Büyük umutlarla, hayallerle başlayan flörtler, ilişkiler, evlilikler bazen kötü sonla noktalanabiliyor. Bu durumda gerek kadın gerekse erkek depresyona girer. Kadın ve erkeklerin olaylara tepkileri aynıdır sadece zamanlamaları farklıdır.

Şöyle ki, kadın ayrılık sonrası ilk iş olarak en yakın kız arkadaşını arayıp dertleşir, buluşur konuşur ilk bir kaç gün terapi etkisi taşıyan arkadaş sohbetleriyle geçer diğer günler alışveriş, kuaför ve hobi edinmekle devam eder.

Melankolik, depresif durumlarda kadınlar bu durumu öncelikli olarak atlatırlar. Erkekler duygularını çok fazla ifade edemeyip içlerinde yaşadığı için ayrılığın yarattığı acıyı zor atlatırlar.

Erkeklerde durum biraz farklıdır. Erkek o esnada odasına çekilip bira veya sigara içip sevgilisinin fotoğraflarına bakmayı, bir şarkı dinleyip hüzünlenmeyi tercih eder bu durum bir kaç saat sürer ardından erkek “nasıl olsa döner” umuduyla pek umursamaz ancak günler, haftalar geçtikçe beklenen dönüş gerçekleşmez erkek ayrılık acısını uzun bir aradan sonra yaşamaya başlar.

Arkadaşlarıyla bir bara içmeye. onlarla dertleşmeye başlar, bir halı saha maçı onları iyi gelecektir ya da yaz mevsimiyse yakın arkadaşlarla hareketin ve eğlencenin bol olduğu turizm merkezlerine gider… Şayet mevsim kışsa ayrılık acısını en yakın kayak merkezlerinde çıkaracaktır. Bazı erkeklerde başka bir kadında aradığını bulmaya çalışacaktır. Eğer bunlara imkanı ya da zamanı yoksa kendisini işe adayacak ve tam bir iş kolik olacaktır.

Aylar yıllar geçer ve geçmiş geçer yeni kişiler hayatlarında yerini almıştır bile.

Ancak yaşanan ilişkilerde hastalık derecesinde kara sevda olarak da denilen aşırı bağımlılık varsa intihar gibi vahim bir takım girişimlerde yaşanabilir. Bu durumlarda mutlaka bir psikologdan yardım alınması gerekmektedir.