocuk öncelikle “düşünmeyi ” öğrenip sonra da “okuma alışkanlığı ” kazanmış ise ben o anne babayı çocuk yetiştirmede doğru adım atmış olarak değerlendiririm. (Tabi ki doğru bir çocuk kavramı da çok göreceli bir kavram önce onu tanımlamak lazım belki)

Cevap: Dinine düşkün, kendini seven, sevgi dolu, saygılı bir çocuk yetiştirirse doğru bir çocuk yetiştirmiş olur.

Cevap: Güzel ahlaklı, hiçbir düşünceyi teslimiyetçilikle kabullenmeyen, sorgulayan ve kendi öz değerlerine putlaştırmamak kaydı ile bağlı olan nesiller.

Cevap: gelecek hedeflerini kendi belirleyen, insana, fikir ve düşüncelere saygılı (hoş görebilme) bir çocuk

Cevap: bence hayata bir kere geliyorsun istediğin her şeyi yap gez, toz dememeleri gerekir bence şu da yanlış her şeyi tabi ki konuşarak anlatmalıyız ama yeri geldiği zaman ben çocuğuma bir tokat dahi atmam da yanlış yeri ve zamanı geldiğinde ensesinin köküne bir tane patlatmak lazım. Benim çocukluğumda annem bizi misafirliğe götürürdü ama oraya gitmeden bizi döverdi nedeni ise şimdi dayak yiyin ki orada akıllı uslu oturmasını bilin diye. Eğer annem bizi dövmeseydi veya bir şeyleri kısıtlamasaydı her istediğimizi alsaydı biz adam olmazdık. Annemler çokta zengindiler yine de almazlardı bilerek baba parasına güvenmeyelim diye. Konu nerden nereye geldi demek istediğim çocuğunuzun her istediğini almayın kısıtlayın ayakları üzerinde durmasını o zaman öğrenir ancak.

Cevap: Öncelikle şunu söylemeliyim, çocuklar arasında bireysel farklılıklar olduğu unutulmamalıdır. Her çocuk bireysel özelliklerine göre değerlendirilmelidir. Anne ve babalar eğer çocuklarıyla kaliteli zaman geçiriyorlarsa, bu kaliteli zaman içinde onları tanıyıp ilgi ve yeteneklerine göre etkinliklere yönlendirmiş, özgüveni olan, mutlu çocuklar yetiştirmişlerse kendileri de mutlu olmalıdır. Çocuk bazen anne ve babanın istediği gibi olmayabilir, çünkü o özeldir, onun da kendince düşünceleri vardır. Unutmayalım,çocuğunu siz doğurmuş olabilirsiniz ama onun düşüncelerini asla

Cevap: Anne ve babalar çocuk yapmaya önce hazır olmalılar ha eğer hazırlarsa o zamanda nasıl bir çocuk yetiştirmek istediklerini masaya yatırmalı enine boyuna iyice düşünmelidirler. Tabii önce bilinçli anne baba olmaları elzemdir aksi takdirde ne biliyorsa hasbelkader öyle bir fert yetiştirir. İşte anne ve baba sonradan ahu vahlar etmemek için yetiştireceği evlattan çok kendini yetiştirmelidir..

Cevap: bence bu haftaki soru oldukça kazık! çünkü bence anne baba olmak zaten sürekli kendini sorgulamak, ben şu anda biri 11 yaşında diğeri ikiz bir yaşında üç çocuk annesiyim, ben bu sorunun benzerini zaman zaman kendime sorarım kendimce bulduğum cevap sevgi dolu, çevresindeki olaylara duyarlı, olaylara pozitif yaklaşan, kendindeki değerleri ve eksiklikleri fark eden, kendini önemseyen, yüreğinde hep coşku ile yaşayan hayatını dilediği gibi yaşamak için çabalayan bir çocuk. böyle çocuklar yetiştirmek belki çok zor ama bence aynı zamanda da heyecan verici bir süreç.

Cevap: bence kendinden emin, rahat, kendini keşfetmiş, kendi kıymetini, değerini bilen, kendisini düşünürken karşısındakini de düşünen ve bir işi yaptıktan sonra ben başardım diyebilen bir evlat yetiştirmişse doğru bir çocuk yetiştirmiş saymalı kendini.

Cevap: sevgi dolu olmalı iyi yetişmiş bir çocuk her şeyi sevmeli sevgiyle herkese bakmalı o zaman iyi yetişmiş olur bana göre.

Cevap: ben bu soruya nasıl yetiştirilmezden başlamak istiyorum, çocuk toplumsal tabulara hizmet etsin diye yetiştirilmez yada anne babanın “ben yaşayamadım çocuğum yaşasın” gibi kişisel ego tatmini zihniyeti ile hiç yetiştirilemez. asıl olan insan olduğunu, birey olduğunu algılayabilen fikir üretebilen, kendi dışındaki bireyler ile sağlıklı iletişim kurabilen, herkesin farklı olduğunu kabul edebilen ve bu farklı olanın da doğru olabileceği bilimsel gerçeğini çözümlemiş çocukların yetiştirilebilmesidir. İletişim kurabilen ve farklı olana da saygı duyabilen bir birey bilimsel düşünce ışığında zaten topluma faydalı ve üretken bir bireydir. Anneler ve babalar bilmelidirler ki; kurallar ve yasaklar dayatmak kolaydır, ama düşünebilen ve kendisi algılayıp kendisi karar verebilen bir birey yaratmak zordur. O nedenle doğru yol budur yanlış yol budur gibi bir yaklaşım la sadece çocuğa suflörlük etmiş olunur. Ama yola sadece ışık tutmak ve hangi yolu seçeceğine kendi karar vermesini sağlayacak bir özgür iradeli analitik düşünebilen bir genç yaratmak asıl amaç olmalıdır. Bunu yapan ebeveynlere şimdiden bir teşekkürü borç bilirim toplumumuz adına

Cevap: öncelikle sağlıklı. herkesten önce kendine güveni olan, kendi başına

admin

Sorry, the comment form is closed at this time.


© 2021 www.coolkadin.com, All Rights Reserved