OTUZ HAFTALIK HAMİLELİK – BEBEĞİN BOYU, KİLOSU, BÜYÜKLÜĞÜ

Anne adayı uyumak için artık doğru pozisyonu bulmakta zorlanmaya başlayabilir. Anne adayı için en ideal yatış poziyonu ise sola doğru yatmaktır. Sola yatmak büyük damarlara en az bası yapıldığı pozisyondur. Bu sebeple de organlardaki kan dolaşımı olumsuz şekilde etilenmez. Özellikle anne adayları sola doğru yatmalıdır.

Reflü problemi olan anne adayları yemek yer yemez uzanmaya gitmemelidir. Asitli içecekler, mideyi çok doldurma, poğaça gibi faktörler reflüyü azdırabilir. Rüflüsü olan anne adaylarının yatarken başın biraz daha yüksek tutulması gerekir. Bu sayede mide asitlerinin yemek borusuna kaçması önlenmiş olur.

30. haftada bebekte meydana gelene değişimler nelerdir?

Bu haftada artık bebeğin boyu, 45 cm’i buluyor. Kilosu ise yaklaşık olarak bir buçuk kiloya yakın. Amniyotik sıvı hala bebeğinin çevresinde. Ancak artık yavaş yavaş azalmaya başlayacak. Önceki haftalarda bahsettiğimiz lanugo adlı tüycükler bu haftalarda kaybolmaya başladı bile. Artık bebeğiniz kendi vücut ısısını kendi ayarladığı için lanugo tüycüklerine ihtiyacı yok. Görme yeteneği git gide gelişiyor. Ancak göz gelişimini doğduktan sonra tamamlar. Yani bebekler doğunca dahi ışık değişimini fark ederler ancak ancak %5 görüş açısına sahip olurlar. 3 yaşına kadar bu böyle devam edecek.

Bebeğin duyuları gelişimine son hız devam eder ancak henüz olgunlaşma sağlanmamıştır.Beyin dokusu, gelişimine 30. hafta hız verir. Beyin kıvrımları iyice artmaya başlar.
Ayak tırnakları oluşmaya bu hafta başlar, bunun dışında saçının şeklide 30. hafta belli olacak. Yoksa bebeğiniz kıvırcık saçlı mı?
Erkek bebeklerde testisler skrotuma bu hafta iner.
Bebeğin aktif el, kol, ayak hareketleri oldukça rahat bir şekilde fark edilir.
30. hafta hamilelikte bebeğin ultrason görüntüsü nasıldır?

30. hafta hamilelikte bebeğin ultrason görüntüsü aşağıdaki gibidir.

30. hafta hamilelik döneminde annede meydana gelen değişikler nelerdir?

Bu haftalar itibariyle anne adayları mide yanması sorunu yaşabilir. Bu yanmaların sebebi daha rahat bir doğum yapmanızı sağlamaktır. Pelvik kaslarının gevşemesi için çalışan gebelik hormonları midenin yanmasına yol açabilir. Bu haftalarda anne adayı artık hamileliğin sonlarına doğru yaklaştığı için uykuya dalmakta ve uykusu sürdürmekte sorun yaşayabilirler. Anne adaylarının ayakları daha da büyümüş olabilir, denge sorunları yaşanabilir.

Özellikle bu haftalarda anne adayları daha çok duygusal değişim yaşayabilirler. Bu sebeple de doğumdan korkma, bebeğe bakma endişesi içinde gün boyu bir üzülüp, bir sevinebilirler. Tüm bunlar normaldir ve gebelik hormonlarının etkisi vardır. Anne adayları bu haftaya kadar 9 kilo kadar almış olabilirler. Kalan 10 haftada da 4-6 kilo arasında bir kilo almak uygun olacaktır. Elbette ki bu kadının boyuna ve gebelikten önceki kilosuna bağlı olarak değişebilir.

Anne adayları büyümüş rahim ve agit gide ağırlaşan bebek sebebiyle sırt ve bel ağrıları çekebilir. Oturma ve kalkma anında ağrı duyulabilir. Uykuya dalmakta güçlük yaşanabilir. Haff tempolu yürüyüşlerini aksatmayınız. Bu şikayetlerin azalması ve sizin daha rahatlamanız için bu yürüyşler oldukça önemlidir. Hızlı kilo alımı ve tuzlu besinlerin tüketilmesini en aza indirerek ödemlerinizi ve şişkinliklerinizi azaltabilirsiniz. Özellikle bu haftadan itibaren doğuma hazırlık için rahim kasılmaları yaşayacaksınız. Ancak bu kasılmalar ağrılı değildir. Tekrarlayan ağrılı kasılmalar durumda doktorunuza görünmeniz gerekir. Erken doğum belirtisi olabilir.

Kabızlık ve gaz sorunları

Anne adyaının rahmi genişledikçe, makata daha çok baskı yapılmaya başlar. Bu durumda kas kontrolünü güçsüzleşmiş olur. Bu sebeple kontrolsüz gaz çıkışı meydana gelir. Kabızlık sorunundan kurtulmak ya da yakalanmamak için en etkili çözüm bol bol su içmektedir.

Ayakların ve bileklerin şişmesi

Gebe olan anne adaylarının neredeyse %80’i ayaklarındaki ve bileklerinde şişkinlikten şikayetçidirler. Mutlaka rahat ayakkabılar giymeye dikkat edin. Evdeyseniz oldukça rahat olan terliklerinizi giyiniz ve mutlaka gün ardından ayaklarınızı uzatarak dinleniniz.

Anne adaylarının en çok endişelendiği doğum korkuları nelerdir?

Doğumda yaşanacak olan acı

Anne adaylarının büyük bir kısmı doğum aşamasında ağrı kesici ilaçlar ya da epidural talep ederler. Bazı anne adayları da tıbbın imkanlarından sıyrılıp bu doğal anı yaşamak isterler. Acı eşiği, doğum anında gebelik sürecinde yaşanan her şey gibi değişir. Bu sebeple korkmayınız, vücudunuz buna hazır. Siz de öyle.

Ya doğum sırasında ıkınırken dışkı sorunu yaşarsam?

Anne adaylarının büyük kısmı kendi doğum anlarını düşünmeden bir de bunun için endişelenebilirler. Ancak kesinlikle korkmayınız. Dışkılamak doğum anında oldukça normaldir. Anne adayı bunu fark etmeden, gereken temizlik yapılacaktır. Bunun dışında yapılan istatistiklere göre kadınların yalnızca %40’ı doğum esnasında bağırsak hareketlerini kontrol edemez. Doktorlarınız ve hemşireleriniz deneyimli insanlardır. Deneyimi olmayan bir hemşire dahi senelerce eğitim alıp doğum anında neler olabileceği hakkında bilgilidir. Hiçbir tıp alanı görevlesi bu konuyu anormal ya da utanç verici olarak düşünmez. Doğum anında beklenen bir durumdur. Ve bebeği beklerken o heyecanla zaten bunu fark etmeyeceksiniz.

Epizyotomi gerekli mi?

Epizyotomi, doğumun yaşanması için yeterli vajinal açıklık ortaya çıkmadığında uygulanan, anüs ve vajina arasında doğumdan önce yapılan bir kesiktir. Kimi gebe kadınlarda bu alan doğum sırasında kendi kendine yırtılabilir. Bu yırtıklar belirsiz olabilir. Ancak bazen dikiş de atılması gerekebilir.

Ya sezaryen yaptırmak zorunda kalırsam?

Her 5 kadından biri doğum aşamasında sezaryen yaptırmak zorunda kalır. Bu sebeple anne adaylarının bu endişesi anormal değildir. Kendini normal doğuma hem psikolojik hem de fiziksel olarak hazırlanmış anne adayı için doğuma sezaryen olarak girmek hayal kırıklığı yaratabilir. Bu sebeple bu endişe anlaşılabilir. Bu korkuları aşmak için en güvenilir yol, diğer anne adaylarının yaşadıkları tecrübelerdir. Daha önce doğum yapmış kişilerle konuşarak bu konudaki korkularınızı bir nebze de olsa giderebilirsiniz. Doğum oldukça mucizevi bir andır.

Hastaneye yetişemezsem?

Gebe anne adayları arasındaki en yaygın diğer korku da hasteneye yetişemem korkusudur. Anne adayları genellikle yolda ya da evde doğumun başlayacağından korkarlar. Fakat bu ihtimal oldukça düşüktür. Özellikle de ilk doğumların bu şekilde gerçekleşmesi çok nadirdir. Gene de bu korkular çok büyük ise, doktorunuzla görüşünüz. Böyle bir durumda yapabileceklerinizi öğreniniz.